Febeddele-lleżîne zalemû minhum kavlen ġayra-lleżî kîle lehum feerselnâ ‘aleyhim riczen mine-ssemâ-i bimâ kânû yazlimûn(e)
Fakat onlardan zulmedenler, sözü kendilerine söylendiğinden bambaşka bir tarza döküp değiştirdiler, biz de ettikleri zulüm yüzünden onlara gökyüzünden kötü, pis bir azab indirdik.
Onlardan zulmeden (birtakım hain kimseler, bu) sözü kendilerine söylenenden başka bir şeyle değiştirdiler. (Bazen de ayetlerin lafzını değil, anlamını dejenere edip, kâfirlerin hoşuna gittiler.) Biz de bunun üzerine zulmetmeleri dolayısıyla gökten ’iğrenç bir azap’ indirip (kahrımızla yakaladık).
Ama ne yazık ki, onlardan yaratılış maksadına aykırı davrananlar, kendilerine söylenen sözü, başka bir sözle değiştirdiler ve bu yüzden biz de, yaptıkları bütün kötülüklerin karşılığı olarak, onların üzerine gökten bir bela ve afet gönderdik.
İçlerinden bir kısım zâlimler sözü değiştirdiler. Kendilerine söylenenden başka bir şekle soktular. Zulmü, haksızlığı alışkanlık haline getirdikleri için biz de onların üzerlerine gökten azap yağdırdık.
Onlardan zulmedenler, sözü kendilerine söylenenden başka bir şeyle değiştirdiler. Biz de bunun üzerine zulmetmeleri dolayısıyla gökten 'iğrenç bir azab' indirdik.
Nihayet içlerinden o zulmedenler (edecekleri duayı eğlenceye alarak) sözü değiştirdiler, kendilerine söylenenden başka şekle koydular (Hıtta'yi Hınta= Bizi bağışla'yı buğday mânası haline soktular.) Zulmü âdet edinmeleri sebebiyle, biz de üstlerine, gökten murdar bir azâp indirdik.
Onlardan zalim olanlar, bu emirleri kendilerine söylenen şekilden başka bir şekil ile değiştirdiler. Biz de zulmettiklerinden dolayı onların üzerine gökten pis bir azap indirdik.
Fakat onlardan zâlim olanlar kendilerine söylenen sözü başka bir sözle değiştirdiler. Biz de zulmetmeleri sebebiyle üzerlerine gökten bir belâ, bir âfet gönderdik.
İçlerinden zalimler, söylenen sözleri değiştirdiler, zulümleri yüzünden biz onlara gökten azap gönderdik
Ama (ne yazık ki), onlardan kötülüğe eğilimli olanlar kendilerine söylenen sözü (tahrif edip) başka bir sözle değiştirdiler ve bu yüzden biz de yaptıkları bütün kötülüklerin karşılığı olarak onların üzerine gökten bir bela (veba) gönderdik.
Lâkin ânların meyânında zâlimler kendilerine söylenilen lakırdıları tagyîr itdiler o vakit biz de zulümlerinin mücâzâtı olarak gökden cezâ gönderdik.
Onların zulmedenleri, kendilerine söylenen sözü başkasiyle değiştirdiler. Biz de, o zalimlere, zulümlerinden ötürü gökten azab indirdik.*
Onlardan zulmedenler hemen sözü, kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Biz de zulmetmelerine karşılık üzerlerine gökten bir azab gönderdik.[232]
Sonra içlerinden hakkı çiğneyenler, sözü değiştirip kendilerine söylenenden başka bir şekle soktular. Biz de hakkı çiğnedikleri için üzerlerine gökten bir azap gönderdik.
İçlerindeki zalimler kendilerine emredileni kendilerine emredilmeyenle değiştirdiler. Biz de haksızlık etmelerinden ötürü üzerlerine gökten bir felaket gönderdik.
İçlerinden bir kısım zalimler, sözü değiştirdiler, kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Zulmü alışkanlık haline getirdikleri için biz de üzerlerine gökten azap yağdırdık.
Derken içlerinden o zulm edenler, sözü değiştirdiler, kendilerine söylenenden başka bir şekle koydular, zulmü âdet etmeleri sebebiyle biz de üzerlerine Semadan bir azâb salıverdik
Fakat onlardan zâlim olanlar, (af dilemeleri için söylenen hıtta) sözü (nü) (tahrif edip) kendilerine söylenenden başka hâle soktular. (Hıtta demeleri gerekirken buğday manasına gelen hınta dediler.) Biz de yaptıkları zulümlerin (bütün kötülüklerin) karşılığı olarak onların üzerine gökten bir azap gönderdik.
Ancak onlardan haksızlık yapanlar, kendilerine söylenen sözü başka bir söze çevirdiler. Biz de haksızlık yapmaları yüzünden, üzerlerine gökten bir azap gönderdik.
Fakat içlerinden o zulmedenler sözü kendilerine söylenenden başka bir şeyle koydu. Biz de üstlerine, zulmeder oldukları için, gökden murdar bir azâb indirdik.
Fakat içlerinden zulmedenler, o sözü kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdi; bu sebeble (biz de) zulmetmekte olduklarından dolayı üzerlerine gökten kötü bir azab gönderdik.(2)
Ama (ne yazık ki), onlardan zulmetmiş olanlar (kötü işler yapmış olanlar) kendilerine söylenen sözü (tahrif edip) başka bir sözle değiştirdiler; bu sebeple (biz de) zulmetmekte olduklarından dolayı üzerlerine gökten bir azap (bir afet) gönderdik.*
Onlardan haksızlık yapanlar, kendilerine söylenenlerden başka sözlerle, (Allah’ın) sözlerinin yerlerini değiştirdiler. Bizde onların üzerine, haksızlık yapmalarından dolayı gökten belalar yağdırdık.
Ancak içlerinden o kimseler ki kendilerine söylenen sözü başkasıyla değiştirdiler, Biz de kıyıcılık ettiklerinden dolayı onların üzerine gökten kırlagan gönderdik.
Onların zulmedenleri, kendilerine söylenen sözü başkasıyla değiştirdiler. Biz de o zalimlerin üzerlerine, zulümlerinden ötürü gökten azap gönderdik.
Ama içlerindeki zâlimler, kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler. Allah’ın sözlerini ya değiştirdiler, ya da içlerini boşaltıp keyiflerince yorumlayarak kendi arzu ve heveslerine uydurdular. Biz de o zâlimlerin yaptıkları kötülüklere karşılık, üzerlerine bir azap indirdik.
Onlardan zulmetmiş kimseler kendilerine söylenmiş olanların dışında söz değiştirdi. Zulmediyor oldukları sebebiyle onlara Gök’ten bir ricz / azap / belâ indirdik.
Ama kendilerine bile saygısı olmayan bu adamlar, söylenenin, tam aksini yaptılar. Biz de üzerlerine yukarıdan mikrop sepeledik. Çünkü yaptıkları düpe düz saygısızlıktı.
Fakat onlardan bazıları zulüm yapmaya devam ettiler. Af kapısından yasalarımıza uyarak girmediler. Kendilerine okunan ayetlerimizi değiştirdiler. Yasalarımızı çıkarlarına göre yorumladılar. Kelimeler üzerinde oynayarak hükümlerimizi değiştirdiler. Yaptıklarından dolayı onları cezalandırdık!
Fakat içlerinden bazı zalimler, kendilerinden (söylemeleri) istenen sözü başkasıyla değiştirmişlerdi. [*] Biz de haksızlık etmeleri nedeniyle üzerlerine gökten bir azap göndermiştik. [*]
İçlerinden bir kısım zâlimler o sözü kendilerine söylenenin dışında başka bir sözle değiştirdiler.¹ Biz de zâlim olmalarından dolayı, hemen üzerlerine gökten iğrenç bir azap gönderdik.²
Ama (ne yazık ki), onlardan kötülüğe eğilimli olanlar kendilerine söylenen sözü başka bir sözle değiştirdiler: ve bu yüzden Biz de, yaptıkları bütün kötülüklerin karşılığı olarak onların üzerine gökten bir bela, bir afet gönderdik. ¹²⁸
Fakat onlardan emri dinlemeyen zalimler, sözü kendilerine söylenenden başkası ile değiştirdiler. Biz de üzerlerine gökten azap yağdırdık. 2/59, 5/13...16, 41/40
Fakat onlardan kendilerine zulmedenler, sözü kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler.[¹²⁷⁷] Bunun üzerine Biz de, edegeldikleri zulümler sebebiyle onların üzerine gökten belâ yağdırdık.
Fakat onlardan zalim olanlar, kendilerine emredilen sözü "Hıtta" kelimesini başka bir söze çevirdiler, (alaylı bir tavırla "Hintetün", "Hintetün" buğday, buğday, dediler) Biz de zulmeder oldukları için (emrimizi hiçe saymaları yüzünden, üzerlerine) gökten azap indirdik, (ki o zalimler helake uğradılar) (Bir kez daha imtihan oldular, kaybedenlerin sonu ise çok feci oldu.)
İçlerinden zulmedenler, (söylediğimiz) sözü, kendilerine söylenmeyen bir sözle değiştirdiler. Bizde buzulümlerinden dolayı üzerlerine gökten bir azâb gönderdik.
Fakat onlardan zulmedenler, kendilerine denilen sözü başka bir söze çevirdiler. Artık onların üzerlerine zulme- der oldukları şey sebebiyle gökten bir azap salıverdik.
Ama aralarındaki zalimler, sözü kasden değiştirdiler, başka bir şekle soktular. Biz de zulmü âdet haline getirdikleri için üzerlerine gökten azap salıverdik. [2, 58]
İçlerinden zulmedenler, (söylediğimiz) sözü, kendilerine söylenmeyen bir sözle değiştirdiler. Biz de haksızlık ettiklerinden dolayı üzerlerine gökten bir azab gönderdik.
İçlerinden yanlış davranış gösterenler, söylenenin tersini yaptılar. Yanlış davranmalarına karşılık biz de onlara, üstlerinden bir sıkıntı verdik.
Onların zulmedenleri, sözü kendilerine söylenenden başkası ile değiştirdiler. İşledikleri zulüm dolayısıyla onlara gökten bir azap gönderdik.
Onların zulme sapanları, bir sözü, kendilerine söylenenin dışında bir sözle değiştirdiler. Bunun üzerine biz de üzerlerine gökten bir pislik azabı saldık; çünkü zulmediyorlardı.
pes degşürdi anlar kim žulm eylediler anlardan bir sözi andan ayruķ. kim eyidildi anlara. pes viribidük anlaruñ üzere 'aźābı gökden andan ötürü kim oldılar žulm eylerler.
Pes tebdīl eyledi ẓālimlerden bir ḳavli ki özlerine eyidilenden özge ḳavl idi.Pes gönderdük anlar üstine ‘aẕāb gökden ẓulmleri sebebi‐y‐ile.
Lakin (İsrail oğullarından Allahın əmrlərini yerinə yetirməməklə) özlərinə zülm edənlər onlara deyilən sözü dəyişdirib başqa şəklə saldılar. Etdikləri haqsızlığa görə Biz də onlara göydən əzab göndərdik.
But those of them who did wrong changed the word which had been told them for another saying, and We sent down upon them wrath from heaven for their wrongdoing.
But the transgressors among them changed the word from that which had been given them so we sent on them a plague from heaven. For that they repeatedly transgressed.(1136)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |