Vel-arda medednâhâ ve elkaynâ fîhâ ravâsiye ve enbetnâ fîhâ min kulli zevcin behîc(in)
Ve yeryüzünü nasıl yaydık ve oraya metin dağlar koyduk ve orada, gözler, gönüller açan güzelim nebatları çifterçiftter bitirdik.
Yeri de (nasıl) yayıp-döşemişiz? Onda (hızla dönerken dengesi bozulmasın ve içindekiler dağılmasın diye) sarsılmaz dağlar yerleştirmişiz ve onda ’göz alıcı ve iç açıcı’ her çiftten (nice bitkiler) bitirmişiz!
Ve yeryüzünü de genişletip yaydık, üzerine sağlam dağlar yerleştirdik ve o yeryüzünde gözler, gönüller açan güzelim bitkileri, çift çift bitirdik.
Yerleşimi sağlamak, hayatı kolaylaştırmak için yerkürenin toprağını, biyolojik, kimyevi yapısını, rengini oluşturup yayarak verimli hale getirdik, üzerine ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdik. Orada, göz alıcı, gönül açıcı her çeşit bitkiden erkekli dişili çiftler yetiştirdik.
Yeri de yaydık, üzerine sabit dağlar yerleştirdik ve onda gönül açan her çiftten bitirdik.
Yeri de (nasıl) döşeyip-yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda 'göz alıcı ve iç açıcı' her çiftten (nice bitkiler) bitirdik.
Arzı da bir döşek yapmışız ve oraya sabit dağlar yerleştirmişiz; orada manzarası güzel bir çeşit bitkiden çiftler bitirmişiz...
Yeri de sermişiz, içinde demirlenmiş gemiler gibi dağlar koymuşuz. Ve bütün güzel çiftleri içinde bitirmişiz.
Yine, yeryüzünü nasıl döşediğimize, oraya sabit dağlar yerleştirdiğimize ve orada her çeşit bitkileri bitirdiğimize bakmazlar mı?
Yeryüzünü nice yaydık, nice ulu dağlar koyduk orada, üzerinde her bir çiftten güzel şeyler bitirdik !
Yeryüzünü de genişletip yaydık, ona sağlam dağlar yerleştirdik. Orada görünüşü güzel her çeşit bitkiden çiftler yetiştirdik.
Nasıl arzı tahdîd itdiğimizi, üzerinde dağlar yaratdığımızı ve her cinsden kıymetdâr çiftler halk itdiğimizi görmüyorlar mı?
7,8. Allah'a yönelen her kula öğüt ve bir belge olarak yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her güzel türden yetiştirdik.
Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik.
Yeryüzünü de düzledik, üzerine sarsılmaz dağlar yerleştirdik, orada her türden güzel bitkiler yetiştirdik;
Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik.
Yeri ise yaydık, içine dağlar yerleştirdik ve içinde her çeşit güzel bitkiler yetiştirdik.
Yeri de nasıl uzatmış, üzerine sabit dağlar oturtmuşuz. Orada görünüşü güzel her çeşit bitkiden çiftler yetiştirdik.
Arza da: bir imtidad vermişiz ve ağır baskılar oturtmuşuz ve her çeşidden çiftler bitirmişiz ki temaşasına doyulmaz
Yeryüzüne gelince... Onu da (yaşamaya elverişli biçimde) döşedik, üzerine (yeryüzünü) sabit tutacak dağlar yerleştirdik ve orada her türden güzel bitkiler bitirdik.
Ve yine yeryüzünü döşedik, oraya ağır baskılar yerleştirdik. Ve orada her çeşitten göz alıcı çiftler yetiştirdik.
Yere de (bakmadılar mı?) Onu (nasıl) döşedik. Ona (nasıl) sabit dağlar koyduk. Onda her sınıfdan içe ferah verici (ne) çiftler bitirdik!
Ve yere (de bakmadılar mı ki), onu (nasıl) yaydık; oraya sâbit dağlar yerleştirdik ve orada her cins (her çift) güzel (bitki)den bitirdik.
Yerküreyi de (engebeli arazi yapısıyla) genişletip yaydık (yerleşimi sağlamak ve hayatı kolaylaştırmak için yerkürenin toprağını, biyolojik, kimyevi yapısını, rengini oluşturup yayarak yaşam için verimli hale getirdik). Üzerine de (kökleri derinliklere kadar inen) ağır baskılar (dağlar) yerleştirdik ve orada her türden iç açıcı (güzel) bitkiler yetiştirdik.
Yeryüzünü yayıp uzatmış, yeryüzüne dağları kondurmuş ve her türlü güzel bitkileri çiftler halinde bitirmişiz.
Yeryüzüne de hiç göz atmadılar mı? Biz onu nasıl döşedik, onun üzerine dağları nasıl yerleştirdik, orada her soydan görklü bitkileri nasıl bitirdik, görmüyorlar mı?
Yeri nasıl yaydık? Orada nasıl ulu, muhkem dağlar yerleştirdik? Her sınıftan nasıl sevinç verir ot bitirdik.
Yeri de yaydık ve oraya sağlam dağlar [revâsiye] yerleştirdik⁴. Orada her türden iç açıcı/güzel bitkiler yetiştirdik.⁵
Yeri de (nasıl) döşeyip yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda iç açıcı her çiftten (nice bitkiler) bitirdik.
Yeryüzüne gelince, onu da yaşamaya elverişli biçimde yayıp döşedik, üzerine sapasağlam dağlar yerleştirdik ve orada rengârenk, çeşit çeşit güzelim bitkiler yetiştirdik.
Yer’i de nasıl yaydık? Orada ağır baskılar bıraktık. Orada her bir iç açıcı çiftten bitirdik.
yeryüzünü nasıl uzattığımıza, araya dağları nasıl attığımıza, muhteşem çiftleri üzerinde nasıl yetiştirdiğimize?
Yeryüzünü yaydık. Yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdik. Dağlar sayesinde çalkantılardan kurtuluyorlar. Dağlar etrafındaki denizlerin baskınlarından, yerin altındaki ateşten onları korur. Dağlar olmasaydı ne yaparlardı? Bilseler her şeyi onlar için dengeli yaptık. Katımızdan bir yasayla yeryüzünü koruduk. Yeryüzünde insanlar için içlerini açan bitkiler yetiştirdik.
(Ve onlar, bir de) yeryüzünü (nasıl) döşediğimize, ona sâbit dağlar koyduğumuza ve orada her güzel bitkiden çifter çifter yetiştirdiğimize (hiç bakmıyorlar mı?)
Ve yeryüzü ki; Biz onu genişletip yaydık, üzerine sağlam dağlar yerleştirdik ve üstünde her cins güzel bitki yeşerttik,
Yeryüzünü de nasıl yaşam alanı yapıp, oraya sabit ve sarsılmaz dağlar yerleştirmişiz ve orada her çeşit güzel bitkiler yetiştirmişiz. 16/15, 31/10
Yeryüzünü ise (engebeli arazi yapısıyla) uzatıp genişlettik; zira oraya sağlam ve sarsılmaz dağlar yerleştirdik;[⁴⁶⁶⁶] üstelik orada her tür çiftten güzelim bitkiler yeşerttik ki,
7,8. Yeryüzünü de, döşedik ve üzerine sabit dağlar yerleştirdik, Orada her çeşitten bitkiler yetiştirdik. (Bunları) Katımıza yönelen (dua edip yalvaran) her kula öğüt ve ibret olsun diye yaptık.
Ve yeri yaydık, ona sağlam dağlar attık, onda her güzel çiftten bitirdik!
Ve yere de (bakmadılar mı?). Onu döşedik ve onda sabit dağlar bıraktık ve onda her güzel cinsten bitirdik.
Yeri de döşedik, oraya dengeyi sağlayacak sağlam ulu dağlar yerleştirdik. Orada, gönüller, gözler açan her çeşit bitkiden çiftler bitirdik. [51, 49; 36, 36]
Arzı nasıl yaydık, ona sağlam dağlar attık, onda her güzel çifti bitirdik!
Ve yeri serdik ve onun üzerine büyük dağlar koyduk, onda görenleri sevindirecek envâ'ı nebât bitirdik.
Yeryüzünü de yayıp uzattık, oturaklı dağları içine kazık gibi çaktık. Orayı güzelleştiren her bitkinin erkeğini de dişisini de bitirdik.
Ve yeryüzünü nasıl yayıp, üzerinde sabit dağlar yerleştirdik. Orada her çeşit güzel bitkiler yetiştirdik.
Yeryüzünü de döşedik, onda sağlam dağlar diktik, her güzel çiftten bitkiler yeşerttik:
Yeryüzünü de biz uzatıp yaydık; denge noktaları yerleştirdik ona ve bitirdik onda, bakanları hayran bırakan her türlü çifti.
7-8. daħı yir çekdük anı daħı bıraķduķ anuñ içinde berk ŧaġlar daħı bitürdük anuñ içinde her dürlüden görklü görür eylemek içün daħı ögütlemek içün her ķulı dönici.
Daḫı niçün naẓar itmezler yirlere? Daḫı anda bıraḳduḳ yüce ṭaġlar ve bi‐türdük anda her cins yaḫşı yemişlerden,
Eləcə də yeri necə döşədiyimizi (hamarlayıb düzəltdiyimizi), orada möhkəm duran dağlar yaratdığımızı, hər cür gözəl növdən (meyvə) yetişdirdiyimizi görmürlərmi?!
And the earth have We spread out, and have flung firm hills therein, and have caused of every lovely kind to grow thereon,
And the earth- We have spread it out,(4946) and set thereon mountains standing firm, and produced therein every kind of beautiful growth (in pairs)- (4947)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |