Velekad żera/nâ licehenneme keśîran mine-lcinni vel-ins(i)(s) lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ velehum a’yunun lâ yubsirûne bihâ velehum âżânun lâ yesme’ûne bihâ(c) ulâ-ike kel-en’âmi bel hum edall(u)(c) ulâ-ike humu-lġâfilûn(e)
Andolsun ki biz, cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık; onların kalpleri vardır; düşünmezler onunla; gözleri vardır, görmezler o gözlerle; kulakları vardır, duymazlar o kulaklarla. Onlar dört ayaklı hayvanlara benzerler, hatta daha da sapıktır onlar. Onlardır gaflette kalanların ta kendileri.
Andolsun, cinn ve insanlardan (küfre, kötülüğe ve nankörlüğe sapan) birçoğunu cehennemlik (olarak) yetiştirip (ve fırsat verip) çıkardık ki; onların kalpleri vardır, bununla (gerçeği) kavrayıp anlamazlar. Gözleri vardır, onlarla (ibret alarak) görüp bakmazlar. Kulakları vardır, bununla işitip (hakikati) duymazlar. Bunlar, hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar, (yaratılış amacından ve ahiret hazırlığından) gafil olanlardır.
Gerçek şu ki, biz kalpleri olup, gerçeği kavrayamayan, gözleri olup da göremeyen, kulakları olup da işitemeyen cinlerden ve insanlardan pek çok canlıyı cehennem için ayırmışızdır. Hayvan sürüsü gibidir bunlar. Hayır hayır, doğru yolu kavramakta onlardan da aşağı, bunlar körü körüne dünyaya dalıp gitmiş kimselerdir.
Andolsun biz, özgürce seçme hakkına sahip cin ve insan neslinin hak dine itibar etmeyen çoğunu, sonuçta cehennemi boylayacaklarını bile bile yaratıp çoğalttık. Onların akılları ve kalpleri var. Onları, hakkı ve hayrı anlamakta kullanmıyorlar. Onların gözleri var. Onları, Allah'ın birliğinin, kudretinin, düzeninin delillerini görmekte kullanmıyorlar. Onların kulakları var. Onları Allah'ın kitabını, peygamberinin tebliğini, öğütlerini duymakta kullanmıyorlar İşte onlar duyu organlarında insanlara mahsus mânâ ve anlayış bulunmayan hayvanlar gibidir. Belki hayvanlardan daha başıboş, daha şaşkın, daha başıbozuk, daha çok helâke maruzdurlar. Onlar, işte onlar büsbütün gaflet içindedirler.
Cehennem için de insanlardan ve cinlerden pek çok kimse yarattık ki onların kalpleri vardır, onlarla anlamazlar, gözleri vardır onlarla görmezler ve kulakları vardır onlarla duymazlar. Bunlar hayvanlar gibi hatta daha aşağıdırlar. İşte bunlar gafillerdir.
Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalbleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır.
Yemin olsun ki, cin ve insanlardan bir çoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır; bu kalblerle gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır; onlarla görmezler (ibret almazlar). Kulakları vardır; onlarla nasihat dinlemezler. İşte bunlar, hayvanlar gibidir; doğrusu daha sapık ve şaşkındırlar. Gafil olanlar da işte bunlardır.
Cinlerden ve insanlardan büyük bir kısmı, Cehennem için yarattık. Onların algılamayan kalpleri, görmeyen gözleri, işitmeyen kulakları vardır. Onlar hayvanlar gibidirler, belki daha da şaşkındırlar. (Hakikatten) asıl habersiz olanlar işte onlardır.
Andolsun ki, kalpleri olup düşünmeyen, gözleri olup görmeyen, kulakları olup dinlemeyen cinleri ve insanları cehennem için yarattık. Bunlar hayvan gibidirler; hatta daha da aşağıdırlar. İşte gâfil olanlar böyleleridir.[146]
İnden, cinden birçok cehennemlik kıldığımız kimselerin yürekleri vardır anlamıyorlar, gözleri var, görmüyorlar, kulakları vardır, işitmiyorlar, işte bunlar yılkı gibi, daha da sapkındırlar, bunlar anlamıyorlar
Andolsun ki, birçok görünen ve görünmeyen iradeli varlıkları (yaptıkları yüzünden) cehennemlik kıldık. Onların kalpleri var fakat (hakkı) anlamazlar, gözleri var fakat (gerçeği) görmezler, kulakları var fakat (doğruyu) duymazlar. Onlar hayvanlar gibidirler. Hatta hayvanlardan da sapıktırlar. Onlar gaflet içindedirler.
Cehennem içün ins ve cinden bir çok mahlûk halk itdik ki bunların kalbleri var ama bir şey anlamazlar, gözleri var ama bir şey görmezler, kulakları var ama bir şey işitmezler, bunlar hayvân gibidirler, hayır hayvândan daha ziyâde dalâletdedirler. İşte bizim âyâtımızdan gâfil olanlar böyledirler.
And olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık; onların kalbleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardır ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibi hatta daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerdir.
Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.[235]
Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
İnsanlardan ve cinlerden çok sayıda kişiyi cehenneme mahkum ettik. Kalpleri var, fakat kavrayamazlar; gözleri var, fakat görmezler; kulakları var, fakat işitmezler. Onlar, çiftlik hayvanları gibidir, hatta daha da kötü... Ve onlar, olup bitenden habersizdirler.
Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir.
Celâlim hakkı için Cinn-ü İnsten bir çoğunu Cehennem için yarattık, onların öyle kalbleri vardır ki onlarla doymazlar, ve öyle gözleri vardır ki onlarla görmezler ve öyle kulakları vardır ki onlarla işitmezler, işte bunlar behaim gibi, hattâ daha şaşkındırlar, işte bunlar hep o gafiller
Kasem olsun ki, biz cinlerden ve insanlardan birçoğunu (yaptıkları yüzünden) cehennemlik kılmışızdır. Onların kalpleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla (inat ve inkârlarından dolayı hakkı) görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla (öğüt/nasihat) işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta (inatla hakkı inkâr ettikleri için, anlayış ve idrak yönünden hayvanlardan) daha da aşağı hâldedirler. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.
Gerçek şu ki, cinnden¹ ve insten¹ çoğaltılmış² olanların birçoğu Cehennemliktir. Ki onların kalpleri vardır onunla kavramazlar, gözleri vardır onunla görmezler, kulakları vardır onunla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da bilinçsizdirler. İşte gafil olanlar bunlardır.
Andolsun ki biz cin ve insden bir çoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalbleri vardır, bunlarla idrâk etmezler; gözleri vardır, bunlarla görmezler; kulakları vardır, bunlarla işitmezler. Onlar dört ayaklı hayvanlar gibidir. Hattâ daha sapıkdırlar. Onlar gaflete düşenlerin ta kendileridir.
Celâlim hakkı için, cinlerden ve insanlardan birçoğunu (kendi irâdeleriyle hak edecekleri üzere) Cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, (ancak kendi küfürleri sebebiyle artık) onlarla (hakkı zevk edip) anlamazlar; onların gözleri vardır (ama) onlarla(Allah'ın delîllerini) görmezler; onların kulakları da vardır, (ama) onlarla (İlâhî nasîhatleri)işitmezler! İşte onlar hayvanlar gibidir; hattâ daha da aşağıdırlar. İşte onlar, gafillerin ta kendileridir.
Gerçekten de, biz akletme ve düşünme yetenekleri olup da (gerçeği) kavramaya, gözleri olup da (gerçeği) görmeye, kulakları olup da (gerçeği) duymaya çalışmayan, (iradelerini yanlış yolda kullanan, inkâr edip sapıklığı tercih eden ve neticede kendilerini cehenneme sürükleyen amelleri işleyen) cin ve insanlardan (bu tür tutum ve davranışları nedeniyle) cehennemlik olan birçok kimseyi de (aklını işleten, özgür iradesiyle iman ve hidayeti tercih eden ve kendilerini cennetlik yapan güzel eylemlerede bulunan erdemli kimseler gibi yeryüzünde) yetiştirip yaydık (onlara da yaşama imkânı verdik). İşte onlar (akıllarını işletmediklerinden ötürü adeta) sürü gibi (düşünmez ve akletmez) olurlar. Hatta (bozulmada sınır tanımadıkları için) onlardan yolca daha da şaşkındırlar. İşte onlardır (gerçeklerden) habersiz olanlar. (*)
Biz cehennemi tanınan ve tanınmayan, kalpleri olup ta gerçeği anlamayan, gözleri olup ta gerçekleri görmeyen, kulakları olup ta doğruya kulak vermeyen kimseler için hazırladık. İşte böyleleri, (Allah nazarında) hayvanlar gibidir, hatta onlardan da daha aşağı durumda olup, kendi durumlarından habersizdirler.
Gerçekten Biz cinlerden , insanlardan bir çoğunu Cehennem için yarattık. Onların gönülleri vardır, onunla kavramazlar. Onların gözleri vardır, onlarla görmezler. Onların kulakları vardır, onlarla işitmezler. Onlar dört ayaklılar gibidirler. Belki de onlardan da şaşkındırlar. Dalgıda olanlar işte onlardır.
* Biz Cehennem için birçok cin ve insan yarattık. Onların kalpleri var, ama onunla hakkı anlamazlar. Gözleri var, ama onunla delilleri görmezler. Kulakları var, ama onunla mev/izeleri işitmezler. Onlar dört ayaklı hayvan gibidir. Belki daha sersemdir. İşte gafil olanlar bunlardır.
Andolsun Biz; cin ve insanların, kalpleri olup anlamayan, gözleri olup görmeyen ve kulakları olup da işitmeyen birçoğunu cehenneme yöneltiriz [zera’nâ]⁶⁴. Bunlar tıpkı hayvanlar gibidir bilakis/hatta daha da sapıktırlar/ aşağıdırlar [edallu]. İşte onlar gerçekten habersiz olanların [gâfilûn] tâ kendileridir.
Biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır da onlarla kavramazlar; gözleri vardır da onlarla görmezler; kulakları vardır da onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da sapıktırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
Doğrusu Biz, cinler ve insanlar arasından, kalplerive akılları olup da, onlarla gerçeği kavramayan; gözleri olup da, onlarla doğruları görmeyen; kulakları olup da, onlarla hakîkatiişitmeyen nicelerini, bu inatçı, önyargılı, kibirli tavırlarından dolayıcehennemlik yapmışızdır. İşte onlar, inanç, ahlâk ve erdemlilikten yoksun olmaları yönüyle tıpkı hayvanlar gibidirler; hattâ daha da aşağı!.. Çünkü bunlar, —hayvanların aksine— kendilerini hakîkate ulaştıracak akıl ve idrâk yeteneğine sahip oldukları hâlde özgür iradeleriyle inkâra saplanmışlardır. Gaflet bataklığında yüzenler de, işte bunlardır.
Çünkü Allah’ı gereğince tanımazlar; zayıf ve âciz varlıkları ilâhlık mertebesine yüceltirken, zayıflık ve acziyet ifâde eden bir çok insânî özellikleri Allah’a yakıştırmaya cüret ederler. Oysa ki:
And olsun Cinnler’den ve İnsanlar’dan birçoğunu Cehennem için serptik / vücuda getirdik. Onların kalbleri vardır, onunla fıkıh etmezler / inceden inceye düşünmezler / anlamazlar. Gözleri vardır, görmezler. Kulakları vardır, işitmezler. İşte onlar Evcil Hayvanlar gibidir; belki de onlar en şaşkınlardır. İşte Gâfiller onlar’dır.
Birçok insan ve cin sülalesini tam cehenneme göre yarattık. Bunlar: Aklı olup da çalıştırmayanlar, gözü olup da bakmayanlar, kulağı olup da duymayanlardır. Bunlar, hayvan gibi, hattâ daha da öte, tamamen duyarsız varlıklardır...
Bildiğiniz bilmediğiniz insanlardan inkâr edenler için cehennemi yarattık! Onlar cehennemi hak etmek için her şeyi yaparlar. Onların kalpleri vardır ama kalpleriyle kavramazlar. Gözleri vardır ama gözleriyle görmezler. Kulakları vardır ama kulaklarıyla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir. Hatta daha çok sapkınlık içindedirler. Verilen aklı, gerçekleri anlamak için kullanmazlar.
Yemin olsun ki (akıl eden) kalpleri olmasına rağmen anlamayan, gözleri olmasına rağmen görmeyen, kulakları olmasına rağmen duymayan, sadece hayvanlar gibi, hatta daha da şaşkın bir hâlde bulunan [*] ve sonunda habersizmiş gibi davranan pek çok cin ve insanı cehennem için hazırlamışızdır. [*]
Yemin olsun ki Biz, cinlerden ve insanlardan; kalpleri olup onunla (gerçekleri) anlamayan, gözleri olup onlarla görmeyen, kulakları olup onlarla işitmeyen birçoğunu, cehennem için yarattık.¹ İşte bunlar, hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. İşte asıl gafiller onlardır.
Gerçek şu ki, Biz, cehennem için, kalpleri olup da gerçeği kavrayamayan, gözleri olup da göremeyen, kulakları olup da işitemeyen görünmez varlıklardan ¹⁴³ ve insanlardan çok canlar ayırmışızdır. Hayvan sürüsü gibidir bunlar; hayır hayır, doğru yolu kavramakta onlardan da aşağı: ¹⁴⁴ Körcesine dalıp gitmiş olanlar işte böyleleridir.
Andolsun ki, kalpleri olup da gerçeği anlamayan, gözleri olup da gerçeği görmeyen ve kulağı olup da gerçeği duymayan insan ve cinlerden çoğu cehennemi hak etmişlerdir. İşte onlar hayvanlar gibidir, hayır onlardan daha aşağıdırlar, çünkü onlar gerçeklerden habersizdirler. 8/22, 6/110, 7/171, 22/46, 25/44, 32/13, 47/12
Doğrusu Biz, görünen görünmeyen iradeli varlıklar içinden[¹²⁹⁷] akleden kalpleri olup da kavramayan,[¹²⁹⁸] gözleri olup da görmeyen, kulakları olup da işitmeyen birçoklarını cehennem için ortaya çıkarmışızdır.[¹²⁹⁹] Hayvan gibidir onlar, belki daha da şaşkın![¹³⁰⁰] Onlar gaflete gömülmüş olan zavallılardır.[¹³⁰¹]
Andolsun ki biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. (Gerçi) Onların kalpleri vardır, (fıtrattaki mîsâka bağlanmamış değillerdir, Rablerinin huzurunda şehadet etmişler ve O'nun vahdâniyetini "Evet" diyerek tasdik de etmişlerdir) Fakat (gönül aynalarını günah lekeleri ile kapkara yaptıklarından) o kalp ile (gerçeği) idrak etmezler, (şeytanın vesvesesini gerçeğe tercih ederler gerçi) Onların gözleri (manevi görme yetenekleri) de vardır. Fakat (basiretlerini köreltmiş, perde indirmişlerdir) o gözlerle (Rablerinden inen açık delilleri- mucizeleri-) görmezler, (gerçi) Onların kulakları (manevi işitme yetenekleri) de vardır, fakat (işlerine gelmediğinden Rablerinin ayetlerini, peygamberlerinin hak davetini) duymak istemeler. İşte onlar hayvan gibidirler, hatta daha aşağıdırlar! (zillet mertebesine düşmüşlerdir, çünkü hayvanlar yaratılışlarından sapmazlar, oysa onlar, yaratılışlarındaki saflığın ve güzelliğin bozulması için ellerinden gelen herşeyi yapmışlar, kendilerini cehenneme sürükleyen yolu, doğru yola tercih etmişlerdir) İşte bu gibi kimseler gafillerin ta kendileridir!(Çünkü onlar Rablerine de ortak koşmaktan çekinmezler, gafletlerinden dolayı Onu anmazlar, ansalar bile, O'nun şanına layık olmayan isim, sıfat ve özellikle anarlar, oysa)
Ve cehennem için de birçok cin ve insan yarattık ki kalbleri var, fakat onlarla anlamazlar; gözleri var, fakat onlarla görmezler; kulakları var, fakat onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hattâ daha da sapık... Ve işte gafiller onlardır!
Andolsun ki, cinden ve insten çoklarını cehennem için yarattık, onların kalbleri vardır ki, onlar ile anlayamazlar ve onların gözleri vardır ki, onlar ile göremezler ve onların kulakları vardır ki, onlar ile işitemezler. Onlar hayvanlar gibidirler, belki onlar daha sapıktırlar. İşte gâfil olanlar onlardır.
Biz cehennem için cinlerden ve insanlardan öyle kimseler yarattık ki onların kalpleri vardır ama bu kalplerle idrâk etmezler, gözleri vardır onlarla görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler. Hasılı onlar hayvanlar gibi, hatta onlardan da şaşkındırlar. İşte asıl gafil olanlar onlardır. [46, 26; 2, 18; 8, 23; 22, 46; 2, 171] {KM, İşaya 6, 9-10; Matta 13, 13-14}
Andolsun, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık ki kalbleri var, fakat onlarla anlamazlar; gözleri var, fakat onlarla görmezler; kulakları var, fakat onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da sapık... Ve işte gafiller onlardır!
Cinlerden ve insânlardan bir çoğını cehennem içün yaratdık. Onların (cehennemliklerin) kalbleri vardır ki onunla fehm itmezler, gözleri vardır fakat onunla görmezler, kulakları vardır lâkin onunla işitmezler. Onlar dört ayaklı hayvân gibidirler, belki onlardan daha ziyâde dalâletdedirler. İşte onlar gâfillerdir.
Cinlerin ve insanların çoğunu sanki Cehennem odunu olsunlar diye yetiştirdik[1]. Onların da kalpleri vardır ama (gerçeği) kavramazlar, gözleri de vardır ama ilerisini görmezler[2], kulakları da vardır ama (söz) dinlemezler[3]. Onlar en’âm (koyun, keçi, sığır ve deve) gibidirler[4]. Aslında daha düşük seviyededirler. Onlar tam bir gaflet içindedirler.
Cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennemlik kıldık. Çünkü onların kalpleri vardır. Onunla anlayış göstermezler. Gözleri vardır, onunla görmezler, kulakları vardır, onunla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan da aşağıdırlar. İşte onlar gafillerdir.
Cinlerden de, insanlardan da Biz pek çok Cehennemlikler yarattık. Onların kalpleri vardır, anlamazlar; gözleri vardır, görmezler; kulakları vardır, işitmezler. Onlar hayvan gibi, hattâ daha da şaşkındırlar. Onlar gafillerin tâ kendileridir.
Yemin olsun ki, biz, cehennem için, cinlerden ve insanlardan, birçok kişiye vücut verdik/birçoğunu döllendirip yaydık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar.
daħı bayıķ [87a] yarattuķ ŧamu içün çoķ perrįlerden daħı ādemįlerden anlaruñ göñüllerdür añlamazlar anuñ-ile daħı anlaruñ gözlerdür görmezler anuñ-ile daħı anlaruñ ķulaķlardur işitmezler anuñ-ile. şunlar yılķılar gibidür belki anlar azġunıraķdur. şunlar anlar ġāfillerdür.
Taḥḳīḳ biz yaratduḳ cehennem‐içün çoḳ kişileri cinnīlerden ve ādemīler‐den. Anlaruñ yürekleri vardur, anuñ bile fehm eylemezler. Daḫı anlaruñ göz‐leri vardur, anlaruñ bile görmezler. Daḫı anlaruñ ḳulaḳları vardur, anuñlaişitmezler. Anlar ḥayvānlar gibidür. Bel ki ḥayvānlardan beterler‐dür, anlar ġāfillerdür.
Biz cinlərdən və insanlardan bir çoxunu Cəhənnəm üçün yaratdıq. Onların qəlbləri vardır, lakin onunla (Allahın birliyini sübut edən dəlilləri, özlərinin dini borc və vəzifələrini) anlamazlar. Onların gözləri vardır, lakin onunla (Allahın mö’cüzələrini) görməzlər. Onların qulaqları vardır, lakin onunla (öyüd-nəsihət) eşitməzlər. Onlar heyvan kimidirlər, bəlkə də, (ondan) daha çox zəlalətdədirlər. Qafil olanlar da məhz onlardır!
Already have We urged unto hell many of the jinn and humankind, having hearts wherewith they understand not, and having eyes wherewith they see not, and having ears wherewith they hear not. These are as the cattle nay, but they are worse! These are the neglectful.
Many are the Jinns and men we have made for Hell: They have hearts wherewith(1153) they understand not, eyes wherewith they see not, and ears wherewith they hear not. They are like cattle,- nay more misguided: for they are heedless (of warning).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |