9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Beled Suresi 16. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ev miskînen żâ metrabe(tin)

Yahut yerlere döşenmiş bir yoksulu.

Veya (sarp yokuş;) acizlik ve çaresizlik içinde sürünen (miskin-perperişan) bir yoksulu (elinden tutup kalkındırmaktır.)

veya yerde sürünen bir yoksulu.

Veya aç, açık, toprağa bulanmış çevresi, çaresi olmayan yoksulları doyurmaktır.

Yahut toprakta sürünen bir yoksulu. [1]

1.Açlıktan toprağın üzerine yığılmış, bir şey bulamayan yoksulu.

Veya sürünen bir yoksulu.

Yahud toprak üstüne yığılan miskine...

Fakir yoksullara yedirmektir.

11,12,13,14,15,16. Fakat insan, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin? Köle âzat etmektir veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut toprakta sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

Açlık gününde, yakın olan bir öksüzü, ya da, bir kül yoksulu doyurmaktır!

Barınağı olmayan, ezilmiş boynu bükük bir yoksula (sahip çıkmaktır).

14,15,16. Kaht günlerinde akrabânızdan olan yetîmi veyâ sefâletdeki fakîri beslemekdir.

14,15,16. Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.

14,15,16. Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

14-16. Veya bir kıtlık gününde yakını olan bir yetimi yahut aç açık bir yoksulu ¬doyurmaktır.

11, 12, 13, 14, 15, 16. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.

Yahut düşkün bir yoksulu...

Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.

Veya toprak döşenen bir miskîne

13-16. O (sarp yokuş), köle azat etmek yahut bir kıtlık gününde akrabası olan bir yetimi yahut âcizlik ve çaresizlik içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.

Veya hiçbir şeyi olmayan miskini,¹

1- Çalışacak gücü ve işi olmayan, yerlerde sürünen yoksul. Hiçbir şeyi olmayan.

yahud toprakda sürünen bir yoksula.

14,15,16. Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.

Yahut yerde sürünen (evsiz barksız, yurtsuz yuvasız) bir yoksulu (doyurmaktır ve ona her türlü maddi yardımda bulunmaktır).

Yahut açlıktan yerlere serilmiş bir fakiri doyurmaktır.

Ya da sürünen bir yoksula.

Yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmak,

Yahut aç sefil [metrebe]⁶ bir yoksulu.

6 “Metrebe” kelimesi turab/toprak kelimesinden gelir. Yerde sürünen anlamındadır. Mecâzen çok fakir, aç sefil demektir.

Veya yerde sürünen bir yoksulu.

Yâhut toza toprağa bulanmış çaresiz bir yoksulu.

Yahut sürünen düşkün yoksulu!

14,15,16. Zor: özellikle sıkıntılı dönemlerde // en başta yetim akrabalar olmak üzere // açlıktan kıvranan yoksulları doyurmak,

Hiçbir şeyi olmayan yoksullara sahip çıkıp onları koruyup kollamaktır. Toplumdaki ekonomik sınıfları ortadan kaldırıp zengin yoksul arasında farkı ortadan kaldıran düzeni kurmaktır.

14,15,16. Veya açlık gün(ün)de yakın(ı) olan bir yetimi veya (karnı) toprağa yapışmış (hiçbir şeyi olmayan) yoksulu doyurmaktır.

14,15,16. Veya bir kıtlık gününde yakınında olan bir yetimi veya açlıktan kıvranan¹ yoksulu doyurmak,

1 Metrabe: Toprak mânâsına gelen “türab”tan mimli mastar olup, “topraklanmak” demektir. Ancak bu kelime kinâye olarak, “açlığın şiddetinden toprak yal... Devamı..

yahut toprağa uzanıp kalmış olan [yabancı] bir yoksulu,

Veya yurtsuz yuvasız bir düşkünü. 89/15...24

ya da evsiz barksız, yurtsuz yuvasız bir düşkünü…[⁵⁷⁴⁰]

[5740] Lafzen: “Topraktan başka barınağı olmayan” (Râğıb).

14,15,16. Kıtlık olduğu günde, akraba olan yetimi ve yerde yatan yoksulu güzelce doyurmak,

Yahut toprağa uzanıp kalmış bir miskini,

Veyahut yerlere serilmiş bir yoksula.

Ya da yeri yatak, (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır.

Yahut hiçbir şeyi olmayan yoksulu.

Son derece muhtâc bir fakîri it'âm itmek

Ya da sürünen bir çaresizi doyurmaktır.

Veya sürünen bir düşkünü.

Veya toza toprağa bulanmış yoksula.

Yahut ezilmiş-boynu bükük bir yoksulu.

yā miskįne yoħsullıķ issi.

yā ṭopraġa düşmiş miskinlere.

Və ya (taqətsizlikdən) torpağa sərilmiş bir miskinə!

Or some poor wretch in misery,

Or to the indigent (down) in the dust.(6143)

6143 Persons down in the dust can only be helped from motives of pure charity, because nothing can be expected of them-neither praise nor advertisemen... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.