10 Ekim 2024 - 7 Rebiü'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 90. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ulâ-ike-lleżîne heda(A)llâh(u)(s) febihudâhumu-ktedih(k) kul lâ es-elukum ‘aleyhi ecrâ(an)(c) in huve illâ żikrâ lil’âlemîn(e)

Onlar, Allah'ın doğru yola sevkettiği kimselerdir, sen de onların yoluna uy. De ki: Ben, yaptığıma karşılık sizden bir ücret istemiyorum, bu, ancak alemlere bir öğüt.

İşte Allah’ın hidayet verdikleri bunlardır; öyleyse Sen de onların bu hidayet yoluna (istikamet kaynağına-Kur’an’a) uy. De ki: "Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur’an), âlemlere ancak bir öğüt ve hatırlatmadır."

O peygamberler, Allah'ın doğru yola ulaştırdığı insanlardır. O halde sen de, onların gittiği doğru yola uy. De ki: Ben peygamberlik görevine karşılık, sizden bir ücret istemiyorum. Unutmayın ki, o Kur'ân bütün insanlığa bir öğütten ibarettir.

İşte o peygamberler de, Allah'ın hidâyet rehberiyle doğru yolu gösterdiği kimselerdir. Sen de onların ümmetlerine gösterdiği doğru yolu, tek hak dini, din ve tevhid anlayışını, sana vahyedilen kitapta ibka edilen şeriatlarını ümmetine anlatarak, öğreterek onların takipçisi ol.
“Ben Kur'ân'a ve tebliğ görevime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu Kuran âlemler için, insanlar ve cinler için kesinlikle bir öğüttür." de.

Bunlar Allah'ın doğru yola eriştirdikleridir ki sen de onların doğru yollarına uy. De ki: "Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum. Bu sadece alemlere bir hatırlatmadır."

İşte Allah'ın hidayet verdikleri bunlardır; öyleyse sen de onların bu hidayetlerine uy. De ki: 'Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur'an), alemlere bir 'öğüt ve hatırlatmadan' başkası değildir.'

O Peygamberler, Allah'ın hidayetine eriştirdiği kimselerdir. Sen de onların gittiği yoldan yürü. (Onların tevhid yolunda bulun.) De ki: “-sizi bu tevhide (Kur'an'a) çağırmama sizden bir ücret istemem. O Kur'an, âlemler için (insan ve cinleri irşad için) ancak bir öğüddür.

İşte bunlar, Allah’ın hidayet ettikleridir. Sen onların peşinde git.. De ki: “Bu hizmetime karşı sizden bir ücret istemiyorum. Bu, insanlar için bir mesaj olmaktan başka bir şey değildir.”

İşte o peygamberler, Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy! De ki: “Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu, âlemler için sadece bir öğüttür.”

İşte bunlar Allahın doğru yola götürdüğü kimseler, onların yoluna sen de uyasın, diyesin ki: «Ben sizden bu yolda bir şey istemem, bu, ancak âlemlere öğüttür»

İşte onlar Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. (Ey Muhammed!) Sen de onların yolunu izle ve de ki: “Ben bu tebliğ karşılığında sizden hiçbir ücret istemiyorum. (Ben bir peygamberim ve) bu (Kur'an da) bütün âlemler için ancak bir öğüttür.”

Bkz. 23/72, 25/57, 34/47, 36/21, 38/86, 42/23

O enbiyâ; Allâh tarafından tarîk-i hidâyete sevk olunmuşdur. Yâ Muhammed! Sen ânların eserini ta’kîb it; di ki: "Ben sizden ücret istemiyorum Kur’an bütün ’âlemîn içün bir ’ilimdir."

İşte bunlar Allah'ın doğru yola eriştirdikleridir, onların yoluna uy, "Sizden buna karşılık bir ücret istemem, bu sadece herkes için bir hatırlatmadır" de.*

İşte, o peygamberler, Allah’ın doğru yola ilettiği kimselerdir. (Ey Muhammed!) Sen de onların tuttuğu yola uy. De ki: “Bu tebliğe karşı sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur’an), bütün âlemler için ancak bir uyarıdır.”

İşte o peygamberler, Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. Şu halde onların rehberliğine uy. De ki: “Ben, bu görevimden dolayı hiçbir karşılık istemiyorum; bilinsin ki bu, bütün insanlığa bir öğütten ibarettir.”

İşte o peygamberler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy. De ki: Ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu (Kur'an) âlemler için ancak bir öğüttür.  

 Bu âyette, yukarıda isimleri anlatılan peygamberlerin Allah’ın hidayeti ile doğru yolda gittikleri ifade edilmekte ve Peygamberimize de onların yolun... Devamı..

Bunlar, ALLAH'ın doğru yola ulaştırdıklarıdır. Onların yoluna uy. De ki: "Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu, sadece tüm halklara bir mesajdır."

Bunlar, Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların hidayetine uy. De ki:"Ben ona karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O, sadece bütün âlemlere bir öğüttür.

İşte o Peygamberler Allahın hidayetine iriştirdiği kimseler, sen de onların gittiği yoldan yürü, ben, de: Buna karşı sizden bir ecr istemem, o mahzâ âlemîni irşad için ilâhî bir yadigârdır

İşte onlar (peygamberler), Allah’ın hidâyet ettiği kimselerdir. O hâlde (Resûlüm, sen de) onların yoluna uy (ümmetine İslâm’ı tebliğ ederek, senden önceki peygamberlerin takipçisi ol). Ve (İnsanlara) de ki: “Ben (peygamberlik vazifeme karşılık) sizden hiçbir ücret istemiyorum. O (Kur’ân) bütün âlemler için, ancak bir öğüttür.”

İşte bunlar, Allah'ın hidayet ettikleridir. Onların yoluna uy. De ki: “Ben, buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu ancak, âlemler için bir öğüttür.”

Onlar (o peygamberler) Allahın hidâyet etdiği kimselerdir. O halde sen de onların gitdiği doğru yolu tutub ona uy. De ki: «Ben buna karşı (bu risâlet vazifesini ifâ etmeme mukaabil) sizden hiç bir ücret istemiyorum. O (Kur'an), âlemler için öğüdden başka bir şey değildir».

İşte onlar (o peygamberler), Allah'ın hidâyete erdirdiği kimselerdir; (Habîbim, yâ Muhammed!) Artık (sen de) onların hidâyetine tâbi' ol! De ki: “(Ben) ona (Kur'ân'a) karşı sizden bir ücret istemiyorum!(2) O, ancak âlemler (ve bütün asırlar) için bir nasîhattir.”

(2)“Bu dünya dârü’l-hizmettir (hizmet yeridir), ücret almak yeri değildir. A‘mâl-i sâlihanın (sâlih amellerin) ücretleri, meyveleri, nûrları berzahta ... Devamı..

İşte onlar (hidayeti tercih etmeleri sebebiyle) Allah’ın hidayet ettiği (doğru yola erdirdiği) kimselerdir. Sen de onların (o peygamberlerin) hidayetine uy. (Resulüm!) De ki: Ben ona (o yaptığım tebliğe) karşılık sizden bir ücret (menfaat, makam ve mevki) istemiyorum. O (tebliğini yapmakta olduğum Kur’an) ise, âlemler için ancak bir öğüttür. *

(*) Bu âyette, yukarıda isimleri anlatılan peygamberlerin Allah’ın hidayeti ile doğru yolda gittikleri ifade edilmekte ve Peygamberimize de onların yo... Devamı..

İşte onlar Allah’ın kendilerini doğru yoluna ulaştırdığı kimselerdir. Sende onların doğru yollarını takip et. (İnsanlara) Deki “Size ulaştırdığım mesajlara karşılık, sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim size getirdiğim, tüm zamanlar (Kıyamet gününe kadar) için, yalnızca bir öğüttür.”

Bunlar Allah’ın doğruluğa eriştirdiği kimselerdir. Öyleyse sen de onların yolunu tut. De ki: "Benim sizden karşılık beklediğim yoktur. Kur’an herkes için yalnız bir öğüttür o kadar."

İşte bunlar Allah/ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların hidayetine uy. De ki ben tevhide dâvette sizden hiçbir ücret istemem, Kur/an âlimlere nasihattan ibarettir.»

İşte onlar Allah’ın doğru yola ilettiği/hidâyet verdiği kimselerdir. O hâlde sen de onların doğru yoluna uy ve de ki: “Ben sizden onun için bir ücret istemiyorum. (Çünkü) bu/Kur’an âlemler için ancak bir öğütten/uyarıdan başka bir şey değildir.”²⁷

27 Krş. Hûd, 11/51; Şûra, 42/23, Tûr, 52/40.

İşte bunlar, Allah'ın, hidayetiyle hidayete eriştirdikleridir; öyleyse sen de onların hidayetlerine uy. De ki: “Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur'an), âlemlere bir hatırlatmadan başkası değildir.”

İşte bunlar, Allah’ın yol gösterdiği Peygamberlerdir; o hâlde, ey hakîkat yolunun yolcusu, sen de onların izlediği yolu izle! Kur’an’ı tebliğ ettiğin insanlara de ki: “Sizden, bunun karşılığında herhangi bir ücret beklemiyorum! Çünkü bu, hiçbir dünyevî menfaat beklenmeden tüm insanlığa sunulmuş bir öğütten başka bir şey değildir.”
Ama bu elçilerin izinden gittiğini öne süren bazı Yahudiler, size karşı düşmanlıkta o denli ileri gittiler ki, Kur’an’ı reddedelim derken, bütün kitap ve elçileri inkâr ediverdiler:

İşte onlar Allah’ın hidayete eriştirdiği kimselerdir. Onların doğru yolunu izle! De ki:
“Buna karşı sizden bir ücret istemem. O ancak Âlemler için hatırlatmalardır”.

Resulüm! Artık sen de Allah'ın yönlendirdiği kimselerin yönlendiri yöntemlerini izle. " Ben bundan dolayı sizden bir ücret istemiyorum. Artık Kuran, dillere destan olmuştur " de.

İşte onlar Allah’ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy. Ayetlerimizi inkâr edenlere de ki; “Ben yaptığım elçilik görevine karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Size açıkladığım ayetler ancak bir öğüttür. Keşke anlayıp öğüt alsanız!”

İşte onlar (peygamberler), Allah’ın doğru yola ulaştırdığı kişilerdir. Sen de onların yoluna uy! [*] De ki: “Ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. [*] Bu (Kur’an), âlemler için ancak bir hatırla(t)madır.” [*]

Ayette geçen [iktedih] ifadesindeki [cezim]li [he] “hâ-i sekte” olarak bilinir. Bu bir zamir değildir. Bu nedenle de harekeli değil, cezimli yazılmakt... Devamı..

(Ey Muhammed!) İşte o Peygamberler, Allah’ın kendilerini dosdoğru yola ulaştırdığı kimselerdir. Sen de onların yoluna uy. Ve insanlara: “Ben bu (tebliğ görevime) karşılık, sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur’an) âlemlere sadece bir hatırlatmadır.” de.

Allah’ın doğru yola ulaştırdığı insanlara. Öyleyse onların rehberliğine uy [ve] de ki: “Sizden bu [hakikat bilgisi] için hiçbir karşılık istemiyorum: Unutmayın ki o bütün insanlığa bir öğütten ibarettir!”

İşte bütün bu kimseler, Allah’ın rehberlik ettiği kişilerdir. Öyleyse sen de onların yolunu izle ve de ki “Ben bu tebliğ için sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Zira bu Kuran, bütün toplumlara sadece bir uyarı ve öğüttür.” 1/5, 6/71, 19/58, 23/72, 25/57, 48/8, 74/31

işte şu Allah’ın doğru yolu gösterdiği insanları… O hâlde sen de onların rehberliğine uy![¹⁰⁸⁵] (Ve) de ki: “Sizden bunun için bir karşılık beklemiyorum. Unutmayın ki o, cümle âleme bir öğüt ve uyarıdan ibarettir!”[¹⁰⁸⁶]

[1085] Hakikat kesintisiz, sürekli akan bir nehir gibidir. Ne yenidir, ne eskidir: eskimezdir. [1086] Zikrâ: İlahî bir yadigâr.

(Ey Muhammed) İşte o peygamberler, Allah’ın hidayet ettiği kimselerdir, sen de onların yolunu takip et! (İbrahim a.s. gibi sen de kavmini hak yoluna davet et. onları Rablerine ortak koşmaktan kurtarmaya çalış ve) De ki: Ben buna (Peygamberlik görevime) karşılık, sizden hiçbir ücret istemiyorum (biliniz ki) Kur'an ancak alemler için bir öğüttür. (Sizler dahil, kıyamete dek gelecek bütün insanları doğru yola davet eder içindeki uyarılardan ve öğütlerden ibret alanları Rablerinin izniyle küfür karanlıklarından iman nuruna çıkarır.)

(Ey Muhammed sen ve ümmetin zikredilen (18) peygamberi tanıyıp onlara indirilen kitap ve sahifelere iman ettiğiniz gibi, onların ümmetlerinden sana er... Devamı..

İşte onlar, Allâh’ın hidâyet ettiği kimselerdir. Onların yoluna uy ve de ki: "Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O, sadece âlemlere bir öğüttür. "

İşte onlar, Allah Teâlâ'nın hidâyet ettiği zâtlardır. Sen de onların bu tarik-i hidayetini takip et. De ki: «Sizden bunun üzerine bir ücret istemem, o âlemler için bir mev'izeden başka değildir.»

İşte onlar Allah'ın hidâyet verdiği kimselerdir. Sen de onların yolundan yürü ve de ki: “Ben risaleti tebliğden dolayı sizden bir ücret beklemiyorum. O, bütün milletler için bir öğütten, irşaddan ibarettir.

İşte onlar, Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Onların yoluna uy ve de ki: "Ben ona karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O, sadece alemlere bir öğüttür."

Onlar (o peygamberler) Allâh'ın hidâyet iyledikleridir. Sen de onların hedâsına iktidâ it ve di ki: "Ben sizden teblîğim içün ve Kur'ân içün ücret istemem. O Kur'ân ve risâlet âlemlere tezkîr ve mev'izadır.

Bunlar, Allah'ın yola gelmiş saydığı kimselerdir; sen de onların yoluna gir. De ki "Ben Kur’ân’ı tebliğe karşılık sizden bir karşılık beklemiyorum. O, herkes için sadece bir öğüt ve doğru bilgidir, o kadar."

Onlar, Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Bu nedenle sen de onların yoluna tabi ol ve “Ben, sizden bir ücret istemiyorum” de, “bu sadece, toplumlar için bir uyarı/öğüttür.

Onlar, Allah'ın hidayet verdiği kimselerdir; sen de onların yolundan yürü. De ki: Tebliğime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu Kur'ân, bütün çağlara ve bütün milletlere bir öğüttür.

İşte böyleleri, Allah'ın yol gösterdiği kimselerdir. Sen de onların yolunu izle ve şöyle söyle: "Ben şu yaptığıma karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O sadece âlemlere bir öğüttür."

şunlar anlardur kim ŧoġru yol gösterdi Tañrı pes anlaruñ yolına uyġıl. eyit! “dilemezin size anuñ üzere ya'nį ķur’ān kirį degül ol [69a] illā ögüt 'ālemler için.”

Anlar ol kişilerdür kim Tañrı Ta‘ālā hidāyet virdi anlara. Pes anlar hidāyetineuyġıl. Eyit yā Muḥammed: Ben sizden ücret istemezin bu Ḳur’ān‐çün. BuḲur’ān degüldür illā naṣīḥat ‘ālemlere.

Onlar (adları çəkilən peyğəmbərlər) Allahın doğru yola yönəltdiyi kimsələrdir. Sən də onların haqq yolunu tutub get. De: “Mən bunun (islam dinin təbliği) müqabilində sizdən bir əvəz istəmirəm. Bu (Qur’an) aləmlər (bütün bəşəriyyət) üçün yalnız bir moizədir (öyüd-nəsihətdir)”.

Those are they whom Allah guideth, so follow their guidance. Say (O Muhammad, unto mankind): I ask of you no fee for it. Lo! it is naught but a Reminder to (His) creatures.

Those were the (prophets) who received Allah.s guidance: Copy the guidance they received; Say: "No reward for this do I ask of you: This is no less than a message for the nations."


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.