Le-eḣażnâ minhu bilyemîn(i)
Elbette onu kudretimizle alırdık.
(Derhal hiddetle ve şiddetle yakalayarak) Muhakkak Onun sağ-elini (bütün güç ve kudretini) çekip-alıverirdik.
mutlaka güç ve kudretimizle O'ndan intikam alırdık.
Hakka-meşrûiyyete riayet gereği, ondan peygamberlik görevini alır, onu engellerdik.
Muhakkak onu kuvvetle yakalardık,
Muhakkak onun sağ-elini (bütün güç ve kudretini) çekip-alıverirdik.
Elbette biz O'nu kuvvetle yakalar ve O'ndan intikam alırdık.
Biz güç ile ondan (intikam) alırdık.
44,45,46,47. Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı, elbette onu bundan dolayı kıskıvrak yakalardık; sonra da onun şah damarını keser atardık. Hiçbiriniz buna engel de olamazdınız.[671]
44,45. Bize karşı, eğer o, birtakım sözleri uydursaydı, onu pek sert yakalardık
Elbette biz O'nu kuvvetle yakalardık (onu cezalandırırdık).
44-47. Eğer (Muhammed ’aleyhisselâm) kendi kavlini bize isnâd ide idi biz ânı sağ elinden tutar, kalbinin damarını keser, helâk ider idik. Sizden kimse ’ukûbetimizi men’ idemezdi.
44,45,46. Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık.
44,45. Eğer (Peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı, mutlaka onu kudretimizle yakalardık.
Elbette onu kıskıvrak yakalardık.
Elbette onu kıskıvrak yakalardık.
Biz onu kuvvetle yakalar,
Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık.
Elbette biz onu ondan dolayı yemîniyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır) dık
44-45-46-47. (*Farz-ı muhâl) eğer o peygamber, bize isnat ederek, kendiliğinden birtakım sözler söyleseydi, biz onu (azabımızla) kuvvetle yakalardık da onun can damarını keserdik. Hiçbiriniz buna engel de olamazdı.
Elbette onun bütün gücünü alırdık.
Elbette onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverirdik,
44,45. Eğer (o peygamber), bize isnâd ederek bazı sözler uydursaydı, (biz) onu mutlaka kuvvet(li bir azab)la yakalardık!
44,45, 46. Ve eğer o (Resul) bizim adımıza birtakım sözler uydursaydı, onu kudretimizle yakalar, sonra da onun can damarını keser koparırdık (onu yaşatmazdık).
Onu güçlü bir şekilde yakalar.
besbelli ki Biz de onun elinde olan bütün gücü alıverirdik,
Onu sağ elimizle yakalar,
Biz onu kıskıvrak yakalardık;
Muhakkak onu sağ elle (bütün gücümüzle), kıskıvrak yakalayıverirdik.
Biz derhal onun gücünü ve yeteneklerini elinden alarak onu sağ elinden yakalar,
Ondan El’i / Güç’ü alırdık.
45,46. tuttuğumuz gibi // hayat damarını koparırdık.
Elbette onu kıskıvrak yakalardık.
Bu nedenle elbette (onu önce) güçlü bir şekilde yakalardık.
Biz onu kudretimizle kıskıvrak yakalar. 10/15-16
onu bundan dolayı sağ elimizle şiddetle yakalar
45,46. Elbette onu kıskıvrak yakalar, şah damarını koparırdık.
Elbette onu, sağından yakalardık.
Elbette ki onu sağ tarafından yakalardık.
44, 45, 46. Eğer o Resul bizim adımıza birtakım sözler uydursaydı, onu elimizle yakalar, sonra da onun şah damarını keserdik.
Elbette onun sağ(elini veya kuvvet)ini alırdık.
Biz onı kuvvet ve kahır ile ahz ider
onu kıskıvrak yakalar,
Onun gücünü kuvvetini alırdık.
Onu kıskıvrak yakalar,
Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık.
bayıķ ŧutŧuġıdı andan ya'nį öldürmegiçün ķuvvet ile.
biz anı dutarduḳ ṣaġ elinden.
Biz ondan mütləq şiddətli intiqam alardıq (sağ əlini kəsərdik, yaxud boynunu vurardıq)!
We assuredly had taken him by the right hand
We should certainly seize him by his right hand,(5669)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |