26 Ocak 2025 - 26 Receb 1446 Pazar

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Haşr Suresi 12. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Le-in uḣricû lâ yaḣrucûne me’ahum vele-in kûtilû lâ yensurûnehum vele-in nasarûhum leyuvellunne-l-edbâra śümme lâ yunsarûn(e)

Ve andolsun ki çıkarılırlarsa yurtlarından onlarla beraber çıkmazlar ve andolsun ki savaşılırsa onlarla, yardım etmezler onlara ve andolsun ki yardım etseler bile artlarını dönüp kaçarlar mutlaka, sonra da onlara hiçbir kimse yardım etmez.

Andolsun eğer onlar (Yahudi ve Hristiyanların fitne fesat kurgulayanları, yenilip yurtlarından) çıkarılsalar (bile), bunlar (Müslüman geçinen münafıklar) onlarla beraber çıkmazlar; eğer onlarla savaşılırsa, bunlar onlara yardım yapmaz (riske yanaşmaz ve tehlikeye atılmazlar), şayet (ilk başta) yardım etseler bile (ardından) mutlaka arkalarına dönüp kaçıvereceklerdir; sonra zaten kendilerine de yardım edilmeyecektir.

Eğer o Yahudiler yurtlarından çıkarılırsa, andolsun ki münafıklar onlarla beraber çıkmazlar ve eğer onlarla savaşılırsa, onlara yardım etmezler. Yardıma gitseler bile, dönüp kaçarlar, sonra da ne münafıklara, ne de Yahudilere hiçbir taraftan yardım olunmayacaktır.

Andolsun ki, eğer onlar yurtlarından çıkarılsalar, bunlar, onlarla beraber çıkmazlar. Savaşa girmiş olsalar, onlara yardım etmezler. Yardım etmek durumunda kalsalar, kesinlikle arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

Andolsun ki onlar çıkarılırlarsa (münafıklar) onlarla beraber çıkmazlar ve onlara karşı savaşılırsa kendilerine yardım etmezler. Yardım etseler bile, muhakkak arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra da kendilerine yardım edilmez.

Andolsun, (yurtlarından) çıkarılacak olurlarsa onlarla birlikte çıkmazlar. Onlara karşı savaşılırsa da, kendilerine yardımda bulunmazlar; yardım etseler bile (arkalarına) dönüp-kaçarlar. Sonra kendilerine yardım edilmez.

Yemin olsun ki (Medine'deki Yahudî Benî Kurayze kabilesi) eğer çıkarılırsa, (münafıklar) onlarla beraber çıkmazlar; ve eğer onlara savaş açılırsa, onlara yardım etmezler. Bilfarz onlara yardım edecek olsalar, (bozguna uğrayarak) arkalarına dönerler. Sonra (Allah onları helâk eder de artık) kurtarılmazlar.

Kesinlikle eğer o ehl-i kitap sürülürlerse, o münafıklar onlarla beraber çıkmazlar. Eğer o ehl-i kitapla savaşılırsa da onlar yardım etmezler. Yardım etseler de sırt çevirip kaçarlar. Sonra kendilerine asla yardım olunmayacaktır.

Kitap ehlinin kâfirleri yurtlarından çıkarılsalar, münafıklar onlarla beraber çıkmazlar. Eğer onlarla savaşırlarsa onlara yardım etmezler. Onlara yardım etmeye çalışsalar bile arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra yardım da görmezler.

Kovulacak olurlarsa, onlarla birlikte çıkıp gitmezler, çarpışacak olurlarsa, yardım dahi etmezler; yardım etseler bile, arka dönüp kaçarlar, yardım da olunmazlar

Andolsun ki, eğer (kardeşleri olan Nadiroğulları Medine'den) çıkarılsalar (bile bunlar) onlarla beraber çıkmazlar. Eğer onlarla savaşılsa, onlara yardım etmezler. Yardım etmeye kalksalar bile zoru görünce arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra (Allah onları helak eder ve) kendilerine de yardım edilmez.

Eğer (kâfirler) koğılur ise ânlar meskenlerinden çıkmazlar ve ânlara yardım itmezler, evvelâ yardım itmeğe kalkışsalar bile hemân kaçarlar ve ânlara hiç bir fâideleri olmaz.

Onlar çıkarılmış olsalar, and olsun ki, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, and olsun ki, onlara yardıma koşmazlar; onlara yardıma gitseler, mutlaka geri dönüp kaçarlar, sonra yardım da görmezler.

Andolsun, eğer (kardeşleri Medine’den) çıkarılırsa, onlarla beraber çıkmazlar. Kendilerine karşı savaşılırsa, onlara yardım etmezler. Yardım edecek olsalar bile andolsun mutlaka arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.

Oysa çıkarılsalar asla onlarla beraber çıkmazlar, onlara savaş açılsa asla yardımlarına koşmazlar; yardım etmeye kalksalar da, muhakkak arkalarını dönüp kaçarlar. Ve sonunda onlar yardımsız kalırlar.

Andolsun, eğer onlar çıkarılsalar, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.

Doğrusu, onlar çıkarılsalar, onlarla birlikte çıkmazlar. Onlarla savaşılırsa, onları desteklemezler. Destekleseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra yardım görmezler.

Andolsun eğer onlar, çıkarılırsalar, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.

Celâlim hakkıçin eğer çıkarılırlarsa onlarla beraber çıkmazlar ve eğer kıtal yapılırsa onlara yardım etmezler ve şayed yardım edecek olsalar mutlak arkalarına dönerler, sonra da kurtarılmazlar,

Kasem olsun ki, eğer (o yahûdî kâfirleri, yaptıklarından dolayı yurtlarından) çıkarılsalar, (sürgüne yollansalar, munâfıklar kesinlikle) onlarla beraber çıkmazlar! (*Farz-ı muhâl) yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra (azabımıza karşı hiç kimseden) yardım da göremeyecekler!

Munâfıkların, yahûdîlere yardım etmeyeceği hususu, önceki âyet-i kerîmede Allah Teâlâ tarafından kesin olarak bildirilmiştir. Bundan dolayıdır ki, cüm... Devamı..

Eğer yurtlarından çıkarılsalar, münafıklar kesinlikle onlarla birlikte çıkmazlar. Eğer savaşırlarsa, kesinlikle onlara yardım da etmezler. Yardım etseler bile, sıkışınca savaştan kaçarlar. Sonra onlara güvenenler de yardımsız kalırlar.

Andolsun ki onlar çıkarılacak olurlarsa (bu münafıklar) onlarla beraber çıkmazlar. Eğer onlar muhaarebeye tutulurlarsa bunlar onlara yardım da etmezler. (Bilfarz) onlara yardım etseler bile, andolsun ki, mutlakaa arkalarına dönerler. Sonra da kendileri yardım (a mazhar) edilmezler.

And olsun, eğer (o kâfirler yurtlarından) çıkarılsalar, (bu münâfıklar) onlarla berâber çıkmazlar! Ve eğer gerçekten onlarla savaşılırsa, onlara yardım etmezler; hem onlara yardım etseler bile, muhakkak (en ufak bir zorlukta) arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra yardım olunmazlar.

Eğer gerçekten (yurtlarından) çıkarılsalar, onlarla beraber çıkmazlar. Ve eğer gerçekten savaşsalar, (yine) onlara yardım etmezler. Ve gerçekten onlara yardım etseler bile, mutlaka arkalarını dönerler (savaştan kaçarlar). Sonra onlar yardım olunmazlar.

Eğer onlar yurtlarından çıkartılırlarsa, onlarla beraber çıkmazlar. Eğer onlara savaş açılırsa, onlara yardım etmezler. O ikiyüzlüler onlara yardım etse dahi, savaşın içinde arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.

Eğer onlar yurtlarından çıkarılacak olurlarsa bu iki yüzlüler onlarla birlikte çıkmıyacaklardır. Eğer onlar vuruşacak olurlarsa bu iki yüzlüler onlara yardım etmiyeceklerdir. Yardıma katılsalar bile, ne de olsa, arkalarını dönüp kaçacaklardır. Sonra kendileri de yardım görmiyeceklerdir.

* Yahudiler yurtlarından çıkarılırlarsa bu münafıklarla beraber çıkmazlar, vuruşmaya tutulurlarsa yine onlara yardım etmezler. (Faraza) * yardım etseler arka verip kaçarlar. Sonra yardım da görmezler.

Andolsun, eğer onlar çıkarılacak olsalar, onlarla beraber çıkmazlar. Eğer savaşa tutuşsalar, onlara yardım etmezler. Yardım etseler bile elbette arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendileri de yardım görmezler.

Şüphesiz onlar sürülüp çıkarılacak olurlarsa, kendileri onlarla birlikte çıkmazlar. Onlara karşı savaşılırsa da kendilerine yardımda bulunmazlar; yardım etseler bile (arkalarına) dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.

Şâyet Yahudiler topraklarından sürülüp çıkarılsalar, onlarla birlikte çıkmayacaklar; onlara karşı savaş açılsa, onları desteklemeyecekler!İçlerinden bazıları onları savaşta desteklemeye kalksa bile, İslâm ordusu karşısında bozguna uğrayarak arkalarını dönüp kaçacaklar ve azâbımıza karşı hiç kimseden yardım göremeyecekler!

Yemin olsun ki çıkarıldıklarında onlarla birlikte çıkmazlar. Savaşıldığında onlara yardım etmezler; yardım ettiklerinde elbette Arkalar’ı dönerler. Sonra kurtarılmazlar.

Sürgün edilmeleri halinde asla onlarla gitmeyeceklerini, savaşmaları halinde onlara kesinlikle yardım etmeyeceklerini de biliyordu. Yardıma gitseler bile, dönüp kaçacaklar, bu sefer de yüzlerine bakan olmayacaktı...

Şüphesiz siz çıkarılırsanız biz de sizinle birlikte çıkarız diye söz verenler, Yahudiler Medine’den çıkarılsa onlarla beraber çıkmazlar. Yahudilere karşı savaşılırsa yardım etmezler. Yardım edecek olsalar bile savaş ortasında kaçarlar. Böylelerine asla yardım edilmez.

Şüphesiz ki onlar (yurtlarından) çıkarılsalar, onlarla birlikte (evlerinden bile) çıkmazlar. Savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler. Yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar; sonra kendilerine de yardım edilmez.

Şunu kesinlikle bilin ki; onlar (yurtlarından) çıkarılacak olurlarsa bunlar, onlarla birlikte çıkmazlar. Onlara karşı savaşılırsa, yardımda bulunmazlar, yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar da sonra kendilerine asla yardım edilmez.¹

1 Yani, münâfıkların yardım etmek istedikleri Yahûdîler, hiç kimseden yardım göremezler ve Allah’ın helâkinden asla kurtulamazlar.

[çünkü] eğer [kendilerine karşı taahhüt altına girdikleri] o kimseler gerçekten sürülürlerse onlarla birlikte gitmezler; ve onlara savaş açıldığında yardımlarına gelmezler; yardım et[meye çalış]salar bile sonra arkalarını dön[üp kaç]arlar ve sonunda [kendileri de] bir yardım görmezler.

Andolsun ki onlar yurtlarından çıkarılacak olsalar onlarla beraber çıkmazlar. Eğer onlara karşı savaş açılacak olsa yardım da etmezler. Yardım etmeye kalksalar bile zoru görünce arkalarını dönüp kaçarlar. Böylece onlara güvenenler de yardımsız kalırlar. 4/141.143

Onlar çıkarılsalardı, onlarla beraber çıkmazlardı; onlara karşı savaş açılacak olsa, yardım etmezlerdi; tut ki yardım ettiler, sonunda arkalarını dönüp kaçarlardı da, kimseden de yardım alamazlardı.[⁵⁰²¹]

[5021] Bu âyetler nifakın bir inanç problemi olmaktan çok bir “inanç ahlâkı” problemi olduğunu gösterir.

Andolsun ki, eğer onlar -yurtlarından- çıkarılsalar, onlarla beraber çıkmazlar, savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler, şayet yardıma gitseler bile (gönülden savaşamazlar korkarlar) arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da kendilerine (başka bir yönden) yardım edilmez.

Şayet onlar, çıkarılsalar, (bunlar) onlarla beraber çıkmazlar; eğer onlarla savaşılırsa onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arka!ar(ın)a dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.

Andolsun ki eğer çıkarılmış olsalar, onlar ile beraber çıkmazlar ve eğer katlolunacak olsalar onlara yardım etmezler ve şâyet onlara yardım etmiş olsalar elbette arkalarına dönüverirler, sonra yardım olunmazlar.

Çünkü, o Yahudiler yurtlarından çıkarılırsa, bu münafıklar onlarla beraber çıkmazlar ve eğer kendilerine savaş açılırsa onlara yardım etmezler. Eğer yardım etseler bile (müminlerin karşısında dayanamayarak) arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra Allah onları helâk eder de artık kurtarılmazlar.

Andolsun eğer onlar, çıkarılsalar, (bunlar) onlarla beraber çıkmazlar; eğer onlarla savaşılsa onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalar(ın)a dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.

Küffâr-ı ehl-i kitâb diyârlarından çıkarılsa münâfıklar onlarla berâber çıkmazlar. Eğer mukâtele ve muhârebe itseler bozulub kaçarlar. Sonra küffâr-ı ehl-i kitâb yardımcısız kalırlar.

Onlar çıkarılsalar, bunlar onlarla beraber çıkmazlar. Onlarla çatışmaya girilse yanlarında yer almazlar. Yanlarında yer alsalar geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine de kimse yardım etmez.

Eğer onlar çıkarılırlarsa, onlarla çıkmazlar. Eğer onlara savaş açılırsa, onlara yardım etmezler. Onlara yardıma gitseler bile arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra da kendileri yardım görmezler.

Onlar yurtlarından çıkarılacak olsa, onlarla beraber çıkmazlar. Onlara savaş açılsa yardım etmezler. Yardım edecek olsalar bile arkalarını dönüp kaçarlar; sonra kendileri de kimseden yardım görmezler.

Eğer çıkarılsalar onlarla beraber çıkmazlar; eğer savaşa maruz bırakılsalar onlara yardım etmezler; yardım etmeye kalksalar da mutlaka arkalarını dönüp kaçarlar. Sonunda kendilerine de yardım edilmez.

eger çıķannılalar çıķmayalar ya'nį güçleri yitmeye çalışmaġa anlaruñ-ıla daħı eger çalışınılalar arķa virmeyeler anlara daħı eger arķa virürler-ise anlara döndüreler ardları andan arķa virinilmeyeler.

Eger çıḳarılsañuz anlar‐ıla çıḳmazlar ve eger anlar‐ıla ṣavaş olsa anlarayardım itmezler ve eger anlar yardım itseler daḫı arḳa ḳaytarup ḳaçarlar.Andan ṣoñra manṣūr olmazlar.

And olsun ki, əgər onlar (Bəni Nəzər qəbiləsi) yurdlarından çıxarılsalar, (münafiqlər) onlarla birlikdə (öz yurdlarından) çıxmazlar. Əgər (mö’minlər) onlarla vuruşsalar, (münafiqlər) onlara (yəhudilərə) kömək etməzlər. Yox, əgər (münafiqlər) onlara yardım etmiş olsalar, (özləri məğlubiyyətə uğrayaraq) arxa çevirib qaçar, sonra da onlara (Bəni Nəzir qəbiləsinə) heç bir kömək olunmaz!

(For) indeed if they are driven out they go not out with them, and indeed if they are attacked they help not, and indeed if they had helped them they would have turned and fled, and then they would not have been victorious.

If they are expelled, never will they go out with them; and if they are attacked (in fight), they will never help them; and if they do help them, they will turn their backs; so they will receive no help.(5388)

5388 All hopes founded on iniquity and treachery are vain and illusory. There may be honour among thieves. But there is no honour as between dishonest... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.