Lissâ-ili velmahrûm(i)
İsteyene ve mahrum olana.
Ki, ihtiyaç duyup isteyenlerin (çalışıp kazanma imkânından mahrum kimselerin) ve yoksul kesimlerin (yardımına koşulmalıdır.)
ki, onlar yardım isteyen kimselerle, istemeyen mahrum kalan kimselerdir.
Yardım isteyenlerin, medet umanların ve iffetinden ağzını açmayan yoksulların, mallarında vermekle mükellef oldukları belirlenmiş hakları vardır.
Dilenci ve yoksul için.
Yoksul ve yoksun olan(lar)için.
Hem dilenen, hem de iffetinden dilenemiyen için...
24, 25. Onlar ki mallarında ihtiyacını belli eden kişi ile yoksul için belli bir hak vardır.
24,25. Mallarında dilenciye ve yoksula ait belli bir hak vardır.
24,25. Mallarından dilenciye, yoksula belli bir hak ayıranlar
24-25. Onlar (bilirler) ki, gerek dilenen, gerekse (iffetinden dolayı dilenmeyip) yoksul kalan (fakire vermek) için mallarında (onların) belirli bir hakkı vardır.
22-25. Allâh’dan korkanlar, dâimâ ’ibâdet idenler, emvâlinin bir kısmını sadaka viren ve muhtâc olanlara tahsîs iyleyenler içün böyle olmayacakdır..
22,23,24,25,26,27. Ancak namaz kılıp namazlarında devamlı olanlar, mallarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
24,25. Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.
24-25. İsteyene ve yoksun kalmışa mallarından belli bir hak tanıyanlar;
24, 25. Mallarında, isteyene ve (isteyemediği için) mahrum kalmışa belli bir hak tanıyanlar;
İsteyen yoksula ve yoksuna...
Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.
Hem sâil için hem mahrum
22-23-24-25. Ancak, namaz kılıp, namazlarına (şart ve rükunlarına riâyet ederek, düzenli olarak) devam edenler ve mallarından hem isteyen hem de istemekten utanan yoksul için belirli bir pay ayıranlar böyle değildir.
İsteyenler ve yoksun olanlar için.
24,25. Mallarında sâil ve mahrum için belli bir hak tanıyanlar,
24,25. Ve onlar ki mallarında, dilenen ve (iffetinden dolayı dilenmeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak (olan zekât) vardır (o hakkı onlara verirler).
24, 25. Ve onlar (özellikleri sayılan o erkek ve kadınlar bilirler) ki, gerek isteyen, gerekse (iffetinden dolayı istemeyip) yoksun kalan (fakire, işsize ve toplumun muhtaç kesimine vermek) için mallarında (onların) belirli bir hakkı vardır.
İsteyen ihtiyaç sahiplerinin ve maldan mahrum bırakılmış fakirlerin hakkı olduğunu bilirler.
dilenenler için, yoksullar için,
24, 25. Dilenen, malı kalmayan fakirler için mallarında malûm ve muayyen bir hak ve nasip bulunan kimselerle,
Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.
Onlar mal ve servetlerinde, başkalarından yardım dilenen fakirlerin ve onurlu davranıp dilenmedikleri için zengin zannedilen ve bu yüzden yardım ve sadakadan mahrum kalanların da hakkı olduğunu asla unutmayan cömert ve fedâkâr kullardır.
İsteyenler ve Yoksunlar için!
25,26. doğrudan istekte bulunanlara, yoksullara, // ahiretin varlığını kabul edenlere;
Açıkça isteyen veya istemeyen ihtiyaç sahipleri için,
24,25. Onlar mallarında açıktan isteyen ve açıktan isteyemeyen(ler) için bilinen bir hak bulunanlardır. [*]
24,25. (Namaz kılmakla beraber) mallarından hem isteyen, hem de istemekten utanan yoksul için belirli bir pay ayıran,
[yardım] isteyenlerin ve [hayatın güzel şeylerinden] yoksun bulunanların; ¹⁰
İsteyebilen ve isteyemeyen ihtiyaç sahiplerinin. 4/36, 30/38
24,25. Mallarında -dilenen ve yoksul olanlar için- belirli bir hak tanırlar.
24-25. Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak ayıran kimselerdir.
Dilenen ve mahrum olan için.
24, 25. Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar.
Saile ve mahruma (isteyene ve utancından dolayı istemeyip mahrum kalana).
24,25. Sâil ve fakîrler içün mallarından ma'lûm hisse vardır.
Onu, ihtiyacını söyleyene de söyleyemeyene de ayırır.
İsteyene ve mahrum olana..
İsteyen ve istemeyen yoksullar için.
Yoksul ve yoksun için.
24-25. daħı anlar kim malları içinde ḥaķdur bilinmiş ya'nį zekāt dileyici içün daħı maḥrum içün ya'nį dileyimeyen.
dilencilere ve dilenmek bilmeyenlere.
Dilənən və (hər şeydən) məhrum olan (lakin abrına qısılıb dilənməyən) kimsə üçün;
For the beggar and the destitute;
For the (needy) who asks and him who is prevented (for some reason from asking);(5691)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |