11 Temmuz 2025 - 15 Muharrem 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Zâriyât Suresi 27. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Fekarrabehu ileyhim kâle elâ te/kulûn(e)

Onların önüne koymuştu da yemez misiniz demişti.

Derken (sofrayı) onlara yaklaştırıp (ikram etmiş) ve “Yemez misiniz?” (buyurun) demişti.

Onların önüne yaklaştırıp, “Yemez misiniz?” dedi.

Kızarmış buzağı etini önlerine sürdü.
“Etten yemiyecek misiniz?” dedi.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 11/69.

Onu onlara yaklaştırıp: "Yemez misiniz?" dedi.

Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); 'Yemez misiniz?' dedi.

Onu (yemek olarak) önlerine koydu. “-Yemeğe buyurmaz mısınız?” dedi. (Yemeğinden misafirlerin yemediğini görünce):

Onlara yaklaştırdı. Neden yemiyorsunuz? dedi.

Onların önüne koyup, “Yemez misiniz?” dedi.

Onlara yaklaşarak : «Yemez misiniz?» diye söyledi

26-27. Hemen (bir bahane ile) ailesinin yanına giderek, (pişirilmiş) besili bir dana getirmiş ve onların önüne koyup: “Buyurmaz mısınız?” demişti.

Bkz. 11/69,-70, 15/52-62

26,27. Bunlar ecnebîdirler diyerek semiz buzağı getürdi misafirlerine ikrâm itdi "Biraz yimez misiniz?" didi.

26,27. Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.

Onu önlerine koydu. “Yemez misiniz?” dedi.

Onu önlerine koydu ve “Buyurmaz mısınız?” dedi.

Onların önüne koyup «Yemez misiniz?» demişti.

Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi.

Onu önlerine sürerek: "Yemez misiniz?" dedi.

Onu yakınlarına koydu, yemeğe buyurmaz mısınız? Dedi

Ve yemeği önlerine koyarak, “Buyurun, yemez misiniz?” dedi.

Onları buyur ederek: “Yemez misiniz?” dedi.

Bunu onlara yaklaşdırdı. «Yemez misiniz?» dedi.

Bunu onların önüne koydu ve: “Yemez misiniz?” dedi.

Sonra onu kendilerine yaklaştırdı: “Yemez misiniz?” dedi.

26 , 27. Hemen ailesinin yanına giderek, besili bir dana (kebabını) getirmiş ve onların önüne koyup: “Buyurmaz mısınız?” demişti.

Yemeği yakınlarına koyarak “Yemez misiniz?” demişti.

bunu onların önüne koyup: "Yemez misiniz?" dedi.

Bunu önlerine koydu, yemez misiniz? dedi.

Önlerine koyup, “Yemez misiniz?” dedi.

Derken onlara yaklaştırıp, “Yemez misiniz?” dedi.

Ve yemeği önlerine koyarak, “Buyrun,yemez misiniz?” dedi.

Bunu onlara sundu: -“Yemez misiniz?” dedi.

26,27. bir ara eşine koşup dana etinden nefis bir yemek hazırlatmış, // misafirlerine takdim edip " buyurmaz mısınız! " demişti.

Önlerine koyup: "Yemez misiniz?" dedi.

26,27. Hemen ailesinin yanına giderek besili bir dana (eti) getirmiş, onu onlara yaklaştırıp “Yemez misiniz?” demişti.

26,27. Hemen sezdirmeden eşinin yanına gidip çok geçmeden semiz bir buzağı (eti) getirdi ve önlerine koyarak “yemez misiniz?” dedi.

ve “Yemez misiniz?” diye önlerine koymuştu.

Misafirlerine ikram ederek: -Buyurmaz mısınız? Dedi. 11/69...82, 15/51...77

derhal[⁴⁷¹⁹] önlerine sunarak “Buyurmaz mısınız?” demişti.

[4719] İkramda sürat, cömertliğin kemalindendir.

Sofrayı onlara yaklaştırarak: "Buyurun yemez misiniz?" dedi.

Onu, önlerine yaklaştırdı, "Yemez misiniz?" dedi.

Bunu onlara yaklaştırdı. Dedi ki: «Yemez misiniz?»

26, 27. Onlara yemek getirmek için gizlice ailesinin yanına geçti ve semiz bir dana kebabı getirdi. Önlerine koyup “buyurmaz mısınız? ” diye ikram etti. [11, 69] {KM, Tekvin 18. bölüm}

Onu, önlerine yaklaştırdı, "Yemez misiniz?" dedi.

Ve misâfirlerinin önüne koydı. (Misâfirlerin yimediklerini görince) "Ne içün yimiyorsunuz?" didi.

Önlerine koydu; “Yemez misiniz?” dedi.

Bunu onların önüne koydu ve:-Yemez misiniz? dedi.

Önlerine koydu, “Buyurmaz mısınız?” dedi.

Danayı misafirlerin önüne sürdü. "Yemez misiniz?" dedi.

pes yaķın eyledi anı anlardın yaña eyitti “iy yimez misiz?”

Anlaruñ öñlerine ḳodı. Eyitdi: Niçün yimezsiz? didi.

Onu qabaqlarına (qonaqların qabağına) qoyub: “Bəlkə, yeyəsiniz!” – dedi.

And he set it before them, saying: Will ye not eat?

And placed it before them.. he said, "Will ye not eat?"


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.