Ve kunnâ neḣûdu me’a-lḣâ-idîn(e)
Ve boş laflarla azgınlığa dalanlarla biz de dalardık.
"Bâtıl şeylere (ve boş heveslere) dalanlarla birlikte (hareket ederdik ve boş işlere) dalıp-kapılıp giderdik."
Boş ve anlamsız şeylere dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik.
“Boş işlerle, bâtılla oyalanıp duruyor bilgisizce ileri geri konuşuyorduk.”
(Sapıklıklara) dalanlarla beraber biz de dalardık.
'(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik.'
Batıla dalanlarla beraber dalıyorduk,
Ve dalanlarla beraber (boş şeylere) daldık.
43,44,45,46,47. Onlar da şöyle cevap vereceklerdir: “İnanıp kulluk edenlerden değildik. Yoksulları doyurmuyorduk. Bâtıla dalanlarla birlikte dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Sonunda ölüm bize geldi çattı.”
Her bir işe dalanlarla dalardık!
“Kendilerini günaha kaptıran günahkârlarla birlikte günaha dalardık.”
vaktimizi hezeyân söyleyenleri dinlemek ile geçirdik,
"Batıla dalanlarla biz de dalardık."
“Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık.”
(Günaha) dalanlarla birlikte biz de dalıyorduk,
(Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,
"Biz, boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık."
"Boş şeylere dalanlarla dalar giderdik."
Batakçılarla dalar giderdik
Bâtıla dalanlarla (Allah’ın âyetleri ile alay edenlerle) birlikte biz de (hakkı inkâr edip, alaya) dalardık.
“Batıl inançlara dalanlarla beraber biz de dalardık.”
«Biz de (baatıla) dalanlarla beraber dalardık»,
“(Bâtıla) dalanlarla berâber (biz) de dalardık.”
Ve dalanlarla birlikte (batıla, boş, faydasız ve zararlı işlere) dalar idik.
Biz faydasız ve boş işler yapanlarla beraber, faydasız işlerle uğraşırdık.”
eğri yola sapanlarla birlikte sapardık,
(Batıla) dalanlarla birlikte biz de dalardık.
“(Batıla) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik.”
“Böylece,boş şeylere dalan diğer günahkârlarla birlikte, dünyanın aldatıcı zevklerine dalıp giderdik.”
“Dalıp Gidenler’le birlikte dalıyorduk”.
el âlemin sözüne uyup pisliğe atladık,
"Batıla dalanlarla birlikte batıla dalıp oyalanırdık!"
45,46,47. (Bir de): “Ölüm bize gelinceye kadar, (bâtıla) dalanlarla beraber (kendimizden geçer) biz de dalar giderdik, din gününü de yalanlardık.” derler.
ve kendilerini günaha kaptıran [diğer] günahkarlar ile birlikte günaha dalmıştık;
– Alay edenlere biz de katılırdık. 4/140, 6/68
Ve boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık.
«Ve biz bâtıla dalanlar ile beraber dalan kimseler olmuştuk.»
Batıl sözlere dalanlarla beraber biz de dalardık.
Boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık."
"Bâtıla girenlerle berâber olurduk"
Dünyaya dalanlarla dalar giderdik.
Batıla dalanlarla biz de dalıyorduk.
“Bâtıla dalanlarla biz de dalıp gitmiştik.
"Boş lakırdılara dalanlarla dalar giderdik."
“daħı olduġ-ıdı girür-idük giriciler-ile.”
Daḫı biz bāṭıl işlerdük, bāṭıl işler işleyenler‐ile.
Batilə dalanlarla birlikdə biz də dalardıq;
We used to wade (in vain dispute) with (all) waders,
"But we used to talk vanities with vain talkers;"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |