Lilfukarâ-i-lmuhâcirîne-lleżîne uḣricû min diyârihim ve emvâlihim yebteġûne fadlen mina(A)llâhi ve ridvânen ve yensurûna(A)llâhe ve rasûleh(u)(c) ulâ-ike humu-ssâdikûn(e)
O mallar, yurtlarından göçenlerin yoksullarına aittir; onlar, ülkelerinden çıkarılmışlar, mallarından ayrılmışlar, Allah'tan ancak bir lütuf ve razılık dileyegelmişlerdir ve Allah'a ve Peygamberine yardım etmişlerdir; onlardır gerçeklerin ta kendileri.
(Ayrıca bu ganimet malları) Hicret eden fakirleredir ki; onlar, sadece Allah’tan O’nun lütfunu ve rızasını dileyip aramak üzere; Allah’a (dinine) ve O’nun Resulüne yardım ederlerken (bu nedenle) yurtlarından ve mallarından sürülüp-çıkarılmış kimselerdir. İşte bunlar, (davasına) sadık kalan (mü’minlerdir).
Bu ganimetlerin bir kısmı, zulüm ve kötülük bölgesini terketmiş olanlar arasındaki yoksullara verilecektir. Onlar ki, yurtlarından ve mallarından sürülmüş, Allah'ın rızasını ve lütfunu arayan, Allah'a ve elçisinin davasına yardım edenler ve sözlerinde duranlardır.
Allah'ın ihsan ettiği bu ganimet malları, yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah'tan bir lütuf ve rızasını dileyen, Allah'a, Allah'ın dinine, Rasulüne yardım eden, Allah yolunda özgür olarak kulluk ve ibadete devam eden, hicret ederek güç ve gönül birliği yapan fakir muhacirlerindir. İşte sözlerine sadık olanlar bunlardır.
(O ganimetler bir de) hicret etmiş olan fakirleredir ki onlar yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk arar, Allah'a ve Peygamber'ine yardım ederler. İşte onlar doğrulardır.
(Bundan başka bu mallar,) Hicret eden fakirleredir ki, onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) arayıp, Allah'a ve O'nun Resûlü'ne yardım ederlerken yurtlarından ve mallarından sürülüp-çıkarılmışlardır. İşte bunlar, sadık olanlar bunlardır.
(Bilhassa bu ganimet), o fukara muhacirler içindir ki, (Mekke müşriklerinin tazyiki üzerine) yurdlarından ve mallarından çıkarılmışlardır. Halleri şudur: Allah'dan (dünyada) bir rızık ve rıza isterler. Allah'a ve Peygamberine, (mal ve canları ile Allah'ın dinine) yardım ederler. İşte bunlar, sadık olanlardır, (imanlarında sadakat gösterenlerdir).
(Bir de o ganimetler) yurtlarından ve malları içinden çıkartılan fakir muhacirler içindir. O muhacirler ki Allah’tan fazl ve rıza ararlar, Allah’a ve Resulüne yardım ederler. İşte gerçek doğru olanlar onlardır.
Allah'ın lütfunu ve rızasını kazanma arzusundan, Allah'a ve Peygamberine yardım ettiklerinden dolayı, yurtlarından çıkarılan ve mallarından mahrum edilen fakir muhâcirlere de verilir. İşte onlar özü-sözü doğru kimselerdir.
Yurtlarından, mallarından uzaklaştırılan yoksul göçmenler içindir de, bunlar Allahın erdemiyle, hoşnutluğun isterler, hem Allaha, hem de peygamberine yardım ederler, işte gerçekler onlardır !
Bu (ganimet malları ayrıca), Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ararken ve Allah'a ve resulüne yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir muhacirlerindir. İşte onlar (imanlarında ve eylemlerinde) doğru olan kimselerdir.
(Ganâimden) bir kısmı hânelerinden koğulmuş, emvâlini gâib itmiş olan ve Allâh’ın rızasını istihsâl içün Allâh’a ve rasûlüne müzâheret iyleyen fakîr muhâcirlerindir. Bunlar sâdık olanlardır.
Allah'ın verdiği bu ganimet malları bilhassa; yurtlarından ve mallarından edilmiş olan, Allah'tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden muhacir fakirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır.
Bu mallar özellikle, Allah’tan bir lütuf ve hoşnudluk ararken ve Allah’ın dinine ve peygamberine yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir muhacirlerindir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.
(Bu gelirler) Allah’ın lutuf ve rızâsının peşine düşerek Allah’a ve resulüne yardım ederlerken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan yoksul muhacirlerin hakkıdır. İşte onlar dosdoğru kimselerdir.
(Allah'ın verdiği bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah'tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır.
ALLAH'ın lütuf ve rızasını aradıkları, ALLAH'ı ve elçisini destekledikleri için yurtlarından ve mallarından edilmiş bulunan göçmenlerin fakirlerine (öncelikle vermelisiniz). Doğru olanlar bunlardır.
Bir de göç eden fakirlere aittir ki yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'ın lütuf ve rızasını ararlar; Allah'a ve Resulüne yardım ederler. İşte doğru olanlar onlardır.
O fukara muhacirler için ki yurtlarından ve mallarından çıkarıldılar, Allahdan bir fadıl ve rıdvan ararlar ve Allaha ve Resulüne hizmet ederler, ta onlardır işte sadık olanlar
(Ayrıca, bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah’tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah’ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhâcirlerindir. İşte onlar (îmânlarında, sözlerinde ve işlerinde) doğru olan kimselerdir.
(Bilhassa o feyi'), hicret eden fakirlere âiddir ki onlar Allahdan fazl (-u inayet) ve hoşnudluk ararlar ve Allaha ve peygamberine (mallariyle, canlariyle) yardım ederlerken yurdlarından ve mallarından (mahrum edilerek) çıkarılmışlardır. İşte bunlar saadıkların ta kendileridir.
(Bu ganîmetler,) Allah'dan bir lütuf ve bir rıdvan (O'nun rızâsını) ararlarken, yurtlarından ve mallarından çıkarılan ve Allah'a (O'nun dînine) ve peygamberine yardım eden o fakir Muhâcirlere âiddir. İşte onlar, gerçekten (îmanlarında) sâdık olanlardır!
Ayrıca bu (fey malları), Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk ararken ve Allah’ın dinine ve elçisine yardım ederken yurtlarından çıkarılmış ve mallarından mahrum bırakılmış fakir (yoksul, muhtaç ve kimsesiz) muhacirler (iltica etme durumunda kalanlar) içindir. İşte onlar (imanlarında ve eylemlerinde) doğru olan kimselerdir.
Aynı zamanda ganimetlerin bir kısmı, Allah’dan lütuf ve rızalık istemek, Allah ve O’nun elçisine yardım etmek için, yurtlarını ve mallarını terk ederek çıkmış muhacirlerin fakirlerine aittir. Aynı zaman da onlar (Mekke’nin zor zamanların da) Allah ve elçisini doğrulayanlardı.
Bu mallar göçmenlerin, yoksul olanlarındır. O göçmenler ki Allah’ın büyük iyiliğini, dilediğini elde etmek istemişler, Allah’a, Onun elçisine yardım da etmişlerdir, yine de yurtlarından, mallarından uzaklaştırılmışlardır. İşte doğru kimseler bunlardır.
Yâni o mallar, muhacirlerin fakirlerine mahsustur ki onlar Allah/tan inayet ve hoşnudîsini kazanmak ve Allah/ın dinine, peygamberine yardım etmek uğurunda yurtlarından çıkarılmışlar, mallarından uzak düşmüşlerdi. İşte bunlar din-i İslâma sadakatlerini kavlen ve fiilen göstermişlerdir.
(Allah'ın verdiği bu ganimet malları,) Yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah'tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır.
Evet, bu mallar, yoksulların, özellikle de, zulmün egemen olduğu öz yurtlarını terk ederek Allah yolunda İslâm diyarına hicret eden muhacirlerin hakkıdır! Çünkü onlar, yalnızca Allah’ın lütuf ve rızasını aradıkları bir de Allah’ı ve Elçisini destekledikleri için mallarına mülklerine el konularak yurtlarından sürülmüşlerdir. İşte onlar, gerçektensözlerinde duran dosdoğru insanlardır.
Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk ararlarken, Allah’a ve O’nun rasûlüne yardım ederlerken, mallarından ve yurtlarından çıkarılmış olan Muhacir Fakirler içindir. İşte Sadıklar (Doğru Söyleyenler / Özü-Sözü Doğrular) onlardır.
Ganimette, Allah'ın rıza ve erdemini umarak yurdundan yuvasından çıkarılan fakir göçmenlerin de hakkı vardır. Çünkü onlar, Allah ve resulüne yardım eden dürüst kişilerdir...
Bu ganimetler; yurtlarından çıkarılıp mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah’tan lütuf ve rıza dileyen, Allah’ın dini için Resulün yaptığı mücadeleye yardım eden fakir göçmenlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır.
(Bu ganimet malları), yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah’tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah’(ın dinin)e ve Elçisine yardım eden muhacir fakirlerindir. İşte doğru olanlar sadece bunlardır.
(Allah’ın verdiği bu ganîmetler,) bilhassa sadece Allah’ın rızasını ve ihsanını kazanmak için, Allah’a ve Onun Rasûlüne yardım ederlerken, yurtlarından ve mallarından çıkarılmak sûretiyle fakir (düşen) muhâcirlere aittir. İşte onlar, sözü özü doğru, vefakâr kimselerdir.
[Böylece, bu ganimetlerin bir kısmı] zulüm ve kötülük diyarını terk etmiş olanlar ¹¹ arasındaki yoksullar[a verilecektir:] yurtlarından ve mülklerinden sürülmüş, Allah’ın lütfunu ve rızasını arayan ve Allah’a ve Elçisi[nin dâvâsı]na yardım edenler: sözlerinde duranlar işte onlardır!
Bu ganimetten, Allah’ın lütfu ve rızasını kazanmak isteyen, Allah’ın dinine ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine yardım eden, bu uğurda yerlerinden ve yurtlarından çıkarılıp mallarından ve mülklerinden edilen fakir muhacirlerin de hakkı vardır. Çünkü onlar imanlarında samimi olan kimselerdir. 3/162, 98/7-8
(Bu gelirler), yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan muhacirler arasındaki fakirlere (verilir); Allah’tan kendilerine ulaşacak bir lütuf ve rızanın peşine düşen, Allah’a ve Rasulüne yardım eden kimseler bunlardır. Sözüne sadık olanlar da bunlardır.
(Ganimet malları, özellikle) Yurtlarından göçe zorlanan ve mallarından yoksun kalan, Allah'tan bir lütuf ve rızasını dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakirler içindir, çünkü onlar sâdıkların ta kendileridir.
(O mallar) Muhacirlerin fakirleri içindir. De ki (onlar) yurtlarından ve mallarından (sürülüp) çıkarılmışlardır; Allâh’ın lutuf ve rızâsını ararlar; Allah’a ve Elçisine yardım ederler. İşte bunlar doğru olanlardır.
(O mal) Muhacirler olan fakirlere de aittir ki, onlar kendi yurtlarından ve mallarından çıkarıldılar, Allah'tan bir fazl ve rıdvan ararlar ve Allah'a ve Peygamberine hizmet ederler. İşte sâdıklar olanlar onlardır.
Allah'ın nasib ettiği bu ganimet malları o hicret eden fakirlere aittir ki, onlar Allah'ın lütfunu ve rızasını taleb etmek, Allah'ın dinine ve Resulüne destek vermek için yurtlarından ve mallarından edildiler. İşte imanlarında sadık ve samimi olanlar ancak onlardır.
(O mallar) Şu göçmen fakirlere aittir ki (onlar) yurtlarından ve mallarından (sürülüp) çıkarılmışlardır; Allah'ın lutuf ve rızasını ararlar; Allah'a ve Elçisine yardım ederler. İşte doğru olanlar onlardır.
(Benî Nadîr ganâimi) Allâh'ın fazlını ve rızâsını kazanmak ve Allâh ve rasûlüne nusret ve yardım itmek içün memleketlerinden ve mallarından çıkarılan fukarâ-yı muhâcirîne 'âiddir. Onlar îmânlarında sâdıklardır.
O mallar, özellikle Allah’ın ikramını ve rızasını elde etme, bir de Allah’a ve Elçisine yardım etme arzusu taşıdıklarından dolayı, yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan muhacirler (göçmenler) içindir. Özü sözü doğru olanlar işte onlardır.
Bu, yurtlarından ve mallarından edilmiş, Allah'tan bir lütuf ve rıza arayarak Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirler içindir. Ki Onlar, sadıkların ta kendileridir.
O mallarda, yurtlarından çıkarılıp mallarından yoksun bırakılmış, Allah'ın lütuf ve rızasını arayarak Allah'a ve Resulüne yardım eden muhacirlerin de hakkı vardır. Onlar imanlarında sadık olanların tâ kendileridir.
Sözü edilen o mallar, göçmen yoksullar içindir. Onlar ki, yurtlarından çıkarılıp mallarından yoksun bırakılmışlardır; Allah'tan bir lütuf ve bir hoşnutluk peşindedirler; Allah'a ve resulüne yardım ederler. İşte onlardır, özü-sözü doğru olanlar.
yoħsullaruñdur illerinden gitmişler anlar kim çıķarınıldılar illerinden daħı mallarından isterler fażl Tañrı’dan daħı ħoşnūdlıķ daħı arķa virürler Tañrı’ya daħı yalavacına. şunlar anlar girçeklerdür.
Ol faḳīrler‐çün ki hicret idüp çıḳarıldılar illerinden, daḫı māllarından, ister‐ler Allāh raḥmetini ve yaḳınlıġını. Daḫı nuṣret iderler Allāh dīnine veresūline. Anlardur girçekler.
(Bu qənimət) yurdlarından qovulub çıxardılmış, Allahdan mərhəmət və riza diləyən, Allaha və Onun Peyğəmbərinə kömək edən yoxsul mühacirlərə məxsusdur. Onlar (imanlarında, sözlərində və işlərində) doğru olan kimsələrdir!
And (it is) for the poor fugitives who have been driven out from their homes and their belongings, who seek bounty from Allah and help Allah and His messenger. They are the loyal.
(Some part is due) to the indigent Muhajirs,(5382) those who were expelled from their homes and their property, while seeking Grace from Allah and (His) Good Pleasure, and aiding Allah and His Messenger. such are indeed the sincere ones:-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |