Fekeżżebûhu feenceynâhu velleżîne me’ahu fî-lfulki veaġraknâ-lleżîne keżżebû bi-âyâtinâ(c) innehum kânû kavmen ‘amîn(e)
Fakat onlar, onu inkar ettiler, yalancı saydılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık ve ayetlerimizi yalanlayanları suya boğduk. Şüphe yok ki onlar kör bir kavimdi.
(Buna rağmen) Onu yalanladılar. Biz de onu ve (inanıp) gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları da suda boğup batırdık. Çünkü onlar (gerçeklere karşı) kör (akılsız ve vicdansız) bir kavimdi.
Ve bu uyarıya rağmen onu yalanladılar ve bunun üzerine biz de, onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık; ayetlerimizi yalanlıyanları ise suda boğduk; gerçekten kör bir topluluktu onlar.
Onlar onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları da (suda) boğduk. Şüphesiz onlar görmeyen bir topluluk idiler.
Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları suda-boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi.
Bunun üzerine Nûh'u tekzip ettiler. Biz de Nûh'u ve kendisiyle bareber gemide bulunanları kurtardık; ve âyetlerimizi yalanlıyanları (tufan ile) boğduk. Çünkü onlar, basiretleri körleşmiş bir kavim idiler.
Fakat onlar, onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Ve ayetlerimizi yalanlayanları suda boğduk. Şüphesiz onlar kör bir toplum idiler.
Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar manen kör bir kavim idiler.
Onu yalanladılar, biz hem onu, hem de onunla gemide olanları hemen kurtarıp, bizim âyetlerimizi yalanlamış olanları suda boğdurduk, onlar kör bir ulustular,
(Bunca uyarılara rağmen) onu yalancılıkla suçlamaya devam ettiler. Bunun üzerine, Biz de (büyük bir tufan gönderdik ve) onu ve gemide beraberinde olan (inanan)ları kurtardık. Ayetlerimizi yalan sayanları da suda boğduk. Çünkü onlar gerçekten, (gönül gözleri) kör (olmuş inatçı ve zalim) bir toplum idiler.
Fakat kavmi ânı tekzîb itdiler. Biz ânı ve ma’iyyetindekileri bir gemi ile kurtardık ve bizim âyâtımıza yalan diyenleri tûfânla boğduk kör bir kavim idi?
Onu yalanladılar; biz de onu ve gemide beraberinde olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları suda boğduk, çünkü onlar kör bir milletti.*
Derken kavmi onu yalanladı. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar (vicdanları hakka kapalı) kör bir kavim idiler.
Onu yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık; âyetlerimizi asılsız sayanları da suda boğduk! Çünkü onlar gerçeği göremeyen bir kavim idiler.
Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler.
Onu yalanladılar. Bunun üzerine onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Onlar kör bir halktı.
O'nu yalanladılar, biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar, kalb gözleri körleşmiş bir kavim idiler.
Bunun üzerine onu tekzib ettiler, biz de kendisini ve ma'iyyetinde iyman edenleri gemide necâta erdirdik de âyetlerimizi tekzib edenleri garkeyledik, çünkü bunlar basıyretleri körelmiş bir kavm idiler
(Bunun üzerine) onu (Nûh’u) yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, âyetlerimizi yalan sayanları (ise, cezaya müstahak oldukları için) suda boğduk. Şüphesiz onlar (hakkı inkâr eden, manen) kör bir kavimdi.
Derken, halkı onu yalanladı. Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayanları da boğduk. Onlar gerçeği görmeyen bir kavimdi.
Bunun üzerine onu yalanladılar. Biz de kendisini ve beraberinde gemide bulunanları selâmete erdirdik, âyetlerimizi yalan sayanları (tuufan ile) doğduk. Çünkü onlar (kalb gözleri) kör (olan) bir kavm idiler.
Buna rağmen onu yalanladılar; bunun üzerine (biz de) onu ve onunla berâbergemide bulunanları kurtardık; âyetlerimizi yalanlayanları ise suda boğduk. Çünki onlar(basîret cihetiyle) kör bir kavim idiler.
(Bunca uyarılara rağmen) onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık. Âyetlerimizi yalanlamış olanları da suda boğduk. Şüphesiz onlar (manevi gözleri ve vicdanları hakka kapalı) kör bir kavim idiler.*
Nuh’u yalanladılar ve bizde onu ve onunla beraber olanları bir gemi ile kurtardık. Sonra ayetlerimizi yalanlayanları da (suların içinde) boğduk. Çünkü onlar (elçinin getirdiklerine) körleşmiş bir toplumdu.
Bunun üzerine onu yalancı yerine koydular. Biz de onu, onunla birlikte bulunanları gemiyle kurtardık. Belgelerimizi yalan sayanları da suda boğduk. Çünkü onlar doğruyu görmiyen kimseler idiler.
Onu yalancı saydılar. Bunun üzerine biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık. Âyetlerimizi yalan sayanları suda boğduk; çünkü onlar kör bir kavim idiler.
Onu yalanladılar. Biz de onunla beraber gemide bulunanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları da boğduk. Çünkü onlar gerçekten de kör²⁰ bir topluluk [kavm] idiler.
Onu yalanladılar; biz de onu ve gemide beraberinde olanları kurtardık ve ayetlerimizi yalan sayanları suda boğduk. Şüphesiz onlar basiretleri körelmiş bir topluluk idiler.
Ama bunca öğüt ve uyarılara rağmen, onu yalancılıkla suçladılar. Bunun üzerine,tüm ülkeyi sular altında bırakan büyük bir tufan gönderdik ve hem onu, hem de onunla birlikte gemiye binen müminleri boğulmaktan kurtardık, ayetlerimizi inkâr edenleri ise sulara gömerek boğduk! Çünkü onlar, gerçekten kalpleri katılaşmış, gönül gözleri kör olmuş inatçı, zalim ve azgın bir toplum idiler!
Ve aradan yıllar geçti, yeni nesiller geldi. İsimler ve şekiller değişti, fakat değişmeyen tek şey vardı; hak ile bâtılın amansız mücâdelesi:
Bunun üzerine onu yalanladılar. Onu ve Gemi’de birlikte olanları kurtardık. Âyetlerimizi yalanlamış kimseleri suda boğduk. Onlar, körleşmiş bir kavimdi.
Derken onu yalanladılar. Biz de onu, yanındakilerle birlikte gemiye alıp kurtardık. sözlerimizi inkar edenleri ise sulara gömdük. Gerçekten körcahil bir millet idiler...
Nuh’u yalanladılar. Biz de Nuh’u ve onunla beraber olanları kurtardık! Ayetlerimizi yalanlayanları suda boğduk! Çünkü onlar gerçekleri görmek istemeyen kör bir topluluktu!
(Kavmi Nuh’u) yalanlamış, biz de onu ve onunla birlikte olanları gemide kurtarmıştık; ayetlerimizi yalanlayanları da (denizde) boğmuştuk! Şüphesiz ki onlar kör bir toplumdu. [*]
Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları, kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar gerçekleri görmeyen bir toplum idiler.
Ve [Bu uyarıya rağmen] o’nu yalanladılar! Ve bunun üzerine Biz de o’nu ve gemide o’nunla beraber olanları kurtardık; ayetlerimizi yalanlayanları ise (suda) boğduk; gerçekten kör bir topluluktu onlar! ⁴⁷
Sonunda onu yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları boğulmaktan kurtardık. Ayetlerimiz karşısında yalana sarılanları da suda boğduk. Zira onlar (uyarı ve öğütlerimi görmek istemeyen) kör bir toplum idi. 11/40- 41
En sonunda onu yalanladılar. Bunun üzerine Biz de onu ve onunla birlikte gemide bulunanları kurtardık; âyetlerimizi yalanlayanları ise boğulmaya terk ettik: Onlar gerçekten de kör bir topluluk idiler.
(Bu uyarılara rağmen kavmi Nuh'u) Yalancı saydılar, (sen peygamber değilsin bize yalan söylüyorsun, dediler) Biz de onu ve onunla beraber gemide olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları ise suya gark ettik, (boğduk) çünkü onlar kör bir kavim olmuşlardı. (Kalpleri kapkara kesilmiş, zerre iman nuru kalmamış, basiret elde ederek gerçekleri görebilmekten yoksun kalmışlardı)
O’nu yalanladılar, biz de O’nunla berebar gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler.
Bunun üzerine O'nu tekzîp ettiler. Biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide olanları kurtardık. Âyetlerimizi tekzîp edenleri de garkettik. Çünkü onlar bir kör kavim olmuşlardı.
Onlar Nûh'u yalancı saydılar. Biz de onu ve yanında olanları gemide kurtardık, âyetlerimizi yalan sayanları ise boğduk. Çünkü onlar, basîretleri körelmiş kimselerdi. [29, 15; 71, 25]
O'nu yalanladılar, biz de O'nunla berebar gemide bulunanları kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler.
Sonra onu yalancı yerine koydular. Biz de onu ve onunla birlikte olanları gemiyle kurtardık. Ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılanları da suda boğduk. Çünkü onlar körlük eden bir topluluktu.
Fakat, onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Onlar, kör bir toplumdu.
Onlar Nuh'u yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık; âyetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Çünkü onlar, bir körler güruhu idi.
Onu yalanladılar. Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri gemi içinde kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları boğduk. Gözleri görmez bir topluluktu onlar.
pes yalan duttılar anı. pes ķurtarduķ anı daħı anları kim anuñ-ile-y-ıdı gemi içinde daħı ġarķ eyledük anları kim yalan duttılar āyetlerümüzi. bayıķ anlar oldılar-ıdı bir ķavm kör göñüllüler.
Pes yalanladılar Nūḥı, pes ḳurtarduḳ anı daḫı anlar kim bilesinçe‐y‐idigemi içinde. Daḫı ġarḳ eyledük anları ki yalanladılar bizüm āyetlerümizi.Taḥḳīḳ anlar‐ıdı gözsüz ḳavm.
Buna görə onlar (Nuhu) yalançı hesab etdilər. Biz də onu və onunla birlikdə gəmidə olanları xilas etdik. Ayələrimizi təkzib edənləri isə (tufan vaxtı) qərq etdik (suda boğduq). Onlar, həqiqətən, kor bir camaat idilər.
But they denied him, so We saved him and those with him in the ship, and We drowned those who denied Our token Lo! they were blind folk.
But they rejected him, and We delivered him, and those with him, in the Ark: but We overwhelmed in the flood those who rejected Our signs. They were indeed a blind people!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |