Velveznu yevme-iżini-lhakk(u)(c) femen śekulet mevâzînuhu feulâ-ike humu-lmuflihûn(e)
O gün tartı olacak, gerçektir bu. Kimlerin iyi amelleri, terazide ağır gelirse onlardır kurtulanlar, muratlarına erenler.
O gün tartı haktır. (Vezin-mizan adaletle kurulacaktır.) Kimin (sevap ve hayır) tartıları ağır basarsa, işte kurtulanlar onlardır.
Ölçme ve tartma işi o gün dosdoğru gerçekleşecek ve tartıda doğru ve yararlı davranışlarının yükü ağır gelenler; işte böyleleridir mutluluğa erişecek olanlar.
Gerçek tartı o gündedir. [1] Kimin tartıları ağır gelirse işte kurtuluşa erecekler onlardır.
O gün tartı haktır. Kimin tartıları ağır basarsa, işte kurtulanlar onlardır.
Kıyamet gününde amellerin tartılması haktır. Kimin iyilikleri kötülüklerinden ağır gelirse, işte onlar, kurtulanlardır.”
Tartı, o gün gerçekten hak olacaktır. Kimin tartıları ağır çıkarsa, işte onlar gerçekten kurtulmuş olanlardır.
O gün, tartı haktır, tartıları ağır gelmiş olanlar kurtulmuşlardır
O (kıyamet) gün(ü herkesin dünyada yaptığını) ölçmek ve değerlendirmek haktır. Kim(ler)in (sevabı) tartıda ağır gelirse; işte onlar kesintisiz mutluluğa erişecektir.
Terâzû hakkâniyetle tartacakdır. Terâzûnın gözini kendi lehine ağır basdırabilenler felâh bulacaklardır.
Gerçek tartı kıyamet günündedir. Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtulanlardır.
O gün amellerin tartılması da haktır. Kimlerin sevabı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
O gün ölçü-tartı haktır. Artık kimin tartıları ağır gelirse işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
O gün tartı haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
O gün tartı dosdoğrudur. Tartıları ağır gelenler başarmış olanlardır.
O gün (amelleri tartacak) terazi haktır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır.
Hem vezn o gün tam hak, artık kimin mizanları ağır basarsa işte onlar, o felâh bulacaklar
O (hesap) gün (ü), terazi (mizan) haktır. Kimin terazileri ağır gelirse, (mü’min olup da sevabı günahından fazla olursa) işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
(Herkesin dünyâda yapıb etdiğini) tartmak da o gün hakdır. Artık kim (ler) in terazileri ağır basarsa işte onlar murada erenlerin ta kendileridir.
(Amelleriniz için) hak tartı da o gündür.(2) Artık kimlerin tartıları ağır gelirse, işte kurtuluşa erenler ancak onlardır.
Ölçme ve tartma işi (hak ve adalet) o gün (ahiret günü) dosdoğru gerçekleşecek ve tartıda (hak ve adalet ölçüsünde) doğru ve yararlı davranışlarının yükü ağır (fazla) gelenler; işte böyleleridir mutluluğa erişecek olanlar. *
O gün (hesap günü) tartı mutlak olacak. Kimin tartısı (iyilikleri) ağır basarsa, işte onlar kurtulmuştur.
O gün tartı yapılacağı doğrudur. Artık herkimin tartısı ağır gelirse işte bu gibiler onacaklardır.
O gün tartı hakkıyla/tam ölçer. Kimin tartıları [sevap] ağır gelirse, işte onlar mutluluğa erenlerdir/kurtulanlardır.
O gün (amelleri tartacak) tartı haktır. Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtulanlardır.
O gün tartı haktır. Dünyada yapılmış olan bütün iyilik ve kötülükler dosdoğru bir şekilde ölçülecek ve ilâhî adâlet tam anlamıyla gerçekleşecektir. O gün kimin iman ve iyilik tartıları ağır gelirse, işte onlar ebedî saadet ve kurtuluşa erenlerdir.
Tartı o gün Hakk / Gerçek! Tartılacak şeyleri ağır gelmiş kimseler, işte onlar Felaha (Kurtuluşa) Erenler’dir.
O gün tartılar yalan söylemeyecek: Tartısı ağır basanlar kurtulacak.
Hesap günü yapılacak mahkeme adalet üzerinedir. O gün verilen karar kesindir. Herkes kendi yaptıklarına kendisi şahitlik edecektir. Bu konuda hiçbir şüpheye mahal yoktur. Mahkemede verilen karara itiraz edilmez. Tamamıyla gerçeklere göre hüküm verilir. O gün kimin yaptığı iyilikler ağır gelirse onlar kurtuluşa erenlerdir.
O günkü terazi tamamen hakka uygun olacaktır. Kimin terazi(de sevap)ları ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır.
O gün, (insanların yaptıklarını tartacak) terazi haktır ve kimin (sevap) tartısı ağır basarsa onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.¹
Ve ölçme-tartma işi o Gün dosdoğru gerçekleşecek; ve tartıda [doğru ve yararlı davranışlarının] yükü ağır gelenler; işte böyleleridir mutluluğa erişecek olanlar;
İşte o gün tartı değerlendirme kesinlikle gerçekleşecektir. İyilikleri ağır gelenler, işte bunlar, kurtulmuş olanlardır. 21/47, 23/102, 101/6- 7
Ölçme ve değerlendirme o gün hakkıyla gerçekleşir; sonuçta kimin sevabı tartıda ağır gelirse; işte onlar, evet onlardır sonsuz mutluluğa erenler.
O gün tartı haktır, (mutlak adaletin gerçekleşeceği, herkesin amel defterinin dürüleceği, hesaplarının kapanacağı gündür)
Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!
Vezin de o günde haktır. Artık her kimin terazileri ağır gelirse işte felâha erenler onlardır.
O gün, dünyada yapılan işlerin tartılması kesin gerçekleşecek. Artık kimin iyilikleri kötülüklerinden ağır gelirse, işte onlar muratlarına ereceklerdir. [21, 47; 4, 40; 101, 6-11; 23, 102-103; 42, 17] {KM, I Samuel 2, 3; Eyub 31, 6}
O gün tartı tam doğrudur. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır.
O günde (kıyâmet gününde) a'mâlinin tartılması hakdır. Tartılan 'ameli ağır gelenler (hasenâtı ağır gelenler) felâha irmişlerdir.
O gün tartı kurulacağı gerçektir. İyilikleri ağır basanlar, umduklarına kavuşacak olanlardır.
İşte o gün tartı haktır. Tartıları ağır gelenler, işte onlar, kurtulmuş olanlardır
Kıyamet gününün terazisi gerçektir. Kimin iyilikleri ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
O gün, iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır. Artık kimin ölçülüp tartılacak şeyleri ağır basarsa kurtuluşa erenler onlar olacaktır.
O‘sha qiyomat kuni amallaringizni tortadigan o‘lchov tarozisi haqdir. Kimning tarozilari og‘ir bossa, ana o‘shalar najot topuvchilardir.
daħı terāzū-y-ıla ŧartmaķ ol gün 'adldur pes her kim aġır ola terāzūları yā dartılmışları şunlardur ķurtılıcılar.
‘Amelleri dartmaḳ ol günde ḥaḳdur. Pes her kimüñ kim aġır olsa dartusı,pes anlardur dünyā ve āḫiret ḫayrına yitişenler.
O gün (qiyamət günü) çəki (əməllərin tərəzidə çəkilməsi) haqdır. Tərəziləri ağır gələnlər (yaxşı əməlləri pis əməllərindən çox olanlar) nicat tapanlardır!
The weighing on that day is the true (weighing). As for those whose scale is heavy, they are the successful.
The balance that day will be true (to nicety): those whose scale (of good) will be heavy, will prosper:
| Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |