Velâ tehâddûne ‘alâ ta’âmi-lmiskîn(i)
Ve ne birbirinizi, yoksulu doyurmaya teşvik ediyorsunuz.
Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz (diye sıkıntı ve sarsıntılar size uğramaktadır).
Muhtaçları doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
Birbirinizi, çevresi, çaresi olmayan yoksulların karnını doyurmaya teşvik etmiyorsunuz.
Yoksula yemek vermeye teşvik etmiyorsunuz.
Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
Miskini de yedirmeğe birbirinizi teşvik etmezsiniz.
Miskini yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.
17,18,19,20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
Çok daha miras yersiniz
Yoksulu yedirmek konusunda (gayret göstermiyor ve) birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
17,18,19,20. Lâkin siz yetime hürmet itmez ve fukarâyı beslemek içün biri birinizi teşvîk iylemezsiniz, fukarânın ve yetimlerin mîrâsını ekl idersiniz ve harîsâne zenginliği seversiniz.
Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize özenmiyorsunuz.
Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
Birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.
Yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
Birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.
Ve bir birinizi miskîni ıt'ame teşvık eylemiyorsunuz
Yoksulu yedirmek (onların ihtiyaçlarını gidermek) hususunda (gayret göstermiyor ve) birbirinizi teşvik (de) etmiyorsunuz.
Yoksulu yedirmede birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
Yoksula yedirmek için birbirinizi kandırmazsınız.
Ve yoksulu yedirmeye, birbirinizi teşvîk etmiyorsunuz!
Ve yoksulu (fakiri, muhtacı ve işsiz olanı) yedirmek (doyurmak) konusunda (gayret göstermiyor ve) birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
Fakirleri doyurmak için birbirinizi teşvik etmiyordunuz.
yoksula yedirmek için biribirinize ön ayak olmuyorsunuz,
Yoksula yiyecek vermeye birbirinizi ayartmıyorsunuz,
Yoksulu doyurma konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz [tahâdûne].
Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
Kimsesiz, çaresiz ve yoksul insanları doyurmak ve onların maddî mânevî ihtiyaçlarını gidererek dertlerine derman olmak için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz!
Miskîn’in / Düşkün Yoksul’un doyurulmasını teşvik etmezsiniz.
yoksulu doyurmaya yanaşmayan siz,
Yoksulları, ihtiyaç sahiplerini yedirmek, içirmek konusunda birbirlerini teşvik etmiyorlar.
18,19. Birbirinizi yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz. Fakat mirası, nereden geldiğine bakmadan yiyorsunuz.¹
Yoksulları doyurmaya ön ayak olmuyor ihtiyaçları ile ilgilenmiyorsunuz. 4/36, 76/7…22
yoksulu doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz,
Yoksulu doyurmak için birbirinizi teşvik etmezsiniz;
Ve miskine yedirmeğe teşvik etmiyorsunuz.
Ve yoksullara yiyecek vermek için birbirinizi teşvikte bulunmazsınız.
Muhtaçları doyurmaya teşvik etmezsiniz.
Yoksula yedirmeğe teşvik etmiyorsunuz.
Ve fukarâyı it'âma birbirinizi sevk ve teşvîk iylemezsiniz.
Çaresiz birini doyurmak için birbirinizi teşvik bile etmiyorsunuz,
Düşkünü doyurmaya teşvik etmiyorsunuz.
Yoksul doyurmayı teşvik etmiyorsunuz.
Yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz.
daħı ķındurmazsız biribirüñüzi, miskin ŧa'amı üzere.
Daḫı buyurmazlar özge kişilere miskinlere yimek yidürmegi. Özleridaḫı yidürmez.
Bir-birinizi yoxsulu yedirtməyə rəğbətləndirmirsiniz.
And urge not on the feeding of the poor,
Nor do ye encourage one another(6122) to feed the poor!-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |