Kâle yâ kavmi innî lekum neżîrun mubîn(un)
O da (onlara) : "Ey Kavmim, hiç şüphesiz ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım" demişti.
Demişti ki: Ey kavmin, ben, sizi apaçık bir korkutucuyum.
Nuh: “Ey Halkım!” diye seslendi. “Ben size gönderilen açık bir uyarıcıyım.
Nuh:
“Ey kavmim, ben size gönderilmiş sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım” dedi.
Dedi ki: "Ey kavmim! Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
O da dedi ki: 'Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım.'
(Nûh onlara) dedi ki: “-Ey kavmim! Muhakkak ki ben, size (azab ile korkutan) açık bir peygamberim;
“Ey kavmim! dedi. Ben sizin için açık bir uyarıcıyım.”
2,3,4. Nûh, onlara şöyle demişti: “Ey kavmim! Ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım. Allah'a kulluk ediniz. Onun emirlerine karşı gelmekten sakınınız ve bana itaat ediniz ki, Allah günahlarınızı affetsin ve size belli bir zamana kadar süre tanısın. Şüphesiz, Allah'ın belirlediği süre dolunca ertelenmez. Keşke bunu bilseydiniz!”[680]*
Nuh dedi ki: «Ey ulusum ! Ben sizlere açık bir kocunduranım
O da “Ey halkım!” dedi, “Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.
O da şöyle söyledi: "Ey Milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım."
Nûh, şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
2, 3, 4. Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, «Allah'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yaşatsın)» diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz! *
Dedi ki, "Ey halkım, ben size apaçık bir uyarıcıyım."
Dedi ki, "ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım".
Dedi ki: ey kavmım! Haberiniz olsun ben size açık bir nezîrim
“Ey halkım! Ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım.” dedi.
Dedi ki: Ey kavmim, muhakkak ki ben sizi (başınıza gelecek azâbdan) apaçık korkutan bir peygamberim».
(Ve Nuh onlara) dedi ki: “Ey kavmim! Doğrusu ben, sizin için (Allah'ın azâbından haber veren) apaçık bir korkutucuyum!”
Kavmine “Ey Kavmim! Ben sizin için açıkça bir uyarıcıyım.”
Nûh onlara şöyle dedi: Ey kavmim! Ben, sizin için açık söyler ve azapla korkutur bir peygamberim.
O da dedi ki: “Ey kavmim! Şüphesiz ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıp korkutucuyum.”
Böylece Nûh, “Ey halkım!” diye kavmine seslendi, “Doğrusu ben, size apaçık hakîkati gösteren ve zâlimleri bekleyen acı âkıbeti haber veren bir uyarıcıyım!”
O da (toplumuna): “Ey Kavmim! Gerçekten ben, size (gönderilen) apaçık bir uyarıcıyım.” dedi.
[Nûh] “Ey halkım!” diye seslendi, “Ben sizin için açık bir uyarıcıyım,
Nuh onlara şöyle dedi: Ey kavmim! Ben, sizi açıkça uyarmak için Allah tarafından gönderilmiş bir uyarıcıyım. 5/67, 13/40
(Nûh) “Ey kavmim!” dedi, “Ben size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım”.
Dedi ki: «Ey kavmim! Şüphe yok ki, ben sizin için apaçık bir korkutucuyum.»
2, 3, 4. O da: “Ey benim milletim! Ben size gönderilen kesin bir uyarıcıyım. Şöyle ki: Yalnız Allah'a ibadet edin, O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın. Çünkü Allah'ın takdir ettiği vâde gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bir bilseniz!
Ey kavmim, dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım.
Onlara şöyle dedi: “Ey halkım! Ben size doğruları açıklayan bir uyarıcıyım.
-Ey kavmim, dedi. Ben, sizin için açık bir uyarıcıyım.
Nuh “Ey kavmim,” dedi. “Ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım.
O dedi ki: "Ey toplumum! Hiç kuşkunuz olmasın, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
2-3. eyitti “iy ķavmum! bayıķ ben size ķorķıdıcıvan bellü kim ŧapuñ Tañrı’ya daħı ķorķuñ andan daħı muŧį' oluñ baña.”
O dedi: “Ey qövmüm! Həqiqətən, mən sizi (Allahın əzabı ilə) açıq-aşkar qorxudan bir peyğəmbərəm!
He said: O my people! Lo! I am a plain warner unto you
He said: "O my People! I am to you a Warner, clear and open:(5706)*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |