13 Ekim 2024 - 10 Rebiü'l-Ahir 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Müddessir Suresi 40. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fî cennâtin yetesâelûn(e)

Cennetlerdedir onlar, soralar, konuşurlar.

(Ki) Onlar cennetler içinde birbirlerine soracaklardır;

Onlar cennet bahçelerinde oturup, konuşup soracaklar,

Cennetlerde birbirlerine sual soruyorlar.

(Onlar) cennetlerdedirler. Birbirlerine sorarlar.

Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.

Cennetlerdedirler; sorarlar.

40, 41. O Cennetlerde azgın suçluları soracaklar:

39,40,41,42. Ancak sağdakiler hariçtir. Onlar cennetlerde olacak ve suçlulara soracaklardır. “Sizi Sekar'a sürükleyen nedir?”

Cennetlerde soruşurlar

40-41. Onlar cennetlerde olacaklar ve oradan suçlulara soracaklar.

40,41,42. Lâkin sağ taraf âdemleri cennete dâhil olacaklar ve cehennemdekilere: "Sizi kim cehenneme sevk itdi" diyu suâl idecekler.

39,40,41,42,. Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.

40,41,42. Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”

40-41. Onlar cennetlerdedir; günahkârlar hakkında birbirlerine sorular sorarlar?

40, 41, 42. Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar.

Cennetler içindedirler, sorarlar,

Onlar cennettedirler, sorup dururlar.

Cennetlerdedir, soruşdururlar

40-41-42. Onlar cennetlerdedir. (Allah, mü’minlere, cehennemde azap çekenlerin hâlini gösterecek. Cennettekiler) suçlulara (cehennemde olan kâfirlere,) “Sizi şu sekara (cehenneme) sokan nedir?” diye soracaklar.

Cennetler içinde soracaklar;

(Onlar) cennetlerdedirler. Soruşurlar,

40,41. (Onlar) Cennetlerdedir; birbirlerine suçlular(ın hâlin)den sorarlar.

40,41,42. Onlar cennetler içindedir. Suçlulara: Sizi şu sekara sokan nedir? diye (uzaktan) sorarlar.

Cennet içinde olanlar,

Onlar Cennet’tedirler. Biribirlerine sorarlar.

40, 41. Onlar uçmaklardadır. Birbirlerine «— Günahkârların hâlinden haberiniz var mı?» diye soracaklar.

Onlar cennetlerdedirler sorarlar

Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.

Çünkü zâlimler cehenneme yuvarlanırken, onlar cennet bahçelerinde, huzur ve esenlik içinde olacaklar.

Cennetlerde birbirine soruyorlar,

40,41. bahçeler içerisinde, suçluları merak ederler:

inanıp iyi işler yaptıkları için cennetle mükâfatlandırılanlar o gün soracaklar,

40,41,42. Cennetlerdeyken “Sizi ateşe sürükleyen nedir?” diye suçluların durumundan soracaklar.

40,41,42. Onlar, cennetlerdedir ve günâhkârlara: “Sizi şu cehenneme sürükleyen nedir?” diye sorarlar.

onlar [cennet] bahçelerinde [oturarak] soracaklar

40-41. Onlar cennetlerde olacaklar ve oradan suçlulara soracaklar. 7/50-51

(Onlar) cennetlerde, hep bir ağızdan soracaklar[⁵⁴³³]

[5433] İşteşli fiil bu bağlamda soranların çokluğuna delâlet eder.

40,41,42. Onlar cennettedirler. (Cehennemde bulunan) Suçluların durumunu öğrenmek isterler ve onlara "Sizi cehenneme sokan nedir? (Hangi suçları işlediniz de bu azaba uğradınız?) diye sorarlar.

Onlar cennetler içinde soruyorlar;

Onlar cennetlerdedirler, soruşurlar.

40, 41, 42. Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. O suçlulara: “Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen? ” diye sorulur.

Onlar cennetler içinde soruyorlar;

40,41,42. Onlar cennetlerde mücrimlerden: "Sizi Sekar'a ne şey sürükledi?" diye sorarlar.

Onlar bahçelerde olur, sorup soruştururlar;

Ve soruştururlar.

Onlar Cennetlerde, soruşturmaktadırlar.

Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,

40-41. uçmaķlar içinde śorışurlar yazuķlulardan

Cennetler içinde biri birine ṣorarlar,

Onlar cənnətlərdədirlər; bir-birindən soruşacaqlar;

In gardens they will ask one another

(They will be) in Gardens (of Delight): and will ask,


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.