Ve-innehu lehasratun ‘alâ-lkâfirîn(e)
Gerçekten O (Kur'an kendisine iman ve itaat olunmadığı takdirde), kâfirler için (dünyada devlet ve izzetten, ahirette cennet ve saadetten mahrum kalmaları nedeniyle) bir hasretlik (vesilesi) dir.
Ve şüphe yok ki Kur'an, kafirlere adeta bir hasrettir.
Kur'ân Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere acı bir pişmanlık kaynağı olacaktır.
Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler, mü'minlerin elde ettikleri mükâfatı gördükleri zaman, inanıp uygulamadıkları için, Kur'ân onların içinde bir özlem, acı bir pişmanlık sebebi olacaktır.
Muhakkak o (Kur'an), inkar edenler için bir hasrettir.
Gerçekten o (Kur'an), kafirler için bir hasrettir.
Muhakkak ki, o Kur'an, kâfirler için bir pişmanlıktır, (kıyamet günü, Kur'ân'a iman etmediklerinin nedametini çekeceklerdir).
Ve bu Kur’an kâfirler için, (ulaşamadıklarından dolayı) bir hasrettir.
Elbette Kur'ân, kâfirler için bir iç yarasıdır.
Kur'an kâfirlere iç yarasıdır
Şüphesiz ki o (Kur'an), inkârcılar için bir pişmanlık sebebi olacaktır (ona inanmadıklarının cezasını çekeceklerdir).
Doğrusu Kuran, inkarcılar için bir üzüntüdür.
Şüphesiz Kur’an, kâfirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir.
Muhakkak o, kâfirler için bir iç yarasıdır.
O, inkarcılar için bir üzüntü kaynağıdır.
Kuşkusuz bu Kur'ân kafirler için bir pişmanlık vesilesidir.
Ve her halde o, kâfirler üzerinde bir hasrettir
O, gerçeği yalanlayan nankörler için derin bir pişmanlıktır.¹*
Muhakkak ki o (Kur'an) kâfirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir.
Ve şübhesiz ki o, kâfirler için (âhirette) elbette bir pişmanlıktır.
Aynı zamanda o (Kuran) inkâr edenler içinde kaybedişlerinin belgesidir.
O Kur/an kâfirlere bir pişmanlıktır.
Gerçekten o (Kur'an), küfre sapanlar için bir hasrettir (pişmanlıktır).
Fakat bu yalanlama ve yüz çevirme, Hesap Günü inkârcılar için onulmaz bir pişmanlık, acı ve üzüntü kaynağı olacaktır.
Gerçekten o (Kur’an) kâfirler için (kahredici) bir gönül yarasıdır.
ama bu [red], şüphesiz, [Allah'ın vahyinin] doğruluğu[nu] inkar edenler için acı bir pişmanlık kaynağı olacaktır,
Aynı zamanda bu Kuran kâfirler için bir iç yangınıdır. 6/130, 7/37
Bir o kadar kesin olan da şu ki, bu durum inkârı hayat tarzı edinenler için derin bir pişmanlık kaynağı olacak;
Ve muhakkak ki, o (Kur'ân-ı Azîm) elbette kâfirlerin üzerlerine bir hasrettir.
50, 51. Şüphesiz o, kâfirler için büyük bir pişmanlık ve karşılaşacakları kesin bir gerçektir. [26, 200-201; 34, 54]
Doğrusu o, kafirler için hasrettir.*
Kur’an, kendini ayetlere kapatan bu kişilerin de yalanını ortaya çıkarır.
O kafirler için bir üzüntüdür.
Kâfirler için o bir pişmanlıktır.
Ve o, gerçeği örten nankörler/inkârcılar için tam bir hasrettir.
daħı bayıķ ol ḥasretdür kāfirler üzere.
Şübhəsiz ki, bu (Qur’an) kafirlər üçün bir peşmançılıqdır (ona inanmadıqlarına görə qiyamət günü böyük zərər çəkəcəklər).
And lo! it is indeed an anguish for the disbelievers.
But truly (Revelation) is a cause of sorrow(5672) for the Unbelievers.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |