22 Nisan 2025 - 24 Şevval 1446 Salı

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 129. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vekeżâlike nuvellî ba’da-zzâlimîne ba’dan bimâ kânû yeksibûn(e)

İşte biz, kazandıkları suç yüzünden zalimlerin bir kısmını, bir kısmına böyle musallat ederiz.

Böylece Biz kendi kesbleri (kötü tercih ve gafletleri) nedeniyle, zalimlerin bir kısmını, diğer kısmının (yanına yoldaş) başına yönetici yapar (ezdiririz. Hain idareciler de, peşlerinden giden kalabalık gafiller de bunu hak etmişlerdir.)

İşte bu şekilde varlık sebebine aykırı davranmış olanları, kimini kimine kazandıkları günah ve yaptıkları azgınlık sebebiyle dost ve yoldaş ederiz, birbirlerini ayartıp baştan çıkarırlar.

İnsanların ve cinlerin ilâhî emirlere isyan edenlerini perişan ettiğimiz gibi, işlemekte oldukları ameller, yüklendikleri günahlar sebebiyle, inkâr ve isyanda devam eden, İslâmî hayatı yaşamayı, İslâmî faaliyetleri engelleyen, engelleme tedbirleri alan zâlimlerin bir kısmını, diğer bir kısmına idareci yapar, birbirlerini saptırmaları, azdırmaları ve azaba dûçar etmeleri için onları birbirlerine musallat ederiz.

İşte böylece, kazandıklarına karşılık zalimlerin bir kısmını diğerlerinin peşlerine takarız.

Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.

İşte biz, asî insanlarla cinleri böyle birbirinden faydalandırdığımız gibi, zalimlerin bazısını bazısına, kazandıkları işler sebebiyle idareci ve hâkim yaparız.

Böylece Biz, yaptıklarından dolayı zalimleri birbirine musallat ederiz.

İşte kazandıkları günahlarından ötürü zâlimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine böyle takarız.

Yaptıkları işler dolayısiyle, işte biz de böylece, zalimlerden nicesini, bir nicesi üstüne saldırtmaktayız

İşte böylece işledikleri günahlar yüzünden zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız (inatları yüzünden birbirlerini felakete götürürler).

A’mâlinin ecri olarak zâlimlerin ba’zılarını diğer zâlimlerin velîsi yapdık.

Zalimlerin bir kısmını, kazandıklarından ötürü diğer bir kısmına böylece musallat ederiz.*

İşte biz, kazanmakta oldukları günahlar sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına böyle musallat ederiz.

İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına dost yaparız.

İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız.

Zalimleri böylece eşleyerek birbirinin dostları yaparız. Yaptıklarından ötürü...

İşte biz böylece, kazandıkları günahlardan dolayı zalimlerin bir kısmını, diğer bir kısmına dost yaparız.

Ve işte biz, zalimlerin ba'zısını ba'zısına kesibleri sebebiyle böyle dost ederiz

İşte biz, kazanmakta oldukları günahlar sebebiyle zâlimlerin bir kısmını diğer bir kısmına böyle musallat ederiz.

İşte böylece kazandıklarından dolayı, zalimlerin bir kısmını diğerlerinin peşine takarız.¹

1- Saldırtırız, bela ederiz, zorba yaparız.

İşte biz zaalimlerden kimini kimine, irtikâb etmekde oldukları (günâhlar) yüzünden, böylece musallat ederiz.

İşte böylece kazanmakta oldukları (günahlar) yüzünden, zâlimlerin bazılarını bazılarına dost ederiz.

Ve işte böylece (dünyada) işledikleri (suç ve kötü) şeylerden dolayı (ahiret günü ateşte) zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız (ateşte onları beraber yaparız).*

(*) Not: Her ne kadar birçok mealde ‘’ onları birbirlerine musallat kılarız veya dost yaparız’’şeklinde ayetin tercümesi yapılmış ise de, hiç de isabe... Devamı..

Böylece kendilerine zulmedenlerin bazılarını, yaptıkları davranışlardan (ortak yanlışlarından) dolayı bazılarına yakınlaştırdık.

Böylece Biz kıyıcıların kimini kiminin üzerine çullandırırız, kazandıkları günahlardan dolayı.

Böylece zalimlerin bir kısmını bir kısmına kazançlarından dolayı musallat ederiz.

Kazandıkları şeylerden/günahlardan dolayı, işte Biz böylece zalimlerin bir kısmını, diğer bir kısmının peşine takarız/başına musallat ederiz [nuvellî].⁴³

43 Krş. Mâide, 5/51; Tevbe, 9/67;

İşte böylece zalimlerin bir kısmını, kazandıklarından ötürü diğer bir kısmına böylece musallat ederiz.

İşte biz, kötülükte birbirleriyle yardımlaşarak suç ortaklığı yapan zâlimleri, kazandıkları günahlar yüzünden böyle birbirlerinin dostları ve yardakçıları durumuna düşürürüz!
O gün Allah, zâlimlere soracak:

İşte böyle, kazanıyor oldukları şeyler sebebiyle Zâlimler’in bazısını bazısına veliyy kılıyoruz.

Bu şekilde biz, yaptıklarına bakarak, bazı suç odaklarını, dostluk kimliği altında birbirilerine düşman ederiz...

Kazandıkları günahlarından dolayı zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine böyle takarız.

İşte böylece işledikleri (günahlar) nedeniyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına dost/yoldaş yaparız. [*]

Zalimler, kendi tercihleri sonucu birbirlerine yoldaş olurlar. Yüce Allah, hak etmeyen hiç kimseye zalim demez, onları zalimlikle nitelendirmez.

İşte böylece Biz kazandıkları günâhlar sebebiyle, zalimleri birbirine dost yaparız.

Ve bu şekilde, zalimlerin, [kötü] fiilleri ile birbirlerini ayartıp baştan çıkarmalarını ¹¹⁵ sağlarız.

115 Lafzen, “birbirlerine yakın olmalarını” yahut “birbirlerini tutmalarını”. Yukarıdaki cümlenin başındaki “bu şekilde” (kezâlike) ibaresi, kötülerin... Devamı..

İşte böylece, şeytanlarla iş birliği yapan zalimler, işledikleri sebebiyle birbirlerinin ayartıcı dostları olurlar. 8/73, 35/40, 45/19

Ve işte Biz zalimleri, işledikleri yüzünden birbirinin başına böyle sararız.

İşte biz böylece, işledikleri günahları yüzünden, zalimlerin bir kısmım, diğer bir kısmına musallat ederiz,

(Cin şeytanlarını, insanlardan zulümde aşırı gidenlere musallat ederiz. Birbiriyle dost olurlar, yekdiğerini baştan çıkarırlar. Nitekim, Zuhruf suresi... Devamı..

Kazanmakta oldukları sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına işte böylece musallat ederiz.

Ve işte böylece zalimlerin bazısını bazısına irtikab ettikleri şeyler sebebiyle musallat ederiz.

İşte biz, işledikleri günahlardan ötürü, zalimlerden kimini kimine musallat ederiz.

Kimini kimine idareci yahut dost yaparız, yahut “kimini kiminin peşine takarız” mânaları da verilmiştir.

İşte kazandıkları(günahları)ndan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine böyle takarız.

İşte bu sûretle zâlimlerden ba'zılarını ba'zılarına -işledikleri şirk ve me'âsî sebebiyle- musallat kılarız.

Böylece biz, yapıp ettiklerine karşılık yanlış yapanların kimini kiminin peşine takarız.

İşte böyle, zalimleri işledikleri sebebiyle birbirlerinin dostu yaparız..

Kazandıkları günahlar yüzünden, zalimleri birbirine Biz böyle dost yaparız.

İşte biz, zalimlerin bir kısmını bir kısmına, kazanır oldukları şeyler yüzünden bu şekilde dost/yardımcı/yönetici/önder yaparız.

daħı ancılayın üstin ellü eylerüz žālimleruñ bir nicesini bir niceye andan ötürü kim oldılar ķazanurlar.

Anuñ gibi musallaṭ ider‐biz ẓālimleri biri biri üstine günāhları sebebi‐y‐ile.

Beləliklə, qazandıqlarına (qazandıqları günahlara) görə zalımların bə’zisini digərinin arxasına taxaraq (və ya pis işləri bir yerdə gördükləri üçün qiyamət gününün əzabından onları bir-birinə belə yaxınlaşdırarıq).

Thus We let some of the wrong-doers have power over others because of what they are wont to earn.

Thus do we make the wrong-doers turn to each other, because of what they earn.(952)

952 See n. 950 above. Evil consorts with evil because of their mutual bargains. But in doing so they save the righteous from further temptation.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.