Żâlike bi-ennehum âmenû śümme keferû fetubi’a ‘alâ kulûbihim fehum lâ yefkahûn(e)
Bu, onların (başta akılları ve vicdanları İslami gerçekleri ve Hakk Dinin gerekliliğini anlayıp) iman etmelerine (rağmen, işlerine gelmediği ve beğenmedikleri için) sonradan (içten itiraz ve) inkâra yönelmeleri (ama zahiren hâlâ Müslüman görünmeleri) dolayısıyla böyle olmaktadır. Bu yüzden kalplerinin üzerine mühür basılmış (hidayetleri kararmıştır), artık onlar (gerçeği ve başlarına geleceği) kavrayamaz konumdadır. *
Bu da, hiç şüphesiz, inandıklarından, sonra kafir olduklarındandır; derken Allah, gönüllerini mühürlemiştir; gerçekten de onlar, anlamayan bir topluluktur.
İşte böyledir, çünkü onlar iman ettiklerini iddia ederler halbuki kendi nefislerinde hakikatleri inkâr edip kâfir olmuşlar ve böylece kalplerine bir mühür vurulmuştur ve artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamazlar.
Bu, onların, önce sözde iman etmeleri, sonra inkârda ısrar etmeleri, küfre saplanmaları sebebiyledir. Böylece de, Allah onların kalplerini, kafalarını anlayışsız hale getirdi. Onlar derin düşünemez oldular.
Bu onların iman edip sonra inkâr etmeleri dolayısıyladır. Bu yüzden kalplerine mühür vuruldu. Artık onlar anlamazlar.
Bu, onların iman etmeleri sonra inkâr etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerini mühürlemiştir, artık onlar kavrayamazlar.
Bu kötü halleri şundan: Çünkü onlar görünüşte iman ettiler, sonra (kalbleri ile) inkâr ettiler. Bu yüzden kalbleri mühürlenmiş de artık anlamaz olmuşlardır onlar.
Çünkü onlar, imana girdiler, sonra kâfir oldular. Bunun üzerine Allah, onların kalplerini mühürledi de onlar anlamaz bir toplum oldular.
Bu davranışlarının sebebi, şudur: “İnanırlar, sonra inkâr ederler; bu yüzden kalplerinin üzeri mühürlenir, artık onlar anlamazlar.”
İşte bunlar, inandılar, sonra kâfir oldular, onların yüreğine Allah da damga vurdu, artık onlar anlamazlar!
Bu, onların önce (dilleriyle) inandıklarını söylemeleri, sonra da (kalpleriyle) inkâr etmelerindendir. Böyle davranmaları yüzünden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar (gerçeği) kavrayamazlar.
Bu, önce inanıp sonra inkar etmiş olmalarındandır. Bu yüzden kalbleri mühürlenmiştir; artık anlamazlar.
Bu, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleri, bu yüzden de kalplerine mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar.
Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.
Çünkü onlar inandıktan sonra inkar ettiler; bu yüzden kalpleri mühürlendi; onlar anlamazlar.
Bunun sebebi şudur: Onlar inandılar, sonra inkar ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.
O şundan: Çünkü onlar iymana gelmişler, sonra küfre gitmişlerdir de o kâlblerine tab'olunmuş da artık anlamaz olmuşlardır
Bu şundandır: onlar önce İman ettiler sonra küfrettiler. Bu nedenle, onların kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar, gerçeği kavrayamazlar.
Bu (kötü amelleri şundandır:) Çünkü onlar (zaahiren) îman etdiler. (Fakat) sonra (kalbleriyle) kâfir oldular. Bu yüzden kalblerinin üstüne (küfür) mühr (ü) basıldı. Onun için onlar (îmanın hakıykatını) anlamazlar.
Bu, şübhesiz onların îmân edip sonra inkâr etmeleri yüzündendir; bunun üzerine kalbleri mühürlenmiştir; artık onlar (hakkı) anlamazlar.
Bu onların önce iman edip, sonra da inkâr etmelerinden dolayı, kalplerine mühür vurularak kapatılmış olmalarındandır. Artık doğruları hiçbir zaman anlayamazlar.
Şunun için ki onlar dilleriyle iman ettiler. Sonra kalplerinde gizli olarak kâfir kaldılar da kalbleri üzerine mühür basıldı, onlar imanın hakikatini anlayamazlar.
Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra küfre sapmalarıdır. Böylece kalplerinin üzerine damga vurulmuştur; artık onlar kavrayamazlar.
Evet, münâfıkların durumu böyledir; çünkü onlar, İslâm hakîkatiyle ilk karşılaştıklarında iman etmiş, fakat daha sonra birtakım çıkar hesapları yüzünden hakîkati bile bile inkâr etmişlerdir. İşte bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir, artık iç dünyalarında gerçeğin sesini duyamaz, doğruyu eğriyi idrâk edemezler.
Bu (münâfıklar,) hep böyledir. Onlar, önce îman eder, sonra da inkâr ederler. Onların kalpleri (bu yüzden) mühürlenmiştir. Artık onlar hiçbir şey anlamazlar.
Dahası onlar iman ettiklerini söylüyorlar ama yaptıkları ile küfre giriyorlar. İşte bu ikiyüzlüler kalplerini inanmaya kapatıyorlar artık gerçeği kavrayamazlar. 2/8...20, 3/7
Bunun nedeni, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleridir; sonunda kalplerine mühür vurulmuştur:[5114] artık onlar (imanın hakikatini) kavrayamazlar.*
O, şunun içindir ki, şüphe yok onlar (zahiren) imân ettiler, sonra kâfir oldular, imdi kalblerinin üzeri mühürlendi, artık onlar anlayamazlar.
Çünkü onlar önce inandıklarını iddia ettiler, sonra inkâra gittiler. Bu sebeple kalpleri mühürlendi. Artık onlar hakkı anlamazlar.
(Bu davranışlarının) Sebebi şudur: İnandılar, sonra inkar ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi, artık onlar anlamazlar.
Kötü olan, önce inanmaları sonra ayetleri görmezlikten gelmeleridir. Ardından kalpleri üzerinde yeni bir yapı oluşturulur[1]; artık (ne hale geldiklerini) anlamazlar[2].*
Bu, onların iman edip, sonra da inkar etmiş olmalarındandır. Onların kalpleri paslanmıştır. Onun için anlamazlar.
Çünkü önce iman etmiş, sonra kâfir olmuşlar, ondan sonra da kalpleri mühürlenmiştir; artık birşey anlayacak durumda değillerdir.
Bu durumun sebebi şudur: Onlar iman ettiler, sonra küfre saptılar da kalpleri üzerine mühür basıldı. Artık onlar incelikleri anlamazlar.
şol andan ötürüdür kim anlar įmān getürdiler andan kāfir oldılar. pes mühr uruldı göñülleri üzere pes anlar añlamazlar.
Bunun səbəbi odur ki, onlar (dildə) iman gətirdilər, sonra isə (ürəklərində gizli) kafir oldular. Buna görə də onların ürəklərinə möhür vurulmuş, özləri isə anlamaz kimsələr olmuşlar.
That is because they believed, then disbelieved, therefore their hearts are sealed so that they understand not.
That is because they believed, then they rejected Faith: So a seal was set(5468) on their hearts: therefore they understand not.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |