Fe-emmâ men a’tâ vettekâ
Amma, her kim (elindeki nimetlerden başkalarına da ve Allah yolunda) verip (hayırda harcarsa) ve (her türlü küfür ve kötülükten) korkup sakınırsa,
Ve kim verdi ve çekindiyse.
Sizden her kim başkaları için harcar ve yolunu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışırsa
Kim Allah'ın hakkını verir, mâlî mükellefiyetleri yerine getirir, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olur, takva esaslarını benimserse, ona ihsan edeceğiz.
Artık kim (Allah için) verir ve (Allah'tan) sakınırsa,
Fakat kim verir ve korkup-sakınırsa,
Amma kim (Allah yolunda harcar) verir ve Allah'dan korkarsa,
Artık mal veren ve kendi özünü koruyan,
5,6,7. Ancak verenin, saygı duyanın ve en güzeli tasdik edenin işlerini kolaylaştırırız.
Malını çok verene, sakınçlı bulunana
Her kim (Allah için) verir ve O'na karşı muhtaç olduğunun bilinciyle yaşarsa
5,6,7. Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız.
5,6,7. Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.
5, 6, 7. Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız).
Kim verir ve erdemli davranır,
Bundan böyle her kim malını hayır için verir ve korunursa,
Bundan böyle amma her kim vergi verir korunur
Fakat kim verir ve takva sahibi olursa,
(Bundan sonra) kim verir ve sakınırsa,
5,6,7. Fakat kim (Allah yolunda) verir ve (günahlardan) sakınırsa, ve o en güzel olanı(1) tasdîk ederse, artık (biz) onu, en kolay olana (Cennete) muvaffak kılarız!*
imdi, (fakire ve muhtaç olana) veren, (Allahın yasakladıklarından uzak durarak) kendisini koruyan ve.
5, 6. Veren ve sakınan, sözün en güzeli olan kelime-i şehadeti tasdik eden yok mu?
Ama kim verir ve takva sahibi olursa.
Öyleyse, her kim kötülükten, günahtan korunarak Allah’ın kendisine bahşettiği nîmetlerden bir kısmını O’nun rızası için yoksullara verir,
(İşte bunlardan) kim, malını verir ve (Allah’a) karşı hata etmekten sakınırsa,
Her kim [başkaları için] harcar ve Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşırsa,
Kim karşılıksız verir ve Allah’a muhtaç olduğunun bilinciyle yaşar. 2/271, 76/6...24
Sözgelimi;[5762] kim sorumlu davranır ve (Allah yolunda) verirse;[5763]*
Artık kim infak etti ve ittikada bulundu ise.
Malını Allah yolunda harcayıp O'na saygı duyarak haramdan sakınan,
Kim (hayır için) verir, korunursa,
Kim cömert olur ve Allah’tan çekinir[*],*
Kim (malından) verir ve korunursa..
Kim bağışta bulunur ve kötülükten sakınırsa,
Kim verir ve sakınırsa,
5-7. pes ammā ol kim virdi ya'nį ebu bekir daħı ķorķdı daħı girçek duttı görklüyi ya'nį uçmaġı geñez eyleyevüz aña geñezi.
Kim (malını Allah yolunda) versə, (Allahdan) qorxsa,
As for him who giveth and is dutiful (toward Allah)
So he who gives (in charity) and fears ((Allah)),
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |