3 Haziran 2023 - 14 Zi'l-ka'de 1444 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Necm Suresi 32. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Seç/Sil


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elleżîne yectenibûne kebâ-ira-l-iśmi velfevâhişe illâ-llemem(e)(c) inne rabbeke vâsi’u-lmaġfira(ti)(c) huve a’lemu bikum iż enşeekum mine-l-ardi ve-iż entum ecinnetun fî butûni ummehâtikum(s) felâ tuzekkû enfusekum(s) huve a’lemu bimeni-ttekâ

Israr etmemek şartıyle küçük günahlardan başka suçların büyüklerinden ve çirkin şeylerden sakınanlara gelince: Şüphe yok ki Rabbinin yarlıgaması pek geniştir. O, sizi yeryüzünden yaratıp meydana getirdiği zaman ve siz, analarınızın karnında birer dölken de bilir; artık siz, kendinizi temize çıkarmaya kalkışmayın, o, kim çekinmededir, daha iyi bilir.

Ki onlar, (halis ve salih Müslümanlar; istemeyerek ve ayağı sürçerek işledikleri bazı şahsi) hatalar dışında, günahın büyük olanından ve çirkin utanmazlıklardan (fuhşiyattan) kaçınanlardır. Şüphesiz Senin Rabbin, mağfireti geniş olandır. O sizi (ihtiyaçlarınızı ve davranışlarınızı) daha iyi Bilendir; hem sizi topraktan inşa ettiği (yarattığı) ve siz daha annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz zaman da (size sahip çıkandır). Öyleyse siz kendinizi (överek) temize çıkarıp-durmayın. O, (küfür ve kötülükten) sakınanı (ve Allah’tan korkarak davrananı) daha iyi Bilendir.

Büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlara gelince, onlar arada bir hataya düşseler de bilsinler ki, Rabbin bağışlaması bol olandır. O sizi yeryüzündeki topraktan var ederken de, analarınızın karınlarında saklı bulunduğunuz zaman da, sizi en iyi bilen O'dur. O halde siz, kendinizi temize çıkarmaya kalkışmayın. O, kimin yolunu kendi kitabıyla bulmaya çalıştığını daha iyi bilir.

İhsan sahibi, devamlı aktif samimi mü'minler, küçük kusurların dışında, bilerek büyük günah işlemekten ve meşrû olmayan şehevî fiillerden, gayri meşrû ilişkilerden, zinadan, hayâsızlıktan, cimrilikten, haddi aşmaktan ve ahlâksızlıktan kaçınanlardır. Senin Rabbinin koruma kalkanı ve bağışlaması geniştir. O, sizi topraktan yarattığı günler dahil, annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz dönemleri de içine alacak şekilde her şeyi bilir, sizi iyi tanır. Bu sebeple kendinizi, vicdanlarınızı, birbirinizi temize çıkarmayın. O, kendisine sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan, sağlıklarının bozulmasından, hastalıklardan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takva esaslarını, takvaya dayalı düzeni benimseyen mü'minleri de iyi bilir.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 4/39; 39/53.

Ki onlar küçük kusurlar dışında günâhların büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınırlar. Şüphesiz Rabbin bağışlaması geniş olandır. O sizi topraktan yarattığında ve siz daha annelerinizin karınlarında ceninler iken de (her kademede) sizi çok iyi bilir. Artık kendinizi temize çıkarmayın. Kimin sakındığını O daha iyi bilir.

Ki onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyük olanından ve çirkin utanmazlıklardan kaçınırlar. Şüphesiz senin Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir; hem sizi topraktan inşa ettiği (yarattığı) ve siz daha annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz zaman da. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp-durmayın. O, sakınanı daha iyi bilendir.

Onlar ki, küçük günahlar müstesna, günahın büyüklerinden (şirkten) ve fuhşiyattan kaçınırlar, muhakkak Rabbin geniş mağfiretlidir (onları bağışlar). O, sizi (babanız Adem'i) topraktan yarattığı sıra ve sizler analarınızın karınlarında ceninler iken, sizin hallerinizi çok iyi bilendir. Şimdi nefislerinizi temize çıkarmayın; O, Allah'dan korkanın kim olduğunu çok iyi bilendir.

O iyiler k; büyük günahlardan ve fahiş şeylerden –küçük günahlar hariç- çekinirler. Şüphesiz Rabbinin mağfireti çok geniştir. O, sizi çok daha iyi bilir. Sizi topraktan yarattığı zaman ve siz ana karnında ceninler iken, (O, sizin nasıl aciz, bir şey yapamaz olduğunuzu görüyor.) Onun için, kendinizi temize çıkarmayın. O, kimin kendini kötülüklerden daha iyi koruduğunu en iyi bilendir.

Onlar, basit hatalar hariç büyük günahlardan ve yüz kızartıcı davranışlardan kaçınanlardır. Şüphesiz Rabbinin bağışlaması geniştir. O sizi topraktan var ederken de, annelerinizin rahminde saklı bulunduğunuzda da, sizinle ilgili her bilgiye sahiptir. Öyleyse kendinizi temize çıkarmayınız. O, Allah'a saygı duyanı en iyi bilendir.[592]

[592] Büyük ve küçük günah kavramları hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XVIII, 381-382.

Göklerle, yerde olan Allahındır; kötülük edenleri, yaptıklarına göre cezalandıracak, küçük suçlardan başka, büyük günahlardan, fuhuştan kaçınarak, iyilik edenlere de, iyilikle ceza verecek; evet, senin Tanrın geniş bağışlıdır, sizleri topraktan yarattığında, ananızın kârnında döl halinde iken, sizi çok iyi bilir, imdi kendinizi arı sanmayın, O çok iyi bilir sakınanları

İyilik işleyenler, küçük kusurlar hariç, büyük günahlardan ve çirkin davranışlardan uzak dururlar. Şüphesiz senin Rabbin, bağışlayıcılığı geniş olandır. O sizi gerek ilk başta topraktan yaratırken ve gerekse annelerinizin karınlarında cenin aşamasındayken (ne olduğunuzu) çok iyi bilendir. Öyleyse kendinizi (beğenip) temize çıkarmayın (günahsız, kusursuz ve tertemiz olduğunuzu iddia ederek övünmeyin)! Çünkü o kimin kötülüklerden sakındığını herkesten iyi bilendir.

Büyük günâhlardan ve fuhuşlardan ictinâb idüb de küçük hatâlarda bulunanlar içün rabbin mağfireti vâsi’dir. Sizi toprakdan halk itdiği vakit biliyordı, sizi ananızın karnında iken dahî biliyordı. Binâen’aleyh beyhûde tebrie-i zimmet itmeğe kalkışmayınız, Allâh kendinden korkanları herkesden iyi bilür.

31,32. Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir.*

Onlar, ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve çirkin işlerden uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbin, bağışlaması çok geniş olandır. Sizi, topraktan yarattığında da ve analarınızın karnında ceninler iken de, en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah’a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir.

31-32. Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. Sonunda O, kötülük yapanlara işlediklerinin cezasını verecek; iyilik yapanları, ufak tefek kusurlar hariç, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanları ise daha güzeliyle ödüllendirecektir. Şüphesiz rabbinin bağışlaması çok geniştir. Sizi topraktan yarattığı zamanki halinizi de, annelerinizin karınlarında cenin olarak bulunuşunuzu da en iyi bilen O’dur. Şu halde kendinizi temize çıkarmayın! Kimin günahtan sakındığını en iyi bilen O’dur.

Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bil ki Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada (bile), sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.  

 Hz. Âdem’in topraktan yaratılışı, insanın ana karnındaki durumu, aslındaki zayıflığı ve aczi hatırlatılarak, kendini beğenip gurura kapılmaması isten... Devamı..

Onlar, büyük günahlardan ve kötülüklerden kaçınırlar, yalnız küçük suçlar işlerler. Rabbinin bağışlaması engindir. Sizi topraktan yaratırken ve annelerinizin karınlarında cenin (fetus) durumundayken sizi iyi bilmektedir. Öyleyse kendinizi (övüp) temize çıkarmayın. O, erdemlileri iyi bilir.

Onlar ki günahın büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınırlar, yalnız bazı küçük kusurlar hariç. Şüphesiz Rabbinin affı geniştir. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada, sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.

Onlar ki günahın büyüklerinden: vebalden, fuhşiyyattan kaçınırlar, ancak ufak tefek kusur başka, şübhesiz ki rabbın geniş mağfiretlidir, hem sizin her hallerinize a'lemdir, sizi Arzdan inşa ettiği sıra ve sizler analarınızın karınlarında cenînler iken, şimdi nefislerinizi tezkiyeye kalkışmayın odur en bilen müttakı olanı

Onlar (mü’minler), küçük kusurlar (işlemenin) dışında, büyük günahlardan ve çirkin işlerden uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbinin mağfireti çok geniştir. O sizi (n atanız Âdem’i), topraktan yarattığı zaman da ve siz analarınızın karnında ceninler iken de sizi en iyi bilendir. O hâlde kendinizi (övüp de nefsinizi) temize çıkarmayın. O (Allah ki) kimin takva sahibi olduğunu en iyi bilendir.

Onlar, ufak-tefek hatalara düşmek hariç, büyük günahlardan ve aşırılıklardan kaçınırlar. Kuşkusuz Rabb'in, bağışlaması bol olandır. O, sizi topraktan inşa ederken de annelerinizin karnında cenin halindeyken de ne olduğunuzu en iyi bilendir. O halde kendinizi temize çıkarmayın. O, korunup sakınan kimseyi en iyi bilendir.

(O güzel hareket edenler), ufak ufak suçlar (ı) haaric olmak üzere, günâhın büyüklerinden ve fuhuşlardan kaçınanlardır. Şübhesiz ki Rabbin, mağfireti bol olandır. O, sizi daha toprakdan yaratdığı zaman ve siz henüz analarınızın karınlarında döller haalinde olduğunuz sırada siz (in ne olduğunuzu) çok iyi bilendir. Bunun için kendinizi (beğenib) temize çıkarmayın. O, (fenâlıkdan) sakınan kimdir, çok iyi bilendir.

Onlar ki, (bazen hatâ ederek işledikleri) küçük günahlar hâriç, büyük günahlardan ve fuhşiyâttan (mutlaka) kaçınırlar. Şübhesiz ki Rabbin, mağfireti pek geniş olandır. O sizi, gerek yerden (topraktan) yarattığı zaman, gerekse siz analarınızın karnında bir cenin iken en iyi bilendir. O hâlde nefislerinizi temize çıkarmayın!(1) O, takvâ sâhibi olanı en iyi bilendir.

(1)“*فَلاَ تُزَكُّٓوا اَنْفُسَكُمْ*[Nefislerinizi temize çıkarmayın!] âyeti işâret ettiği gibi, tezkiye-i nefis etmemek (nefsi temize çıkarmamak)! Zîr... Devamı..

Küçük sürçmelerin dışında, günahların büyüklerinden ve çirkin davranışlardan kaçınanları, şüphe yok ki senin Rabbin bağışlamasıyla kuşatacaktır. O Rabbiniz sizi yeryüzünden ilk defa yaratırken ve annelerinizin karnında henüz cenin halindeyken dahi, sizi en iyi bilendir. Onun için kendi nefsinizi kendiniz temize çıkarmayın, zira kendisinden sakınıp korunanları da en iyi bilen O dur.

Bu sonuncular, ufak tefek olanları bir yana, büyük günahlardan, çirkin işlerden kaçınan kimselerdir. Çünkü senin çalabın yarlıgaması bol olandır. Sizi topraktan var ettiği sırada, siz daha analarınızın karnında birer döl olduğunuz sırada da sizin ne olduğunuzu çok iyi bilen Odur. Onun için kendinizi aklamıya kalkışmayın. Çünkü O kimin sakınır olduğunu çok iyi bilendir.

Ufak tefek kabahat başka. Çünkü Rabbinin yarlıgaması (bağışlaması) geniştir. O sizi, topraktan peyda ettiği zaman, siz analarınızın karnında döl halindeyken sizi herkesten iyi bilir. Artık özünüzü temize çıkarmayın. O, sakınanları da herkesten iyi bilir.

Ufak tefek kusurlar hariç, büyük günahlardan ve iffetsizlikten/hayâsızlıktan kaçınanlara gelince, muhakkak ki Rabbinin bağışlaması geniştir. O gerek sizi topraktan inşa ettiğinde¹⁰ ve gerek annelerinizin karnında ceninler iken¹¹ de en iyi bilendir. Şimdi kendinizi temize çıkarmayınız.¹² Zira O, kimin sorumluluk bilincinde olduğunu daha iyi bilir.

10 Toprak, insanlığın tarih öncesi inorganik dönemidir. 11 Ana karnındaki cenin dönemi, nutfe/spermatozoid dönemi yani organik dönemdir. 12 Buha... Devamı..

Onlar ufak tefek kusurları dışında büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınırlar. Hiç şüphesiz Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, daha topraktan yarattığı ve siz daha annelerinizin karınlarında cenin halinde bulunduğunuz zaman bile sizi daha iyi bilendir. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp durmayın. O, kimin takva sahibi olduğunu en iyi bilendir.

Onlar, adam öldürme, hırsızlık, yalana şâhitlik, ana babaya isyan, dolandırıcılık, içki, kumar ve benzeri büyük günahlardan ve özellikle de zina, fuhuş gibi yüz kızartıcı kötülüklerden kaçınan kimselerdir; ancak büyük günah olarak nitelendirilmeyen ufak tefek kusurlar hariç… Çünkü müminler, Kur’an ve sünnette açıkça yasaklanan büyük günahlardan uzak durdukları takdirde, işledikleri küçük günahlar pişmanlık, tevbe ve istiğfar ile affedilecektir. Çünkü Rabb’in çok bağışlayıcıdır. Sizin, asla günah işlemeyen birer melek olmadığınızı biliyor. O, sizi Âdem olarak topraktan yaratırken de, annelerinizin rahminde saklı küçücük bir varlık, cenin durumundayken de sizin ne kadar âciz ve muhtaç bir varlık olduğunuzu gâyet iyi bilmektedir. Öyleyse, kendinizi temize çıkarmayın! Hiç günahsız, kusursuz ve tertemiz olduğunuzu iddia ederek övünmeyin! Çünkü O, kimin dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek kötülüklerden sakındığını en iyi bilendir.

Onlar ki Ufak Tefek Kusurlar dışında Günah’ın büyüklerinden ve Fuhşiyat’tan / Açık Çirkin İşler’den kaçınıyorlar!
Senin rabbin, Bağışlaması geniş olandır.
O, sizi Yer’den / Toprak’tan yetiştirirken de, siz annelerinizin karınlarında cenin iken de sizi çok iyi bilir.
Kendinizi temize çıkarmayın!
O, sakınıp korunan kimseyi çok iyi bilir.

Özellikle büyük ve yüz kızartıcı suçlardan uzak duranlar, tüm güzelliklere nail olacaklar. Ufak tefek sürçmeler ise, Allah'ın engin hoşgörüsüne kalmıştır. Allah, sizi topraktan yaratıp analarınızın karnında cenine dönüştürürken de sizi sizden iyi biliyordu. Kendinizi temize çıkarmaya da çalışmayın. Çünkü, içinizdeki sağlamcıları da en iyi o bilir.

Ufak tefek kusurları dışında büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince; bil ki Rabbin affı bol olandır. Rabbiniz sizi topraktan yarattığı zaman bilendir. Annelerinizin karnında iken bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın! Çünkü O kötülükten sakınanları daha iyi bilir.

Ufak tefek kusurlar dışında, büyük günahlardan ve çirkinliklerden kaçınanlara gelince, [*] Rabbinin bağışlaması çok geniştir. O, sizi topraktan yarattığı zaman [*] ve siz annelerinizin karınlarında saklı (ceninler hâlinde) bulunduğunuz sırada (bile) sizi iyi bilendir. (Bu nedenle) kendinizi temize çıkarmayın! [*] O, [takvâ]lı (duyarlı) olanı iyi bilendir.

Benzer mesajlar: Nisâ 4:31; Şûrâ 42:37.,Benzer mesajlar: Hûd 11:61; Nûh 71:17.,Benzer mesajlar: Nisâ 4:49; Nûr 24:21. Bu ayetin nüzûl sebebi olarak şö... Devamı..

Küçük kusurları¹ dışında, büyük günâhlardan² ve hayâsızlıklardan³ kaçınanlara gelince şunu iyi bil ki Rabbin, affı geniş olandır. O, topraktan yarattığında da annelerinizin karınlarında bulunduğunuzda da sizi, en iyi bilendir. O halde, kendinizi temize çıkarmayın.⁴ Çünkü O, Kendisi’ne karşı hata etmekten sakınanı çok iyi bilir.

1 Lemem: kelimesinin aslı olan (لَمَّ) fiili; toplamak, biriktirmek, bir şeyi ısrarlı ve devamlı olmamak şartıyla yapmak ve düzeltmek manasına gelir. ... Devamı..

Büyük günahlardan ve çirkin fiillerden kaçınanlara gelince, onlar arada bir hataya düşseler de ²⁴ (bilsinler ki) Rabbin bağışlamada cömerttir. O, sizi toz-topraktan ²⁵ var ederken de, annelerinizin rahminde saklı bulunduğunuzda da sizinle ilgili her bilgiye sahiptir: ²⁶ o halde kendinizi saf ve temiz görmeyin; [çünkü] O, kimin Kendisine karşı sorumluluk bilinci taşıdığını en iyi bilendir. ²⁷

24 Lafzen, “[onunla ilgili] bir yanılma dışında”: samimi tevbeden sonra -bir kasıt olmaksızın- “günaha bulaşma” anlamına gelebilecek bir ibare (Beğavî... Devamı..

Bunlar ki ufak tefek kusurlar dışında büyük günahlardan ve yüz kızartıcı davranışlardan uzak dururlar. Bilesin ki senin Rabbin sınırsız bir bağış sahibidir. Zira O, sizi ilkin topraktan yarattığında da ve annelerinizin karnında henüz birer cenin iken de ne olduğunuzu çok iyi biliyordu, öyleyse kendinizi temize çıkarmayın. Şüphesiz ki O, kendi emir ve yasaklarına karşı kimin en duyarlı olduğunu en iyi bilendir. 42/37

Büyük günahlardan ve ahlâksızca fiillerden kaçınanlara gelince:[⁴⁷⁹³] ufak tefek kusurlar işleseler de, kesin olarak bilsinler ki senin Rabbin engin bağış sahibidir. O, yeryüzü (toprağından) sizi var ederken de, annelerinizin karınlarında cenin halindeyken de sizinle ilgili her şeyi bilir; şu halde kendinizi temize çıkarmayın:[⁴⁷⁹⁴] kimin sorumlu davrandığını en iyi bilen O’dur.

[4793] Fevâhiş: Hem günah, hem ayıp, hem suç olan davranışlar. [4794] Ümmü’l-’Alâ, muttaki misafirinin cenazesine yönelerek “Ey Ebu Saib, senin adı... Devamı..

Meğer ki onlar, -bazı küçük kusurlar hariç- günahın büyüklerinden ve hayasızlıktan sakınsınlar! (Ufak tefek kusurlar için) Kuşkusuz Rabbin, bağışlaması bol olandır. (Ey insanlar unutmayın ki Rabbiniz) sizi topraktan yarattığında ve analarınızın karınlarında geçirdiğiniz gelişme safhalarında bile her halinizi gayet iyi bilendir. (O hallerinizi bilen Rabbiniz elbette ömür boyu yaptığınız her amelinizi de bilir) Onun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kimin kötülüklerden sakındığım elbette bilir.

Onlar, günâhın büyüklerinden ve fahiş işlerden kaçınırlar, yalnız nadiren yapılan kusurlar hariç. Şüphesiz Rabbinin affı kapsayıcıdır. O sizi daha iyi bilir: Gerek sizi yerden inşâ ettiği ve gerek annelerinizin karınlarında bir cenin iken de... Artık kendinizi temize çıkarmayın, çünkü O, takva sahiplerini daha iyi bilir.

(Güzellikte bulunanlar) O kimselerdir ki, günahın büyüklerinden ve fahiş şeylerden kaçınırlar, küçük günah müstesna. Şüphe yok ki, Rabbim mağfireti geniş olandır ve O sizi en ziyâde bilendir. O vakit ki, sizi yerden, yarattı ve o vakit ki, siz analarınızın karınlarında ceninler halinde idiniz. Artık nefislerinizi tezkiye etmeyin. O, muttakî olanı en ziyâde bilendir.

O iyiler, ufak kusur ve günahlardan olmasa da, büyük günahlardan, aşikâr hayasızlıklardan kaçınırlar. Senin Rabbinin mağfireti boldur. O sizi topraktan yaratırken ve siz annelerinizin karınlarında döl halinde iken mayanızın ne olduğunu gayet iyi bilir. Öyleyse kendinizi temize çıkarmayın, övünüp durmayın. Çünkü kimin Allah'ı daha çok sayıp O'na karşı gelmekten sakındığını O pek iyi bilmektedir. [39, 53; 4, 39]

Kur’ân ve Sünnette kesin olarak haram kılınan, haklarında had cezası bildirilen veya âhirette azap sebebi sayılan günahlar büyük, diğerleri küçük güna... Devamı..

Onlar, günahın büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınırlar, yalnız bazı küçük hatalar işleyebilirler. Şüphesiz Rabbinin affı geniştir (O kendisine yönelen kulunu affeder). O sizi daha iyi bilir: Gerek sizi topraktan inşa ettiği, gerek annelerinizin karınlarında bulunduğunuz zaman biçim verdiği sırada (sizin her halinizi bilmiştir), artık kendinizi övüp yüceltmeyin, çünkü O, korunanı daha iyi bilir.

Şunlar ki büyük günâhlardan ve fevâhişden ictinâb iderler ve ancak ufak tefek hatâları vâki' olur. (Onlar 'afv olunurlar). Tahkîk rabbinin mağfireti vâsi'dir. O, sizi toprakdan yaratdığı vakitden ve analarınızın karnında cenîn hâlinde oldığınızdan beri hâl ve şânınızı pek iyi bilir. Kendi nefsinizi tezkiye itmeyin. (Ben şöyleyim, ben böyleyim dimeyin.) Allâh ittikâ ideni daha iyi bilir. (Birinin öğünmesine ihtiyâcı yokdur).

Güzel davrananlar, kusurları hariç[1], günahların büyüklerinden ve fuhuş çeşitlerinden[2] kaçınanlardır. Sahibinin bağışlaması boldur. Topraktan sizi oluştururken de analarınızın karnında birer cenin iken de sizi en iyi bilen O’dur. Kendinizi iyi göstermeye kalkmayın[3]. Doğal yapısını kimin koruduğunu en iyi O bilir.

[1] "Size konan yasakların büyüklerinden kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz." (Nisa 4/31) el lememe(اللَّمَمَ):E... Devamı..

O iyilik edenler, ufak tefek kusurları dışında, günahın büyüklerinden ve fuhşiyattan kaçarlar. Şüphesiz Rabbinin mağfireti geniştir. Sizi topraktan meydana getirdiği zaman da ve siz, annelerinizin karnında cenin halinde iken de sizi en iyi O bilir. Öyleyse, kendi kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takvalı olduğunu en iyi o bilir.

Onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyüklerinden ve fuhşiyattan(9) kaçınırlar. Rabbinin bağışlaması ise pek geniştir.(10) Sizi topraktan yarattığında da, annelerinizin karınlarında siz birer cenin halinde iken de sizi en iyi bilen Odur. Siz kendinizi temize çıkarmayın; kimin takvâ sahibi olduğunu en iyi O bilir.

(9) 6:151’in açıklamasına bakınız.(10) 4:31’e de bakınız.

Öyle kişilerdir ki onlar, günahın büyüklerinden ve iğrençliklerden çekinip kaçınırlar. Bazı küçük sürçmeler hariç. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin affı geniş olandır. Sizi en iyi bilen O'dur: Hem sizi topraktan oluşturduğu zaman hem de annelerinizin karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zaman. O halde kendi kendinizi temize çıkmış göstermeyin; kimin sakındığını en iyi bilen O'dur.

anlar kim śaķınurlar ulularından yazuġuñ daħı zişt işlerden illā kiçi yazuķlardan. bayıķ Tañrı’yı bol yarlıġamaķludur. ol bilürirekdür sizi [281a] ol vaķt kim yarattı sizi yirden daħı ol vaķt kim siz aña ķarındaġı oġlanlarsız analaruñuzuñ ķarnı içinde. arulıġaman nefslerüñüzi ol bilürirekdür anı kim śaķındı.

Ol kişiler ki ıraḳ olurlar yamanlıġuñ ulularından, fāḥişelerde daḫı, illā kiçiyazuḳlardan. Senüñ Tañrıñuñ raḥmeti geñişlikdür. Ol sizi bilicidür ki sizi evvelde yaratdı, ya‘nī Ādem peyġamberi. Daḫı bilür sizi küçükler‐iken anala‐ruñuz ḳarnında. Pes özüñüzi yaḫşılamañuz, ol müttaḳīleri bilicidür.

(O yaxşılıq edənlər ki) kiçik günahlar (xətalar) istisna olmaqla, böyük günahlardan və rəzil işlərdən (zinadan) çəkinərlər. Həqiqətən, sənin Rəbbin çox bağışlayandır. Sizi torpaqdan yaradan da, siz analarınızın bətnlərində rüşeym halında olanda da sizi ən gözəl tanıyan Odur. Özünüzü təmizə çıxartmayın. O, Allahdan qorxub pis əməllərdən çəkinənin kim olduğunu ən gözəl biləndir!

Those who avoid enormities of sin and abominations, save the unwilled offences (for them) lo! thy Lord is of vast mercy. He is best aware of you (from the time) when He created you from the earth, and when ye were hidden in the bellies of your mothers. Therefor ascribe not purity unto yourselves. He is best aware of him who wardeth off (evil).

Those who avoid great sins and shameful deeds, only (falling into) small faults,- verily thy Lord is ample(5106) in forgiveness. He knows you well when He brings you out of the earth, And when ye are hidden in your mothers´ wombs. Therefore justify not yourselves:(5107) He knows best who it is that guards against evil.

5106 Allah's attributes of Mercy and Forgiveness are unlimited. They come into action without our asking, but on our bringing our will as offerings to... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.