19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 183. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Veumlî lehum(c) inne keydî metîn(un)

Ve ben onlara mühlet veririm, şüphe yok ki azabım pek şiddetlidir.

Ben onlara (şahsi ikbal ve ihtirasları için dine ve davaya hıyanete kalkışanlara, bunların gerçek ayarları ortaya çıksın diye) belirli bir süre (mühlet ve fırsat) veriyor (yularlarını uzatıyorum. Ancak) Benim "keyd"im (planım ve tuzağım) sapasağlamdır. (Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacaktır.)

Onları bir süre kendi hallerine bıraksam da bilin ki, onlarla ilgili düzenim çok sağlamdır.

Onlara mühlet de vermiş olabilirim. Unutmayın ki, benim, sizin tahmin edemeyeceğiniz helâk etme planımdan kurtuluş yoktur.

Onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz benim tuzağım çok sağlamdır.

Onlara bir süre tanıyorum. Hiç şüphesiz benim düzenim (cezalandırmam) sapasağlamdır.

Bir de ben, onlara mühlet veririm, (istedikleri gibi yaşarlar). Fakat ihsan görünüşünde, helâk ve perişan edişim pek çetindir.

Onlara mühlet vereceğim. Şüphesiz Benim (azap) düzenime yakalananların hali pek çetindir!

Onlara mühlet veriyorum; cezalandırmam çok çetindir.

Ben onlara zaman veririm, benim hilem sağlamdır

Ben onlara (akıllarını başlarına devşirmek için) bir süre tanıyorum. Hiç şüphesiz benim düzenim sapasağlamdır.

Bkz. 68/45

Ânların ezvâkını temdîd ideceğim çünki benim hud’alarım metîndir.

Onlara mahsustan mühlet veririm, çünkü Benim düzenim çetindir.

Ben onlara mühlet veririm. Şüphesiz benim tuzağım çetindir.[236]

Buradaki “tuzak” kelimesi için bu sûrenin 99. âyetinin dipnotuna bakınız.

Onlara mühlet veriyorum. (Ama) bilin ki cezalandırmam çok çetindir!

Onlara mühlet veririm; (ama) benim cezam çetindir.

Hatta onlara umut veririm. Planım çetindir.

Ayrıca ben onlara mühlet de veririm. Fakat benim tuzak kurup helâk edişim pek çetindir.

Ve ben onların ipini uzatırım, çünkü keydim pek metîndir

Onlara mühlet veririm (diledikleri gibi yaşarlar). Şüphesiz benim azabım (hakkı inkâr edenler için) çok sağlamdır (çok şiddetlidir).

Onlara süre veriyorum, ancak planım çok sağlamdır.

Ben onlara mühlet veririm. (Onların iplerini uzatıveririm!) Benim lütuf yüzünden kahrım (tahammül edilemeyecek kadar) çetindir.

Hem onlara mühlet veriyorum.(2) Doğrusu benim tuzağım (onları âniden yakalamam) pek çetindir!

(2)Kâfirlere mühlet verilmesi hakkında bakınız; (sahîfe 208, hâşiye 1)

Onlara mühlet veriyorum, çünkü benim pek sağlam planlarım var.

Gününü geciktiririm, ancak Benim düzenleyişim sağlam olur.

Ben onlara mühlet veririm, şüphe yok ki benim onların hakkındaki gizli muamelem takat getirilemeyecek kadar ağırdır.

Onlara mühlet veriyorum. Muhakkak ki Ben’im tuzağım/planım sağlamdır.

Onlara mühlet veririm; (ama) benim düzenim çetindir.

Şimdilikonlara, akıllarını başlarına almaları için birazcık mühlet veriyorum fakat unutmayın ki, benim plânım çok sağlamdır.
O hâlde, Allah’ın ayetlerini inkâr edenler, bu mühleti fırsat bilsinler de, bir düşünsünler:

Onlara süre veriyorum. Benim tuzağım, çok yamandır.

Onları bir süre serbest bırakıyorum. Çünkü, nasıl olsa benim düzeneğim sağlamdır.

Onlara gerçeklerimizi düşünüp öğüt alsınlar, kendilerini düzeltsinler diye süre veririm. Verilen süreyi değerlendirip yola gelirlerse ne ala, eğer yola gelmezlerse cezam çetindir.

Onlara zaman tanıyorum. Şüphesiz ki benim tuzağım (ince planım) çok sağlamdır. [*]

Benzer mesajlar: Kalem 68:44-45. İnkârcılara zaman tanınmasıyla ilgili olarak bkz. Kalem 68:45; Müzzemmil 73:11; Târık 86:17.

Ben, (şimdilik) onlara süre tanıyorum. Şüphesiz Benim (karşı) tuzağım, çok sağlamdır.¹

1 Aynı âyet için Bk. (Kalem: 45)

çünkü onları bir süre kendi hallerine bıraksam bile, bilin ki Benim ince tertibim çok sağlamdır!

Ama onlara mühlet veriyorum, fakat vakti geldiğinde cezalandırmam çok çetin olacak. 16/61, 18/58- 59, 35/45

Onları bir süre kendi hâllerine bıraksam bile, unutmayın ki onların entrikalarını başlarına geçiren düzenim[¹³⁰⁴] çok sağlamdır.[¹³⁰⁵]

[1304] Keyd özünde tuzak değildir, insan davranışıyla etkileşim hâlinde olan ilâhî yasalara bağlı cezalandırma düzenidir. Fakat insan hazırlıksız ve a... Devamı..

Ben onlara mühlet de veririm, (ömürlerini uzatırım ki, küfür ve günah işlemekte devam edip dursunlar azabı hak etsinler) Şüphe yok ki benim yakalayıp ceza vermem çok çetindir!

Onlara mühlet veriyorum, şüphesiz benim tuzağım sağlamdır.

Ve ben onlara mühlet veririm. Şüphe yok ki, benim yakalamam pek şedittir.

Ben onlara mühlet veririm; fakat vakti gelince Benim cezalandırmam pek kesin ve şiddetlidir.

Onlara mühlet veriyorum, çünkü benim tuzağım sağlamdır.

Ve onlara dünyâda mühlet viririz ('azâblarını imhâl iyleriz). Benim keydim metîndir (pek sağlamdır.)

Onlara süre tanırım. Benim düzenim sağlamdır.

Onlara süre veriyorum. Fakat benim tuzağım çetindir.

Ben mühlet veririm; tuzağım ise pek çetindir.(27)

(27) Uyarılardan ders almayı reddederek inkâr ve isyanlarında devam edenler, aslında, her an kötü sonlarına bir adım daha yaklaşmaktadırlar. Bu süre i... Devamı..

Süre tanıyorum onlara. Çünkü benim tuzağım pek yamandır.

daħı mühlet vireven bayıķ meķrüm ķavįdur.

Mühlet virür‐men anlara, taḥḳīḳ menüm mekrüm muḥkemdür.

Mən onlara möhlət verirəm. Lakin dolaşdırıb bəla toruna salmağım da (naz-ne’mət içində yaşadıqları halda gözlənilmədən onları əzabla yaxalamağım da), sözsüz ki, çox ağırdır!

I give them rein (for) lo! My scheme is strong.

Respite will I grant unto them: for My scheme is strong (and unfailing).


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.