Vetemmet kelimetu rabbike sidkan ve’adlâ(en)(c) lâ mubeddile likelimâtih(i)(c) vehuve-ssemî’u-l’alîm(u)
Rabbinin sözleri, gerçek olarak ve adalet üzere tamdır, tekemmül etmiştir, sözlerini değiştirecek yoktur ve odur duyan, bilen.
Rabbinin sözü (Kur’an’ın hükmü), doğruluk (ve uygunluk) bakımından da, adalet (hakkaniyet ve hürriyet) bakımından da tamamlanıp (kemâle erdirilmiştir. Eşsiz ve eksiksizdir.) Onun sözlerini (hiç kimse ve hiçbir gerekçe ile, yersiz ve gereksiz bulup) değiştiremeyecektir. O (her şeyi) İşiten ve Bilen (Allah’tır ve Kur’an O’nun kelâmıdır).
Zira Rabbinin vaadi doğruluk ve adaletle yerine getirilmiştir. O'nun vaadlerinin gerçekleşmesini engelleyebilecek, hiçbir güç yoktur. Ve yalnızca O'dur, herşeyi duyan ve herşeyi bilen.
Rabbinin sözü, Kur'ân, şeriatın kuralları, Allah'ın koyduğu, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî düzen, haklar ve sorumluluklar, Allah'ın peygamberine yardımı ve zaferler, mükâfat ve ceza ile ilgili bilgiler, ibret verici kıssalar doğru ve adâlet ölçüleri içinde tamamlandı. Onun sözlerini düzeltmeye, değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Onların yerini tutacak sözleri, kanunları da kimse koyamaz. O her şeyi duyurur, ilmi her şeyi kucaklar.
Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek (kimse) yoktur. O, işitendir, bilendir.
Rabbinin emir ve yasakları, doğruluk ve adalet yönünden tamam oldu. Onun kelimelerini değiştirebilecek hiç bir şey yoktur. Allah, onların dediklerini hakkıyla işiticidir, gizlediklerini de kemâliyle bilicidir.
Rabbinin yasaları, doğruluk ve adalet yönünden tam mükemmeldirler. Onun yasalarında değişiklik olmaz. O her şeyi en iyi şekilde işiten ve bilendir.
Rabbinin sözü, doğruluk ve adâlet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir; bilendir.
Gerçeklikle, adaletçe, Tanrının sözü tamam olmuştur, Tanrının sözlerini kimse değiştiremez, o işitir o bilir
Rabbinin sözü doğruluk ve adalet bakımından tamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir.
O her şeyi işidir her şeyi bilür. [Bu ayet-i kerimenin mealinin ilk kısmı birinci ve ikinci baskılarda bulunmuyor. (ÖFK)]
Rabbinin sözü, doğruluk ve adaletle tamamlandı. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitir ve bilir.
Rabbinin kelimesi (Kur’an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir.
Rabbinin kelimeleri doğruluk ve adaletle tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, İşitendir, Bilendir.
Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir.
Rabbının kelimesi doğrulukça da, adaletçe de tam kemalindedir, onun kelimelerini değiştirebilecek yok, semi' o, alîm o
Rabbinin sözü doğruluk ve adalet bakımından tam kemâlindedir. Onun kelimelerini değişdirici (hiç bir şey ve hiç bir kuvvet) yokdur. O, (dedikoduları) hakkıyle işiden (küfr edenlerin içlerini) kemâliyle bilendir.
Ve Rabbinin sözü (emir ve yasakları) doğruluk ve adâlet cihetiyle tamamlandı. O'nun kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur! Çünki O, Semî' (herşeyi hakkıylaişiten)dir, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir.
Rabbinin kelimeleri doğruluk ve adaletle tamamlandı. Kesinlikle onun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O her şeyi işiten ve bilendir.
Çalabının sözü doğrulukça da, tüzlükçe de eksiksizdir. Onun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O işiticidir, bilicidir.
Doğruluk ve adalet üzere olan Rabbinin sözü (dini, Kur'an'ın inişiyle birlikte) sona (kemale) erdi. O'nun sözlerini (artık) değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir.
Rabb’inin sözleri, hem doğruluk hem de adâlet bakımından sözlerin en mükemmelidir. Aklını kullanan her insan, bu kitabın yalnızca doğruları dile getirdiğini, istediği hayat tarzının insanlığın kurtuluşunu sağlayacak tek çözüm yolu olduğunu ve ortaya koyduğu temel prensiplerin adâletin ta kendisi olduğunu görecektir. Ve bu kitap, insanlık var oldukça güneş gibi parlamaya devam edecektir! Zira hiçbir güç, O’nun sözlerini bozup değiştiremeyecektir!Öyle ya, O her şeyi işitmekte, her şeyi bilmektedir.
O hâlde, ey hakîkat yolunun yolcusu! Allah yolunda tek başına kalmış olsan bile, asla yılgınlığa düşmeyecek, kararlılıkla yoluna devam edeceksin. Unutma ki:
Adalet ve doğruluk olmak üzere senin rabbinin sözü tamamlandı.
O’nun sözlerini değiştirecek yoktur.
Bilen İşiten de O’dur.
Rabb'inin sözleri yer ve zamanlama açısından tam yerinde söylenmiştir. Kimse onun sözlerini çarpıtmaya kalkışmasın çünkü o, engin bilgi ağı ile her şeyi duyuyor.
Rabbinin sözü doğruluk adalet açısından tamamlanmıştır. Rabbinin sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur. Rabbin işitendir, bilendir.
Rabbinin söz(leri), doğruluk ve Adalet bakımından tamamlanmıştır. [*] O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O, duyandır, bilendir.
Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. Onun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur.¹ O hakkıyla işitendir, eksiksiz bilendir.
zira, Rabbinin vaadi doğruluk ve adaletle yerine getirilmiştir. ¹⁰² O’nun vaadlerini[n gerçekleşmesini] engelleyebilecek hiçbir güç yoktur: ve yalnızca O’dur her şeyi duyan, her şeyi bilen.
Zira Rabbinin kelimeleri doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun kelimelerini/hükümlerini değiştirebilecek bir güç yoktur. O’dur her şeyi işiten, her şeyi bilen. 15/9, 18/27, 6/34, 6/13
Zira Rabbinin sözü sadakat ve adalet bakımından mükemmeldir: O’nun sözlerini alıp da, yerine (ondan daha doğru ve adil) başka söz koyan biri olamaz: Zira her şeyi işiten, her şeyi bilen sadece O’dur.
Rabbinin kelimesi, doğruluk ve adaletce tamamlanmıştır. Onun kelimelerini tebdîl edecek yoktur. O semîdir, alîmdir.
Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tam kemalindedir. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O hakkıyla işitir ve bilir.
Rabbinin sözü hem doğruluk, hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir.
Rabbinin kelimâtı sıdk ve 'adl ile tamâm oldı. O'nun kelâmını (olmasını emr itdiği şeyi) tebdîl idecek yokdur. Allâh onların (kâfirlerin) sözlerini işidir. Ve sakladıklarını bilir.
Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamdır. O'nun sözleri yerine geçecek söz yoktur. O dinler, bilir.
Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek hiç bir şey yoktur. O, işitendir, bilendir.
Rabbinin sözü doğruluk yönüyle de, adalet yönüyle de tamdır. Onun sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur.(20) O herşeyi işiten, herşeyi bilendir.
Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O.
daħı tamām oldı çalabuñ sözi ŧoġrulıķ iken daħı 'adl iken döndürici yoķdur sözlerini daħı ol işidicidür bilicidür.
Daḫı tamām oldı kelimeleri Tañrı Ta‘ālānuñ girçeklig‐ile, ‘adl‐ile. Gidericiyoḳdur anuñ kelimelerini.
(Ya Rəsulum!) Rəbbinin sözü düzgün və ədalətli şəkildə tamam oldu. Onun sözlərini dəyişdirə biləcək bir kimsə yoxdur. O, (hər şeyi) eşidəndir, biləndir!
Perfected is the Word of thy Lord in truth and justice. There is naught that can change His words. He is the Hearer, the Knower.
The word of thy Lord doth find its fulfilment in truth and in justice: None can change His words: for He is the one who heareth and knoweth all.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |