وَقَالَتِ
ve kâleti
ve dedi ki
And said
حرف عطف + فعل
Fi'l-i Mazi
Bağlaç + Fiil
Müfred Müennes Gaibe
ق و ل
|
امْرَاَتُ
-mraetu
karısı
(the) wife
اسم
İsim
م ر أ
|
فِرْعَوْنَ
fir’avne
Fir'avn'ın
(of) Firaun
اسم علم
Özel İsim
فِرْعَوْنَ
|
قُرَّتُ
kurratu
aydınlığı
A comfort
اسم
İsim
ق ر ر
|
عَيْنٍ
‘aynin
göz
(of the) eye
اسم
İsim
ع ي ن
|
ل۪ي
lî
bana da
(to, for) Me
حرف جر + ضمير
Harf-i Cer + Zamir
ل۪ي
|
وَلَكَۜ
ve lek(e)
ve sana da
(for, to, in) you
حرف عطف + حرف جر + ضمير
Bağlaç + Harf-i Cer + Zamir
لَكَ
|
لَا
lâ
(Do) not
حرف نهي
Nehî Edatı
لَا
|
تَقْتُلُوهُۗ
taktulûhu
onu öldürmeyin
kill him
فعل + ضمير + ضمير
Fi'l-i Muzari
Fiil + Zamir + Zamir
Cem\i Müzekker Muhatab
ق ت ل
|
عَسٰٓى
‘asâ
belki
perhaps
فعل
Fi'l-i Mazi
Fiil
Müfred Müzekker Gaib
ع س ي
|
اَنْ
en
diye
(that)
حرف مصدري
Masdar Harfi
أَنْ
|
يَنْفَعَنَٓا
yenfe’anâ
bize yararı dokunur
he may benefit us
فعل + ضمير
Fi'l-i Muzari
Fiil + Zamir
Müfred Müzekker Gaib
ن ف ع
|
اَوْ
ev
ya da
or
حرف عطف
Bağlaç
أَوْ
|
نَتَّخِذَهُ
netteḣiżehu
onu ediniriz
we may take him
فعل + ضمير
Fi'l-i Muzari
Fiil + Zamir
Nefs-i Mütekellim Meal Gayr
İfti'âl Bâbı
أ خ ذ
|
وَلَدًا
veleden
evlad
(as) a son
اسم
İsim
و ل د
|
وَهُمْ
ve hum
ve onlar
and they
حرف عطف + ضمير
Bağlaç + Zamir
هُمْ
|
لَا
lâ
(did) not
حرف نفي
Harf-i Nefi
لَا
|
يَشْعُرُونَ
yeş’urûn(e)
anlamıyorlardı
perceive
فعل + ضمير
Fi'l-i Muzari
Fiil + Zamir
Cem\i Müzekker Gaib
ش ع ر
|
Firavun'un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı. 