Velleżîne fî emvâlihim hakkun ma’lûm(un)
Onların mallarında, (fakir ve çaresiz kimselerin de bilinen ve belirlenen) bir hakkı vardır.
Ve öyle kişilerdir onlar ki mallarında malum bir hak var.
kendi malları üzerinde başkalarının hak sahibi olduğunu kabul ederler
Allah'ın farz kıldığı sosyal yardım düzeninin icabı, mallarında, servetlerinde ihtiyaç sahipleri için alınması gereken belirlenmiş hakları olduğunu bilenlerdir.*
Mallarında belirli bir hak vardır.
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır:
Onlar ki, mallarında belirli bir hak vardır:
24, 25. Onlar ki mallarında ihtiyacını belli eden kişi ile yoksul için belli bir hak vardır.
24,25. Mallarında dilenciye ve yoksula ait belli bir hak vardır.
24,25. Mallarından dilenciye, yoksula belli bir hak ayıranlar
24-25. Onlar (bilirler) ki, gerek dilenen, gerekse (iffetinden dolayı dilenmeyip) yoksul kalan (fakire vermek) için mallarında (onların) belirli bir hakkı vardır.
22,23,24,25,26,27. Ancak namaz kılıp namazlarında devamlı olanlar, mallarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
24,25. Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.
24, 25. Mallarında, isteyene ve (isteyemediği için) mahrum kalmışa belli bir hak tanıyanlar;
Paralarında bilinen bir pay (zekat) ayrılmıştır,
Onların mallarında belli bir hak vardır,
Ve onlarki mallarında vardır bir hakkı ma'lûm
Onlar, mallarında belirli bir pay ayıranlardır;¹*
24,25. Mallarında sâil ve mahrum için belli bir hak tanıyanlar,
24,25. Ve onlar ki mallarında, dilenen ve (iffetinden dolayı dilenmeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak (olan zekât) vardır (o hakkı onlara verirler).
Mallarında belli bir miktar fakirlerin hakkı olduğunu bilirler.
24, 25. Dilenen, malı kalmayan fakirler için mallarında malûm ve muayyen bir hak ve nasip bulunan kimselerle,
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır.
Onlar mal ve servetlerinde, başkalarından yardım dilenen fakirlerin ve onurlu davranıp dilenmedikleri için zengin zannedilen ve bu yüzden yardım ve sadakadan mahrum kalanların da hakkı olduğunu asla unutmayan cömert ve fedâkâr kullardır.
24,25. (Namaz kılmakla beraber) mallarından hem isteyen, hem de istemekten utanan yoksul için belirli bir pay ayıran,
ve şunlar: malları üzerinde (başkasının) hak sahibi olduğunu kabul edenler,
Onların mallarında belirli kimselerin hakkı vardır. 2/177, 24/22
Onlar ki, malları üzerinde belirli (kimselerin) hakkı olduğunu (bilirler):[5309]*
Ve onlar ki, mallarında bir malüm hak vardır.
24, 25. Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar.
Onların mallarında belli bir hisse vardır:
mallarında belli bir hakkın varlığını bilenlerdir.
Onların mallarında belli bir hak vardır.
Mallarında da belirli bir pay vardır:
Bunların mallarında belirli bir hak vardır:
24-25. daħı anlar kim malları içinde ḥaķdur bilinmiş ya'nį zekāt dileyici içün daħı maḥrum içün ya'nį dileyimeyen.
O kəslər ki, onların mallarında müəyyən bir haqq (pay) vardır -
And in whose wealth there is a right acknowledged
And those in whose wealth is a recognised right.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |