30 Nisan 2025 - 2 Zi'l-ka'de 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
A’râf Suresi 162. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Febeddele-lleżîne zalemû minhum kavlen ġayra-lleżî kîle lehum feerselnâ ‘aleyhim riczen mine-ssemâ-i bimâ kânû yazlimûn(e)

Fakat onlardan zulmedenler, sözü kendilerine söylendiğinden bambaşka bir tarza döküp değiştirdiler, biz de ettikleri zulüm yüzünden onlara gökyüzünden kötü, pis bir azab indirdik.

Onlardan zulmeden (birtakım hain kimseler, bu) sözü kendilerine söylenenden başka bir şeyle değiştirdiler. (Bazen de ayetlerin lafzını değil, anlamını dejenere edip, kâfirlerin hoşuna gittiler.) Biz de bunun üzerine zulmetmeleri dolayısıyla gökten ’iğrenç bir azap’ indirip (kahrımızla yakaladık).

Ama ne yazık ki, onlardan yaratılış maksadına aykırı davrananlar, kendilerine söylenen sözü, başka bir sözle değiştirdiler ve bu yüzden biz de, yaptıkları bütün kötülüklerin karşılığı olarak, onların üzerine gökten bir bela ve afet gönderdik.

İçlerinden bir kısım zâlimler sözü değiştirdiler. Kendilerine söylenenden başka bir şekle soktular. Zulmü, haksızlığı alışkanlık haline getirdikleri için biz de onların üzerlerine gökten azap yağdırdık.

İçlerinden zulmedenler sözü kendilerine söylenmiş olandan başkasıyla değiştirdiler [11]. Biz de zulmetmelerinden dolayı onların üzerine gökten şiddetli bir azap indirdik.

11.Yani affedilmeleri için söylemeleri öğütlenen "hitta (:bağışlanma diliyoruz)" sözünü başka bir sözle değiştirdiler.

Onlardan zulmedenler, sözü kendilerine söylenenden başka bir şeyle değiştirdiler. Biz de bunun üzerine zulmetmeleri dolayısıyla gökten 'iğrenç bir azab' indirdik.

Nihayet içlerinden o zulmedenler (edecekleri duayı eğlenceye alarak) sözü değiştirdiler, kendilerine söylenenden başka şekle koydular (Hıtta'yi Hınta= Bizi bağışla'yı buğday mânası haline soktular.) Zulmü âdet edinmeleri sebebiyle, biz de üstlerine, gökten murdar bir azâp indirdik.

Onlardan zalim olanlar, bu emirleri kendilerine söylenen şekilden başka bir şekil ile değiştirdiler. Biz de zulmettiklerinden dolayı onların üzerine gökten pis bir azap indirdik.

Fakat onlardan zâlim olanlar kendilerine söylenen sözü başka bir sözle değiştirdiler. Biz de zulmetmeleri sebebiyle üzerlerine gökten bir belâ, bir âfet gönderdik.

İçlerinden zalimler, söylenen sözleri değiştirdiler, zulümleri yüzünden biz onlara gökten azap gönderdik

Ama (ne yazık ki), onlardan kötülüğe eğilimli olanlar kendilerine söylenen sözü (tahrif edip) başka bir sözle değiştirdiler ve bu yüzden biz de yaptıkları bütün kötülüklerin karşılığı olarak onların üzerine gökten bir bela (veba) gönderdik.

Ayette kastedilen; “bağışla” anlamına gelen “hıtta” kelimesiyle “buğday” anlamına gelen “hınta” kelimesinin değiştirilmesidir. İsrailoğullarından bazı... Devamı..

Lâkin ânların meyânında zâlimler kendilerine söylenilen lakırdıları tagyîr itdiler o vakit biz de zulümlerinin mücâzâtı olarak gökden cezâ gönderdik.

Onların zulmedenleri, kendilerine söylenen sözü başkasiyle değiştirdiler. Biz de, o zalimlere, zulümlerinden ötürü gökten azab indirdik.*

Onlardan zulmedenler hemen sözü, kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Biz de zulmetmelerine karşılık üzerlerine gökten bir azab gönderdik.[232]

Bakara sûresinin 58 ve 59. âyetlerinde de zikredildiği üzere, söylemeleri istenen “hıtta (yâ Rabbi, bizi affet)” ifadesini, tefsir kaynaklarının belir... Devamı..

Sonra içlerinden hakkı çiğneyenler, sözü değiştirip kendilerine söylenenden başka bir şekle soktular. Biz de hakkı çiğnedikleri için üzerlerine gökten bir azap gönderdik.

Fakat onlardan zalim olanlar, sözü, kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Biz de zulmetmelerinden ötürü üzerlerine gökten bir azap gönderdik.

Rivayet edildiğine göre bu azap tâun (kolera) hastalığı idi ki, kısa zamanda kitleler halinde ölümlere sebep olmuştur.

İçlerindeki zalimler kendilerine emredileni kendilerine emredilmeyenle değiştirdiler. Biz de haksızlık etmelerinden ötürü üzerlerine gökten bir felaket gönderdik.

İçlerinden bir kısım zalimler, sözü değiştirdiler, kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Zulmü alışkanlık haline getirdikleri için biz de üzerlerine gökten azap yağdırdık.

Derken içlerinden o zulm edenler, sözü değiştirdiler, kendilerine söylenenden başka bir şekle koydular, zulmü âdet etmeleri sebebiyle biz de üzerlerine Semadan bir azâb salıverdik

Fakat onlardan zâlim olanlar, (af dilemeleri için söylenen hıtta) sözü (nü) (tahrif edip) kendilerine söylenenden başka hâle soktular. (Hıtta demeleri gerekirken buğday manasına gelen hınta dediler.) Biz de yaptıkları zulümlerin (bütün kötülüklerin) karşılığı olarak onların üzerine gökten bir azap gönderdik.

Ancak onlardan haksızlık yapanlar, kendilerine söylenen sözü başka bir söze çevirdiler. Biz de haksızlık yapmaları yüzünden, üzerlerine gökten bir azap gönderdik.

Fakat içlerinden o zulmedenler sözü kendilerine söylenenden başka bir şeyle koydu. Biz de üstlerine, zulmeder oldukları için, gökden murdar bir azâb indirdik.

Fakat içlerinden zulmedenler, o sözü kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdi; bu sebeble (biz de) zulmetmekte olduklarından dolayı üzerlerine gökten kötü bir azab gönderdik.(2)

(2)İsrâiloğullarının bir kısmı “Yâ Rab! Bizi affet!” ma‘nâsındaki حِطَّةٌ yerine, bir buğday dânesi ma‘nâsına gelen “Hınta” dediler. Onlar güyâ Hz. Mû... Devamı..

Ama (ne yazık ki), onlardan zulmetmiş olanlar (kötü işler yapmış olanlar) kendilerine söylenen sözü (tahrif edip) başka bir sözle değiştirdiler; bu sebeple (biz de) zulmetmekte olduklarından dolayı üzerlerine gökten bir azap (bir afet) gönderdik.*

(*) …Ebu Müslim’e göre burada ifade edilen şey lafzi bir değiştirme işlemi değil, ilâhî talimatlara aykırı davranışlar sergilemektir (Nkl: Razi). Faka... Devamı..

Onlardan haksızlık yapanlar, kendilerine söylenenlerden başka sözlerle, (Allah’ın) sözlerinin yerlerini değiştirdiler. Bizde onların üzerine, haksızlık yapmalarından dolayı gökten belalar yağdırdık.

Ancak içlerinden o kimseler ki kendilerine söylenen sözü başkasıyla değiştirdiler, Biz de kıyıcılık ettiklerinden dolayı onların üzerine gökten kırlagan gönderdik.

Onların içinden zulüm işleyenler kendilerine denilen sözü başka bir söze çevirdiler [¹]. Biz de zulüm işlediklerinden dolayı onlara gökten bir azap gönderdik.

[1] O kapıdan kıç üstü sürüne sürüne girdiler, mânasız mânâsız sözler söylediler, «Hıtta» yı «Hınta» ya çevirdiler.

Onlardan zulmedenler, sözü kendilerine denilenden başkasıyla değiştirdiler, Biz de zulm/haksızlık etmelerinden dolayı üzerlerine gökten bir belâ/azap gönderdik.⁵⁷

57 Krş. Bakara, 2/59

Onların zulmedenleri, kendilerine söylenen sözü başkasıyla değiştirdiler. Biz de o zalimlerin üzerlerine, zulümlerinden ötürü gökten azap gönderdik.

Ama içlerindeki zâlimler, kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler. Allah’ın sözlerini ya değiştirdiler, ya da içlerini boşaltıp keyiflerince yorumlayarak kendi arzu ve heveslerine uydurdular. Biz de o zâlimlerin yaptıkları kötülüklere karşılık, üzerlerine bir azap indirdik.

Onlardan zulmetmiş kimseler kendilerine söylenmiş olanların dışında söz değiştirdi. Zulmediyor oldukları sebebiyle onlara Gök’ten bir ricz / azap / belâ indirdik.

Ama kendilerine bile saygısı olmayan bu adamlar, söylenenin, tam aksini yaptılar. Biz de üzerlerine yukarıdan mikrop sepeledik. Çünkü yaptıkları düpe düz saygısızlıktı.

Fakat onlardan bazıları zulüm yapmaya devam ettiler. Af kapısından yasalarımıza uyarak girmediler. Kendilerine okunan ayetlerimizi değiştirdiler. Yasalarımızı çıkarlarına göre yorumladılar. Kelimeler üzerinde oynayarak hükümlerimizi değiştirdiler. Yaptıklarından dolayı onları cezalandırdık!

Fakat içlerinden bazı zalimler, kendilerinden (söylemeleri) istenen sözü başkasıyla değiştirmişlerdi. [*] Biz de haksızlık etmeleri nedeniyle üzerlerine gökten bir azap göndermiştik. [*]

Bu cümle şöyle de tercüme edilebilir: “Onların arasındaki zalimler bu emirleri kulak ardı edip kendilerine yönelik ilâhî emirlerin aksine işler yapmış... Devamı..

İçlerinden bir kısım zâlimler o sözü kendilerine söylenenin dışında başka bir sözle değiştirdiler.¹ Biz de zâlim olmalarından dolayı, hemen üzerlerine gökten iğrenç bir azap gönderdik.²

1 Bu zâlimler, Allah’ın kendilerini affetmesi için söylemeleri gereken, “günâhlarımızı bağışla!” sözünü, “bize kırmızı buğday ver!” anlamına gelen bir... Devamı..

Ama (ne yazık ki), onlardan kötülüğe eğilimli olanlar kendilerine söylenen sözü başka bir sözle değiştirdiler: ve bu yüzden Biz de, yaptıkları bütün kötülüklerin karşılığı olarak onların üzerine gökten bir bela, bir afet gönderdik. ¹²⁸

128 Bu ve bundan önceki ayete ilişkin bir açıklama için bkz. 2:58-59 ve ilgili notlar.

Fakat onlardan emri dinlemeyen zalimler, sözü kendilerine söylenenden başkası ile değiştirdiler. Biz de üzerlerine gökten azap yağdırdık. 2/59, 5/13...16, 41/40

Fakat onlardan kendilerine zulmedenler, sözü kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler.[¹²⁷⁷] Bunun üzerine Biz de, edegeldikleri zulümler sebebiyle onların üzerine gökten belâ yağdırdık.

[1277] Kelimelerle oynama ya da bir başka ifadeyle “semantik dalalet” için bkz: 2:58-59 ve 4:46. Ebu Müslim’e göre burada ifade edilen şey lafzi bir d... Devamı..

Fakat onlardan zalim olanlar, kendilerine emredilen sözü "Hıtta" kelimesini başka bir söze çevirdiler, (alaylı bir tavırla "Hintetün", "Hintetün" buğday, buğday, dediler) Biz de zulmeder oldukları için (emrimizi hiçe saymaları yüzünden, üzerlerine) gökten azap indirdik, (ki o zalimler helake uğradılar) (Bir kez daha imtihan oldular, kaybedenlerin sonu ise çok feci oldu.)

İçlerinden zulmedenler, (söylediğimiz) sözü, kendilerine söylenmeyen bir sözle değiştirdiler. Bizde buzulümlerinden dolayı üzerlerine gökten bir azâb gönderdik.

Fakat onlardan zulmedenler, kendilerine denilen sözü başka bir söze çevirdiler. Artık onların üzerlerine zulme- der oldukları şey sebebiyle gökten bir azap salıverdik.

Ama aralarındaki zalimler, sözü kasden değiştirdiler, başka bir şekle soktular. Biz de zulmü âdet haline getirdikleri için üzerlerine gökten azap salıverdik. [2, 58]

İçlerinden zulmedenler, (söylediğimiz) sözü, kendilerine söylenmeyen bir sözle değiştirdiler. Biz de haksızlık ettiklerinden dolayı üzerlerine gökten bir azab gönderdik.

Onlardan nefislerine zulüm idenler, kendilerine söylenen sözi diğer bir söze tebdîl itdiler ve bu sûretle nefislerine zulümleri sebebiyle onlara semâdan 'azâb gönderdik. [²]

[2] Bakara sûresinin 58inci âyeti notuna bak.

İçlerinden yanlış davranış gösterenler, söylenenin tersini yaptılar. Yanlış davranmalarına karşılık biz de onlara, üstlerinden bir sıkıntı verdik.

Onların zulmedenleri, sözü kendilerine söylenenden başkası ile değiştirdiler. İşledikleri zulüm dolayısıyla onlara gökten bir azap gönderdik.

Onlardan zulmedenler, kendilerine söylenen sözü başka bir sözle değiştirdiler. Biz de zalimlikleri yüzünden onların üzerine gökten pek fena bir azap indirdik. (20)

(20) 2:58-59’a bakınız.

Onların zulme sapanları, bir sözü, kendilerine söylenenin dışında bir sözle değiştirdiler. Bunun üzerine biz de üzerlerine gökten bir pislik azabı saldık; çünkü zulmediyorlardı.

pes degşürdi anlar kim žulm eylediler anlardan bir sözi andan ayruķ. kim eyidildi anlara. pes viribidük anlaruñ üzere 'aźābı gökden andan ötürü kim oldılar žulm eylerler.

Pes tebdīl eyledi ẓālimlerden bir ḳavli ki özlerine eyidilenden özge ḳavl idi.Pes gönderdük anlar üstine ‘aẕāb gökden ẓulmleri sebebi‐y‐ile.

Lakin (İsrail oğullarından Allahın əmrlərini yerinə yetirməməklə) özlərinə zülm edənlər onlara deyilən sözü dəyişdirib başqa şəklə saldılar. Etdikləri haqsızlığa görə Biz də onlara göydən əzab göndərdik.

But those of them who did wrong changed the word which had been told them for another saying, and We sent down upon them wrath from heaven for their wrongdoing.

But the transgressors among them changed the word from that which had been given them so we sent on them a plague from heaven. For that they repeatedly transgressed.(1136)

1136 Cf. 2:58 -59, and n. 72. The story is here told by way of parable for the times of Islam. Hence we have a few verbal changes: e.g., "dwell in thi... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.