Tebsiraten ve żikrâ likulli ‘abdin munîb(in)
(Bunlar) “Samimiyetle Allah’a yönelen” her kul için basiret (hikmetle bakan bir iç göz) ve bir zikirdir (ibretlik derstir).
Mabuduna dönen her kulun, can gözünü açmak ve ona, ibret ve öğüt vermek için.
Bütün bunları meydana getirmemiz Allah'a dönüp O'na sığınan her kulun, gönül gözünü açmak ve ona ibret, öğüt vermek içindir.
Bunlar, Allah'a yönelen, Allah'ı ilâh tanıyan, yoluna baş koyup gönülden bağlanan, her kulun iyiliği, kurtuluşu için, basiretli davranarak görebileceği açık deliller ve öğütlerdir.
Gönülden boyun eğen her kulun gönül gözünü açmak ve ibret vermek için.
(Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir.
Bütün bunları, hakka ve hakikata dönen her kul için (Allah'ın kudretini görüp anlamaya) bir ihtar ve ibret dersi olsun diye yaptık.
Bize yönelen her kul için bir mesaj ve görüş verici bir delil kılmışız.
Bunları, yönelen her kul için bir aydınlatma ve öğüt yaptık.
Yöneyen her kul için —öğüt almak, içgörü olmak üzere—
Bütün bunlar, Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.
7,8. Allah'a yönelen her kula öğüt ve bir belge olarak yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her güzel türden yetiştirdik.
Bütün bunlar, içtenlikle Allah’a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.
Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).
Her yönelen kul için bu bir aydınlatma ve mesajdır.
Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.
Gözler gönüller açar, yaradanın kudretini ıhtar eder, dersler verir birer nişanei basîret ve nümunei ıbret olmak üzere, hakka yüz tutan her kul için
Bunları, Allah'a yönelen kulların basiretini¹ açmak ve öğüt olması için yaptık.*
(Biz, bütün bunları) tâatımıza dönen her kulun kalb gözünü açmak, (ona) ibret vermek için (yapdık).
(Bütün bunlar, Rabbine) yönelen her kula basîreti(ni) açmak ve (ona) ibret vermek içindir.
Samimi olarak yönelen her kul için, bunlarda bir öğüt ve kavrayış zenginliği var.
Bütün bunları Rabbine rücû edip, mahlûkatında düşünen her kula, hem ibretle bakmak, hem hatırlamak [⁸] için yaptık.*
(Bunlar,) İçten Allah'a yönelen her kul için bir basiretli kılış ve hatırlatmadır.
Bütün bunları, hakîkate yönelen her kul için sonsuz ilim, kudret ve merhametimizi gözler önüne seren aydınlatıcı bir delil ve bir öğüt olması için yarattık. Ve yaratılış mûcizesi, her an gerçekleşmeye devam ediyor:
(İşte bütün bunları, Bize) gönülden yönelen her kul için, bir mûcize olarak Biz, yarattık.
isteyerek Allah'a yönelen her insana bir basiret ve uyarı vesilesi olarak.
Bütün bunları Allah’a gönülden yönelen kullar için bir bilinç ve bir öğüt olsun diye yaptık. 10/101, 24/34
gönüllü olarak O’na yönelen her kul için bir bilinç kaynağı ve bir uyarı vesilesi olsun.[4667]*
(Bunları) hakka müteveccih olan her bir kul için bir ibret ve bir mev'iza olarak (vücûda) getirdik.
Bütün bunları, Allah'a yönelecek her kula Yaradan'ın kudretini hatırlatması, dersler veren birer basiret nişanesi ve ibret numunesi olması için yaptık.
(Bütün bunları) Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve (ona) ibret vermek için (yaptık).
Gerçeği göstersin[1], O’na yönelen her kul için doğru bilgi (zikir) kaynağı olsun[2] diye.*
(Bize) yönelen bütün kullar için bir öğüt ve ibret olarak...
Hakka yönelecek herbir kulun gönül gözünü açsın ve ibret olsun diye.
İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak.
7-8. daħı yir çekdük anı daħı bıraķduķ anuñ içinde berk ŧaġlar daħı bitürdük anuñ içinde her dürlüden görklü görür eylemek içün daħı ögütlemek içün her ķulı dönici.
(Bütün bunlar Rəbbinə tərəf) dönüb qayıdan hər bir bəndə üçün ibrət dərsi və öyüd-nəsihət olsun deyə etdik.
A vision and a reminder for every penitent slave.
To be observed and commemorated by every devotee(4948) turning (to Allah..*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |