Fasbir sabran cemîlâ(n)
Artık sabret güzel bir sabırla.
(Ey Nebim!) Şu halde (Sen), güzel bir sabır (göstererek) sabret (ve elçilik görevini yerine getir).
O halde sen bütün sıkıntılara güzelce göğüs gererek sabret ve neticeyi bekle.
Şimdi sen, onların, seni ve Kur'ân'ı yalanlamalarına, olabildiğince, güzelce sabrederek mücadeleye devam et.
Sen şimdi güzel bir sabırla sabret.
Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret.
O halde (Ey Rasûlüm, o kâfirlerin eziyetlerine) güzel bir sabır ile sabret; (çünkü azabın inme zamanı yaklaşmıştır).
Artık sen güzelce sabret.
Şimdi sen güzelce sabret!
Güzel bir sabırla, sabreyliyesin
(Ey Resul!) Sen güzel bir şekilde (sıkıntılara) sabret!
4,5. Melekler ve rûh ellibin senelik yolı önünde kat’ ideceklerdir. Yâ Muhammed! Ânların (’azâb suâli ile) istihzâlarına halîmâne sabr iyle.
Güzel güzel sabret;
(Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret.
Şimdi sen güzelce sabret.
(Resûlüm!) Şimdi sen güzelce sabret.
Şimdi sen güzelce sabret.
O halde güzel bir sabır ile sabret.
O halde sabret biraz bir sabri cemîl ile
(Habibim!) Sen (müşriklerin eziyetlerine, şimdilik) güzel bir şekilde sabret!
O halde, güzel bir sabır ile sabret.
(Habîbim) sen (şimdilik) güzel bir sabr ile katlan.
(Ey Resûlüm!) Şimdi güzel bir sabırla sabret!
(Resulüm!) Şu hâlde sen, (müşriklerin vahyi yalanlayıp istihza yoluyla azap istediklerinde, onların eziyetlerine olabildiğince) güzelce sabret. (*)
Güzel bir sabırla sabret.
Artık sen iyice katlan.
Artık eza ve istihzaya karşı telâşsız katlan.
(Ey Peygamber!) O hâlde sen en güzel sabırla sabret!
O halde güzel bir sabır ile sabret.
O hâlde, ey Müslüman! Acele etme, ümit ve heyecanını yitirme, dayan, diren, bıkıp usanma Rabb’inin vaat ettiği gün gelinceye kadar, geri adım atma; bu yolda başına gelebilecek belâ ve sıkıntılara karşı güzelce sabret. Sana düşeni yapmaya devam et.
Artık güzel bir sabırla sabret!
5,6,7. Sabırlı ol. // insanlar bunu uzak gibi görse de // bize göre felaket / BEDİR, yakındır.
Sen inkâr edenlerin dediklerine aldırma! Görevinde samimi, azimli, kararlı, mücadeleci ol.
Sen güzelce sabret!
(Ey Muhammed!) Sen güzelce sabret.
Bu nedenle, [sen ey iman eden], bütün sıkıntılara sabırla katlan:
O halde sen güzel bir şekilde sabret. 6/33-34, 30/60
(Ey Muhammed, onların eziyetlerine katlan) Şimdilik sen sabret (o azap onların başlarına ansızın çökecektir)
Sabret!.. Güzel bir sabırla..
Artık güzelce bir sabr ile sabret.
O halde sen, müşriklerin eziyetlerine güzelce sabret. Çünkü azabın inmesi yaklaşmaktadır.
Şimdi sen güzelce sabret.
(Yâ Muhammed) Onların ezâ ve istihzâlarına sabr-ı cemîl ile sabır it.
Sen güzelce sabır göster.
Öyleyse sen, güzel bir sabırla sabret.
Sen güzel bir sabırla sabret.
Artık güzel bir sabırla sabret!
pes śabr eyle śabr eylemek eyü.
Pes ṣabr eyle, yaḫşı ṣabr eylemek.
(Ya Peyğəmbər! Kafirlərin əziyyətlərinə) mətanətlə (heç bir təlaş, narahatlıq keçirmədən) səbr et!
But be patient (O Muhammad) with a patience fair to see.
Therefore do thou hold Patience,- a Patience of beautiful (contentment).(5679)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |