Felmulkiyâti żikrâ(n)
(Ve gelecek nesillere de) Bir zikir ve öğüt (olacak eserler) bırakanlara!
Öğütleri telkin edenlere.*
Öğüt getirip sunan meleklere ki,
Andolsun, vahyi, kutsal kitapları peygamberlere tebliğ edenlere, yazdıranlara, öğüt telkin edenlere!*
Zikri (vahyi) bırakanlara,
Zikr (vahy, öğüt) bırakanlara;
5,6. Hak sahiblerine özür, yahud haksızlara azab olarak vahyi peygamberlere getiren melekler hakkı için;
5, 6. Kötülüğü önlemek yahut uyarmak için vahiy getiren meleklere andolsun ki;
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. [703][704]
5,6. Gerek özür, gerek kocundurma yoluyla öğüt verenlere ant olsun ki
İlahi mesajı ulaştıranlara,
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.
1,2,3,4,5,6,7. Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
5, 6. (Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için öğüt telkin edenlere;
Mesajı verenlere,
Bir öğüt bırakanlara,
Sonra bir ögüt bırakanlara
Ve de öğüdü ulaştıranlara,
5,6. kötülüğü imhaa ye, azâb ile tehdide çalışan peygamberlere vahyi getiren (melek) lere,
5,6. Hem (tevbe edenleri) ma'zur kılmak veya (günah işleyenleri) korkutmak için(peygamberlere) zikir (vahiy) bırakanlara!
Allahın zikrini,
Vahyi ümmetlere telkin eden peygamberler hakkı için [⁴],*
Zikri (vahyi) ilka edenlere.*
Ve ardından, bir öğüt ve hatırlatmada bulunan;
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilen (melek)lere, her şeyi kökünden koparan (fırtına)lara, gerçekleri yayan (Kur’an âyet)lerine, hak ile bâtılı ayıran, gerek mazur kılmak, gerekse uyarmak için öğüt veren (Peygamber)lere yemin olsun ki; elbette size söz verilen kıyamet, kesinlikle1 kopacaktır.2*
ve sonra bir öğüt ve hatırlatmada bulunan,
Ardından bu ilahi mesajı/Kuran’ı insanlara ulaştıranlara. 2/159...162, 3/186
derken (insanı) tarifsiz (güzellikte) bir öğütle buluşturanlar;
Sonra bir öğüt bırakanlara.
5, 6. Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdit olarak vahyi getiren melekler hakkı için:
Öğüt bırakanlara:
ve arkalarında doğru bir bilgi bırakanlar[*]; işte bütün bu kişiler önemlidir.*
Uyarıyı/zikri ulaştıranlara..
5,6. Özür veya uyarı olsun diye zikri ulaştıranlara.(2)*
Öğüt ulaştıranlara/Kur'an'ı ulaştıranlara,
5-6. daħı bıraġıcılar ḥaķķı-y-içün vaḥy ma'zur dutmaķ yā ķorķıtmaķ
And olsun vəhyi (peyğəmbərlərə) çatdıranlara-
By those who bring down the Reminder,
Then spread abroad a Message,(5866)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |