Ennâ sabebnâ-lmâe sabbâ(n)
Şüphe yok ki biz, bir yağmurdur, yağdırdık.
Biz şüphesiz, suyu (yağmuru) akıttıkça akıttık, (gökten rahmet ve bereketle boşalttık.)
Şüphesiz biz gücümüzle bulutlardan yeryüzüne bol bol yağmur yağdırmaktayız.
Doyurucu, bereketli yağmurlar yağdırdık.
Şüphesiz biz suyu döktükçe döktük.
Biz şüphesiz, suyu akıttıkça akıttık,
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık.
Biz nasıl gökten bolca su indiririz.
25,26,27,28,29,30,31,32. Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.[723]
Bol bol yağmur indirdik
Biz, suyu (yağmuru) bol bol yağdırdık.
Yağmur ile su inzâl idiyoruz,
Doğrusu suyu bol bol indirmekteyiz.
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık.
Biz bolca su indirdik.
25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32. Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Biz suyu döktükçe döktük.
Biz o suyu bol bol döktük.
Biz o suyu bir döküş dökmekteyiz
Biz (canlıların hayat kaynağı olan) suyu (yağmuru, bulutlar vasıtasıyla) bol bol yağdırdık.
Suyu nasıl akıttıkça akıttık.
Hakıykat biz, o suyu (yağmuru) bol bol dökdük.
Şübhesiz ki biz, suyu (buluttan) bol bol döktük.
Biz suyu (canlıların hayat kaynağı olan yağmuru toprağın üzerine) şarıl şarıl akıtmaktayız.
Suyu (toprağın) üzerine biz serpiyoruz.
Gerçekten Biz yağmuru bol bol yağdırdık.
Biz yağmuru çok döktük.
Muhakkak ki Biz bol bol yağmurlar yağdırdık [sababnâ],
Hiç şüphe yok biz, suyu döktükçe döktük!
Biz canlıların hayat kaynağı olan suyu nasıl bulutlardan şarıl şarıl akıttık.
Biz, Su’yu akıttıkça akıttık.
Suyu nasıl akıttığımıza baksın.
Gökyüzünden yeryüzüne sular dökeriz! Döküşümüzü kimse engelleyemez! Estirdiğimiz rüzgârlarla yağmur bulutlarını taşırız! Suyu yaratmasaydık, rüzgârlarla taşımasaydık ne yapabilirdiniz? Yeryüzünde yaşamanız için gerekli her şeyi yarattık! Düşünmüyor musunuz?
Suyu bolca indirdik.
Şüphesiz Biz (onları) bol bol yağmur yağdırarak,
[nasıl] suyu bolca indirmekteyiz;
Biz bol bol yağmurlar yağdırdık. 30/48-49, 71/11
Elbet suyu tarifsiz bir cömertlikle Biz indirmekteyiz;
25-32. Şüphe yok ki sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için, (gökten) yağmur indirdik, toprağı gevşettik yardık orada, ekinler, bağlar, yoncalar, zeytinlikler, hurmalıklar.. bol meyveli ağaçlar, ve çalılıklar bitirdik. (Rabbinin bu sonsuz nimetlerine her insanın şükredip O'na kulluk etmesi gerekmez mi?)
Gerçekten biz, suyu (üstlerine) bıraktıkça bıraktık.
Şüphe yok ki, bir suyu bir dökmekle döküverdik.
24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31. Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük. Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.
Biz suyu iyice döktük.
Biz gökden suyı yere dökdük.
Suyu, bolca biz yağdırdık.
Ki, biz suyu döktükçe döktük.
Biz suyu bol bol yağdırdık.
Biz suyu döktük de döktük.
bayıķ biz dökdük śuyı dökmek.
Biz ṣuları dökdük dökmek.
Həqiqətən, Biz yağışı bol yağdırdıq.
How We pour water in showers
For that We pour forth water in abundance,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |