25 Ocak 2025 - 25 Receb 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 37. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Femen azlemu mimmeni-fterâ ‘ala(A)llâhi keżiben ev keżżebe bi-âyâtih(i)(c) ulâ-ike yenâluhum nasîbuhum mine-lkitâb(i)(s) hattâ iżâ câet-hum rusulunâ yeteveffevnehum kâlû eyne mâ kuntum ted’ûne min dûni(A)llâh(i)(s) kâlû dallû ‘annâ veşehidû ‘alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(e)

Yalan yere Allah'a iftira edenden, yahut onun ayetlerini inkar eyleyenden daha zalim kimdir ki? Kitaptan nasipleri neyse erişecek onlara; sonunda canlarını almak için elçilerimiz, onlara gelip çatınca Allah'ı bırakıp da kulluk ettiğiniz, kendilerini çağırıp durduğunuz putlar Nerede diyecekler. Onlar da kaybolup gittiler diyecekler ve kafir olduklarına dair kendileri, kendilerinin aleyhinde tanıklık edecekler.

O halde, Allah’a karşı yalan uydurup asılsız iftira ve iddialar ortaya atanlardan, veya (O’nun) ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? (Azıcık ilimleriyle) Kitaptan kendilerine bir pay erişenler (ve bilgiç geçinip dini hükümleri dejenere edenler) de bunlardır. Nihayet elçilerimiz (ölüm meleklerimiz), hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara: "Allah’tan başka taptıklarınız (menfaat umarak ve zararından korkarak kendilerine sığınıp uşaklık yaptıklarınız, hani) nerede?" diye soracaklardır. (Bu soruyu bin pişmanlıkla:) "Onlar bizi (yüzüstü) bırakıp-kayboldular" diye yanıtlayacaklardır. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten nankör kâfirler olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik yapacaklardır.

Kendi asılsız uydurmalarını, Allah'a yakıştıran ya da Allah'ın ayetlerini yalanlamaya kalkışan kimselerden daha zalim kim olabilir? Onlara hayatta nasib olarak her ne yazılmışsa, kendilerini bulacaktır. Sonunda canlarını almak için elçilerimiz geldiklerinde onlara: “Hani nerede Allah'tan başka çağırıp durduğunuz varlıklar?” diyecekler. Ve o günahkarlar: “Bizi yüzüstü bıraktılar” diye karşılık verecekler. Böylece Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kimseler olduklarına, kendileri kendi aleyhlerine tanıklık etmiş olacaklar.

Allah adına yalan uydurandan, Allah'ın âyetlerini, Kur'ân'ını, ilkelerini yalanlayanlardan daha zâlim kimler olabilir? Can alarak ölümü gerçekleştiren elçilerimiz, melekler kendilerine gelinceye kadar kitapta, Levh-i Mahfuz'da yazılı olan kısmetleri, payları, onlara, işte onlara verilmiş olur. Melekler, onların ruhlarını alarak ölümlerini gerçekleştirirken:
“Allah'ın dışında kulu durumundaki, yalvarmakta olduğunuz tanrılar nerede?" derler. Onlar da:
“Onlar bizi ortada bırakıp, kayboldular" derler. Kendilerinin, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir olduklarına, kendi aleyhlerine birbirlerinin aleyhine bizzat şâhitlik ederler

bk. Kur’ân-ı Kerim, 10/69-70; 31/23-24.

Allah'a karşı yalan uydurandan yahut O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap'tan nasipleri ulaşır. Elçilerimiz canlarını almak üzere geldiklerinde onlara: "Allah'tan başka taptıklarınız nerede?" derler. Onlar da: "Bizim yanımızdan kayboldular" derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.

Öyleyse, Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Kitap'tan kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki: 'Allah'tan başka taptıklarınız nerede?' 'Onlar bizi (yüzüstü) bırakıp-kayboldular' diyecekler. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten kâfirler olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler.

Çünkü Allah'a bir yalan uydurup atan veya onun âyetlerine yalan diyen kimseden daha zalim kim olabilir? Onlara kitabdan (kaderden) nasibleri erişecektir. Nihayet elçilerimiz (göndereceğimiz melekler), canlarını almak üzere, onlara geldikleri zaman, şöyle diyecekler: “- Allah'ı bırakıp da tapındığınız putlarınız nerede? “ Onlar şöyle cevap verecekler: “- O putlar, bizi bırakıp kayboldular.” Onlar, kendi aleyhlerine, kâfir olduklarına şahidlik edeceklerdir.

Allah’ın ayetlerini yalanlayan ve yalan yere Allah’a iftira edenden daha zalim kim olabilir? Kader kitabından nasipleri ne varsa, onlara ulaşacaktır. Ta ki ölüm elçileri gelip onların canlarını alıncaya kadar.. Onlara: “Allah’tan başka ibadet ettikleriniz şeyler nerede?” diye sorarlar. Onlar: “Bizden kayboldular,” diye cevap verirler. Ve kendilerinin gerçeği inkâr ettiklerine dair aleyhlerine şahitlik yaparlar.

Allah'a iftira eden ya da O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim vardır? Onlara kitaptaki nasipleri erişecektir. Nihayet elçilerimiz gelip canlarını alırken, “Hani, Allah'tan başka yalvardıklarınız nerede?” dediklerinde, “Bizden kayboldular” dediler ve kendi aleyhlerine kendilerinin kâfir olduklarına şâhitlik ettiler.

Yalan yere Allaha iftiracıdan, ya da onun âyetlerin yalanlayandan daha zalim kim olur? Onlar defterdeki paylarını bulurlar, bizim elçilerimiz gelip de, canlarını aldıkları sırada: «Nerde Allahtan özge tapmış olduklarınız?» diye sorduklarında, «Onlar bizden uzaklaştı» diyeceklerdir, onlar, kendilerinin kâfir olduklarına tanıklık edecektir

(Uydurduğu hükümleri Allah'a nispet ederek) Allah adına yalan uyduran veya O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? (Onların) kaderden nasipleri (ne ise) kendilerine ulaşacaktır. Melekler gelip canlarını alırken onlara: “Hani, nerde Allah'tan başka yalvarıp durduğunuz varlıklar?” dediklerinde: “Onlar bizi bırakıp kayboldular!” diye karşılık verecekler ve (böylece) hakkı inkâr eden kimseler oldukları konusunda kendi aleyhlerine tanıklık etmiş olacaklar.

Bkz. 18/49, 48/28Yani, diğer bütün insanlar gibi onlar da yaşadıkları sürece, Allah’ın ezelî takdirinde kendileri için bilinen iyi ya da kötü, nasiple... Devamı..

Allâh’a iftirâ idenden ve âyâtını tekzîb iyliyenden daha zâlim kim vardır? Bu âdemlere ezelî kitâba tevfîkan dünyâ emvâlinden bir kısmı virilecekdir o vakte kadar ki bizim rasûllerimiz ruhlarını kabz itdikleri vakit kendilerine "Allâh’dan gayrı tapdığınız şeyler nerededir?" diyu soracaklardır. Ânlar da gâib oldı diyecekler. Ve bu vechile kâfir olduklarını kendileri de ikrâr ideceklerdir.

Allah'a karşı yalan uyduran veya ayetlerini yalan sayandan daha zalim kimdir? Kitap'daki payları kendilerine erişecek olanlar onlardır. Elçilerimiz canlarını almak üzere geldiklerinde onlara, "Allah'tan başka taptıklarınız nerede?" deyince, "Bizi koyup kaçtılar" derler, böylece inkarcı olduklarına kendi aleyhlerine şahidlik ederler.

Kim, Allah’a karşı yalan uyduran veya O’nun âyetlerini yalanlayanlardan daha zalimdir? İşte onlara kitaptan (kendileri için yazılmış ömür ve rızıklardan) payları erişir. Sonunda kendilerine melek elçilerimiz, canlarını almak için geldiğinde, “Hani Allah’ı bırakıp tapınmakta olduğunuz şeyler nerede?” derler. Onlar da, “Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular” derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.

Allah’a iftira eden veya O’nun âyetlerini asılsız sayandan daha zalim kim vardır! Onlar kendileri için yazılmış nasiplerini elde ederler. Sonunda elçilerimiz gelip canlarını alırken, “Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz tanrılarınız nerede?” derler. “Bizden sıvışıp gittiler” diye cevap verirler. Ve (dünyadayken) kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.

Allah'a iftira eden ya da O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! Onların kitaptaki nasipleri kendilerine erişecektir. Sonunda elçilerimiz (melekler) gelip canlarını alırken «Allah'ı bırakıp da tapmakta olduğunuz tanrılar nerede?» derler. (Onlar da) «Bizden sıvışıp gittiler» derler. Ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.

ALLAH'a yalan iftira edenden veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onların kitapta anlatılan payları kendilerine erişecektir. Elçilerimiz kendilerine gelip canlarını alırken: "ALLAH'ın dışında taptıklarınız nerede," dediklerinde, "Bizi terkettiler," derler. İnkarcı olduklarına dair kendi aleyhlerinde tanıklık ederler.

Allah'a karşı yalan uyduran yahut âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap'tan nasipleri erişir. Canlarını alacak elçilerimiz gelince onlara: "Allah'tan başka taptıklarınız nerede?" derler. Onlar: "O taptıklarımız bizden sapıp ayrıldılar." derler. Böylece kendilerinin kâfir olduklarına bizzat şahitlik ederler.

Zira bir yalanı Allaha iftirâ eden veya onun âyetlerine yalan diyen kimseden daha zâlim kim olabilir? Bunlara kitâbdan nasîbları irirşir, nihayet kendilerine göndereceğimiz Melekler gelib canlarını alırlarken, hani o, Allahı bırakıb da taptıklarınız nerede? Dediklerinde «onlar bizi bıraktılar da gaib oldular» derler ve kâfir idiklerine kendi aleylerinde şâhidlik ederler

*Allah adına yalan uydurandan yahut O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Onlara kitaptan (levh-i mahfûzda yazılı bulunan) nasipleri (rızıkları, ecelleri muhakkak) ulaşacaktır. Nihâyet elçilerimiz (vazifeli meleklerimiz) canlarını alırken onlara, “Allah’tan başka yalvardığınız (taptığınız) şeyler hani neredeler?” (diye soracaklar,) onlar da, “Bizi bırakıp kayboldular!” diyecekler ve böylece kendilerinin kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik edecekler.

* “Allah adına yalan uydurandan yahut O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir?”; Âyet-i kerîmedeki soru, esasında kâfirleri kınama ve a... Devamı..

Allah'a iftira eden veya O'nun ayetlerini yalanlayandan daha haksız kim olabilir? Kitaptaki nasipleri onlara erişecektir.¹ Nihayet resullerimiz², canlarını almak için onlara geldiğinde, “Allah'tan başka yakardığınız ilahlar nerede.” Dediklerinde; onlar da: “Onlar bizden uzaklaşıp gittiler.” dediler. Ayetlerimizi yalanlayan nankörler olduklarına dair kendi aleyhlerinde tanıklık ettiler.

1- Onlar için belirlenen süre tamamlanacaktır. 2- Elçilerimiz.

O halde Allaha karşı (demediğini söyledi diye) yalan uydurub atandan, yahud Onun âyetlerini yalan sayandan daha zaalim kimdir? Onların kitabdan nasıybleri (ne ise) kendilerine erişecekdir. Nihayet elçi (melek) lerimiz, canlarını almak üzere onlara geldikleri vakit diyecekler ki: «Allâhı bırakıb da tapa geldiğiniz (tanrılarınız) nerede»? (Cevaben şöyle) diyecekler: «Onlar bizi bırakıb gaaib oldular». Kendileri kendi aleyhlerine, muhakkak küfredenler olduklarına, şâhidlik edeceklerdir.

O hâlde Allah'a bir yalan iftirâ eden veya âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? İşte onlar yok mu, kendilerine kitabdan (mukadderâtlarından) olan nasibleri erişecektir. Nihâyet canlarını almak üzere elçilerimiz (ölüm melekleri) onlara geldikleri zaman derler ki: “Allah'ı bırakıp da tapmakta olduğunuz şeyler nerede?” (Onlar ise:)“Bizden kaybolup gittiler!” derler ve gerçekten kendilerinin kâfir kimseler olduklarına dâir kendi aleyhlerine şâhidlik ederler.

Allah’a yalan uydurup iftira etmiş veya O’nun âyetlerini yalanlamış olandan daha zalim (yani yanlış yolda olup hak ve doğruluktan daha uzak,) kim olabilir? İşte onlara kitaptan (kendileri için yazılmış ömür ve rızıklardan) payları erişir. Ta ki ölüm elçilerimiz gelip onların canlarını alıncaya kadar. (Ahiret gününde ise görevli melekler:) Onlara: “Allah’ın yanı sıra yakarıp yalvardıklarınız nerede?”diyecekler. Onlar (da bugün bize hiçbir faydaları olmadan) bizden (bizim ümidimiz olmaktan çıkıp) kayboldular (artık onlardan bir beklentimiz de yok) diyecekler ve gerçekten de onlar (o gün) kendi aleyhlerine, kendilerinin inkârcı olduklarını ikrar (itiraf) ederler. *

(*) Not: Ölen insanların sorgusu öldüğü an değil, Kur’an’a göre ahirette olacaktır. Ayrıca nice insanların canları bir anda çıkıp ölmektedirler: Örneğ... Devamı..

Allah adına yalan uyduran ve ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? İşte böyleleri, kitapta onlar için belirlenen payların onlara kavuştuğu kimselerdir. Canlarını almaya geldiklerinde elçilerimiz onlara “Allah’dan başka yalvardıklarınız şimdi nerede ?” diye sorduklarında, onlarda “Bizden uzaklaşıp kayboldular” diyecekler. İşte o anda inkârcı olduklarına kendi nefisleri üzerine şahit olacaklar.

Öyleyse, Allah’a karşı yalan uyduran, belgelerimizi yalan sayandan daha kıyıcı kim olabilir? Onlar Kütük’te yazılı olan paylarını alacaklardır. Elçilerimiz onların canlarını almaya gelince: "Hani, Allah’tan başka taptığınız putlar nerede?" diyecekler. Onlar da: "bizi bırakıp gittiler" diyecekler. Allah’ı tanımaz olduklarına yine kendileri tanıklık etmiş olacaklardır.

Allah/a kendiliklerinden yalan uyduranlardan veya âyetlerini yalan sayanlardan daha zalim kim olabilir? Onlar yazılıp mukarrer olan [⁶] nasiplerine nâil olurlar. Nihayet onlara canlarını alacak [⁷] elçilerimiz gelince «— Tanrıdan başka taptıklarınız nerededir» diyecekler. Onlar «— O taptıklarımız bizlerden kaybolup gittiler [⁸]» derler; kendilerinin kâfir olduklarına şehadet ederler.

[6] Veya Levh-i Mahfuz'da sabit olan.[7] Veya yevm-i kıyamette onları Cehenneme ilka için hesaplarını tamamlayacak.[8] Böyle bir zamanda onları göremi... Devamı..

Allah’a karşı yalan uydurandan veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? Kitap’taki nasipleri/ payları kendilerine erişecek olanlar işte onlardır. Elçilerimiz canlarını almak üzere yanlarına geldiklerinde onlara, “Allah’ın dışında çağırıp/yalvarıp durduklarınız nerede?” deyince onlar, “Onlar bizi terk edip gittiler/sapıp kayboldular [dallû]” derler. Böylece onlar, kendilerinin şüphesiz kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.

Allah'a karşı yalan uyduran veya ayetlerini yalan sayandan daha zalim kimdir? Yazılmış (takdir edilmiş) payları kendilerine erişir. Sonunda elçilerimiz canlarını almak üzere geldiklerinde onlara, “Allah'tan başka taptıklarınız nerede?” diye sorarlar. Onlar ise “bizi (yüzüstü) bırakıp kayboldular” derler. Böylece kâfir olduklarına kendi aleyhlerine şahitlik ederler.

Öyle ya, uydurduğu hükümleri Allah’a nispet ederek Allah adına yalan uyduran yâhut O’nun ayetlerini inkâr edenlerden daha zâlim kim olabilir? Bunlar, tüm canlılar için takdir edilmiş ilâhî yazgıdan paylarına düşeni alacak ve dünyanın gelip geçici nîmetlerinden azıcık faydalanacaklardır. Nihâyet ölüm melekleri olan elçilerimiz, canlarını almak üzere yanlarına gelince, onlara, “Hani nerede, Allah’ı bırakıp da kendilerine yalvarıp yakardığınız varlıklar?” diye soracaklar. Buna karşılık onlar, pişmanlık ve çaresizlik içinde “Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular!” diyecek ve hakîkati inkâr etmiş olduklarına, son nefeslerinde bizzat kendileri şâhitlik edecekler.

Allah’a yalan uydurmuş veya O’nun âyetlerini yalanlamış kimseden daha zâlim kimdir? Kitap’tan nasipleri / payları onlara ulaşır. Sonunda bizim vefat ettiren elçilerimiz onlara geldiği zaman:
“Allah’tan başka yalvarıyor olduğunuz şeyler nerede?” dediler.
“Bizden saptılar” dediler; onların kâfir olduklarına kendi nefisleri aleyhinde şahidlik ettiler.

Uydurduğu yalanı Allah'a mal ederek Allah kelâmını ayaklar altına alandan daha zalim kim olabilir? Bir gün yazılı belgeler kendilerine sunulacak: Bir gün meleklerimiz onların canlarını almaya gelecekler ve: " Allah’a rağmen yalvardığınız öteki tanrılarınız nerede? " diye soracaklar. " Bizi ekip gittiler " diyecekler ve inkarcı olduklarını dilleriyle itiraf edecekler.

Allah’a karşı yalan uyduran ya da ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara kitapta yazan cezalar mutlaka verilecektir. Elçilerimiz onların canlarını alırken: "Allah’ı bırakıp yalvardığınız ilahlarınız nerede?" derler. Onlar: "Bizden kayboldular." der. Kendi aleyhlerine inkâr edenlerden olduklarına şahitlik ederler.

Allah’a yalan uyduran veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir ki! [*] Onlara, kitapta (yazılı olan azaptan) payları ulaşacaktır. Sonunda onları vefat ettirecek elçilerimiz (melekler) [*] kendilerine geldiğinde “Allah’ın peşi sıra yalvardıklarınız nerede?” diyeceklerdir. Onlar da kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederek “Bizden kaybolup gitmişler!” diyeceklerdir. [*]

Yüce Allah’a yalan yakıştıranlarla ilgili benzer kullanımlar: Âl-i İmrân 3:94; En‘âm 6:21, 93, 144, 157; Yûnus 10:17; Hûd 11:18; Kehf 18:15; ‘Ankebût ... Devamı..

Yalanlarını Allah’a yakıştırandan¹ veya Onun âyetlerini yalanlayandan² daha zâlim kim olabilir? Onlara kendileri için takdir edilen nasipleri mutlaka ulaşır. Sonunda meleklerimiz canlarını almaya gelince onlara: “Allah’tan başka o, kendilerine yalvardıklarınız nerede?” derler. Onlar da: “Onlar bizden (uzaklaşıp) kayboldular.” derler ve kendi aleyhlerine, kendilerinin kâfir olduklarına şâhitlik ederler.

1 Allah’ın âyetlerini bozan, keyfine göre anlayan, Allah demediği halde dedi diyen beyinsizlerden…2 Allah’ın âyetlerini saklayan, beğenmeyen, alternat... Devamı..

Kendi asılsız uydurmalarını Allah’a yakıştıran ya da Allah’ın ayetlerini yalanlamaya kalkışan kimselerden daha zalim kim olabilir? Onlara [hayatta] nasip olarak her ne ki yazılmışsa kendilerini bulacaktır; ²⁷ tâ ki, canlarını almak için elçilerimiz gelip [de] onlara: “Hani, nerde Allah’tan başka çağırıp durduğunuz varlıklar?” deyinceye kadar. Ve [günahkarlar]: “Bizi yüzüstü bıraktılar!” diye karşılık verecekler; ve [böylece], hakkı inkar eden kimseler oldukları konusunda kendi aleyhlerine tanıklık etmiş olacaklar.

27 Lafzen, “[İlahî] kitaptaki (el-kitâb) payları onlara ulaşacaktır.”: Yani, diğer bütün insanlar gibi onlar da ömürleri içinde, Allah’ın ezelî takdir... Devamı..

Kendi uydurduğunu Allah’a isnat ederek iftira eden ve ayetlerimiz karşısında yalana sarılandan daha zalim kim vardır? Onların kitaptan/yasadan nasipleri kendilerine ulaşacaktır. İşte o zaman elçilerimiz onların canlarını almaya gelince: – Nerede Allah ile aranıza koyup dua ile yalvarıp yakardıklarınız? Diye soracaklar. Onlar da: – Bizi yüz üstü bırakıp uzaklaştılar, diyerek kâfir oldukları hakkında kendi aleyhlerine şahitlik etmiş olacaklar. 6/93, 10/17, 11/18- 19, 29/69, 4/97, 8/50, 23/99…101, 47/27

Kendi uydurduklarını Allah’a isnat eden ya da O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim biri olabilir mi? Bu tipler için yazılan (ceza)lardan onların payına düşen gelip onları bulacak: En sonunda canlarını almak için elçilerimiz geldiğinde, onlara “Nerede Allah’ı bırakıp da kendilerine yalvarıp yakardıklarınız?” diye soracak. Onlar (ise) “Bizi yüzüstü bıraktılar!” cevabını vererek, hakikati ısrarla inkâr etmeleri konusunda yine kendi aleyhlerine tanıklık edecek.[¹¹⁸³]

[1183] Küfür fıtrata yabancılaşmaktır. Fıtratına yabancılaşan kendisiyle tanışamaz, kendisiyle tanışmayan ise kendisine tanık olamaz.

Allah'a karşı yalan uyduran ve O'nun ayetlerini yalan sayanlardan daha zalim kim olabilir? Onlara kitaptan (Levlı-i Mahfuz’dan) nasipleri erişir. ("İnkar edeni az bir süre geçindiririm"- Bakara /126- ayeti uyarınca, dünya nimetlerinden kısmetlerini alırlar ama) Sonunda canlarını alacak elçi meleklerimiz geldiğinde onlara: "Hani, Allah'ı bırakıp da tapınıp durduğunuz nesneler (o ilahlar) nerede? (Gelsinler de sizi bu ölümden ve ahirette başınıza gelen azaptan kurtarsınlar bakalım)” diyecekler, (bunun üzerine onlar da) "Taptıklarımız bizi bırakıp gittiler, (bize yardım etmediler)" diye cevap verecekler ve (böylece) onlar gerçekten kafir olduklarını itiraf ederek -kendi aleyhlerine- şahitlik edeceklerdir.

Allah’a karşı yalan uyduran veya O’nun âyetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? İşte onlara kayıt altına alınmış payları erişir. Taki (melek) elçilerimiz canlarını almak için geldiğinde, "Hani Allah’ı bırakıp yalvarmakta olduklarınız nerede?" derler. Onlar da, "Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular" ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.

Artık daha zalim kimdir o kimseden ki, yalan yere Allah Teâlâ'ya iftirada bulunmuş veya O'nun âyetlerini tekzîp etmiş olur. Onlar yok mu, onlara kitaptan nâsipler erişecektir. Nihâyet onlara elçi meleklerimiz gelip onların canlarını alırlarken derler ki: «Allah'tan başka kendilerine tapındıklarınız nerede?» Onlar da diyeceklerdir ki: «Taptıklarımız bizi bırakıp kayboldular». Ve onlar kendi nefisleri aleyhine kendilerinin şüphesiz kâfirler bulunmuş olduklarını itiraf ve şehâdette bulunacaklardır.

İftira ederek, Allah'ın söylemediği bir sözü O'na mal eden, yahut Allah'ın âyetlerini yalan sayan kimseden daha zalim biri olabilir mi? Kaderden nasipleri ne ise, onlara erişecektir. Nihayet elçilerimiz (ölüm melekleri) gelip canlarını alırken: “Hani nerede o Allah'tan başka taptıklarınız? ” dediklerinde “Onlar bizden uzaklaşıp ortadan kayboldular. ” derler. Böylece kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler. [10, 69-70; 31, 23-24]

Allah'a yalan uyduran, ya da O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitaptan nasipleri erişir (ezelde kendileri için ne rızık takdir edilmişse onu alır ve kendilerine yazılmış süre kadar yaşarlar); nihayet (ömürleri tükendiğizaman) melek elçilerimiz gelip canlarını alırken: "Hani Allah'tan başka yalvardıklarınız nerede?" dediklerinde: "Bizden sapıp, kayboldular" dediler ve kendi aleyhlerine, kendilerinin kafir olduklarına şahidlik ettiler.

Allâh Te'âlâ'ya yalan yere iftirâ iden ve âyetlerini tekzîb iyleyen kimselerden daha zâlim kim vardır? (Yokdur) Onlar kitâb-ı mukadderâtında yazılı olan nasîblerine nâil olurlar. Onların ruhlarını kabz içün rasûllerimiz (meleku'l mevt) geldikde: "Allâh'dan başka kendilerine 'ibâdet iylediğiniz putlar nerededir?" dirler, onlar da: "Bizden zâyi' oldılar. (Yanımızdan gâib olub görünmez oldılar)" cevâbını virirler ve kendi 'aleyhlerine, kâfir olduklarına şehâdet iderler.

Bir yalanı Allah’a atfeden veya âyetleri karşısında yalana sarılandan daha yanlış yapan kim olabilir? Defterlerinde yazılı suçlarının cezası onları bulacaktır[*]. Elçilerimiz canlarını almaya gelince: “Hani o Allah’tan önce yardıma çağırdıklarınız?” diyecekler, onlar da “Kaybolup gittiler!” diye cevap vereceklerdir. Kendilerinin kafir olduklarına bizzat şahitlik edeceklerdir.

[*] Bkz.: Kehf 18/49

Öyleyse Allah hakkında yalan uydurandan veya O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Bunlara kitaptan nasipleri ne ise ulaşacaktır. Nihayet; elçilerimiz canlarını almaya gelince:-Nerede, Allah'ın dışında yalvardıklarınız? diye soracaklardır. Onlar da:-Bizden uzaklaşıp gittiler, diyerek kafir oldukları hakkında kendi aleyhlerine şahitlik edeceklerdir.

Allah adına yalan uyduran yahut Onun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim var? Bu dünyada onlar için yazılmış olan nasipleri kendilerine ulaşır. Nihayet elçilerimiz onların canlarını almak üzere geldiklerinde, “Hani,” derler, “Allah'tan başka yalvardıklarınız nerede?” Onlar da “Bizi bırakıp gittiler” derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde kendileri şahitlik ederler.

Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? İşte bunların Kitap'tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah'ın berisinden yakardıklarınız nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kâfir olduğuna tanıklık ettiler.

pes kimdür žālimıraķ andan kim yalan baġladı Tañrı üzere yalan 'avratı oġlanı var didi yā yalan duttı ya'nį āyetlerini şunlar ire anlara ülüsi anlaruñ kitābdan tā ol vaķt kim geldi ya'nį gele anlara yalvaçlarumuz, can alur anlardan eyittiler “ķanı ol kim olduñuz idi ŧaparsız Tañrı’dan ayruķ?” eyittiler “azdılar bizden.” daħı ŧanuķlıķ virdiler gendüzileri üzere kim bayıķ anlar oldılarıdı kāfirler.

Kim ẓālimraḳdur ol kimesneden kim bühtān eyledi Tañrı Ta‘ālā ḥaḳḳında,yalanladı āyetlerini. Anlara yitişür ülüşleri rızḳdan, ecelden ol vaḳta deginkim gele anlara resūllerümüz cānların almaġ‐ıçun eyideler: Ḳanı olkim siz ṭaparduñuz Tañrı Ta‘ālādan özge. Eyideler: Azdılar bizden, bilmezüz yollarını. Daḫı ṭanuḳluḳ vireler kendüleri üstine. Taḥḳīḳ anlar kāfirlerdür.

Allaha iftira yaxan, Onun ayələrini yalan hesab edən kimsədən daha zalım kim ola bilər? Kitabda (lövhi-məhfuzda) yazılmış qismətləri onlara çatacaqdır. Nəhayət, elçilərimiz (göndərdiyimiz mələklər) canlarını almaq üçün yanlarına gəldikdə: “Allahdan başqa ibadət etdiyiniz bütləriniz haradadır?” – deyincə: “Onlar bizi qoyub qaçdılar!” – deyə cavab verəcək və öz əleyhlərinə, kafir olduqlarına şahidlik edəcəklər.

Who doeth greater wrong than he who inventeth a lie concerning Allah or denieth Our tokens. (For such) their appointed portion of the Book (of destiny) reacheth them till, when Our messengers come to gather them, they say: Where (now) is that to which ye cried beside Allah? They say: They have departed from us. And they testify against themselves that they were disbelievers.

Who is more unjust than one who invents a lie against Allah or rejects His Signs? For such, their portion(1018) appointed must reach them from the Book (of decrees): until, when our messengers (of death) arrive and take their souls, they say: "Where are the things that ye used to invoke besides Allah." They will reply, "They have left us in the lurch," And they will bear witness against themselves, that they had rejected Allah.

1018 It must not be supposed that the rebels against Allah would at once be cut off in this life for their sins. They will get the portion allotted to... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.