Evlâ leke fe-evlâ
Kötülük sana gerek, gene de kötülük sana.
(Ey zalim ve hain kişi, şimdi) Sen buna (ölüm ve ayrılık acısına ve azaba) müstahaksın, dahasına da layık ve müstahaksın.
Yazıklar olsun sana, yazıklar.
Cezalandırılacağın günler yaklaştı, iyice yaklaştı.
(Azap ve helak) sana layıktır, sana layık olan işte budur;
Sen buna müstahaksın, dahasına müstahaksın.
Azab olsun sana, (Ey Ebu Cehil), azab gerek!...
34, 35. Helak olasın, helak! Yine helak olasın, helak!
31,32,33,34,35. Ne doğruladı, ne de kulluk görevini yerine getirdi. Fakat yalanladı ve yüz çevirdi. Sonra da çalım sata sata yürüyerek ailesine gitmişti. Sana yazıklar olsun, yazıklar! Tekrar tekrar sana yazıklar olsun, yazıklar!
Yazık sana, yazık !
Yazıklar olsun sana, yazıklar (ey insan)!
Sâ’at-i mevt yaklaşdı, geliyor.
Sana yazıklar olsun, yazıklar!
34,35. “Bu azap sana lâyıktır, lâyık! Evet, lâyıktır sana, lâyık!” denecektir.
(Ey insan!) Acı sonun yaklaştıkça yaklaşıyor!
Lâyıktır (o azap) sana, lâyık!
Sen bunu haketmişsin.
Gerektir o bela sana, gerek.
Gerektir sana o belâ gerek
(Ey kahrolasıca kâfir! Yaptıklarına karşılık olarak, azaba uğrayacağın günler yaklaştı.) Yazıklar olsun sana yazıklar…
Yazık sana yazık, sen hak ettin!
(Hoşlanmadığın herşey) sana yaklaş (ıb çat) sın. Çünkü (sen buna başkalarından daha çok) lâyıksın.
Sana daha lâyıktır (bu azab), daha lâyık!
(İşte) senin için öncelikli olan ve öncelikli olması gereken (doğruları kabul etmen ve destek vermendir.)
Sana (azap) yakındır, yakın.
Yazıklar olsun sana, yazıklar!
Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun [evlâ]!
Sen bu hale (ilahi azaba) daha layıksın, daha da layık!
Ey zâlim! Sen bunu hak etmiştin!
Çok uygun sana, çok uygun!
34,35. Artık sonun geldi! // Tam sana göre bir son...
Elbette yaptıklarının karşılığı olarak vereceğimiz cezayı hak etmişlerdir. Onlara verdiğimiz cezada hiçbir haksızlık yoktur.
Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun!
(Ey böyle kimse!) Sana (böyle bir azap) lâyıktır, oh olsun sana!
[Ama ey insan, akibetin geliyor her dakika] yakınına, daha da yakınına,
Yazıklar olsun sana ey insan yazıklar olsun! 6/31, 39/56
İşte yaklaşmakta olan, hem de çok yakınında!
(Ey kâfir) Gerektir o belâ sana, gerek (sen o azabı hak ettin)
(Bu azap) senin için evladır evla!...
Vay sana! Vay sana!
Yazık sana yazık!
Yazık sana yazık!
(Ey Ebû Cehil) 'azâb-ı şedîd sana lâyıkdır,
(Be akılsız!) Senin için öncelikli olan ve öncelikli olması gereken (doğruları kabul etmen ve destek vermendir.)
-Belanı buldun, belanı!
Lâyıktır sana, lâyık!
Çok uygundur sana bu bela, çok uygun!
yaķın oldı saña ya'nį 'aźāb pes yaķın oldı.
Helāklik geldi saña, helāklik saña lāyıḳdur.
Vay sənin halına, vay!
Nearer unto thee and nearer,
Woe to thee, (O men!), yea, woe!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |