Hâżihi cehennemu-lletî yukeżżibu bihâ-lmucrimûn(e)
İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennem.
İşte bu, suçlu-günahkârların kendisini yalanladıkları cehennemdir (ki tüm kâfirler ve zalimler oraya doldurulacaktır).
İşte bu, suçlu günahkarların yalanladığı cehennemdir.
İşte bu, İslâm'a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların, günahkârların yalanladığı Cehennem'dir.
İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.
İşte bu, suçlu-günahkarların kendisini yalanladıkları cehennemdir.
İşte bu, mücrimlerin yalan saydıkları cehennem...
43, 44, 45. Mücrimlerin yalanladığı Cehennem işte budur! O Cehennem ateşi ile son derece sıcak bir su arasında gidip gelirler. Madem böyledir, ey insanlar ve cinler! Rabbinizin hangi yüce nimetini inkâr edeceksiniz?
43,44,45. Onlara, “İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur” denir. Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşıp dururlar. Şimdi, Rabbinizin cezasını nasıl inkâr edebilirsiniz?
İşte günahlıların yalanlamış oldukları cehennem !
İşte bu o suçluların yalanladıkları cehennemdir.
İşte mücrimlerin tekzîb itdikleri cehennem.
İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.
İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Günahkârların yalan saydıkları cehennem işte bu!
İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.
İşte bu, suçluların yalanlayıp durduğu cehennemdir.
İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.
İşte bu, mücrimlerin yalan dedikleri Cehennem
İşte bu, suçluların (kâfirlerin), yalanladıkları cehennemdir.
İşte bu, suçluların yalanladığı Cehennem'dir.
İşte bu, o günahkârların yalan saydıkları cehennemdir.
43,44. Bu o Cehennemdir ki, günahkârlar onu yalanlar! (O gün) onunla (o Cehennemile) kaynar su arasında dolaşır dururlar!
İşte bu, dünyada iken günahkârların yalanlamış oldukları cehennem.
"İşte bu, o günahlıların yalan saydıkları Cehennem’dir."
(Onlara) «— Bu günahkârların yalan saydıkları Cehennemdir» denecek.
İşte bu suçluların [mucrimûn] yalanladıkları cehennemdir.
İşte bu, suçlu günahkârların kendisini yalanlamakta oldukları Cehennemdir.
İşte, suçluların vaktiyle yalanlamış olduğu cehennem budur!
Bu, Suçlular’ın sürekli yalanlayacağı Cehennem’dir.
İşte suçluların yalan dedikleri cehennem!
İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir. [*]
43,44. İşte burası, günâhkârların yalanladıkları ve ateşiyle, son derece kaynar su arasında dolaşıp durdukları, cehennemdir.
İşte bu, günahkarların [şimdi] yalanladıkları cehennemdir:
Onlara; “İşte sizin gibi suçluların yalanladığı cehennem budur” denilir. 43/74...80
İşte bu, günahkârların yalanlamış oldukları cehennemdir.
İşte bu (son durak) suçluların yalan saydıkları cehennemdir.
İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
İşte bu, o cehennemdir ki, bunu o gün günahkârlar tekzîb ederler.
Ve onlara: “İşte suçluların yalan saydıkları cehennem! ” denilir.
İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir!
(Onlara) "Bu, o cehennemdir ki onı dünyâda mücrimler tekzîb iderlerdi" denilür.
İşte suçluların yalan saydıkları Cehennem.
İşte, bu suçluların yalanladığı cehennemdir.
İşte mücrimlerin yalan saydığı Cehennem budur.
İşte bu, günahkârların yalanlayıp durdukları cehennemdir.
uşbu ŧamudur ol kim yalan dutar anı yazuķlular.
Bu ol cehennemdür ki müc[rim]ler onı tekzīb iderler.
(Onlara belə deyiləcəkdir: ) “Bu, günahkarların yalan hesab etdikləri Cəhənnəmdir!”
This is Hell which the guilty deny.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |