Ve ’indehu mefâtihu-lġaybi lâ ya’lemuhâ illâ hu(ve)(c) ve ya’lemu mâ fî-lberri velbahr(i)(c) vemâ teskutu min verakatin illâ ya’lemuhâ velâ habbetin fî zulumâti-l-ardi velâ ratbin velâ yâbisin illâ fî kitâbin mubîn(in)
Gaibin anahtarları, onun yanındadır, onları ancak o bilir; karada ve denizde ne varsa bilir. Bir yaprak bile düşse bilir onu ve yeryüzünün karanlıkları içinde bir tek tane yoktur ki, yaş ve kuru hiçbir şey bulunamaz ki apaçık kitapta tespit edilmemiş olsun.
(Ne var ki) Gaybın (bütün) anahtarları (şifreleri ve projeleri) Allah’ın katındadır. Onları Allah’tan başkasının bilmesi (imkânsızdır. Sadece seçtiği nebilerine ve velilerine dilediği kadarını gösterip aydınlatır.) O, karada ve denizde (büyük küçük) ne varsa hepsini bilip durmaktadır. O’nun ilmi (ve iradesi) dışında bir yaprak bile (dalından) kopmamaktadır. O, yerin (derin ve gizli) karanlıkları içindeki (en küçük bir tohum) tanesini bile bilip (her şeyi kudret avucunda tutmaktadır). Yaş ve kuru (DNA hücrelerinden galaksilere kadar âlemde) ne varsa her şeyin (plan ve programı) bir Kitab-ı Mübin’de kayıtlıdır. (Allah’ın sonsuz ilminde ve İlahi bilgi merkezinde saklıdır.)
Akılla bilinemeyen tüm şeylerin anahtarları, O'nun katındadır. Onları Allah'tan başka kimse bilemez. O karada ve denizde olan herşeyi bilir, bir yaprak düşmez ki, O bundan haberdar olmasın ve ne yeryüzünün karanlığında tek bir tane, ne de yaş ve kuru hiç bir şey yoktur ki, hepsi O'nun apaçık kitabında kaydedilmiş olmasın.
Gayb âleminin, bilgi alanı dışındaki güçlerin ve imkânların anahtarları, şifreleri Allah'ın elindedir. Anahtarları, şifreleri ondan başkası bilmez. Karada ve denizde ne varsa O bilir. O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru, canlı ve ölü ne varsa, hepsi, her şey doğruları, hakkı ortaya koyan, kâinatın kayıt sicilinde, kanunlar ve ilkeler kitabında, bilgi işlem merkezinde yazılıdır.
Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onu, O'ndan başkası bilmez. Karada ve denizde olanları da bilir. O'nun bilgisi dışında bir tek yaprak bile düşmez. Yerin karanlıklarındaki bir tane dahil, yaş ve kuru ne varsa hepsi açık bir kitaptadır.
Gaybın anahtarları O'nun katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve her şey) apaçık bir kitapta (yazılı)dır.
Gaybın anahtarları, Allah'ın katındadır. Onları ancak Allah bilir. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek tane, yaş ve kuru her şey Allah'ın ilmindedir (Levhi Mahfuzdadır).
Bütün gayb anahtarları O’nun katındadır. Ondan başka kimse onları bilemez. O karada ve denizde olan her şeyi bilir. Düşen bir yaprak, yerin karanlıklarında kalan bir dane ve yaş-kuru hiçbir şey yok ki onu bilmiş olmasın. Ve onlar kitab-ı mübinde kayıtlı olmasınlar.
Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilemez. O, karada ve denizde ne varsa bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.[116]
Göze görünmiyenlerin anahtarların, yalnız bilen o, karada, denizde olanı bilir, bir yaprak düşmez ki, onu bilmeye, yerin karanlıklarında olan bir tane yaş, kuru ne varsa, açık olan kitaptadır
Gaybın (yaratılmış varlıkların idrakini aşan şeylerin bütün anahtarları Onun katındadır. Onları Allah'tan başka kimse bilemez. O, karada ve denizde olan her şeyi bilir. O'nun bilgisi olmadan ne (dalından) bir yaprak düşer ne de toprağın karanlıklarına/derinliklerine bir tohum. (Canlı-cansız) yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki O'nun (varlık kanunlarının bulunduğu) apaçık kitapta (bilgi işlem merkezinde) bulunmasın.
Gaybın anahtarı Allâh’dadır, Kendisinden başka kimse bilmez. Yerin ve suyun altında ne var ise o bilür, haberi olmaksızın bir yaprak düşmez, arzın zulumâtı içinde bir buğday dânesi, bir yeşil veyâ kuru yemiş, tohumı yokdur ki kitâbında münderiç olmasun.
Gaybın anahtarları O'nun katındadır, onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı bilir. Düşen yaprağı, yerin karanlıklarında olan taneyi, yaşı kuruyu ki apaçık Kitap'tadır ancak O bilir.
Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dâhilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın.
Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıklarındaki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.
Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.
Gaybın anahtarları O'nun katındadır, onları O'ndan başkası bilmez, karada ve denizde olanları O bilir ve bir yaprak düşmez ki, onu O bilmesin; ne toprağın karanlıklarında bir tane, ne de kuru ve yaş hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan Kitap'ta bulunmasın.
Gaybin anahtarları onun yanındadır, onları ancak o bilir, hem kara ve denizde ne varsa bilir, bir yaprak düşmez, ve Arzın zulümatı içine bir habbede gitmez ki o bilmesin, ne bir yaş ne de bir kuru yoktur ki her hal bir kitabı mübînde olmasın
Gaybın anahtarları, Allah’ın nezdindedir. Onları ancak Allah bilir. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O’nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (levh-i mahfûzda yazılmış) olmasın.
Gaybın¹ anahtarı yalnızca O'nun yanındadır. O'ndan başka hiç kimse onları bilemez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Bir yaprak düşse mutlaka onu bilir. Yerin karanlığında tek bir dâne, canlı ve cansız yoktur ki apaçık bir kitapta olmasın.
Gaybın anahtarları Onun yanındadır. Kendinden başkası bunları bilmez. Karada ve denizde varsa hepsini O bilir. Onun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru (hiç bir şey) müstesna olmamak üzere hepsi apaçık bir kitabdadır.
Ve gaybın anahtarları O'nun katındadır; onları ancak O bilir. Hem karada ve denizde ne varsa bilir. Hiçbir yaprak da düşmez ki onu bilmesin; hem ne yerin karanlıklarında bir dâne, ne yaş ne de kuru (hiçbir şey) yoktur ki, apaçık bir Kitab'da(Kur'ân'da) bulunmasın!(1)
Ve gaybın (yaratılmış varlıkların idrakini aşan, bilinmez olan, görülmeyen, gelceğe dair bilgilerin ve gizli olan bütün şeylerin) anahtarları onun katındadır. Onları Allah’tan başka kimse bilemez. O, (göklerde olduğu gibi) karada ve denizde olan her şeyi de bilir. O’nun haberi olmadan bir yaprak dahi düşmez. Yeraltı (tabakalarının) karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru (canlı ve ölü) hiç bir şey yoktur ki, her şeyi açıklayan bir kitapta (kâinatın kayıt sicilinde, kanunlar ve ilkeler kitabında, bilgi işlem merkezi levhi mahfuzda) yazılı bulunmasın.*
Gaybın anahtarları (bilgisi) yalnızca O nun yanında olup, ancak ve ancak bilinmeyenleri (gaybı) bilen O dur. Karada ve denizde olanları da o bilir. Ağacından düşen her bir yaprağı da, yeryüzünün karanlıklarındaki en küçük taneyi de yine O bilir. Yaş ve kuru her şey açık bir kitapta yazılmıştır.
Görünmezlerin anahtarları Onun yanındadır. Görünmezi bilen yalnız Odur. Karada, deniz de ne varsa O bilir. Onun bilgisi olmadan düşen bir tek yaprak yoktur. Yerin karanlıkları içinde tek bir tane, yaş, kuru hiçbir nesne yoktur ki Kütük’te apaçık yazılı bulunmasın.
Gayıp hâzineleri [⁶] O/nun yanındadır. Onları O/ndan başka bilen yoktur. O, karada, denizde, ne varsa hepsini bilir. Ağaçtan tek bir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yer altındaki karanlıklarda bir tane, yaş, kuru hiçbir şey yoktur ki hepsi apaçık Kitapta [⁷] bulunmasın.
Algılanamayanın [ğayb] anahtarı O’nun katındadır. Onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde olan her şeyi bilir. Bir yaprak düşmemiş olsun ki onu bilmesin. Ne yerin karanlıkları içinde bir tane ne bir kuru ne de bir yaş yoktur ki apaçık bir Kitap’ta²⁰ olmasın.
Gaybın anahtarları O'nun katındadır, O'ndan başka hiç kimse onları bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü o bilir. O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıklarında hiçbir tane, hiç bir yaş ve hiç bir kuru yoktur ki apaçık bir kitapta bulunmasın.
Yaratılmışların algı ve idrâk sınırlarının ötesinde bir âlem olan gayb’ın anahtarları O’nun elindedir; O’ndan başka hiç kimse gaybı bilemez. O, karada ve denizde ne varsa hepsini bilmektedir. O’nun bilgisi dışında, ne dalından bir yaprak düşer, ne de toprağın derinliklerine bir tohum; evet, canlı-cansız, yaş, kuru hiçbir şey yoktur ki, varlık kanunlarının yazılı bulunduğu apaçık bir Kitapta kaydedilmiş olmasın.
Gayb’ın anahtarları O’nun katındadır. Onları O’ndan başkası bilmez. Deniz ve Kara’daki şeyleri de bilir. Hiçbir yaprak düşmüyor ki onu bilmesin. Yer’in karanlıklarındaki bir tohum, yaş ve kuru her şey, açıkça bir kitapta yazılıdır.
Gizler âleminin bütün şifreleri ondadır ve bu şifreleri sadece Allah bilir. Karalar ve denizler âlemindekileri de bilir. Onun bilgisi olmadan bir yaprak bile kımıldamaz. Toprağın derinliklerindeki bir tohumdan tutun da ıslak kuru ne varsa hepsinin şifresi doğanın açık kitabındadır.
İnsanların bilemeyeceği gaybi bilgilerin anahtarları Allah’ın elindedir. Onları Allah’tan başka kimse bilemez. O karada, denizde ne varsa bilir. Onun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi bilir. Yaş kuru ne varsa hepsi, Rabbinin katındaki apaçık bir kitaptadır. Yaratılan her şey; Rabbinin yönetimindedir.
[Gayb]ın (bilinemeyen şeylerin) anahtarları, yalnızca O’nun yanındadır; onları O’ndan başkası bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır. [*]
Ğaybın anahtarları¹ Onun katındadır ve onu ancak O (Allah) bilir. O karada ve denizde ne varsa hepsini bildiği gibi, yere düşen her yaprağı ve toprağın karanlıklarındaki her bir taneyi dahi kesinlikle bilir. Yaş ve kuru² ne varsa, hepsi mutlaka o apaçık kitap³ (olan levh-i mahfuzda) yazılıdır.
Çünkü, yaratılmış varlıkların idrakini aşan şeylerin anahtarları O’nun katındadır: onları Allah’tan başka kimse bilemez. O, karada ve denizde olan her şeyi bilir; bir yaprak düşmez ki O bundan haberdar olmasın; ve ne yeryüzünün derin karanlığında bir habbe, ne de canlı veya ölü ⁴⁹ hiçbir şey yoktur ki [O’nun] apaçık fermanında kaydedilmiş olmasın.
Çünkü gaybın/bilinmezlerin anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları, kendisinden başka kimse bilemez. O, karada ve denizde olup biten her şeyi bilir. Düşen bir yaprak bile onun bilgisi dâhilindedir, yerin derinliklerinde kalmış bir tohum yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitapta/yasada mevcuttur. 6/50, 7/188, 10/61, 31/16, 34/3, 27/65
Zira gaybın anahtarları[¹⁰⁵⁹] yalnızca O’nun katındadır; onu başkası değil, yalnızca O bilir. O, karada ve denizde olan-biten her şeyi bilir; hiç bir yaprak düşmez ki O bunu bilmesin; yerin derinliklerinde bir tek tohum, yaş-kuru[¹⁰⁶⁰] hiçbir şey yoktur ki O’nun apaçık yasasına dahil olmasın.[¹⁰⁶¹]
Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır, onları ise O'ndan başkası bilmez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O, bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak bile (dalından) düşmez, yerin karanlıkları içindeki bir zerre; yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz da) yazılıdır!
Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dâhilinde) olmasın.
Ve gaybın anahtarları O'nun (Cenâbı Hakk'ın) yanındadır. Onları O'ndan başkası bilemez. Ve karada ve denizde ne varsa bilir. Bir yaprak düşmez, ve yerin zulmetleri içinde bir habbe de bulunmaz ki, illâ O'na bilir. Ve bir yaş ve bir kuru da yoktur ki, illâ apaçık bir kitaptadır.
Bilinmeyen nice hazineler ve görünmeyen gayb aleminin anahtarları O'nun yanındadır. Onları Kendisinden başkası bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O'nun haberi olmadan bir tek yaprak bile düşmez. Yer altı tabakalarının karanlıkları içindeki tek bir tane, hasılı yaş ve kuru hiç bir şey yoktur ki açık, net bir kitapta bulunmasın. [6, 38; 16, 89; 39, 63; 42, 12; 10, 61; 11, 6] {KM, Mezmurlar 139, 16; Vahiy 5, 1}
Gayb'ın (görünmez bilginin) anahtarları, O'nun yanındadır, onları O'ndan başkası bilmez. (O) karada ve denizde olan herşeyi bilir. Düşen bir yaprak, ki mutlaka onu bilir, yerin karanlıkları içinde gömülen dane, yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir Kitapta olmasın.
Gayb haberlerinin anahtarları onun 'indindedir. Mugayyibâtı O'ndan başkası bilmez. Karada ve denizde olanı bilir. Yere bir yaprak düşmez ki onı bilmesün. Arzın zulümâtında bir habbe, yaş ve kurı bir şey yokdur illâ o kitâb-ı mübîn'de (Levh-i Mahfûz'da) yazılıdır.
Gizli bilgilerin (gaybın)[*] anahtarları, Allah’ın yanındadır. Onları, O'ndan başkası bilmez. Karada ve denizde olan her şeyi, O bilir. O'nun bilgisi olmadan düşen bir tek yaprak yoktur. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş veya kuru ne varsa mutlaka apaçık bir kitapta (defterde) yer alır.
Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. Onları, kendisinden başkası bilmez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Onun bilgisi olmadan hiç bir yaprak düşmez ve yerin karanlıklarında hiçbir tane, hiç bir yaş ve hiç bir kuru yoktur ki apaçık bir kitapta bulunmasın.
Gaybın anahtarları Onun katındadır; başkası onu bilemez. Karada ve denizde olanı da O bilir. Onun bilgisi olmadan ne bir yaprak düşer, ne de yerin karanlıklarında bir tane saklı kalır. Yaş ve kuru ne varsa, hepsi apaçık bir kitaptadır.
Gaybın anahtarları O'nun yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde olanı da bilir. O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Toprağın karanlıklarındaki bir dâne, yaş ve kuru her şey apaçık bir Kitap'ın içindedir.
daħı anuñ ķatındadur ġayb kilidi dilleri bilmez anı illā ol daħı bilür anı kim yirdedür daħı deñizdedür. daħı düşmez hįç yapraķ illā kim. bilür anı. daħı degül hįç dene ķarañlıķlarında [67a] yirüñ daħı degül hįç yaş daħı degül hįç ķuru illā kim kitābdadur ya'nį ḥavlı eşkere eyleyici.
Daḫı Tañrı ḳatındadur ġayb kilitleri, bilmez anı illā ol Tañrı ki birdür, daḫıbilür yir yüzinde olġanı, deñizler dibinde olġanı daḫı. Daḫı bir yapraḳ düşmezaġaçlardan illā Tañrı Ta‘ālā anı bilür. Daḫı bir ḥabbe yoḳdur, yirḳarañuluḳlarında, daḫı bir yaş yoḳdur, bir ḳuru daḫı yoḳdur, illā Tañrı Ta‘ālāḳatında yazılmışdur.
Qeybin açarları (Allahın) yanındadır. Onları ancaq O (Allah) bilir. (Allah) suda və quruda nə varsa bilir. Yerə düşən elə bir yarpaq yoxdur ki, (Allah) onu bilməsin. Yerin zülmətləri içində elə bir toxum, (kainatda) yaş-quru elə bir şey yoxdur ki, açıq-aydın kitabda (lövhi-məhfuzda) olmasın!
And with Him are the keys of the invisible. None but He knoweth them. And He knoweth what is in the land and the sea. Not a leaf falleth but He knoweth it, not a grain amid the darkness of the earth, naught of wet or dry but (it is noted) in a clear record.
With Him are the keys(879) of the unseen, the treasures that none knoweth but He. He knoweth whatever there is on the earth and in the sea. Not a leaf doth fall but with His knowledge: there is not a grain in the darkness (or depths) of the earth, nor anything fresh or dry (green or withered), but is (inscribed) in a record(880) clear (to those who can read).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |