17 Şubat 2025 - 19 Şaban 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 111. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velev ennenâ nezzelnâ ileyhimu-lmelâ-ikete vekellemehumu-lmevtâ vehaşernâ ‘aleyhim kulle şey-in kubulen mâ kânû liyu/minû illâ en yeşâa(A)llâhu velâkinne ekśerahum yechelûn(e)

Onlara melekler indirseydik, ölüler dirilip onlarla konuşsaydı, her şeyi toplayıp önlerine koysaydık gene Allah dilemedikçe inanmazlardı, fakat çoğu bilmez.

Gerçek şu ki, velev Biz onlara (inkârcılara, Yahudi, Hristiyan ve münafıklara) melekler indirip (uyarsaydık), onlara ölüler (dirilip) konuşsaydı ve (dile gelip varlığımıza ve buyruklarımıza şahitlik yapmak üzere) her şeyi karşılarına toplasaydık, Allah’ın dilediği dışında (yine de) inanmayacaklardı. Çünkü onların çoğu ancak cahillik edip durmaktadırlar.

Eğer biz onlara, melekler indirmiş olsaydık ve ölüler, kendileriyle konuşmuş olsalardı ve hakikati kanıtlayabilecek herşeyi karşılarına çıkarıp, önlerinde bir araya toplamış olsaydık bile, Allah dilemedikçe, yine inanmazlardı. Ama onların çoğu, bundan tamamen habersizdirler.

Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler de kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi toplayıp grup grup önlerine getirseydik, ancak Allah'ın, sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olması halinde onlar iman edeceklerdi. Fakat onların çoğu bilgiden, muhakemeden uzak, tutarsız, cahilce davranmakta devam ediyorlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 6/124; 10/96-97; 17/92; 25/21.

Onlara melekleri indirseydik, kendileriyle ölüler konuşsaydı ve her şeyi karşılarına toplasaydık Allah dilemedikçe yine iman etmezlerdi. Ancak onların çoğu bilmemektedir.

Gerçek şu ki, biz onlara melekler indirseydik, onlarla ölüler konuşsaydı ve her şeyi karşılarına toplasaydık, -Allah'ın dilediği dışında yine inanmayacaklardı. Ancak onların çoğu cahillik ediyorlar.

Eğer hakikaten biz onlara (diledikleri gibi) Melekleri indirseydik, ölüler de kendileriyle konuşsaydı, bütün varlıkları karşılarında toplayarak senin doğruluğuna şâhid ve kefil gösterseydik, Allah dilemedikçe, yine şüphe yok ki iman edecek değillerdi. Fakat onların çoğu (bu gerçeği) bilmezler.

(Mucize olarak:) Eğer onlara melekleri indirseydik, ölüler onlarla konuşsaydı, her şeyi onların önünde toplasaydık da, Allah’ın diledikleri müstesna, yine de inanacak değillerdi. Fakat çokları bunu bilmezler.

Biz onlara melekleri indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah dilemedikten sonra yine inanmazlardı; fakat çokları cehalet üretiyorlar.

Biz onlara melekler indirseydik, ölüleri söyletseydik, her bir şeyi önlerine yığsaydık da, Tanrı dilemedikçe, yine inan etmezler, pek çokları bilmezler

Eğer, onlara gerçekten melekleri indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi karşılarına toplasaydık, Allah dilemedikçe (kendileri de istemedikçe), onlar yine de inanmayacaktı. Fakat onların çoğu (yaptıkları cahilliğin kendilerini nereye götüreceğini) bilmezler.

Bkz. 10/96-97, 17/92, 25/21

Eğer melekler inzâl itmiş olsak, ölüler ânlara hitâb itmiş olsa ve her şeyi ânların gözleri önüne getirsek yine Allâh istemedikce îmân itmezler lâkin mü’minlerin ekserîsi bunı bilmiyorlar.

Eğer biz onlara melekleri indirsek, ölüler onlarla konuşsa ve her şeyi karşılarına toplasaydık, Allah dilemedikçe, yine de inanmazlardı; fakat onların çoğu bunu bilmiyorlar.

Biz onlara melekleri de indirseydik, kendileriyle ölüler de konuşsaydı ve her şeyi karşılarında (hakikatın şahidleri olarak) toplasaydık, Allah dilemedikçe yine de iman edecek değillerdi. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.

Eğer (istedikleri gibi) onlara melekleri indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah dilemedikçe yine de inanacak değillerdi; fakat çokları bunu bilmezler.

Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah dilemedikçe yine de inanacak değillerdi; fakat çokları bunu bilmezler.  

 Sapıklığa dalanların sapmalarına sebep, delillerin azlığı veya yokluğu değildir. Şayet sapıkların dilediği gibi, ölüler dirilse de kendileri ile konu... Devamı..

Onlara melekleri indirsek, kendileriyle ölüler konuşsa ve her şeyi getirip önlerine toplasak, ALLAH'ın diledikleri hariç, yine inanacak değillerdir. Fakat çoğu bu gerçeği bilmez.

Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler de kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah'ın diledikleri hariç, yine de inanacak değillerdi, fakat çokları bunu bilmezler.

Biz onlara dedikleri gibi Melekler indirmiş olsak da, ölüler kendilerile konuşsa da, ve bütün mevcudatı karşılarında fevc fevc haşrederek kefil göstersek de yine ihtimali yok iymân edecek değillerdi, meğer ki Allah dilemiş olsun, lâkin çokları bu hakıkatin câhili bulunuyorlar

Biz onlara (mu‘cize olarak) melekleri de gönderseydik, kendileriyle ölüler de konuşsaydı ve her şeyi karşılarında (hakikatin şahitleri olarak) toplasaydık, Allah (cüz’î irâdelerine müdahalede bulunarak, hakkı zorla kabul ettirmeyi) dilemedikçe, onlar yine de îmân edecek değillerdi. (Ve lâkin Allah, imtihân gereği insanların ve cinlerin hak-bâtıl tercihlerinde, cüz’î irâdelerine müdahalede bulunarak onları zorla imana getirmeyi asla dilemez.) Fakat onların çoğu (bu hakikati) bilmezler

Eğer onlara gerçekten melekleri indirmiş olsaydık, ölüler onlarla konuşsaydı, her şeyi karşılarında toplasaydık, Allah dilemedikçe¹, yine de iman etmezlerdi. Fakat onların çoğu cahillik² ederler.

1- Zorunlu kılmadıkça, imanı tercih etmek zorunda bırakmadıkça. 2- Hevalarına uymayı, çıkarlarını, bencilliklerini, şeytana tabi olmayı, dünyanın al... Devamı..

Eğer hakıykaten biz onlara melekleri indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı, her şey'i de onlara karşı (senin söylediklerine) kefiller (ve şâhidler) olmak üzere bir araya getirib toplasaydık onlar, Allah dilemedikçe, yine îman edecek değillerdi. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.

Hâlbuki gerçekten biz, onlara melekleri indirseydik, ölüler de kendileriyle konuşsaydı ve (senin doğruluğuna) kefîl olarak onlara karşı herşeyi toplasaydık, Allah'ındilemesi müstesnâ, (onlar, küfürlerindeki inadları sebebiyle) îmân edecek değillerdi; fakat onların çoğu câhillik ederler.

Ve eğer biz onlara (inkâra şartlanmış o müşriklere) melekleri indirseydik, ölüler onlarla konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, (zatım olan) Allah’ın dilemesi (iradelerini ellerinden alarak onları imana zorlaması) müstesnâ, yine da onlar (küfür, inat, kibir ve azgınlıkları sebebiyle) inanacak değillerdi. Ama onların çoğu (yaptıkları cahilliğin kendilerini nereye götüreceğini) bilmezler. *

(*) Yani onları zorunlu kılmadıkça, imanı tercih etmek zorunda bırakmadıkça, inat, kibir ve azgınlıkları sebebiyle yine inanacak değillerdi. Çünkü mel... Devamı..

Biz onlara melekleri indirseydik veya ölüler onlarla konuşsaydı veya her şeyi onların karşısına getirip toplasaydık, Allah dilemedikçe onlar iman etmezlerdi. Ama şunu bilin ki onların pek çoğu cahillik ediyorlar.

Eğer gerçekten biz onlara melekleri gönderseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı, var olan bütün nesneleri de önlerinde toplasaydık, Allah dilemedikçe onlar yine de inanmazlardı. Ancak onların pek çoğu bunu bilmiyorlar.

Şayet onlara Melekleri indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı, herşeyi onlara bölük bölük [¹] toplasaydık yine Allah/ın dilediklerinden başkaları imana gelecek değildi; fakat onların pek çokları cahillerdir.

[1] Veya kefil olarak veya bütün halkı müvacehede bulundursak da bunlar sıtkına şehadet etseler bile.

Biz onlara melekleri indirseydik ve ölüler kendileriyle konuşsalardı ve her şeyi onların önüne getirseydik, Allah dilemedikten sonra yine inanmazlardı. Fakat onların çoğu hâlâ bilmiyorlar.

Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler onlarla konuşsaydı ve de her şeyi karşılarına toplasaydık, Allah dilemedikçe, yine de iman etmezlerdi; fakat onların çoğu cahillik etmekteler.

Şâyet dedikleri gibi onlara melekleri gönderseydik veya ölüler mezarlarından kalkıp kendileriyle konuşsaydı ve hattâ onların mûcize dediği her şeyi bir araya getirip senin Peygamberliğinin şahidi olarak önlerine koymuş olsaydık bile, Allah irâdelerini ellerinden alıp zorla Müslüman olmalarınıdilemedikçe, hiç birisi imana gelmeyecekti. Zira onların hakîkati keşfetmek gibi bir niyetleri yoktur. Çünkü onların çoğu, özgür ve bilinçli bir seçimle gönüllerini hakîkate açmadıkları takdirde, böyle mûcizelerin zorlamasıyla imanın mümkün olamayacağını bilmezler. Fakatsizler, bu tip insanların asla iman etmeyeceğini, kıyâmete kadar onlarla mücâdelenin kaçınılmaz olduğunu bileceksiniz:

Biz, onlara Melekler’i indirseydik, onlarla Ölüler konuşsaydı, karşılaşmak üzere onlara her şeyi toplasaydık, Allah’ın dilemesi dışında inanmazlardı; ama onların çoğu câhillik ediyor.

Sevgili resulüm! onlara melek de indirsek, ölüler dile gelip konuşsa da, tüm belgeleri toplayıp önlerine yığsak da, Allah istemedikçe inanmaları mümkün değil. Zaten çokları ne yaptığının bilincinde değil.

Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler onlarla konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik yine de Allah’ın dilemesi dışında inanmazlardı. Fakat çoğu cahillik eder.

Biz onlara melekleri indirseydik, ölüler onlara konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah dilemedikçe yine de inanacak değillerdi [*] fakat çoğu bilmezler.

Benzer mesajlar: En‘âm 6:25, 109; A‘râf 7:146; Yûnus 10:33, 96; Hicr 15:13-15; İsrâ 17:93; Şu‘arâ 26:199; Sebe’ 34:31.

Eğer Biz onlara apaçık melekler indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi getirip karşılarına koysaydık, Allah’ın diledikleri dışındakiler yine de inanmazlardı. Fakat onların çoğu bunu bilmiyorlar.

Biz onlara melekler göndermiş olsaydık ve ölüler kendileriyle konuşmuş olsaydı, ⁹⁶ ve [hakikati kanıtlayabilecek] her şeyi karşılarına çıkarıp önlerinde bir araya toplamış olsaydık [bile], Allah dilemediği sürece yine inanmazlardı. ⁹⁷ Ama onların çoğu [bundan] tamamen habersizdir.

96 Zımnen, ölümden sonra hayat olduğu gerçeği hakkında.97 Bkz. yukarıda not 95.

Eğer Allah, onlara Melekleri indirmiş olsaydı, ölüler de onlarla konuşmuş olsaydı ve gerçeği ispat edecek her şeyi onların önüne sermiş olsaydı bile Allah dilemedikçe iman etmezlerdi. Fakat onların çoğu bu ilahi yasayı bilmemektedirler. 6/109, 10/99-100, 13/31

Eğer Biz onlara melekleri indirmiş olsaydık, ölüler de onlarla konuşmuş olsalardı, (gerçeği isbat edecek) her şeyi de onların önüne sermiş olsaydık, Allah istemedikçe yine de iman etmezlerdi.[¹¹⁰⁴] Fakat onların çoğu (bunu) bilmezden gelirler.

[1104] “Allah insanın hidayetini ne zaman ister?” sorusunun doğru cevabı bellidir: “İnsan istediği zaman” (Bkz: 13:27; 14:4; 24:21 ve ilgili notlar).... Devamı..

(Onlar "Bize melekleri getirmeliydin” -Hicr/7- dediler, isteklerine uyup) Eğer biz onlara gerçekten melekleri indirseydik; (yine de iman etmezlerdi.. Nitekim onlar "Babalarımızı diriltip getiriniz de şahit etsinler" -Duhan/36- dediler, isteklerine uyup) Eğer ölüler -diriltilip- kendileriyle konuşsaydı; (yine de imana gelmezlerdi.. Nitekim onlar "Allah ve bütün melekleri kefil olarak getir" de-İsra/92- dediler, bu isteklerine de uyup) üzerlerine her şeyi kefil olarak toplasaydık, -Allah’ın diledikleri hariç- onlar yine de inanacak değillerdi. Çünkü onların çoğu (böyle olur olmaz şeyleri, imana gelmek için değil, akıllarınca Peygamberi güç duruma düşürmek için söyleyen) kendini bilmezler güruhudur!

Biz onlara melekleri indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allâh dilemedikten sonra yine iman etmezlerdi lakin ekserisi câhillik ediyorlar.

Eğer Biz hakikaten onlara melekleri indirsek ve onlar ile ölüler konuşacak olsalar ve onların üzerine her şey de bölük bölük haşretsek yine imân edecek değillerdir. Meğer ki Allah Teâlâ dileyecek olsun. Fakat onların çokları bilmezler.

Biz onlara, dedikleri gibi melekleri de indirseydik, ölüler diriltilip kendileriyle konuşsaydı, istedikleri her şeyi toplayıp karşılarına koysaydık, onlar, ihtimali yok, yine iman edecek değillerdi. Allah dilerse o başka! Fakat onların çoğu bunu bilmezler. [17, 92; 6, 124; 25, 21; 10, 96-97]

Biz onlara melekleri indirseydik, ölüler kendilerine konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah dilemedikten sonra yine inanmazlardı; fakat çokları cahillik eder(kaprislerine uyar)lar.

Biz onlara melekler göndersek, ölüleri (dirilüb) onlarla konuşsalar, her istedikleri şeyi önlerinde toplasak yine îmâna gelmezler, meğer ki Allâh onların îmân itmelerini murâd ide. Lâkin ekserisi bunı (cehillerinden) bilmezler. [²]

[2] Bir gün Mekke müşrikleri: "Eğer bize istediğimiz gibi bir mu'cize getirir isen sana îmân ideriz" diye yemîn itdiler. Hazret-i Rasûl: "Ne istiyor i... Devamı..

Biz onlara melekleri indirsek, ölüler onlarla konuşsa ve her şeyi önlerine döksek, yine de inanıp güvenmezler. Allah’ın öyle olmasını tercih etmesi (zorlayıcı düzen kurması)[*] başka. Fakat onların pek çoğu (gerçeği bilmelerine rağmen) kendilerine hakim olamazlar.

[*] Şae fiiline anlam verilmesi ile ilgili olarak Bkz. Bakara 2/20 ve dipnotu.

Biz, onlara melekleri de indirseydik, ölüler onlarla konuşsaydı ve her şeyi de onlara karşı delil olarak bir araya getirseydik, Allah dilemedikçe yine iman etmezlerdi. Fakat, onların çoğu cahillik ederler.

Biz onlara melekleri indirsek, ölüler onlarla konuşsa, karşılarında bütün varlıkları bölük bölük toplasak, Allah'ın diledikleri müstesna, onlar yine iman edecek değillerdir. Lâkin onların çoğu bunu bilmez.

Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler kendileriyle konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına dikseydik, Allah'ın dilemesi dışında, yine de inanmazlardı. Ne var ki, çokları cehalet sergiliyorlar.

daħı eger biz indürmiş-misse-dük anlaruñ üzere firişteler daħı söylemiş- misse anlara ölüler daħı dirmiş miş-sevüz anlaruñ üzere her neseneyi bölükler yā yüze yüz olmayalardı kim įmān getüreler illā kim dileye Tañrı velįkin eyregi anlaruñ bilmezler.

Daḫı eger biz indürse‐y‐dük anlara feriştehleri, yā söylese‐y‐di anlara ölü‐ler, yā ḥaşr eylese‐y‐dük anlara her nesneyi, muḳābil īmān getürmezlerdi,illā eger dilese Tañrı Ta‘ālā. Līkin anlaruñ çoġı cāhillerdür.

Əgər Biz (istədikləri kimi) mələkləri onlara göndərsəydik, ölülər onlara danışsaydı və hər şeyi dəstə-dəstə toplayıb onların qarşısına qoysaydıq belə, Allah istəmədikcə, onlar iman gətirməzdilər. Lakin onların əksəriyyəti (bunu) bilməz.

And though We should send down the angels unto them, and the dead should speak unto them, and We should gather against them all things in array, they would not believe unless Allah so willed. Howbeit, most of them are ignorant.

Even if We did send unto them angels, and the dead did speak unto them, and We gathered together all things before(940) their very eyes, they are not the ones to believe, unless it is in Allah.s plan. But most of them ignore (the truth).

940 The most stupendous miracles even according to their ideas would not have convinced them. If the whole pageant of the spiritual world were brought... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.