İnnehu lekavlu rasûlin kerîm(in)
Şüphe yok ki bu, kerem sahibi bir elçinin sözü elbet.
Hiç şüphesiz O (Kur’an), elbette şerefli bir Elçinin (Allah tarafından vahyedilen) sözleridir.
bu Kur'ân gerçekten şerefli bir elçinin vahiy yoluyla getirdiği sözüdür.
Muhakkak ki o (Kur'an), şerefli bir elçinin sözüdür.
Hiç şüphesiz o (Kur'an), şerefli bir elçinin kesin sözüdür.
Şüphesiz o Kur'an, kerîm bir peygamberin (Allah'dan) getirdiği sözdür.
Bu Kur’an iyi ve üstün bir elçinin sözüdür.
Şüphesiz Kur'ân, çok şerefli bir elçinin sözüdür.
Evet bu, kerim olan bir elçinin sözüdür
38,39,40. Hep gördüğünüz ve görmediğiniz şeyler üzerine kasem iderim ki Kur’ân ’indAllâh mükerrem bir rasûlünün Kur’ân’ıdır.
38,39,40. Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, Kuran şerefli bir elçinin getirdiği sözdür.
38,39,40. Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur’an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah’tan alıp tebliğ ettiği) sözüdür.
Kur’an elbette değerli bir elçinin sözüdür.
Hiç şüphesiz o (Kur'an), çok şerefli bir elçinin sözüdür.
Ki bu şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür.
Kuşkusuz Kur'ân, şerefli bir peygamberin (Allah'tan) getirdiği sözdür.
O hiç şübhesiz kerîm bir Resulün getirdiği sözdür
Hiç şüphesiz O (Kur’ân), çok değerli bir Resûl’ün (vasıtasıyla size ulaşan, Allah’ın) kelâmıdır.
Kuşkusuz o, şerefli bir Resul sözüdür.
Muhakkak o (Kur'an) Allah indinde çok şerefli peygamberin katî sözüdür.
Şübhesiz ki o (Kur'ân), çok şerefli bir elçinin (peygamberin, vahiyden ibâret)sözüdür.
38,39, 40. Artık hayır, (inanmayan ve inkâra şartlanmış olanların sandıkları gibi değil,) görebildiklerinize ve göremediklerinize (kâinatta ve tabiatta bulunan ve her biri harika yaratılış eseri olan atomaltı parçacıklardan kürreye kadar var olan mahlukatıma) yemin ederim ki, şüphesiz o (Kur’an) değerli bir elçinin (vahiy yoluyla getirdiği, Allah’ın) sözüdür.*
O (Kur’an) çok değerli bir elçinin sözüdür.
gerçekten bu Kur’an yüce bir elçinin kesin sözüdür,
Muhakkak ki bu Kur’an, şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür.¹⁷
Ki hiç şüphesiz o (Kur'an), yüce bir elçinin kesin sözüdür.
Bu Kur’an, şerefli bir Elçi olan Cebrail’in getirdiği, Allah’ınsözüdür. Cebrail, onu doğrudan Allah’tan alıp Muhammed’in kalbine indirmiştir.
O, elbette kerîm bir elçinin sözüdür.
40,41. Bu Kuran, değerli bir elçinin sözleridir. // Şair sözü değildir: Siz, imanı ağzınızda geveleyip duruyorsunuz.
Şüphesiz o elbette değerli bir elçinin sözüdür.
Şüphesiz ki o (Kur’an), değerli bir elçinin (Cebrail’in ulaştırdığı) sözüdür.
Kesinlikle o (Kur’an,) şerefli bir elçinin¹ (Allah’tan getirdiği) sözdür.²
Bakın, bu [Kur’an] gerçekten şerefli bir Elçi’nin [vahyedilmiş] sözüdür,
Kesinlikle bu Kuran şerefli ve değerli bir elçinin sözüdür. 81/19.29
Hiç şüpheniz olmasın ki o (mesaj) şerefli bir elçinin sözüdür;[⁵²⁹¹]
Kuşkusuz Kur’an, şerefli bir elçinin (Cebrail a.s.'in, Rabbinden aldığı vahyi Muhammed s.a.s.'in kalbine) indirdiği sözüdür. (Hak kelâmıdır)
Ki, o (Kur’ân) elbette ikram sahibi bir elçinin sözüdür.
Şüphe yok ki, o (Kur'an) kerîm olan bir peygamberin (tebliğ ettiği) bir kelâmdır.
Ki, o (Kur'an) elbette değerli bir elçinin sözüdür.
O Kur'ân, kerîm olan rasûlün kavlidir.
Asıl önemlisi, Kur’an’ın değerli bir elçinin (Cebrail’in) sözü olmasıdır[*].
Şüphesiz o, şerefli bir elçinin sözüdür.
O çok şerefli bir elçinin getirdiği sözdür.
Ki o, çok soylu bir elçinin sözüdür.
bayıķ ol yalavaç sözidür 'izzetlü.
Bu Ḳur’ān ḳavlidür kerāmetlü resūlüñ.
Bu (Qur’an) çox möhtərəm bir elçinin (Cəbrailin, yaxud Muhəmməd əleyhissəlamın Allahın ona nazil etdiyi) sözüdür!
That it is indeed the speech of an illustrious messenger.
That this is verily the word of an honoured messenger;(5666)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |