İnnehu kâne lâ yu/minu bi(A)llâhi-l’azîm(i)
"Çünkü, o, Büyük olan Allah'a iman (ve itaat) etmiyordu."
Şüphe yok ki o, pek ulu Allah'a inanmazdı.
Çünkü o büyük olan Allah'a inanmadı
Çünkü o, ulu Allah'a iman etmezdi.
Çünkü o, büyük olan Allah'a iman etmiyordu.
'Çünkü, o, büyük olan Allah'a iman etmiyordu.'
Çünkü o, yüce Allah'a iman etmiyordu.
Çünkü o, büyük ve yüce olan Allah’a inanmıyordu.
33,34. “Çünkü o, Yüce Allah'a iman etmezdi, yoksulu doyurmaya teşvik etmezdi.”
Büyük olan Allaha inanmamıştı!
“Çünkü o, yüce Allah'a inanmazdı
"Çünkü, o, yüce Allah'a inanmazdı."
“Çünkü o, azamet sahibi Allah’a iman etmiyordu.”
Çünkü o, ulu Allah'a iman etmezdi,
Çünkü o, Yüce ALLAH'a inanmıyordu.
Çünkü o, büyük Allah'a inanmıyordu.
Çünkü o Allahu azîmüşşana inanmıyordu
O, yüce Allah'a inanmıyordu.¹*
«Çünkü o, O büyük Allaha inanmazdı».
“Çünki o, yüce Allah'a inanmazdı!”
Kesinlikle azameti büyük olan Allaha inanmıyordu.
Çünkü o, azamet sahibi olan Allah/a iman etmiyordu.
“Çünkü o, büyük olan Allah'a iman etmiyordu.”
“Çünkü o, Yüce Allah’a iman etmiyordu!”
33,34. “Çünkü o, yüce Allah’a îman etmiyor ve kimseyi yoksula hakkı olan yiyeceği vermeye de teşvik etmiyordu.” der.
çünkü o, yüce Allah'a inanmadı,
Çünkü o, yüce Allah’a inanıp güvenmiyordu. 2/257, 5/41
Çünkü o yüce Allah’a inanıp güvenmedi.
Muhakkak ki o, azîm olan Allah'a imân etmez idi.»
Çünkü o, büyükler büyüğü Allah'a inanmazdı.
Çünkü o büyük Allah'a inanmıyordu.
O, Yüce Allah’a güvenmezdi.
Çünkü O, yüce Allah'a iman etmiyordu.
Çünkü o Ulu Allah'a inanmazdı.
"Çünkü o, yüce Allah'a inanmıyordu."
“bayıķ ol, oldı inanmaz ulu Tañrı’ya.”
Çünki o, böyük olan Allaha inanmırdı.
Lo! he used not to believe in Allah the Tremendous,
"This was he that would not believe(5662) in Allah Most High.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |