Kâlû yâ veylenâ innâ kunnâ tâġîn(e)
Yazıklar olsun bize dediler, gerçekten de azmışız biz.
"Yazıklar olsun bize, gerçekten azgınlar ve haktan sapkınlarmışız!" diye (yakınıp dövünmüşlerdi.)
“Yazıklar olsun bize, gerçektende azmış kimselermişiz” dediler.
“Yazıklar olsun bize, gerçekten biz azmış bir milletmişiz.” dediler.
Dediler ki: "Yazık bize! Doğrusu biz azgınlarmışız.
'Yazıklar bize, gerçekten azgınmışız' dediler.
Dediler ki: “-Yazıklar olsun bizler azgınlarmışız.
“Yazıklar olsun bize! Biz gerçekten zalimler imişiz.
29,30,31,32. Onlar, “Ey Rabbimiz! Seni noksan sıfatlardan uzak tutarız. Gerçekten biz, kendimize yazık ettik” dediler. Birbirlerini suçlamaya başladılar. Sonra şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize, biz azgın kimseleriz. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir. Biz de ümitle O'na yöneleceğiz.”
«Bize yazık, biz azgınlık etmişiz
30-31. Bunun üzerine, “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!” diyerek birbirlerini kınamaya başladılar.
31,32. "Eyvâh biz tuğyân itdik belki Allâh bize bu bağçeden daha iyisini ihsân ider. Biz Allâh’ın lütfını temennî idiyoruz" didler.
Sonra şöyle dediler: "Yazıklar olsun bize; doğrusu azgınlık edenlerdendik."
Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
“Yazıklar olsun bize!” dediler, “Gerçekten biz azmış ve sapmıştık.
(Nihayet) şöyle dediler: Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz.
Dediler ki, "Yazıklar olsun bize. Azgınmışız."
Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.
Yazıklar olsun bizlere, bizler doğrusu azgınlarmışız
(Ve şöyle dediler:) “Yazıklar olsun bize! Biz, gerçekten azgınlık eden kimselermişiz!
“Yazıklar olsun bize! Biz, gerçekten azgınlık eden kimselermişiz.”
«Yazıklar olsun bize, dediler, hakıykaten biz azgınlarmışız».
(Nihâyet) dediler ki: “Yazıklar olsun bize! Doğrusu biz azgın kimselermişiz!”
(Nihâyet) dediler ki: ’Yazıklar olsun bize! Doğrusu biz azgın (ve yoksulların hakkını yiyen) kimselermişiz!’
Dediler ki “Yazıklar olsun bize! Biz hadi aşan azgınlardan olduk.”
Dediler: "Yazıklar olsun bize! Doğrusu, bizler azgınlık ettik."
Eyvah bize! Biz azmıştık,
Dediler ki: “Bize yazıklar olsun! Biz azgın kimseler imişiz”
“Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız” dediler.
“Yazıklar olsun bize!” dediler, “Biz gerçekten iyice azgınlaşmıştık!”
Dediler ki: -“Yazıklar olsun bize; biz, azgın olduk”.
" Aah ah dediler, ne kadar azgınmışız meğer.
"Yazık bize, biz azgınlardanmışız." deyip,
(Şunu) demişlerdi: “Eyvah, yazıklar olsun bize! Biz azgın kişilermişiz.
31,32. (Ve): “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz, azgın kimselermişiz. Belki Rabbimiz, bize onun yerine daha hayırlısını verir. Artık biz (bundan sonra) sadece Rabbimizin rızasını kazanmaya çalışacağız.” dediler.¹
[Sonunda] “Yazıklar olsun bize!” dediler, “Gerçekten biz küstahça davranmıştık!
– Yazıklar olsun bize, biz gerçekten mal mülk hırsıyla azmıştık. 89/15...19
“Yazıklar olsun bize! Gerçekten de biz, haddimizi aşmışız.
Ve: "Yazıklar olsun bize, biz azgın kimselermişiz. (Fakat suçumuzu kabullendik tevbekâr olduk)
Yazık bize, dediler, biz azgınlarmışız!
Dediler ki: «Yazıklar olsun bizlere. Şüphe yok ki biz haddi tecavüz etmişler olduk.
“Yazıklar olsun bize, ne azgın kimselermişiz! ”
Yazık bize, dediler, biz azgınlarmışız!
30,31. Birbirlerine levm iderek: "Eyvâh bize! Biz tuğyân ve 'isyân itdik."
“Yazık bize! Biz aşırı davranışlar içindeyiz.
-Yazıklar olsun bize, azgınlardan olduk, dediler.
“Eyvah bize,” dediler. “Gerçekten azgınmışız.
"Yazıklar olsun bize, dediler, biz gerçekten azgınlarmışız!"
eyittiler “iy ķatı 'aźābumuz bayıķ biz olduķ ḥaddan geçiciler!”
Eyitdiler: İy bizüm helāklıġumuz, biz azġunlar‐ıduḳ.
Və dedilər: “Vay halımıza! Biz azğınlıq (tüğyan) edirdik.
They said: Alas for us! In truth we were outrageous.
They said: "Alas for us! We have indeed transgressed!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |