E’indehu ‘ilmu-lġaybi fehuve yerâ
Gizli şeylere ait bilgi, onun katında mı da görmede.
(Bir de bilgiçlik taslayıp saçma sapan şeyler söylemektedir.) Yoksa gaybın ilmi onun yanında da (gizli hikmet ve haberleri sadece) o mu görmektedir?
Gizli şeylere ait bilgi O'nun yanındadır da, o mu görüyor?
Gayb âlemindeki, Levh-i Mahfuz'daki bilgiler onun yanında da, âhiretteki cezasını, kendi yerine başkalarının çektiğini mi görüyor?
Gayb ilmi onun yanında da o görüyor mu?
Gaybın bilgisi yanında da o mu görüyor?
Gaybın ilmi, o cimrinin yanındadır da, (başkasının günahını kaldıracağını, bir gerçek olarak) kendisi mi görüyor?
Acaba onun yanında gayb âleminin bilgisi var da (başka bir görüş) mü görüyor?
Gaybın bilgisi o adamın yanında da, o görüyor mu?
Görünmiyeni bilmek var mıdır ona ki, görebile?
O, insan kavrayışının ötesindeki şeyin bilgisine sahip (olduğunu) ve böylece (onu açıkça) görebildiğini mi iddia ediyor?
O gâibde olan şeyleri bilür mi? Görir mi?
Görülmeyenin ilmi yanında da o mu görüyor?
Gayb’ın ilmi kendi yanında da o gerçeği mi görüyor?
Gaybın bilgisine sahip de onunla mı görüyor?
Gizemlerin bilgisine mi sahiptir ki (geleceği) görüyor?
Gaybın bilgisi kendi yanındadır da, o mu görüyor?
Gayb ılmi yanında da artık görüyor mu?
Yoksa gayba ait bilgilere sahip de onunla mı (o sahip olduğu bilgilerle mi, âhiretteki cezasını, kendi yerine başkalarının çektiğini) biliyor?
Gaybın ilmi onun nezdindedir de kendisi mi görüyor?!
Bilenmeyenlerin bilgisi o’nun yanında da, geleceği görerek mi (tükenecek korkusuyla) cimrilik yapıyor?
Görünmiyenin bilgisi kendi yanındadır da, onun için mi görüyorlar?
O, mugayyebat ilmine vakıf mı ki dostunun azabını yükleneceğini görebilsin?
Algılanamayanın [ğayb] bilgisi onun yanında da sadece o mu görüyor?
Yoksa gayb ilmi onun yanındadır da o mu görüyor?
Yoksa yaratılmışların algı ve tecrübe sınırları ötesinde bir âlem olan gaybın bilgisi kendi yanında bulunuyor da, oradan bakıp geleceği mi görüyor?
Gayb’ın bilgisi onun yanında mı ki, sadece o görüyor?
Gayb bilgisi varmış gibi fikir beyan ediyor?...
O inkârcı insan kendinden öyle emindi ki; sanki geleceğine ait bütün gerçekleri biliyordu. O öyle mi zannediyor? Andolsun ki biz istersek onun bütün varlığını elinden alarak, onu gerisin geriye çevirir, ihtiyaçlı hale duçar ederiz. Burun kıvırıp, yan gözle baktıktan sonra; cebindeki bozuk paraların sesinden kurtulmak için, bozuk paraları önüne attığı dilenciden daha fazla muhtaç hale sokarız. Onu kibre, şımarıklığa iten, her türlü varlığı elinden alır, onu çırılçıplak dünyada bırakırız. Onu kendisi gibi davranan insanlarla karşı karşıya bırakırız. Başına gelenin ne olduğunu nasıl olduğunu bile anlayamaz.
(Yoksa) [gayb]ın (bilinemeyenin) bilgisi sadece kendi yanındadır da (bunu sadece) o mu görüyor!
Yoksa ilahi bilgiye sahip de geleceği o mu görüyor? 27/65
Şimdi o, gaybın bilgisine sahip olduğunu, onu gözlemlediğini mi iddia ediyor?
Gaybın bilgisi kendi yanındadır da, o mu görüyor? (Şimdiden ahireti görüyor da, günahının başkası tarafından yüklenebileceğinden emin mi oluyor?)
Gayb’ın bilgisi yanında da öylece mi görüyor?
Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor.
Gaypların bilgisi onun yanındadır da onları kendisi mi görüyor?
Gayb'ın bilgisi kendi yanında da o mu (alemin esrarını) görüyor?
'İlm-i gayb onun yanında mıdır? Ki (Günâhını yüklenirim diyenin doğrı oldığını) gördi ve bildi. [¹]
Gizli bilgiler onda da doğruları o mu görüyor?
Gaybın ilmi onun yanında da, o mu görüyor?
Yoksa kendisinde gayb bilgisi var da görünmeyen âlemleri mi görüyor?
Gaybın bilgisi onun yanında da o mu görüyor?
ey anuñ ķatında mıdur ġayb bilmek pes ol görür?
Özi ḳatında var mıdur ġayb ‘ilmi ki o görür?
Məgər o, qeybi bilirmi ki, (öz dostunun əzabına yüklənə biləcəyini) görsün?! (Müşriklərdən Vəlid ibn Müğirə islama meyl göstərmişdi. Bunu eşidən digər bir müşrik onu babalarının dinindən üz döndərməkdə ittiham edərək möhkəm danlamış və demişdi ki, əgər Müğirə ona müəyyən məbləğ pul, mal versə və islamı atıb öz dininə qayıtsa, o, axirətdə Müğirənin əzabını öz üzərinə götürəcəkdir. Müğirə islamdan üz döndərmiş, lakin xəsislik göstərib həmin şəxsə və’d etdiyi məbləğin hamısını deyil, bir qismini vermişdi).
Hath he knowledge of the Unseen so that he seeth?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |