Fekarrabehu ileyhim kâle elâ te/kulûn(e)
Onların önüne koymuştu da yemez misiniz demişti.
Derken (sofrayı) onlara yaklaştırıp (ikram etmiş) ve “Yemez misiniz?” (buyurun) demişti.
Onların önüne yaklaştırıp, “Yemez misiniz?” dedi.
Onu onlara yaklaştırıp: "Yemez misiniz?" dedi.
Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); 'Yemez misiniz?' dedi.
Onu (yemek olarak) önlerine koydu. “-Yemeğe buyurmaz mısınız?” dedi. (Yemeğinden misafirlerin yemediğini görünce):
Onlara yaklaştırdı. Neden yemiyorsunuz? dedi.
Onların önüne koyup, “Yemez misiniz?” dedi.
Onlara yaklaşarak : «Yemez misiniz?» diye söyledi
26,27. Bunlar ecnebîdirler diyerek semiz buzağı getürdi misafirlerine ikrâm itdi "Biraz yimez misiniz?" didi.
26,27. Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.
Onu önlerine koydu. “Yemez misiniz?” dedi.
Onu önlerine koydu ve “Buyurmaz mısınız?” dedi.
Onların önüne koyup «Yemez misiniz?» demişti.
Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi.
Onu önlerine sürerek: "Yemez misiniz?" dedi.
Onu yakınlarına koydu, yemeğe buyurmaz mısınız? Dedi
Ve yemeği önlerine koyarak, “Buyurun, yemez misiniz?” dedi.
Onları buyur ederek: “Yemez misiniz?” dedi.
Bunu onlara yaklaşdırdı. «Yemez misiniz?» dedi.
Bunu onların önüne koydu ve: “Yemez misiniz?” dedi.
Sonra onu kendilerine yaklaştırdı: “Yemez misiniz?” dedi.
26 , 27. Hemen ailesinin yanına giderek, besili bir dana (kebabını) getirmiş ve onların önüne koyup: “Buyurmaz mısınız?” demişti.
Yemeği yakınlarına koyarak “Yemez misiniz?” demişti.
bunu onların önüne koyup: "Yemez misiniz?" dedi.
Bunu önlerine koydu, yemez misiniz? dedi.
Önlerine koyup, “Yemez misiniz?” dedi.
Derken onlara yaklaştırıp, “Yemez misiniz?” dedi.
Ve yemeği önlerine koyarak, “Buyrun,yemez misiniz?” dedi.
Bunu onlara sundu: -“Yemez misiniz?” dedi.
26,27. bir ara eşine koşup dana etinden nefis bir yemek hazırlatmış, // misafirlerine takdim edip " buyurmaz mısınız! " demişti.
Önlerine koyup: "Yemez misiniz?" dedi.
26,27. Hemen ailesinin yanına giderek besili bir dana (eti) getirmiş, onu onlara yaklaştırıp “Yemez misiniz?” demişti.
26,27. Hemen sezdirmeden eşinin yanına gidip çok geçmeden semiz bir buzağı (eti) getirdi ve önlerine koyarak “yemez misiniz?” dedi.
ve “Yemez misiniz?” diye önlerine koymuştu.
Misafirlerine ikram ederek: -Buyurmaz mısınız? Dedi. 11/69...82, 15/51...77
Sofrayı onlara yaklaştırarak: "Buyurun yemez misiniz?" dedi.
Onu, önlerine yaklaştırdı, "Yemez misiniz?" dedi.
Bunu onlara yaklaştırdı. Dedi ki: «Yemez misiniz?»
26, 27. Onlara yemek getirmek için gizlice ailesinin yanına geçti ve semiz bir dana kebabı getirdi. Önlerine koyup “buyurmaz mısınız? ” diye ikram etti. [11, 69] {KM, Tekvin 18. bölüm}
Onu, önlerine yaklaştırdı, "Yemez misiniz?" dedi.
Ve misâfirlerinin önüne koydı. (Misâfirlerin yimediklerini görince) "Ne içün yimiyorsunuz?" didi.
Önlerine koydu; “Yemez misiniz?” dedi.
Bunu onların önüne koydu ve:-Yemez misiniz? dedi.
Önlerine koydu, “Buyurmaz mısınız?” dedi.
Danayı misafirlerin önüne sürdü. "Yemez misiniz?" dedi.
pes yaķın eyledi anı anlardın yaña eyitti “iy yimez misiz?”
Anlaruñ öñlerine ḳodı. Eyitdi: Niçün yimezsiz? didi.
Onu qabaqlarına (qonaqların qabağına) qoyub: “Bəlkə, yeyəsiniz!” – dedi.
And he set it before them, saying: Will ye not eat?
And placed it before them.. he said, "Will ye not eat?"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |