17 Şubat 2025 - 19 Şaban 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 116. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-in tuti’ ekśera men fî-l-ardi yudillûke ‘an sebîli(A)llâh(i)(c) in yettebi’ûne illâ-zzanne ve-in hum illâ yaḣrusûn(e)

Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırır; çünkü onlar, ancak zanna kapılırlar ve onlar, ancak yalan söylerler.

Şayet (Hakka ve hayra değil de kalabalıklara) yeryüzündekilerin (veya bulunduğunuz ülkedekilerin şuursuz) çoğunluğuna uyacak olursan, Seni Allah’ın yolundan şaşırtıp saptırırlar. (Çünkü kalabalıklar) Onlar ancak (nefsi hevâlarına,) zan ve kuruntularına uymaktadırlar; ve (Kur’an’ı ölçü almayan kalabalıklar) sadece zan ve tahminle yalan uydurmaktadırlar.

Şimdi eğer yeryüzünde yaşamakta olan insanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak başkalarının zanlarına uyarlar, yalan söyler ve saçmalarlar.

Eğer ülkedeki, yeryüzündeki insanların çoğunluğunun düşüncelerine, inançlarına ve uygulamalarına uyarsan, onlar, seni başına buyruk hale getirerek, Allah yolundan uzaklaşmana, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlarlar. Onlar kesinlikle, ilme, delile dayanmayan zanlarına uyarlar ve onlar kesinkes yalan-yanlış saçmalarlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 12/103; 37/71.

Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyarsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyuyorlar ve sadece tahminde bulunuyor (sadece yalan söylüyorlar).

Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'

Eğer yeryüzündeki insanların ekserisine (ki onlar cahil ve kâfirlerdir) uyarsan, seni, onlar Allah yolundan saptırırlar. Onlar, ancak zan ardında yürürler (babalarının gittiği yolu hak zannederler) ve sadece yalan uydururlar.

Eğer yeryüzündeki çoğunluğa itaat edersen, onlar seni Allah yolundan saptırırlar. (Çünkü) onlar, zandan başka bir şeye uymazlar ve onlar ancak yalan söylerler.

Yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye uymazlar ve onlar sadece yalan söylerler.

Yeryüzündekilerin pek çoğuna uyarsan, Allah yolundan saptırırlar, onlar ancak sanılara uyarlar, ancak yalan söylerler

Yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah yolundan saptırırlar. (Çünkü) onlar (aklın ve vahyin gereklerine göre değil) ancak zanna göre hareket ederler. Bundan dolayıdır ki onlar kurgusal bilgiye dayanırlar.

“Zann” sözcüğü burada “sahte din, bâtıl inanç” anlamında kullanılmıştır. Bu ifade ile ilkel ve feodal geleneklerin esiri olan toplumların, varsayımlar... Devamı..

Sen arzda sâkin olanların ekserîsini ta’kîb ider isen seni Allâh yolundan ayırırlar ânlar hep zanniyâtı ve yalanları dinliyorlar.

Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece tahminde bulunurlar.

Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar.

Yeryüzünde bulunanların çoğu, kendilerine uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar zandan başka bir şeye tâbi olmuyorlar ve temelsiz bir tahminden başka bir şeye de dayanmıyorlar.

Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler.

Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde bulunup saçmalıyorlar

Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece "zann"a uyarlar ve saçmalarlar.

Yerdekilerin ekserisine uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar, onlar sırf zann ardında gider ve sade atarlar

(Resûlüm! *Farz-ı muhâl) eğer yeryüzünde bulunanların çoğuna (kâfirlere) uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna tâbi oluyorlar ve (bundan dolayı da) onlar, ancak yalan söylüyorlar.

* “Farz-ı muhâl”; Gerçekleşmesi asla mümkün olmayan bir konu hakkındaki varsayım, “kesinlikle olamaz ve olmayacak fakat sayalım ki oldu” manasında. * ... Devamı..

Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna¹ uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar, yalnız yalan söyleyip dururlar.

1- Müşriklere.

Eğer yer (yüzün) de bulunan (insan) ların çoğuna uyarsan seni Allah yolundan sapdırırlar. Onlar tereddüdden gayri bir şey'e uymazlar, onlar yalan söyler (adam) lardan başka da (bir şey) değildirler.

Eğer yeryüzünde bulunan (insan)ların çoğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. (Onlar) ancak zanna tâbi' olurlar ve onlar sâdece yalan söylerler.

Ve eğer yeryüzündekilerin çoğuna (çoğunluğun İslâm’a uymayan rey ve kararına) uyacak olsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Oysa onlar, (ilim yerine) sadece zan peşinde gider ve uydurup dururlar.*

(*) Farzları, helal ve haramları tayin, tespit ve uygulamada ilâhî hükümler esas alınır. İlâhî esaslara aykırı olan çoğunluğun verdiği hükümlere itiba... Devamı..

Sen yeryüzünde yaşayanların çoğunun arzularına uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar zanna uyuyorlar ve yalnızca yalan söylüyorlar.

Eğer sen yeryüzündekilerin çoğuna uyacak olursan onlar seni Allah’ın doğru yolundan saptırırlar. Onlar, ancak var sandıklarına uyanlar, yalnız yalan söyliyenlerdir.

Yer yüzünde olanın [¹³] pek çoğuna ita/at edersen onlar seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zandan başka bir şeye uymazlar, onlar kuru kuru tahminde bulunurlar [¹⁴].

[13] Kâfirler veya ehl-i Mekke'nin en çoğu.[14] Veya yalan söyleyip dururlar.

Eğer yeryüzünde bulunanların çoğuna tabi olursan, (bil ki) seni Allah’ın yolundan şaşırtırlar. Onlar sadece zanna uyarlar ve ancak tahminde [yahrusûn] bulunurlar.

Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar sadece saçmalarlar

Yeryüzünde bulunan insanların çoğu, kendilerine itaat edip gösterdikleri yolu izlediğin takdirde seni Allah’ın yolundan çevirirler! Zira onlar, vahyin ve aklın gereklerine göre değil, ancak keyif ve zanlarına göre hareket eder ve dâimâ yalan söylerler!

Yeryüzü’ndeki kimselerin çoğuna itaat edersen, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Sadece Zann’a tâbi’ oluyorlar. Onlar ancak desteksiz atıyorlar.

Eğer sen, bu dünyada herkesin aklına uyacak olursan, onlar seni Hak yoldan edip bunaltırlar. Çünkü onlar, varsayımlarla hareket ederler. bütün söyledikleri palavradır.

Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan yolumuzdan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz. Yalandan başka söz söylemezler. Çoğunluğun kararlarına uymak hak ve adalet değildir. Hak ve Adalet Rabbinin yasalarındadır. Rabbinin yasalarına samimiyetle uyanlar hakkı ve adaleti gerçekleştirirler.

Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. [*] Onlar, zandan başka bir şeye uymuyorlar ve onlar yalandan başka bir şey söylemiyorlar. [*]

Bu cümle “çoğunluğun” hakikati temsil etmediğinin delillerinden birisidir. Ayrıca bkz. Yûsuf 12:103, 106.,Benzer mesajlar: En‘âm 6:148; Yûnus 10:36, 6... Devamı..

Eğer sen yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan onlar seni Allah’ın yolundan saptırırlar.¹ Çünkü onlar sadece vehimlerine uymaktan ve yalan söylemekten başka bir şey yapmazlar.²

1 Bu ifâdelerden; çoğunluğun kanaatinin her zaman doğru olmayabileceği, net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu güne kadar çoğunluğun kanaatinin doğru old... Devamı..

Şimdi, eğer yeryüzünde [yaşamakta] olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar: onlar ancak [başkalarının] zanlarına tâbi olurlar ve kendileri hiçbir şey yapmayıp sadece tahmin yürütürler. ¹⁰³

103 Yani, insan hayatının gerçek mahiyeti ve onun nihaî kaderi, vahiy meselesi, Allah ile insan arasındaki ilişki, iyi ile kötünün anlamı vb. konulard... Devamı..

Eğer yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Zira onlar, temelsiz zan ve tahminden başka bir şeyin peşine düşmezler ve onlar sadece yalan uydururlar/düşüncesizce hareket ederler. 5/49, 7/179, 12/103-106, 13/1, 16/83

Eğer yeryüzünde yaşayan kitlelerin ardına düşersen seni Allah yolundan saptırırlar: Onlar yalnızca zanna dayalı bâtıl inancın[¹¹⁰⁹] peşine takılırlar ve onlar sadece uyduruk spekülatif bilgiye[¹¹¹⁰] dayanırlar.

[1109] Zann, burada “sahte din, bâtıl inanç” anlamında kullanılmaktadır. Bununla, yığınların sırf yaygın bâtıl inançlara ve varsayımlara dayalı olarak... Devamı..

Eğer sen, yeryüzünde bulunanların çoğunluğuna uyarsan; (şayet onların tekliflerine uyup, başka bir hakem tutarsan) seni Allah yolundan saptırırlar, zira onlar sırf zan ve vehme tabi olurlar ve yalandan başka bir söz söylemezler!

Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.

Ve eğer yerde bulunanların çoğuna itaat eder isen seni Allah Teâlâ'nın yolundan saptırırlar. Onlar sırf zandan başka birşeye tâbi olmazlar ve onlar yalan yanlış söyler dururlar.

Eğer dünyada bulunan insanların çoğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sırf zanna uyarlar ve kafadan atarlar. [12, 103; 37, 71]

Yeryüzünde bulunan(insan)ların çoğuna uysan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.

Eğer yeryüzünde olanlardan ekserîsine itâ'at ider isen (sözlerini dinlersen) seni Allâh'ın yolundan şaşırdırlar. Onların tâbi' oldukları ancak zandır ve Allâh Te'âlâ'ya kizb ve iftirâ iderler.

Yeryüzündeki insanların çoğuna uyacak olsan seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar, sadece varsayımlarla hareket ederler. Onlar, sadece atarlar.

Eğer yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar; Onlar zandan başka bir şeye uymazlar ve onlar sadece yalan uydururlar.

Yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyacak olursan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zan peşinde gider ve uydurup dururlar.

Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.

daħı eger boyun vireseñ yirdeginüñ eyregine azduralar seni Tañrı yolından. uymazlar ya'nį kāfirler illā gümāna daħı degül illā yalan söylerler.

Eger uysañ çoġına yirde olanlaruñ, azdururlar seni Tañrı Ta‘ālānuñyolından. Anlar uymazlar illā gümāna. Anlar degüldür illā dilsüzler, ḥaḳḳısöylemezler.

Əgər yer üzündə olanların çoxuna itaət etsən, onlar səni Allahın yolundan azdırarlar. Onlar ancaq zənnə uyar və ancaq yalan danışarlar!

If thou obeyedst most of those on earth they would mislead thee far from Allah's way. They follow naught but an opinion, and they do but guess.

Wert thou to follow the common run of those on earth, they will lead thee away from the way of Allah. They follow nothing but conjecture: they do nothing but lie.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.