Ve-iżâ tutlâ ‘aleyhim âyâtunâ kâlû kad semi’nâ lev neşâu lekulnâ miśle hâżâ(ﻻ) in hâżâ illâ esâtîru al-evvelîn(e)
Ayetlerimiz onlara (zahiri mü’min, kalbi münkir olanlara) okunduğu zaman; “(tamam) işittik (ama bunların Allah’ın ayetleri olduğundan şüpheliyiz), istesek, biz de bunun bir benzerini söyleyebiliriz. Bu, eskilerin efsanelerinden başkası değildir” (iddiasında bulunmaktadır).
Onlara ayetlerimiz okunurken dediler ki: Duyduk, dilersek biz de buna benzer sözler söyleriz ve bu, eskilerin masallarından başka bir şey de değil.
Kendilerine her ne zaman ayetlerimiz okunsa, “Artık işittik, istesek şüphesiz biz kendimiz de bu tür sözler söyleyebiliriz, eskilerin masallarından başka birşey değildir bunlar” derlerdi.
Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman:
“Böyle şeyler işittik. İstesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu kesinlikle eskilerin masallarından ibaret" dediler.*
Onlara ayetlerimiz okunduğunda: "Duyduk. İstesek bunun gibisini biz de söyleriz. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir" derler.
Ayetlerimiz onlara okunduğu zaman; 'İşittik' dediler. 'İstesek, biz de bunun bir benzerini söyleyebiliriz. Bu, eskilerin efsanelerinden başkası değildir.'
Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman: “- İşittik, istersek biz de bunun benzerini söyleriz! Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir!” diyorlardı.
Ve ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, “(Böyle şeyleri) işitmişiz, istesek buna benzer sözler söyleriz. Bunlar ancak eskilerin efsaneleridir” dediler.
Âyetlerimiz onlara okunduğu zaman dediler ki: “İşittik; istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir.”
Âyetlerimiz onlara okunduğunda «İşittik, istersek böyle şeyleri biz de söyleriz, bu ancak, geçmişin masallarıdır» demektedirler
Ayetlerimiz onlara okunduğu zaman şöyle derler: “(Evet) işittik, istersek biz de bunun benzerini söyleriz. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir.”*
Ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, "İşittik, işittik! İstesek biz de aynını söyleyebiliriz; bu sadece eskilerin masallarıdır" derlerdi.
Onlara karşı âyetlerimiz okunduğu zaman, “Duyduk, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleriz. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir” dediler.
Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: «(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir.»
Ayetlerimizi dinledikleri zaman, "İşittik," diyorlardı, "İstesek biz de bunun bir benzerini getiririz. Bu, geçmişlerin efsanelerinden başka bir şey değil."
Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman, "işittik, dilersek bunun gibisini biz de söyleriz, bu, eskilerin efsanelerinden başka bir şey değildir" diyorlardı.
Ve onlara âyetlerimiz okunacağı zaman artık işittik, dilesek bunun gibisini biz de söyleriz, bu, eskilerin efsânelerinden başka bir şey değil diyorlardı
Onlara, âyetlerimiz okunduğu zaman, “ Evet, biz bunu duyduk, dilersek biz de onun benzerini söyleriz; bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir.” dediler.
Onlara âyetlerimiz okunurken şöyle dedilerdi: «İşitdik. Eğer dilersek biz de elbet bunun benzerini söyleriz! Bu, eskilerin masallarından barka (bir şey) değildir!».
Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman da: “Doğrusu işittik; eğer istesek elbette (biz de) bunun benzerini söyleriz.(2) Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir!” dediler.*
Onlara ayetlerimiz okunduğunda dediler ki “Elbette ki (okunan ayetleri) işittik, biz istersek bu işittiğimiz ayetlerin benzerini söyleyebiliriz. İşittiklerimiz yalnızca önceki toplumlardan aktarılan masallardır.”
Onlara, âyetlerimiz okununca «İşitmişiz» dileseydik biz de böyle derdik. Bu, eskilerin masallarından başka birşey değildir» diyorlar.
Ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, “Gerçekten işittik! İstesek, biz de bunun bir benzerini söyleyebiliriz; bu sadece eskilerin masallarıdır” derlerdi.
Onlara ayetlerimiz tebliğ edilerek okunduğunda, “Tamam, duyduk!” diyorlardı, “İstesek biz de buna benzer hikayeler uydurabilir, doğruyu-eğriyi belirleyen değerler oluşturabilir, Kur’an’la boy ölçüşebilecek güzel sözler söyleyebiliriz. Çünkü bu okuduğun ayetler, öncekilerin efsâne ve masallarından başka bir şey değildir.”
O (müşriklere) âyetlerimiz okunduğu zaman “tamam duyduk! İstersek bunun gibisini, biz de söyleriz. Zâten bunlar, kesinlikle eskilerin masallarından1 başka bir şey değildir.” dediler.*
Ve kendilerine her ne zaman ayetlerimiz ulaştırılsa, “Biz [bütün bunları] önceden de işitmiştik,” derlerdi, “istesek, şüphesiz, biz [kendimiz] de bu tür sözler düzebiliriz: eski zamanlara dair masallardan başka bir şey değil, bunlar!” 31
Ayetlerimiz onlara okunduğu zaman “Duyduk, istesek biz de bunun benzerini söyleyebiliriz, bu sadece eskilerin masallarından ibarettir” Dediler. 6/25, 16/24, 25/5, 27/68, 83/13
Her ne zaman âyetlerimiz kendilerine iletilse derler ki: “Biz (bu tür sözleri) önceden de işitmiştik. İstesek buna benzer sözleri biz de düzüp koşabiliriz. Hem bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir!”
Ve onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: «Artık işittik, eğer dileyecek olsak elbette bunun mislini biz de söyleyebiliriz. Bu evvelkilerin efsanelerinden başka birşey değildir.»
Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman: “Artık anladık! Biliyoruz! Dilesek bunun benzerini biz de söyleyebiliriz. Bu, önceden geçmiş insanların masallarından başka bir şey değildir! ” derler. [25, 5-6]
Onlara ayetlerimiz okunduğu zaman "İşittik" dediler, "İstesek, biz de bunun gibisini söyleriz. Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir!"
Onlara ayetlerimiz okununca derler ki “Tamam dinledik. Uğraşsak onun benzerini biz de söyleriz. Bunlar, öncekilerin yazdıklarından başka bir şey değildir.”
Ayetlerimiz onlara okunduğu zaman 'duyduk, istesek biz de bunun benzerini söyleyebiliriz. Bu sadece eskilerin masalları' dediler.
Onlara âyetlerimiz okunduğunda, “Bunu daha önce işitmiştik. İstesek biz de böyle şeyler söyleriz. Bu eskilerin efsanelerinden başka birşey değil” dediler.
Ayetlerimiz onlara okunduğunda şöyle derler: "Tamam, işittik. İstersek bunun gibisini elbette ki söyleriz; öncekilerin masallarından başka şey değil ki bu!"
[90b] daħı ķaçan oķınurdı anlaruñ üzere āyetlerümüz eyittiler “bayıķ işiddük eger dilesedük eyideyidük uşbuncılayın degül uşbu illā ilkįngiler meŝeli” ya'nį bāŧıl sözler.
Ayələrimiz onlara oxunduğu zaman: “Eşitdik: istəsək, biz də bunu bənzərini deyə bilərik. Bu, qədimlərin əfsanələrindən (uydurmalarından) başqa bir şey deyildir!” – söyləyərlər.
And when Our revelations are recited unto them they say: We have heard. If we wish we can speak the like of this. Lo! this is naught but fables of the men of old.
When Our Signs are rehearsed to them, they say: "We have heard this (before): if we wished, we could say (words) like these: these are nothing but tales of the ancients."(1204)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |