Velâkin keżżebe ve tevellâ
Ve fakat yalanlamıştır, yüz çevirmiştir.
Lâkin o, (sadece) yalanlamış ve (Hakk’tan) yüz çevirip (uzaklaşmıştı).
Tam tersine gerçekleri yalanladı ve ondan uzak durdu.
Fakat peygamberi, Kur'ân'ı yalanladı, arkasını dönüp güç ve iktidarını kullanarak, halkı peygambere karşı yönlendirdi.
Ancak yalanladı ve yüz çevirdi.
Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
Ancak yalan söyledi ve (itaat etmekten) yüz çevirdi.
Fakat yalanladı ve arkasını döndü.
31,32,33,34,35. Ne doğruladı, ne de kulluk görevini yerine getirdi. Fakat yalanladı ve yüz çevirdi. Sonra da çalım sata sata yürüyerek ailesine gitmişti. Sana yazıklar olsun, yazıklar! Tekrar tekrar sana yazıklar olsun, yazıklar!
Bununla birlikte yalanlamıştır, yüz çevirmiştir!
Aksine (Hak adına her şeyi) yalanlamış ve (itaat etmekten) yüz çevirmişti.
Kur’ân’ı yalan telâkkî idiyor ve yüz çeviriyor idi.
31,32,33. O, Peygamberi doğrulamamış, namaz kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti.
Fakat yalanlamış ve yüz çevirmişti.
Aksine inkâr etmiş, haktan yüz çevirmişti.
Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.
Fakat yalanladı ve yüz çevirdi.
Fakat yalanladı ve döndü.
Ve lâkin yalan dedi ve döndü
Bilakis (peygamberi) yalanladı ve (îmân etmekten) yüz çevirdi.
Fakat yalanladı ve köstekledi.¹
fakat (üstelik Kur'ânı) yalanlamış, (îmâna) arkasını dönmüş,
Fakat yalanladı ve yüz çevirdi.
31,32,33. Oysa o (inkârcı insan) ne (gerçeği, Kur’an’ı) tasdik etmiş ne de (Rabbine yönelerek dinine) destek olmuştu. Fakat (hak adına her şeyi) yalanlamış ve (doğrulara) sırt çevirmişti. Sonra da (sanki övünülecek bir şey yapmış gibi) böbürlenerek ailesine (yandaşlarına) gitmişti. *
Ancak yalanlamış ve gelen doğrulardan (ayetlerden) yüz çevirmişdi.
Yalnız, yalan saymış, Ondan yüz çevirmiş,
Fakat Kur/an/ı yalan saymış, doğru yoldan yüz çevirmiş.
Fakat yalanlamış ve yüz çevirmişti.
Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
Tam tersine, hakîkati yalanlamış ve ayetlerimden yüz çevirmişti.
Ama yalanladı ve yüz çevirdi.
Ama inkar edip dönüverdi.
Onlar böyle yaparak Rabbinden gelen gerçekleri yalanladılar. Ayetlerimizle anlatılan gerçeklere inanmadılar. Kendi yorumlarının peşine düştüler.
Aksine yalanlamış ve yüz çevirmişti.
tam tersine, hakikati yalanladı ve [ondan] uzaklaştı,
Fakat gerçeği yalanladı ve Rabbine sırt çevirmiş. 39/59
fakat yalanladı ve sırt döndü;
Aksine (Hakk'ı) yalan saydı. (O’ndan) yüz çevirdi de,
Lakin (rabbini) yalanladı ve yüz çevirdi.
Velâkin tekzîp etti ve yüz çevirdi.
Hep hakkı yalan sayıp ona sırtını dönerdi.
Fakat yalanladı, döndü.
Ve lâkin Rasûl'i ve Kur'ân'ı tekzîb idüb yüz çevirdi.
Ama yalana yönelmiş ve doğrulara sırt çevirmiş,
Fakat, yalanlamış, yüz çevirmiş.
Yalnız yalanladı, yüz çevirdi.
Tam aksine, yalanladı, gerisin geri döndü.
velįkin yalan duttı daħı yüz döndürdi.
Lākin yalanladı ve yüz ḳaytardı.
Amma (Allah kəlamını) yalan saydı, (ondan) üz döndərdi.
But he denied and flouted.
But on the contrary, he rejected Truth and turned away!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |