Vekuli-’melû feseyera(A)llâhu ‘amelekum verasûluhu velmu/minûn(e)(s) veseturaddûne ilâ ‘âlimi-lġaybi ve-şşehâdeti feyunebbi-ukum bimâ kuntum ta’melûn(e)
(Hakk’tan kopanlara ve dünyaya tapanlara) Onlara de ki: “(Dilediğinizi ve elinizden geleni) Yapın (bakalım… Nefsinizin ve şeytani güçlerin emrinde debelenin!) Yakında Allah, Resulü ve (Hakk davada sebat eden sadık) mü’minler, amelinizi (hıyanet ve hakaretlerin sizi hangi akıbet ve rezaletlere sürükleyeceğini dünyada) görecek (ve gösterecek) tir. Daha sonra da (zaten) gaybı da hazır olanı da bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O da size yapmış olduğunuzu haber verecek (ve hesaba çekecek) tir.”
Ve de ki: Yapın yapacağınızı, muhakkak yaptıklarınızı Allah da görür, Peygamberi de, inananlar da ve gizliyi de, açığı da bilenin tapısına gideceksiniz ve mutlaka yaptıklarınızı haber verecek size.
De ki ey peygamber: “Ey münafıklar! Yapın, yapmak istediğinizi. Çünkü tüm hareket ve çabalarınızı Allah da, Rasûlü de, mü'minler de görüp gerekeni yapacaklardır. Sonra da gizli açık herşeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız ve O da size yapageldiğiniz şeyleri bir bir haber verecektir.”
“Hayırlı ameller işleyin, amellerinizde samimi olun. Allah, Rasulü ve mü'minler amellerinizi görecektir. Duyu ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini ve görülen âlemi bilenin huzuruna varacaksınız. İşlemekte olduğunuz amelleri birer birer ortaya koyarak sizi hesaba çekecektir” de.
De ki: "Yapacağınızı yapın. Allah da, Peygamberi de, mü'minler de yaptıklarınızı görecek ve gizli olanı da açık olanı da bilene döndürüleceksiniz. O size yapmakta olduklarınızı bildirecek."
De ki: 'Yapıp-edin. Allah sizin yapıp-ettiklerinizi (amellerinizi) görecektir. O'nun elçisi ve mü'minler de. Yakında gaybı ve müşahede edilebileni Bilen'e döndürüleceksiniz ve O, size yaptıklarınızı haber verecektir.'
De ki: “- Ey tevbekârlar, çalışın (İstediğinizi yapın)! Çünkü yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de görecektir. Hepiniz mutlaka gaybı ve hazırı bilenin (Allah'ın) huzuruna çevrileceksiniz ve o zaman, ne yapmış olduğunuzu, O, size haber verecektir.
De ki: “Çalışın! Allah çalışmanızı görecektir. Allah’ın elçisi de, Müminler de görecektir. Sonra görünen ile görünmeyen her şeyi bilen Allah’ın huzuruna vardırılacaksınız. O size, yapmakta olduklarınızın (mahiyetini) haber verecektir.
De ki: “Yapacağınızı yapınız! Amelinizi Allah da, Peygamberi de, müminler de görecektir. Sonra, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”
Diyesin ki : «Çalışınız, hem Allah, hem peygamber, hem dahi İnananlar görecek işinizi, belirliyi, belirsizi bilenin katına götürüleceksiniz, O da size bildirir yaptığınız bir işi»
Onlara de ki: “İstediğiniz gibi davranınız, yaptığınız işleri Allah da Resulü de mü'minler de görecektir. Sonra görünür, görünmez her şeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız ve O size neler yaptığınızı haber verecektir.”
De ki: "İstediğinizi işleyin; Allah, Peygamberi ve müminler işlediklerinizi görecektir. Hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O size, işlediklerinizi bildirecektir."
De ki: “Çalışın, yapın. Yaptıklarınızı Allah da, Resûlü de, mü’minler de göreceklerdir. Sonra gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size bütün yapmakta olduğunuz şeyleri haber verecektir.”
De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.
"Çalışın; ALLAH, elçisi ve inananlar yaptığınızı görecektir. Gizliyi ve açığı Bilene döndürüleceksiniz ve O da yapmış olduklarınızı size bildirecektir," de.
Ve de ki; "Çalışın! Yaptıklarınızı hem Allah görecek, hem Resulü, hem de müminler görecektir. Sonra da gizliyi ve açığı bilen Allah'ın huzuruna iletileceksiniz. İşte o zaman, neler yaptığınızı size O bildirecektir.
Ve de ki: çalışın çünkü amelinizi hem Allah görecek hem Resulü hem mü'minler ve hepiniz mutlaka o, gayb-ü şehadeti bilen hakkın huzuruna götürülüceksiniz o vakit o size haber verecek: Neler yapıyordunuz
De ki: “Ne yaparsanız yapın. Yaptıklarınızı Allah, O'nun resûlü ve Mü'minler görecekler. Sonra, görüneni de görünmeyeni de Bilen'e döndürüleceksiniz. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.
De ki: «(Dilediğinizi) yapın. Çünkü hareketinizi Allah da, Resulü de, mü'minler de görecekdir. (Bir gün de olub) gizli ve aşikârı bilene döndürüleceksiniz de. O, size ne yapar idiğinizi haber verecekdir».
Ve de ki: “(Dilediğinizi) yapın! Artık yaptığınızı Allah görecek, Resûlü ve mü'minler de! Sonra yakında, gizli olanı ve görüneni hakkıyla bilen (Allah')a döndürüleceksiniz; artık (O da) size, yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”
Deki “(istediğiniz) şeyleri yapın. Sonra yaptığınız her şeyi Allah görecek, elçisi ve inananlar da görecek. Daha sonra da gizli ve açık olan her şeyi bilen Allaha döndürüleceksiniz. Yaptığınız her şey size haber verilecek.
De ki Ey nâs! dilediğinizi işleyin. Allah, peygamberi, ve mü/minler amelinizi göreceklerdir. Gizli ve aşikâr herşeyi bilen Zat/a görüleceksiniz.. O da size işlediklerinizi haber verecektir,
De ki: “İstediğinizi yapın; Allah, peygamberi ve müminler yaptıklarınızı mutlaka görecektir. Sonra hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size, yaptıklarınızı bildirecektir.”
Ey Peygamber! İşledikleri günahtan tövbe edip Rablerine yönelen müminlere de ki: “Bundan böyle, hatânızı telâfî edip samîmiyetinizi ispatlamak için çok çalışın! Allah, ortaya koyacağınız davranışlara bakacak ve buna göre sizi değerlendirecektir, Elçisi ve diğer müminler de… Unutmayın ki, bu dünyanın ötesi de var: Eninde sonunda hepiniz, evrendeki gizli açık her şeyi bilen yüce Rabb’inizin huzuruna çıkarılacaksınız ve işte o zaman O, tüm yaptıklarınızı size bir bir bildirecek ve hak ettiğiniz ceza veya mükâfâtı, tam olarak verecektir.
İyi birer Müslüman oldukları hâlde, kendilerinden hiç beklenmeyecek bir gaflet göstererek seferden geri kalan üç kişinin durumuna gelince:
(Ey Muhammed!) Onlara: “(Yapacağınızı) yapın! Yaptıklarınızı Allah da Rasûlü de mü’minler de görecektir. Sonra hepiniz, o görülmeyeni de görüleni de bilen (Allah)’a döndürüleceksiniz. O da yaptıklarınızı size, tek tek haber verecektir.” de.
Ve [ey Peygamber, onlara] de ki: “Yapın (yapmak istediğinizi)! 139 Allah yapıp-ettiklerinizi görüyor; O'nun Elçisi de (görüyor), inananlar da: (nasıl olsa) sonunda, insanın hem görüş ve kavrayış alanı dışında kalan âlemi, hem de duyuları ve tasavvurlarıyla tanıklık edebileceği âlemi bütün gerçeğiyle bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız. 140 Ve o zaman O, sizin yapageldiğiniz şeyleri (bütün gerçeğiyle) görüp anlamanızı sağlayacak”.
De ki: – Bundan böyle ne yaparsanız yapın Allah yaptıklarınızı görüp değerlendirecek. Elçisi ve müminler de, sonra gizli ve aşikâr her şeyi bilenin huzuruna çıkarılacaksınız O da size yaptıklarınızı bir bir haber verecek. 18/49, 21/94, 24/64, 45/29, 58/6
Tekrar[1531] de ki: “(Durmayın, elinizden geleni) yapın![1532] Nasıl olsa yaptıklarınızı Allah görecek, Rasulü ve mü’minler de... En sonunda görülemeyeni ve görüneni ayrıntılarıyla Bilen’in huzuruna çıkartılacaksınız: nihayet O size yapıp-ettiklerinizi bir bir haber verecektir.”*
Ve de ki: «(Dilediğinizi) Yapınız. Elbette ki, Allah Teâlâ ve O'nun Peygamberi ve mü'minler sizin yaptıklarınızı göreceklerdir. Ve siz gaybı da, meşhut olanı da bilen zâta elbette döndürüleceksinizdir. Artık o da neler yapar olduğunuzu size haber verecektir.»
Ve de ki: “Çalışın: Yaptıklarınızı Allah da, Resulü de, müminler de görecekler. Sonra gizli ve açık her şeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız. O da yaptığınız her şeyi bir bir sizin önünüze çıkaracak, karşılığını verecektir.
De ki: "Yapın (yapacağınızı); yaptığınız işleri Allah da görecek Elçisi de, mü'minler de. Sonra görülmeyeni ve görüleni bilen(Allah)a döndürüleceksiniz. O size yaptıklarınızı bir bir haber verecek.
De ki “Çalışın; çalışmanızı hem Allah, hem Elçisi[*] hem de inanıp güvenenler görecektir. Sonra görünmeyeni ve görüneni bilenin huzuruna çıkarılacaksınız. O zaman size bütün çalışmanızı bildirecektir.”*
De ki: -İstediğinizi yapın, Allah yaptıklarınızı görecektir. Resulü ve müminler de yaptığınızı görecektir. Görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürüleceksiniz.
De ki: Çalışın. Yaptıklarınızı Allah da, Resulü ile mü'minler de görecekler. Sonra da görünen ve görünmeyen herşeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız; yapmakta olduklarınızı O size haber verecek.
De ki: "İş yapıp değer üretin; yapıp ürettiğinizi Allah da resulü de müminler de görecektir. Ve siz, görülmeyen âlemi de görülen âlemi de bilenin huzuruna döndürüleceksiniz, O size, yapıp ettiklerinizi bir bir haber verecektir."
daħı eyit “işleñ göre Tañrı işunüzi daħı yalavacı daħı mü’minler daħı döndürinilesiz ġayb bilicidin yaña daħı ḥāżır olmaġa pes ħaber vire size anı kim olduñuz işlersiz.”
De: “(Ey insanlar, ey tövbəkarlar! İstədiyinizi) edin. Allah, Onun Peyğəmbəri və mö’minlər əməllərinizi görəcəklər. Siz qeybi və aşkarı bilən Allahın hüzuruna qaytarılacaqsınız, O da sizə nə etdiklərinizi xəbər verəcəkdir!”
And say (unto them): Act! Allah will behold your actions, and (so will) His messenger and the believers, and ye will be brought back to the Knower of the invisible and the visible, and He will tell you what ye used to do.
And say: "Work (righteousness)(1353): Soon will Allah observe your work, and His Messenger, and the Believers: Soon will ye be brought back to the knower of what is hidden and what is open: then will He show you the truth of all that ye did."*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |