Kâle-lleżîne-stekberû innâ billeżî âmentum bihi kâfirûn(e)
O ululanmak isteyenler, o kibirliler, dediler ki: Hiç şüphe yok ki biz, sizin inandıklarınızı inkar ettik, kafir olduk.
Büyüklük taslayanlar (müstekbirler de): “Biz de, sizin inandığınızı asla tanımayanlarız (ve Allah’ın emrini takmayanlarız!?)” deyip (azgınlaşmışlardı).
Büyüklük peşinde olanlarsa: “Bakın sizin o iman ettiğiniz şeyin, Allah'tan gelen bir gerçek olduğunu kabul etmeyiz” dediler.
Büyüklük taslayan serkeş zorbalar ise:
"- Biz, sizin iman ettiğiniz dinin, şeriatın tamamını inkâr ediyoruz" dediler.
Bunun üzerine büyüklenenler: "Biz de sizin iman ettiğinizi inkar edenleriz" dediler.
Büyüklük taslayanlar (müstekbirler şöyle) dedi: 'Biz de, gerçekten sizin inandığınızı tanımayanlarız.'
O kibirlenerek iman etmiyenler, “ - Doğrusu biz, o sizin iman ettiğiniz şeyi inkâr eden kâfirleriz.” dediler.
76, 77. O büyüklük taslayanlar: “Biz ise, o inandığınız şeyleri inkâr ediyoruz” dediler. Ve o devenin el ve ayaklarını kesip, azarak Allah’ın emrine karşı geldiler. Ve: “Ey Salih! Eğer peygamberlerden isen, bize vaadettiğin azabı getir!” dediler.
Büyüklük taslayanlar, “Biz de sizin inandığınızı inkâr edenleriz” dediler.
Büyüklük satanlar onlara dedi : «Sizlerin inanmış olduğunuz şeylere, biz inanmayız!»
(Buna rağmen) büyüklük taslayanlar dediler ki: “Biz de sizin iman ettiğiniz şeyi inkâr ediyoruz.”
Ânlar: "Bize gelince biz sizin inandığınıza îmân itmiyoruz" didiler.
76,77. Büyüklük taslayanlar, "Sizin inandığınızı biz inkar ediyoruz" dediler ve dişi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar, "Ey Salih, eğer sen peygambersen bizi tehdit ettiğin azaba uğrat bakalım" dediler.
Büyüklük taslayanlar, “Şüphesiz biz sizin inandığınız şeyi inkâr edenleriz” dediler.
Büyüklük taslayanlar ise, “Biz de sizin inandığınızı inkâr ediyoruz” diye karşılık verdiler.
Büyüklük taslayanlar dediler ki: «Biz de sizin inandığınızı inkâr edenleriz.»
Büyüklük taslayanlar, "Biz, sizin inandığınız şeyi inkar ediyoruz," dediler.
Büyüklük taslayanlar: "Biz, sizin inandığınızı inkâr edenleriz!" dediler.
O kibirlerine yediremiyenler doğrusu, dediler: biz o sizin iyman ettiğiniz şeye kâfirleriz
Büyüklük taslayan o kişiler: “Şüphesiz biz, sizin inandığınızı inkâr edenleriz!” dediler.
(Yine) o kibirlenen kimseler: «Biz, doğrusu o sizin îman etdiğinizi inkâr ile kâfir olanlarız» dedi (ler).
O büyüklük taslayanlar: “Doğrusu biz (de sizin) kendisine îmân ettiğiniz şeyi inkâr eden kimseleriz!” dedi(ler).
Büyüklenenler de “Biz sizin inandıklarınızı inkâr edenleriz” dediler.
Büyüklük taslıyanlar da dediler: "Gerçekten, bizler sizin inandıklarınızı tanımıyoruz."
İmam kibirlerine yediremeyenler «— Biz de sizin iman getirdiğiniz şeyi tanımıyoruz» dediler.
Büyüklük taslayanlar da (o zaman), “Muhakkak biz sizin inandığınızı inkâr edenleriz!” dediler.
Büyüklük taslayanlar, “Şüphesiz biz de sizin iman ettiğinizi inkâr edicileriz” dediler.
Buna karşılık, üstünlük taslayanlar, “Fakat biz, sizin bu inandıklarınızı kesinlikle reddediyoruz! Çünkü evrensel adâlet, doğruluk, erdemlilik, fedâkârlık, hak, hukuk gibi safsatalarla keyfimizi bozmaya hiç niyetimiz yok!” dediler.
Büyüklenmiş olanlar:
-“Biz, sizin inandıklarınızı inkâr etmekteyiz” dedi.
Üs düzey yöneticiler: " Biz zaten sizin Tanrı’nızı kabul etmiyoruz " dediler,
Büyüklük taslayanlar; “Biz de sizin inandığınızı inkâr edenleriz.” dediler.
Büyüklük taslayanlar: “Biz de sizin inandığınızı inkâr ediyoruz.” dediler.
Büyüklük peşinde olanlarsa: “Bakın” dediler, “sizin o kadar emin olduğunuz şeyi biz asla doğru bulmuyoruz!”
Büyüklük taslayanlar ise: – Biz de sizin iman ettiklerinize inanmıyoruz, dediler. 10/72
Büyüklük taslayanlarsa, “Biz” dediler, “sizin iman etmeye değer bulduğunuz şeyin inkârcısıyız!”
Elebaşları ise "Doğrusu biz sizin inandığınız şeye (o devenin bir mucize olduğuna) inanmıyoruz ve (Salih'in peygamber olduğunu da) inkar ediyoruz" dediler.
Büyüklük taslayanlar: "Biz, sizin iman ettiğinizi inkar eden leriz!" dediler.
Kendilerini büyük görenler ise dedi ki: «Biz muhakkak sizin o imân ettiğiniz şeye kâfirleriz.»
O kibirlenenler ise, “Doğrusu, biz sizin iman ettiğiniz şeyi inkâr ediyoruz. ” dediler.
Büyüklük taslayanlar: "Biz, sizin inandığınızı inkar edenleriz!" dediler.
Îmândan kibir idenler: "Biz de sizin îmân itdiğinizi inkâr ve küfür iyleriz" didiler.
Kendilerini büyük görenler: “Biz de sizin inancınızı tanımıyoruz” dediler.
Büyüklük taslayanlar ise:-Biz de sizin iman ettiklerinizi tanımıyoruz, dediler.
Büyüklük taslayanlar ise, “Sizin inandığınız şeyi biz reddediyoruz” dediler.
Kibre sapanlar şöyle konuştu: "Biz sizin inandığınızı inkâr edenleriz."
eyitti anlar kim boyun virmediler “bayıķ biz aña kim inanduñuz aña kāfirlerüz.”
Eyitdi anlar kim ululandılar: Taḥḳīḳ biz ol nesneyi kim siz inanduñuz kāfir‐lerüz, ya‘nī inanmazuz.
(Təkəbbür üzündən iman gətirməyi) özlərinə ar bilənlər: “Sizin inandığınıza (Salehin peyğəmbərliyinə) biz inanmırıq!” – dedilər.
Those who were scornful said : Lo! in that which ye believe we are disbelievers.
The Arrogant party said: "For our part, we reject what ye believe in."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |