18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Vâkı’a Suresi 67. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Bel nahnu mahrûmûn(e)

Hayır, biz mahrum olduk.

"Belki de, biz büsbütün mahrum bırakıldık" (diye yakınıp duracaktınız).

Hayır mahrum kaldık derdiniz.

“Daha doğrusu yoksul kaldık.” derdiniz.

Daha doğrusu biz yoksun bırakıldık."

'Hayır, biz büsbütün yoksun bırakıldık.'

Daha doğrusu (beklediğimiz mahsule karşılık) büsbütün mahrumuz.”

Belki biz, şanssız insanlarız” derdiniz.

63,64,65,66,67. Düşündünüz mü ektiklerinizi? Siz mi onları ekin haline getiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. “Doğrusu borç altına girdik, daha doğrusu biz yoksul kaldık” derdiniz.

66,67. «Borca battık, elimiz boştur!» diyeceksiniz!

65-66-67. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) geveleyip dururdunuz: “Muhakkak biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Hatta büsbütün yoksun bırakıldık!”

66,67. "Biz tohumlarımızdan dolayı borca girdik ve şimdi tekmîl ümîdlerimiz mahv oldı" diyu ta’accüble bağırır idiniz.

65,66,67. Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; "Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık".

“Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!”

Daha doğrusu büsbütün mahrum kaldık” (derdiniz).

Daha doğrusu, biz yoksul kaldık» (derdiniz).

"Doğrusu, yoksun bırakıldık."

"Doğrusu, biz yoksul bırakıldık" (derdiniz).

Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!..

65-66-67. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) sızlanıp dururdunuz: “Şüphesiz biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Gerçekten biz (beklediğimiz mahsule karşılık) büsbütün mahrumuz!”

Doğrusu, yoksun bırakıldık.

«Daha doğrusu biz (umduğumuzdan) mahrum kalmışlarız».

“Daha doğrusu biz mahrum bırakılanlarız!” (derdiniz.)

Hayır, “Biz mahrum bırakılanlardanız” deyin.

«Artık doğrusu yoksul kaldık» derdiniz.

Hayır geçinecek şeyden mahrum kaldık derdiniz.

“Bilakis biz yoksul bırakıldık” derdiniz.

“Hayır, biz büsbütün (rızıktan) mahrum kılınmışlarız.”

“Hayır, hayır, yaşama imkânından tamamen yoksun bırakıldık!” diye feryat edip dururdunuz.

“Belki de yoksun bırakıldık”.

66,67. " perişan olduk // hattâ mahvolduk. " derdiniz..

Emeklerimizin karşılığını alamadık. Elimizde avucumuzda ne varsa harcadık. Üstelik borçlanarak yoksul kaldık derdiniz. Niçin düşünüp öğüt almıyorsunuz? Ekip diktiğiniz şeylerin karşılığını Rabbiniz vermezse ne yapabilirsiniz?

65,66,67. Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da “Şüphesiz ki borçlandık (zarardayız); dahası biz (üründen) mahrum bırakıldık!” diyerek şaşar kalırdınız.

65,66,67. Eğer dilersek onu kesinlikle bir çör-çöp yapardık ve siz de: “Eyvah! Mahvolduk, daha doğrusu biz çok zarardayız!” diye, geveler dururdunuz.

Yok yok, aslında [geçinme imkanlarımızdan] mahrum bırakıldık!” (diyerek).

66-67. -Eyvah mahvolduk borca battık, varımızı yoğumuzu kaybettik, diye sızlanırdınız. 68/17...35

Daha beteri, mahrum kalan da biz olduk!”

66,67. Ve: "doğrusu biz borç altına girdik (bu işten zarara uğradık) ve yoksul kaldık" derdiniz.

Yok yok, mahrum bırakıldık!.. (derdiniz)

Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).»

Hatta doğrusu biz rızıktan mahrum kaldık, sefalete mahkûm olduk. ” derdiniz.

Doğrusu, biz yoksun bırakıldık! (derdiniz).

"Evet mahrûmlardanız" dirdiniz. ("Aç kalub helâk olacağız" dirdiniz.).

Artık yoksul kimseleriz” dersiniz.

66,67. --Borca battık, hayır biz mahrum bırakıldık, dersiniz.

“Biz mahrum kaldık” diye.

"Doğrusu mahrum bırakıldık biz."

“belki biz maḥrumlaruz.”

Bel ki biz maḥrūm olmışuz, diyesiz.

Bəlkə, (hələ ruzidən də) məhrum olmuş kimsələrik!” (deyərdiniz).

Nay, but we are deprived!

"Indeed are we shut out (of the fruits of our labour)"


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.