10 Ekim 2024 - 7 Rebiü'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tevbe Suresi 56. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veyahlifûne bi(A)llâhi innehum leminkum vemâ hum minkum velâkinnehum kavmun yefrakûn(e)

Şüphe yok ki onlar, sizden olduklarına dair Allah'a andederler, sizden değildirler, fakat onlar, ancak korkularından sizden görünen bir topluluktur.

(O münafıklar, hâlâ) Gerçekten sizden olduklarına (zahiren düşmanlarla işbirliğine girişseler de, içten ve gizlice davaya bağlılıklarına dair) Allah’a yemin ederler. Halbuki onlar (kesinlikle) sizden değillerdir. (Aslında) Onlar ancak korkak (ve Hakk davadan ayrılan kaypak) bir kavim (ve kesim)dir.

O münafıklar sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar, sizden değillerdir. Fakat onlar korkak bir topluluktur.

Münâfıklar, sizden olduklarına dair Allah'a yeminler ederler. Halbuki onlar sizden değildir. Fakat onlar korkudan ödleri patlayan bir kavimdir.

Sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler; ama onlar korkak bir topluluktur.

Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur.

Sizden olduklarına dair kesin olarak Allah'a yemin de ederler. Halbuki onlar, sizden değildirler. Fakat onlar, kâfirlere yapılan muamelenin kendilerine de yapılmasından korkmakla, sırf görünüşte müslüman olan bir kavimdirler.

Onlar, sizden olduklarına dair yemin ederler. Onlar sizden değiller. Fakat onlar korkak bir toplulukturlar.

Mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değildir, fakat onlar korkak bir topluluktur.

«Biz sizdeniz!» diyerek, Allaha ant ederler, onlar sizden değillerdir, onlar korkak ulusturlar!

(O münafıklar) mutlaka sizden (yana) olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Hâlbuki onlar sizden (taraf)I değillerdir, ancak (onlar) korkularından öyle söyleyen bir topluluktur.

Sizden olduklarına dâir Allâh nâmına yemîn idiyorlar, halbuki sizden değildirler, lâkin korkıyorlar.

Sizden olmadıkları halde, sizinle beraber olduklarına Allah'a yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.

Kesinlikle sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. Oysa onlar sizden değillerdir. Fakat onlar korkudan ödleri patlayan bir topluluktur.

Kesinlikle sizden olduklarına dair Allah’a yemin de ederler, halbuki onlar sizden değildir, fakat onlar korkak bir topluluktur.

(O münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar (kılıçlarınızdan) korkan bir toplumdur.

Sizden olduklarına dair ALLAH'a yemin ederler; oysa sizden değiller, onlar anlaşmazlık çıkaran bir topluluktur.

Hiç şüphesiz onlar, sizden olduklarına dair yemin de ederler. Halbuki sizden değildirler. Fakat onlar öyle bir kavimdirler ki, korkudan ödleri patlıyor.

Şeksiz şüphesiz sizden olduklarına dair Allaha yemin de ederler, halbuki sizden değildirler, ve lâkin onlar öyle bir kavm ki ödleri patlıyor

Doğrusu onlar (munâfıklar), muhakkak sizden (müslüman) olduklarına dair Allah (adın) a yemin ederler. Hâlbuki onlar sizden değildirler, fakat onlar (sizden) korkan (ve bu yüzden müslüman gözüken, yalancı) bir topluluktur.

Sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Oysa onlar, sizden değiller. Onlar, ayrılık çıkaran bir topluluktur.

Hakikat, onlar muhakkak sizden olduklarına (dâir) Allaha and de ederler. Halbuki onlar sizden değildir. Fakat onlar öyle bir kavmdir ki dâima korkarlar.

Doğrusu onlar, muhakkak sizden olduklarına dâir Allah'a yemîn de ediyorlar. Hâlbuki onlar sizden değildirler; fakat onlar (sizden) korkan (ve bunun için Müslüman gözüken) bir topluluktur.

Ve onlar sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler; oysa sizden değiller, fakat onlar (sizin aranızda emniyete iken size karşı gizledikleri niyetlerinin ortaya çıkmasından) korkuya kapılan bir güruhtur. *

(*) Bunlar Müslümanlara karşı gizledikleri niyetlerinin, ikiyüzlü oladuklarına dair durumlarının ortaya çıkmasından korkuyorlar. Buradaki tefsir metni... Devamı..

Kesinlikle sizin tarafınızda olmadıkları halde, sizin tarafınızda olduklarına dair Allah’a yemin ediyorlar. Ancak onlar, gerçekten (sizden olmayan) çok farklı bir toplum.

Onlar "Gerçekten biz sizdeniz" diye Allah’a and içerler. Oysa ki onlar sizden değildirler. Ancak onlar korkaklar takımıdır.

Onlar sizlerden olduklarına dair Allah/a yemin ederler, halbuki onlar sizlerden değildirler. Fakat ödlek, korkak bir güruhturlar.

Sizden olduklarına dair Allah’ın adıyla yemin ederler. Hâlbuki onlar sizden değildirler. Fakat onlar çok korkak [yefrekûn] bir toplulukturlar [kavm].

Sizden olmadıkları halde, sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.

Bir de kalkmış, sizden yana olduklarına dâir Allah’a yemin edip duruyorlar. Oysa onlar sizden değiller, fakat son derece korkak oldukları için size karşı şirin gözükmeye çalışan kimselerdir. O kadar ki:

Sizden olduklarına dair Allah’a yemin ediyorlar. Oysa sizden değildirler; ama onlar ayrılıp kaçacak / ürkek bir kavimdir.

Sizden olmadıkları halde, sizden olduklarını söyleyerek yemin billah ediyorlar ama, sizden değiller, takiye yapıyorlar.

Münafıklar kesinlikle sizden olduklarına yemin ederler. Oysa onlar sizden değillerdir. Fakat onlar korkudan ödleri patlayan bir topluluktur. Tehlikeyi gördüklerinde hemen biz de müminiz diye yemin ederler. Sakın onlara inanma!

(O münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. (Oysa) onlar sizden değillerdir [*] fakat onlar korkan bir toplumdur.

Münafıklar iki arada bir derede kalarak, ne müslümanlardan yana ne de yahudilerden yana bir tavır içerisine girmişlerdi; müslümanlarla birlikteyken mü... Devamı..

Bir de onlar, asla sizden olmadıkları halde sizden olduklarına dâir Allah adına yemin de ederler. İşte bu, onların (sizden) ödleri patlayan bir toplum olduklarından dolayıdır.

Sizden olmadıkları, fakat [sadece] korkunun yönlendirdiği bir topluluk oldukları halde Allah’a yeminle sizden olduklarını söylerler:

Onlar, kendilerinin sizden olduklarına dair var güçleriyle Allah’a yemin ederler, oysa onlar sizden değillerdir. Aksine onlar korkak bir topluluktur. 2/8- 16, 26/6, 59/19, 58/14

Ve onlar, kendilerinin sizden olduğuna dair Allah adına yemin ederler; oysa onlar sizden değildirler; ve fakat onlar, korkuya teslim olmuş bir güruhturlar.[¹⁴⁶⁶]

[1466] Bu âyet, nifakın ta temelinde korkuya kulluğun yattığını gösterir.

(Ey müminler, o münafıklar sizi aldatmak için) Sizden olduklarına (yalan yere) Allah’a, yemin de ederler. Oysa onlar aslında sizden değildirler, (sakın onların sözlerine inanmayınız, onlar sizin kılıçlarınızdan) korkan bir topluluktur! (Kendilerini kurtarmak için müslüman görünürler)

Sizden olduklarına Allah’a yemin ediyorlar. Oysa onlar sizden değiller, fakat onlar ayrılıkçı bir topluluktur.

Ve Allah'a yemin ederler ki, onlar da muhakkak sizlerdendir. Ve halbuki, onlar sizden değildirler. Velâkin onlar (korkudan) ödleri patlar bir kavimdir.

O münafıklar yanınızda Allah'a yemin ederek sizden olduklarını ileri sürerler. Aslında onlar sizden değildirler. Doğrusu onlar kâfirlerin mâruz kaldıkları durumdan endişe etmeleri sebebiyle ödleri kopan bir topluluktur.

Sizden olduklarına Allah'a yemin ediyorlar. Oysa onlar sizden değiller, fakat onlar korkak bir topluluktur.

Onlar biz sizdeniz diye Allâh'a yemîn iderler, halbuki onlar sizden değildirler. Ve lâkin korku ile izhâr-ı İslâm itmiş bir kavimdirler.

“Biz sizdeniz” diye Allah’a yemin ederler. Onlar sizden değildirler. Ama onlar korkaklar topluluğudur.

Onlar, sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Onlar sizden değillerdir. Aksine onlar korkak bir toplumdur.

Sizden olduklarına dair Allah'a yemin ediyorlar. Oysa onlar sizden değillerdir; lâkin korkularından öyle söyleyen bir topluluktur.

Kesinlikle sizden oldukları yolunda Allah'a yemin ederler. Gerçekte onlar sizden değillerdir. Doğrusu şu ki onlar, ödleri patlayasıya korkan bir topluluktur.

daħı and içerler Tañrı’ya kim bayıķ anlar sizlerdendür daħı degül anlar sizlerden velįkin anlar ķavmdur ķorķarlar.

And içerler Allāh adı‐y‐la ki taḥḳīḳ anlar sizdendür. Anlar sizden degül‐dür. Lākin anlar ḳorḳaḳ ḳavmdürler.

(Münafiqlər) sizdən olmaya-olmaya mütləq sizdən olduqları barədə Allaha and içərlər. Lakin onlar (əslində sizin onları öldürmənizdən ehtiyat edən, buna görə də zahirən özlərini müsəlman kimi göstərən) qorxaq bir zümrədir.

And they swear by Allah that they are in truth of you, when they are not of you, but they are folk who are afraid.

They swear by Allah that they are indeed of you; but they are not of you: yet they are afraid (to appear in their true colours).


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.