13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mutaffifîn Suresi 15. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kellâ innehum ‘an rabbihim yevme-iżin lemahcûbûn(e)

İş öyle değil, hayır, şüphe yok ki onlar, o gün elbette Rablerinin lütfünden, bir perdeyle, bir engelle uzak kalırlar.

Hayır, doğrusu bunlar o günde (mahşerde ve ahirette) Rableri (olan Allah’ın tecellisini görmek)den perdelenip mahcup bulunacaklardır. (Günah kirleriyle gözleri ve gönülleri perdelenip körlendiğinden, onlar Cemâlullah’tan mahrum kalacaklardır.)

Elbette onlar o gün Rablerinin rahmetinden yoksun bırakılacaklardır veya onlar o gün Rablerini göremeyeceklerdir.

Başlarına gelecekleri düşünsünler. Onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

Hayır. Onlar o gün Rabblerinden perdelenmişlerdir. [2]

2.Rablerini görmekten veya Rablerinin rahmetinden mahrum olacaklardır.

Hayır; gerçekten onlar, Rablerinden perdelenerek-yoksun tutulmuşlardır.

Hayır, (Onlar iman etmezler). Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilmişlerdir.

Gerçekten(*) onlar, (o pastan dolayı) o gün, Rablerinden perdelenecekler. (O’nu göremeyeceklerdir.)

(*) Celaleyn

Hayır! Doğrusu, o gün Rablerinden perdelenmiş olacaklardır.

Öyle değil, o gün onlar, Tanrıdan uzaktalar

Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden mahrum kalacaklar.

Şübhesiz o gün ânlar rabbin rahmet ve dîdârından perdelenmiş olacaklardır, (mahrûm olacaklardır).

Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır.

Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.

Ve gerçek şu ki onlar, o gün elbette rablerinden mahrum kalacaklardır.

Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır.  

 Müfessirlerin çoğu ve Ehl-i Sünnet kelâm âlimleri bu âyeti, ahirette müminlerin Allah’ı göreceklerine delil saymışlardır.

Doğrusu, o gün onlar Rab'lerinden perdelenir.

Hayır hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

Hayır hayır: muhakkakki onlar o gün rablarından hicabda kalacaklar

Hayır! Şüphesiz onlar (küfür üzere ölenler), o gün (âhirette,) Rablerin (in rahmetin) den (ve Cemâlullah’tan) mahrum kalacaklardır.

Hayır! Onlar, İzin Günü Rabb'lerinden perdelenmiş olanlardır.¹

1- Rabb\lerinin rahmetinden mahrum kalmış olanlardır.

Hayır (inanmazlar) Şübhesiz ki onlar o gün Rableri (ni görmek) den kat'iyyen mahrumdurlar.

Hayır! Şübhesiz onlar, o gün Rablerinden gerçekten perdelenmiş olan kimselerdir(O'nu göremezler)!

Hayır, elbette onlar, (o saldırgan, günahkâr, zalim, azgın ve suçlu kimseler) o gün Rablerin(in rahmetin)den yoksun bırakılacaklar.

Onlar hesap günü Rablerinin karşısında kesinlikle mahcup duruma düşecekler.

Onlar o gün çalaplarını görmekten uzak kalacaklardır.

Yok yok.. Dedikleri gibi değildir [³] o gün onlar, Rablerini görmeden men olunacaklar.

[3] Yahut evet, evet.

Evet evet [kellâ!] Onlar elbette o gün Rablerinden mahrum kalırlar.

Hayır! Gerçekten onlar, rablerinden perdelenerek yoksun tutulmuşlardır.

Hayır; onların yaptıkları elbette cezasız kalmayacak! Hiç kuşkusuz onlar, o Gün Rab’lerinin şefkat ve merhametinden mahrum bırakılacaklar!

Hayır! Onlar, o gün rabbine karşı mahcuptur.

Kıyamet günü utançtan Sahip'lerinin yüzüne bakamayacaklar.

Hayır! Doğrusu onlar o gün Rabbinden perdelenmişlerdir.

Hayır! Şüphesiz ki onlar o gün Rablerinden perdelenmiş (mahrum) olacaklardır.

Hayır! Doğrusu onlar o gün, Rablerini asla göremeyecekler.

Elbette onlar, o Gün Rablerin[in rahmetin]den yoksun bırakılacaklar:

Hayır! O gün onlar Rabblerinin rahmetinden büsbütün mahrum kalacaklar. 3/88, 7/50.53

Bundan daha beteri de var: Elbet onlar o gün Rablerinden perdelenecekler;[⁵⁶²⁵]

[5625] Krş: 3:77. Bu âyet, Allah’ın âhirette görülmesiyle ilgili yorumlara konu olmuştur. Oysa bu âyetin Allah’ın bizatihi görülmesi konusuyla alakası... Devamı..

Hayır!.. (Ne kadar uyarılsalar imana gelmezler, bunun cezası olarak) Onlar şüphe yok ki, Rablerini görmekten mahrûm kalırlar.

Hayır, doğrusu onlar, o gün rablerine karşı mahcup olmuşlardır.

Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.

Hayır! Hayır! Bu, cezasız kalmayacak. Onlar, o gün Rab'lerini görmekten mahrum kalacaklardır.

Hayır, doğrusu onlar, o gün Rablerinden perdelenmişlerdir.

Kalbleri paslandığı için O'nu göremezler. Halbuki mü'minler âhirette O'nu göreceklerdir.

Onlar o günde Allâh'ın rahmet ve dîdârından mahcûbdur. (Rahmet ve dîdâr-ı hakdan mahrûmdurlar)

Sakın siz böyle yapmayın. Çünkü bunlar o gün Rablerinden uzak tutulacaklardır.

-Hayır! Gerçek şu ki, onlar o gün Rab'lerinden mahrum olanlardır.

Heyhat! Onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

Hayır! Onlar o gün Rablerine karşı tam bir şekilde perdelenmişlerdir.

degül eyle! bayıķ anlar çalabı’larından ol gün yıġlınmışlardur.

Xeyr, o gün Rəbbinin mərhəmətindən məhrum olacaqlar!

Nay, but surely on that day they will be covered from (the mercy of) their Lord.

Verily, from (the Light of) their Lord, that Day, will they be veiled.(6018)

6018 The stain of evil deeds on their hearts sullies the mirror of their hearts, so that it does not receive the light. At Judgement the true Light, t... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.