‘Abese ve tevellâ
Yüzünü ekşitti ve döndürdü.
(Hz. Peygamber (SAV) ümmetine edep ve metot öğretmek, dini tebliğde; zengin ve etkin kişileri önceleyip, fakir ve aciz kimseleri ise ötelemenin yanlışlığına dikkat çekmek üzere, İlahi bir senaryo gereği öyle davranarak) Hoşlanmadı ve suratını ekşitip yüzünü çevirdi,
Yüzünü ekşitti ve döndü,
Peygamber, kavminin ileri gelenlerinin hidayete ermesi için uğraştığı bir sırada, iltifat etmedi, yüzünü ekşitti ve arkasını döndü.
Surat astı ve döndü.
Surat astı ve yüz çevirdi;
(Peygamber) hoşlanmadı ve yüzünü çevirdi,
1, 2. Ona o kör geldi diye, surat astı ve yüz çevirdi.
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]
Yüzünü ekşitip döndü
(Peygamber) yüzünü ekşitti ve çevirdi.
1,2. Kendi nezdine bir a’mâ geldiği içün (Muhammed ’aleyhisselâm) yüzini ekşitdi ve arkasını çevirdi.
1,2. Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi.
1,2. Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.[571]
Yüzünü ekşitip başını çevirdi.
1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Surat astı ve döndü;
(Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.
Ekşidi ve döndü
1-2. (Mekke’nin ileri gelen müşriklerini, îmâna davet etmek üzere, İslâm’ı tebliğ etmekte olan Peygamber,) gözleri görmeyen bir (mü’m) inin kendisine gelmesinden (ve o anki durumdan haberdar olmadığından ötürü ardı ardına birkaç defa, “Ey Allah’ın resûlü! Allah’ın sana öğrettiklerinden bana da öğret!” demesi üzerine o anki tebliğ ile ilgili sözünün kesilmesinden) ötürü hoşnut olmadı ve (tebliğ vazifesini yapmak üzere tekrardan yönünü müşriklere) döndü.
Surat astı ve yüz çevirdi.
Yüzünü ekşitib çevirdi,
1,2. Kendisine a'mâ bir kimse geldi diye (peygamber) yüzünü ekşitti ve döndü.(1)
1,2. (Elçi, kavminin ileri gelenlerinin hidayete ermesi için tam uğraştığı bir sırada) yanına görmeyen (âmâ) biri geldi diye (kendisiyle ilgilenirse, diğerleri kendini terk edeceğinden endişe ettiği için) yüzünü ekşitti ve (sırtını) döndü (iltifat edip ilgilenmedi). (*)
Suratını astı ve sırtını döndü,
Yüzünü ekşitti, arkasını döndü,
1, 2. Kendisine, âmânın, (Ümmü Mektum oğlunun) gelmesinden yüzünü ekşitip çevirdi.
(Peygamber) suratını astı ve yüz çevirdi¹
Surat astı ve yüz çevirdi.
Mekke’nin ileri gelen inkârcılarına büyük bir umut ve heyecanla İslâm’ı tebliğ etmekte olan Peygamber, gözleri görmeyen bir müminin, “Ey Allah’ın Elçisi! Allah’ın sana öğrettiklerinden bana da öğret!” diye seslendiğini duyunca, “yersiz ve zamansız” bulduğu bu müdâhaleden hoşlanmayarak suratını astı ve adamcağıza arkasını döndü! Neden mi?
YÜZ EKŞİTTİ; yüz çevirdi;
1,2. A'mâ geldi diye // surat asıp sırtını döndü.
Kendini beğenmiş kibirliyi gördün mü? Suratını asarak yüzünü çevirdi.
1,2. Görme engelli biri ona geldi diye yüzünü ekşitti ve arkasını döndü. [*]
1,2. (Peygamber) kör adamın kendisine gelmesinden¹ hoşlanmadı² ve yüzünü çevirdi.
O, SURATINI ASTI ve uzaklaştı,
Suratını astı ve yüzünü çevirdi. 6/52, 18/28
O (KİBİRLİ KİŞİ) surat astı ve sırtını dönüp uzaklaştı,
1,2. (Peygamber, Kureyş’in kodamanlarından birini İslam’a davet ederken) Huzuruna bir a'ma (fakir) geldi diye, yüzünü ekşitti, ona iltifatta bulunmadı.
O Suratını astı ve ondan yüz çevirdi;
Yüzünü ekşitti ve ardını döndü.
1, 2. Yanına görmeyen (âma) biri geldi diye yüzünü ekşitti ve sırtını döndü.
Surat astı ve döndü;
1,2. Yanına a'mâ geldiği zamân yüzüni ekşidüb çevirdi. [¹]
Yüzünü ekşittin ve sırtını döndün.
(Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.
Yüzünü ekşitti ve döndü:
Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;
1-2. yüz burudı ya'nį peyġamber daħı yüz döndürdi kim geldi aña gözsüz.
Yüzin burtardı ve i‘rāż eyledi,
(Peyğəmbər) qaşqabağını töküb üzünü çevirdi.
He frowned and turned away
(The Prophet) frowned and turned away,(5950)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |