4 Ekim 2024 - 30 Rebiü'l-Evvel 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Haşr Suresi 17. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fekâne ‘âkibetehumâ ennehumâ fî-nnâri ḣâlideyni fîhâ(c) ve żâlike cezâu-zzâlimîn(e)

Derken ikisinin de sonları şu olur: Şüphe yok ki ikisi de, ebedi kalmak üzere ateşe girerler ve budur zulmedenlerin cezası.

Sonunda onların (her iki takımın) da akıbetleri, şüphesiz ateşin içinde süresiz kalıcılar olarak (azap çekmeleridir). İşte zalim olanların cezası böyledir.

Nihayet şeytanın da, aldattığı kişinin de, münafıkların ve Yahudilerin sonu da mutlaka içinde devamlı kalacakları cehennem ateşidir. İşte bu da, yaratılış gayesi dışında yaşayanların cezasıdır.

Nihayet aldatan şeytanla aldanan insanın sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, inkârda, isyanda ısrar eden, baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen zâlimlerin cezasıdır.

Sonuçta her ikisinin de sonları, sonsuza kadar ateşin içinde kalmaları oldu. İşte zalimlerin cezaları budur.

Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.

Sonra ikisinin (şeytan ile o adamın) akıbeti, ebedî olarak cehennemin içinde kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî olarak kalacakları ateş oldu. İşte zalimlerin cezası böyledir!

Böylece her ikisinin de âkıbeti, süreli olarak kalacakları ateş olur. İşte bu, zâlimlerin cezasıdır.

Sonra ikisinin de sonu, sonsuz olarak ateşte kalmak; işte budur zalimlerin cezası!

Nihayet ikisinin de (şeytanın da kandırıp inkâra götürdüğü kişinin de) âkıbeti, içinde yerleşip kalmak üzere Ateşe girmektir. İşte zalimlerin cezası budur.

Halbuki her ikisinin (Şeytân ve insânın) [1] ’âkıbeti ebedî bir ateşidir. Çünki zâlimlerin cezâsı budur.

[1] Buradaki insândan maksad Ebû Cehil oldığı mervîdir.

İkisinin sonucu da, içinde temelli kalacakları ateş olacaktır. Zalimlerin cezası budur.*

Nihayet ikisinin de (azdıranın da azanın da) akıbeti, ebediyen ateşte kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.

Ama ikisinin de âkıbeti, içinde ebedî kalacakları ateşe girmek olacaktır! İşte zalimlerin cezası budur!

Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.  

 Burada, azanla azdıran veya kâfirle şeytanın âkıbeti açıklanmıştır.

Her ikisi de ebedi kalacakları ateşte son buldular. Zalimlerin cezası işte böyledir.

Nihayet ikisinin sonu, ebedi olarak ateşte oldu. Zalimlerin cezası budur.

Sonra ikisinin de âkıbeti ebediyyen ateşte kalmaları oldu, ve işte zalimlerin cezası budur

Nihâyet ikisinin de (şeytanın ve ona uyarak hakkı inkâr edenin) akıbeti ebedîyen ateşte kalmak olmuştur. İşte zâlimlerin (kâfirlerin) cezası budur.

Her ikisinin de sonu, ateşin içinde sonsuza dek kalmaktır. İşte zalimlerin cezası budur.

Nihayet ikisinin de aakıbeti hakıykaten ateşin içinde ebedî kalıcı (insanlar) olmalarıdır. İşte bu, o zaalimlerin cezasıdır.

Böylece ikisinin de âkıbeti, gerçekten kendilerinin, onun içinde ebedî kalıcı kimseler olarak ateşte olmalarıdır. İşte zâlimlerin cezâsı budur!

Nihayet ikisinin de (hem hakikati inkâr edenler hem de ikiyüzlülerin) akıbeti, şüphesiz ikisinin içinde kalacakları ateş (olacak)tır. İşte zalimlerin (hakkı inkâr edip insanlara karşı haksız ve acımasız davrananların, insan haklarını ihlal edip kötü işler yapanların) cezası da budur.

O ikisinin de (ehli kitap ve münafıkların) sonuçta gideceği yer, sürekli kalmak üzere ateştir. Bu, zulmedip haksızlık yapanların cezasıdır.

Artık ikisinin de sonu hep ateşte kalmaktır. İşte kıyıcıların cezası budur.

Artık ikisinin de akıbeti, devamlı olmak üzere ateşte kalmaktır; işte öz nefislerine zulmedenlerin cezası budur.

Nihayet her ikisinin de sonu, içinde sürekli kalacakları ateş oldu. İşte zalimlerin cezası budur.

Nihayet ikisinin de sonu, içinde temelli kalıcılar oldukları ateş olacaktır. İşte bu zalimlerin cezasıdır.

Böylece her ikisinin âkıbeti de, sonsuza dek içinde kalacakları cehennem ateşi olacaktır. İşte zâlimlerin cezası budur!

İkisinin de akıbeti / sonu, içinde sürekli kalacakları Ateş’te olmaktır. Bu, Zâlimler’in cezasıdır.

Sonuç olarak şeytan da münafık da müebbet ateş mahkumudurlar. Kendisine saygısızlık edenlerin cezası budur..

Nihayet hüküm verilmiştir. Azdıranların da, azanların da akıbeti ebediyen ateşte kalmalarıdır. İşte zalimlerin cezası budur.

(Sonunda) içinde [ebedî] kalacakları ateş ikisinin de sonu olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

Nihâyet ikisinin de sonu, içerisinde sonsuz kalacakları cehennem olacaktır. İşte (bütün) zâlimlerin cezâsı budur.

Böylece, sonunda ikisi de, [hem hakikati inkar edenler, hem de ikiyüzlüler,] ²⁴ kendilerini yerleşip kalacakları bir ateşte bulacaklar: çünkü zalimlerin cezası budur.

24 Lafzen, “her ikisinin sonu (‘âkibet)i, ... olacaktır.”

Sonuçta her ikisinin de akıbeti içinde kalacakları ateşi boylamaktır. İşte yanlışta ısrar eden zalimlerin cezası budur. 6/128...130

Sonuçta o iki (zümre)nin[⁵⁰²⁷] akıbeti de, içinde yerleşip kalacakları ateş olacaktır: zira, zalimlerin cezası budur.

[5027] Buradaki ikil zamir, 16. âyetteki şeytan ve onun aldattığı insan temsili üzerinden 11. âyette anılan inkârcı Yahudi ve münafıkları ifade eder.... Devamı..

Sonunda onların (aldatılanla aldatanın) sonu, -içinde sonsuza dek kalacakları- cehennem ateşidir, işte zâlimlerin cezası budur.

Nihayet ikisinin de (azdıranın da azanın da) akıbeti, ateşte sürekli kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.

Artık onların akibetleri, muhakkak ki ateşte, onun içinde ebedî kalıcılar olmaktan ibaret oldu ve işte bu da zalimlerin cezasıdır.

Neticede ikisinin âkıbeti de, ebedî kalmak üzere cehenneme girmek oldu. İşte zalimlerin cezası budur.

Nihayet ikisinin de sonu, ebedi olarak ateşte kalmaları oldu. Zalimlerin cezası budur.

Onların (şeytânın ve küfür itdirdiği adamın) âkıbetleri, her ikisinin muhalled olmak üzere cehenneme girmeleridir. Zâlimlerin cezâsı böyledir.

İkisinin de varacağı son yer cehennemdir; orada ölümsüz olacaklardır. Yanlış yapanların cezası işte budur.

Böylece her ikisinin de sonu, içinde ebedi kalacakları ateştir. İşte zalimlerin cezası budur.

İkisinin de sonu, ebediyen kalmak üzere ateştir. Zalimlerin cezası işte budur.

Bu yüzden ikisinin de sonu, içinde sürekli kalacakları ateşe girmek oldu. Zalimlerin cezası işte budur.

pes oldı śoñı ol ikinüñ bayıķ ol iki od içindedür, ebed ķalıcılarken anuñ içinde. daħı şol žālimler cezāsıdur.

Pes anlaruñ ‘āḳıbeti oldı ki ikisi daḫı cehennem içinde ebedī ḳalurlar. Daḫıol ẓālimlerüñ cezāsıdur.

Onların hər ikisinin (Şeytanla onun aldatdığı adamın, eləcə də münafiqlərlə Bəni Nəzir qəbiləsinin) aqibəti cəhənnəm odu içində həmişəlik qalmaqdır. Zalımların (kafirlərin) cəzası budur!

And the consequence for both will be that they are in the Fire, therein abiding. Such is the reward of evil doers.

The end of both will be that they will go into the Fire, dwelling therein for ever. Such is the reward of the wrong-doers.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.