Velev terâ iż vukifû ‘alâ-nnâri fekâlû yâ leytenâ nuraddu velâ nukeżżibe bi-âyâti rabbinâ ve nekûne mine-lmu/minîn(e)
Ateşin başında durduruldukları zaman bir görseydin onları. Keşke dünyaya tekrar döndürseler bizi de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak derler.
(Ancak cehennemde) Ateşin üstünde durdurulup (kavrulduklarında) onları bir görsen; "Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü’minlerden olsaydık" diyerek (derin ve geçersiz bir pişmanlık içinde kıvranacaklardır).
Ateşin önünde bekletilecekleri ve “Ah keşke, hayata geri döndürülseydik, o zaman Rabbimizin mesajlarını yalanlamaz ve mü'minler arasında olurduk” diyecekleri zaman onları bir görseydin.
Onların, ateşin üzerinde durduruldukları zaman:
“Ne olurdu, dünyaya döndürülseydik, Rabbimizin âyetlerini yalanlamasaydık, Allah'ı ve Rasulünü tasdik etseydik de mü'minlerden olsaydık" dediklerini bir görsen.
Onların ateşin başında durdurulup da: "Keşke dünyaya geri gönderilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık" dedikleri andaki hallerini bir görsen.
Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: 'Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık.'
Ateş karşısında durdurulup da şöyle söyledikleri zaman bir görsen: “- Ah ! Ne olurdu, biz dünyaya geri çevrilsek de Rabbimizin âyetlerini inkâr etmesek, müminlerden olsak!...”
Keşke görseydin! Ateşin başında bekletildikleri zamanı: “Ah, ne iyi olurdu, dünyaya bir daha dönüp Rabbimizin ayetlerini yalanlamayıp müminlerden olsaydık” dediklerini (işitseydin.)
Ateşin başında durdurulmuş iken onların, “Ah ne olurdu, keşke biz dünyaya geri çevrilseydik de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasaydık, inananlardan olsaydık!” dediklerini bir görsen!
Ateşin üzerinde onların durdurulduğunu «Nola geri döneydik, Tanrımızın âyetlerin yalanlamazdık, inananlar arasında bulunurduk» dediklerin bir görseydin
Onların ateşin karşısında durdurulduklarında: “Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!” dediklerini bir görsen!
Eğer ânların ateşin üzerinde iken "Ne olurdı tekrâr arza ’avdet itse idik! Rabbimizin âyâtını tekzîb itmez idik mü’min olur idik" didiklerini göre idin!
Onların, ateşin kenarına getirilip durdurulduklarında, "keşke dünyaya tekrar döndürülseydik, Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydık ve inananlardan olsaydık" dediklerini bir görsen!
Ateşin karşısında durdurulup da, “Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak” dedikleri vakit (hâllerini) bir görsen!
Onların ateşin karşısında durdurulup da “Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha rabbimizin âyetlerini yalan saymayıp inananlardan olsak” dediklerini bir görsen!
Onların ateşin karşısında durdurulup «Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!» dediklerini bir görsen!..
Ateşin başında durduruldukları vakit onların "Keşke geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini (vahiy ve mucizelerini) inkar etmeseydik ve inananlardan olsaydık," dediklerini bir görsen!
Onların, ateşin üzerinde durduruldukları zaman: "Ne olurdu dünyaya döndürülseydik, Rabb'imizin âyetlerini yalanlamasaydık da müminlerden olsaydık" dediklerini bir görsen!
görsen, ateşin başına durdurulub da: ah! dedikleri vakıt: ah nolurdu bir geri çevrilsek de rabbımızın âyetlerini inkâr etmesek mü'minlerden olsaktı
Onların, (âhirette) ateşin (cehennemin) karşısında durduruldukları zaman, “Âh keşke (dünyaya) geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak!” dediklerini bir görsen.
Onların, ateşin karşısında durdurulduklarında: “Keşke geri döndürülsek de Rabb'imizin ayetlerini yalanlamasak ve Mü'minlerden olsak.” dediklerini bir görsen.
Onlar ateşin karşısında durdurulub da: «Ah bize ne olurdu, (dünyâya) bir geri döndürülseydik, Rabbimizin âyetlerini yalan saymasaydık, îman edenlerden olsaydık» dedikleri zaman (onları) bir görsen!
(Habîbim, yâ Muhammed!) Ateşe karşı durdurulduklarında ise, artık: “Keşke biz(dünyaya) döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü'minlerden olsak!” dedikleri zaman (onları) bir görsen!
Ve (ahiret günü) ateşin önünde bekletilecekleri ve “ah, keşke (bir daha dünyaya) geri döndürülseydik, o zaman Rabbimizin ayetlerinı (mesajlarını asla) yalanlamaz ve inananlardan olurduk!” diyecekleri zaman [onları] bir görseydin.
Ateşin karşısında durduklarında, onları bir görseydin! Sonra “(pişmanlıkla) keşke geri döndürülsek de, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsaydık” derler.
Ateşin karşısında bırakılınca: "Oh! Ne olurdu, gerisin geriye gönderilseydik de Allah’ın belgelerini yalan saymasaydık, böylelikle inanan kimseler olsaydık" dediklerini bir görseydin.
Onları, ateşte durdurulup «ne olaydı! Dünyaya gerisin geriye döndürülmüş olaydık da Rabbimizin âyetlerini yalan saymayaydık, mü/minlerden olaydık» dedikleri vakit görseydin [⁵].
(Ey Peygamber!) Onların ateşin karşısında durdurulduklarında “Keşke biz (dünyaya) geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve inananlardan olsaydık!” dediklerini bir görsen!
Onların, ateşin başında durdurulduklarında, “Keşke (dünyaya) tekrar döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve iman edenlerden olsaydık” dediklerini bir görsen!
Onların, zincirlerle bağlanmış bir hâldeateşin karşısında dururlarken, “Ah, keşke dünyaya geri gönderilseydik de, Rabb’imizin ayetlerini yalanlamayıp, inananlardan olsaydık!” dedikleri zamanki hâllerini bir görseydin!
Ama zannediyor musunuz ki, bu kâfirlerin o zamanki pişmanlıkları ve iman etme arzuları ciddî ve samîmî bir imanın belirtisidir?
Ateş’in karşısında durdurup tutulduklarında keşke görsen! Dediler ki: -“Ah keşke geri döndürülsek de rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve Müminler’den olsak!”.
Resulüm! Sen onları alevin tam karşısında iken bir görseydin: “ keşke geri dönebilsek de Rabb’imizin ayetlerini yalanlamadan yeniden Müslüman olabilsek “ dediklerini duyabilirdin.
İnkâr edenler cehennem ateşini gördüklerinde: "Keşke dünyaya tekrar geri gönderilsek de bir kez daha dünyada yaşama şansımız olsa! Yaşarken Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak! Allah’a inananlardan olsak!" derler. Onları bu halleriyle görmelisin! Ne yapacaklarını bilmez perişan haldedirler.
Sen, cehennemin önünde durdurulduklarında: “Ah ne olurdu, keşke biz, dünyaya bir daha döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamayıp inananlardan olsaydık.” dediklerinde, onların hallerini bir görsen!
Ateşin önünde bekletilecekleri ve “Ah, keşke [hayata] geri döndürülseydik: O zaman Rabbimizin mesajlarını yalanlamaz ve müminler arasında olurduk!” diyecekleri zaman [onları] görseydin.
Ateşin başında durdurulduklarında, “Ah, keşke yeniden dünyaya döndürülsek de Rabbimizin ayetlerine karşı yalana sarılmasak ve müminlerden olsaydık” dediklerinde onların halini bir görmeliydin. 6/30, 23/99...109, 32/12, 42/44-45
Ateşin başında dikilecekleri zaman onları bir görmelisin. Derler ki: “Ah, keşke hayata bir daha döndürülsek! (O zaman) Rabbimizin mesajlarını yalanlamaz, mü’minlerden olurduk.”
(Ey Muhammed) Onların cehennemin üzerinde durdurulduklarında "Ah keşke dünyaya geri döndürülseydik de, Rabbimizin ayetlerini yalan saymayarak iman edenlerden olsaydık" diye yalvarıp yakardıklarını bir görsen!
Ateşin karşısında durdurulup da, "Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak" dedikleri vakit (hâllerini) bir görsen!
Ve (onları) ateşin üzerine durdurulup da: «Eyvah bize ne olurdu bir geriye çevrilseydik ki, Rabbimizin âyetlerini tekzîp etmeseydik ve mü'minlerden olsaydık» dedikleri zaman bir görecek olsan.
Onlar ateşin karşısında durdurulup da “Ah n'olurdu, dünyaya bir geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini inkâr etmesek, müminlerden olsak! ” dedikleri zaman bir görsen, neler olacak neler!
Onların, ateşin başında durdurulmuş iken: "Ah ne olurdu keşke biz (dünyaya) geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık, inananlardan olsaydık!" dediklerini bir görsen!
(Yâ Muhammed) Sen, onları cehennemin kenarında durdırıldıkları zamân görsen! Onlar: "Tekrâr dünyâya gönderilsek ne olurdı? Rabbimizin âyetlerini tekzîb itmez ve mü'minlerden olur idik" dirler.
Ateşin karşısında durduruldukları gün onları bir görsen! Derler ki “Ah keşke geri gönderilsek de Rabbimizin âyetleri karşısında bir daha yalan yanlış şeylere sarılmasak ve biz de inanıp güvenenlerden (müminlerden) olsak.”
Ateşin karşısında durdurulduklarında onların: -Ah ne olurdu (dünyaya) yeniden gönderilsek, Rabbimizin ayetlerini yalanlamaz ve müminlerden oluruz, dediklerini bir görseydin.
Ateşin karşısında durdurulduklarında “Ne olurdu, dünyaya geri gönderilseydik de Rabbimizin âyetlerini yalanlamayıp mü'minlerden olsaydık” derken onları bir görsen!
Ah bir görsen, ateşin başında durdurulup da şöyle dediklerini: "Ne olurdu, geri gönderilsek, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve müminlerden oluversek."
daħı eger göreseñ ol vaķt kim ŧururınıldılar od üzere ya'nį śırat üstinde pes eyittiler “iy keşke biz girü döndürinile-y-idūk yalan dutmaya-y-ıduķ çalabumuz nişānlaruñ daħı olayıduķ mü’minlerden!”
Daḫı eger görseydüñ yā Muḥammed anları cehennem üstine durduḳlarıvaḳt, eyideler: Kāşki biz döne‐y‐dük dünyāya, pes yalanlamazduḳ Tañrımuzāyetlerini, daḫı mü’minlerden olurduḳ diyeler.
(Ya Rəsulum!) Gətirilib od üstündə saxlandıqları zaman sən onların: “Kaş ki, biz dünyaya qaytarılıb Rəbbimizin ayələrini yalan hesab etməyəydik və mö’minlərdən olaydıq!” – demələrini görəydin!
If thou couldst see when they are set before the Fire and say: Oh, would that we might return! Then would we not deny the revelations of our Lord but we would be of the believers!
If thou couldst but see when they are confronted with the Fire! They will say: "Would that we were but sent back! Then would we not reject the signs of our Lord, but would be amongst those who believe!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |