5 Mart 2021 - 21 Receb 1442
Cuma
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ الرّعد
/ Ra’d Suresi
◄
٢٤٨
- 248
►
13. Cüz /
الجزء ١٣
سُورَةُ الرّعد
مَكِّيَةٌ وَهِيَ
٤٣
ايَةً - الترتيب الوحي
٩٦
الٓمٓرٰ
Elif lam mim ra
تِلْكَ
şunlar
اٰيَاتُ
ayetleridir
الْكِتَابِۜ
Kitabın
وَالَّـذ۪ٓي اُنْزِلَ
indirilen
اِلَيْكَ
sana
مِنْ رَبِّكَ
Rabbinden
الْحَقُّ
haktır
وَلٰكِنَّ
fakat
اَكْثَرَ
çoğu
النَّاسِ
insanların
لَا يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
﴿١﴾
اَللّٰهُ
Allah
الَّذ۪ي
odur ki
رَفَعَ
yükseltti
السَّمٰوَاتِ
gökleri
بِغَيْرِ
olmadan
عَمَدٍ
bir direk
تَرَوْنَهَا
görebileceğiniz
ثُمَّ
sonra
اسْتَوٰى
istiva etti (mülkünün tahtına oturdu)
عَلَى
üzerine
الْعَرْشِ
Arş
وَسَخَّرَ
(iradesine) boyun eğdirdi
الشَّمْسَ
güneşi
وَالْقَمَرَۜ
ve ay'ı
كُلٌّ
her biri
يَجْر۪ي
akıp gitmektedir
لِاَجَلٍ
bir süre için
مُسَمًّىۜ
belirli
يُدَبِّرُ
düzenler
الْاَمْرَ
işi(ni)
يُفَصِّلُ
açıklar
الْاٰيَاتِ
ayerleri
لَعَلَّكُمْ
böylece
بِلِقَٓاءِ
karşılaşacağınıza
رَبِّكُمْ
Rabbinizle
تُوقِنُونَ
kesin olarak inanasınız
﴿٢﴾
وَهُوَ الَّذ۪ي
O'dur ki
مَدَّ
uzattı
الْاَرْضَ
arzı
وَجَعَلَ
var etti
ف۪يهَا
orada
رَوَاسِيَ
sabit dağlar
وَاَنْهَاراًۜ
ve ırmaklar
وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ
her meyvadan
جَعَلَ
yarattı
ف۪يهَا
orada
زَوْجَيْنِ
çift (erkek-dişi)
اثْنَيْنِ
iki
يُغْشِي
örter
الَّيْلَ
geceyi
النَّهَارَۜ
gündüzün üzerine
اِنَّ
şüphesiz
ف۪ي ذٰلِكَ
bunda
لَاٰيَاتٍ
ayetler vardır
لِقَوْمٍ
bir toplum için
يَتَفَكَّرُونَ
düşünen
﴿٣﴾
وَفِي الْاَرْضِ
arzda
قِطَعٌ
kıt'alar
مُتَجَاوِرَاتٌ
birbirine komşu
وَجَنَّاتٌ
ve bağları
مِنْ اَعْنَابٍ
üzüm
وَزَرْعٌ
ekinler
وَنَخ۪يلٌ
hurmalıklar
صِنْوَانٌ
çatallı
وَغَيْرُ صِنْوَانٍ
ve çatalsız
يُسْقٰى
bunların hepsi sulanır
بِمَٓاءٍ وَاحِدٍ۠
bir su ile
وَنُفَضِّلُ
ama üstün yaparız
بَعْضَهَا عَلٰى بَعْضٍ
birbirinden
فِي الْاُكُلِۜ
ürünlerini
اِنَّ
şüphesiz
ف۪ي ذٰلِكَ
bunda
لَاٰيَاتٍ
ayetler vardır
لِقَوْمٍ
bir toplum için
يَعْقِلُونَ
aklını kullanan
﴿٤﴾
وَاِنْ
eğer
تَعْجَبْ
şaşacaksan
فَعَجَبٌ
şaşmak lazım
قَوْلُهُمْ
onların şu sözlerine
ءَاِذَا كُنَّا تُرَاباً
biz toprak olduğumuz zaman mı?
ءَاِنَّا لَف۪ي
gerçekten biz mi?
خَلْقٍ
yaratılacağız
جَد۪يدٍۜ
yeniden
اُو۬لٰٓئِكَ
işte onlar
الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
inkar edenlerdir
بِرَبِّهِمْۚ
Rablerini
وَاُو۬لٰٓئِكَ
ve Onlar
الْاَغْلَالُ
halkalar bulunanlardır
ف۪ٓي اَعْنَاقِهِمْۚ
boyunlarında
وَاُو۬لٰٓئِكَ
onlar
اَصْحَابُ
halkıdır
النَّارِۚ
ateş
هُمْ
onlar
ف۪يهَا
orada
خَالِدُونَ
sürekli kalacaklardır
﴿٥﴾
◄
٢٤٨
- 248
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.